๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 20 Eylül 2010, 16:09:54



Konu Başlığı: İbadette 24 Saat
Gönderen: Hadice üzerinde 20 Eylül 2010, 16:09:54
                                                       İbadette 24 Saat


İslam'a kendini vermiş, Allah (cc)'ın yoluna girmiş bir mümin için, yaptığı şeylerin sonucunda Allah (cc)'ı hoşnut etmek çok önemlidir

Dinden bihaber olanlar, İslam'ı sadece 5 şartla sınırlandırmaya, böylece güzel ahlak adına yapılacak tüm ibadetlerin sorumluluğunu üstlerinden atmaya çaba sarfederler Oysa ibadet demek 'kulluk' demektir Allah (cc)'a bağlanmaya razı olmak, O'na itaat etmek, boyun eğmek demektir Bu, ancak vicdanla düşünüldüğünde, dünyanın nasıl bir imtihan yeri olduğu kavrandığında bulunacak bir gerçektir

Mümin Allah (cc)'ın rızası adına yola çıkmış bir insandır Enam Suresi'nin 162 ayetinde şöyle buyurulmuştur: "De ki: Şüphesiz benim namazım, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah'ındır " Bu ayette Cenab-ı Allah'ın çok açık bildirdiği gibi müminin değil yirmidört saati, ölümüne kadar ki her anı Allah (cc) içindir, ibadetle doludur Çünkü mümin kendi çıkarı, yani nefsi için değil, dinin menfaatleri ve ahiret yurdu için şevkle çaba sarfeder Bu durumda ne boş geçirecek bir zamanı ne de boşa harcayacak fazladan bir gücü olur Tüm vaktini ve enerjisini sadece Allah (cc)'ın rızasına yöneltir

Hesap günü insana sorulur: "De ki : Yıl sayısı olarak yeryüzünde ne kadar kaldınız? Dediler ki: Bir gün ya da bir günün birazı kadar kaldık sayanlara sor Dedi ki: Yalnızca az kaldınız, gerçekten bir bilseydiniz " (Müminun Suresi, 112-114)

İnsanın, bu sorunun cevabını dünyada düşünmesi ve hızını, hizmetini buna göre ayarlaması gerekir İşte o zaman kastettiğim ibadet boyutuna girebilir Bu konum içinde yaptığı herşey ibadet haline gelir Mesela boş amel ve boş düşünceden yüz çevirir, bunlara zaman ayırmaz Bir işi bittiğinde, yapabileceği işler arasında ona Allah (cc) katında en fazla ecir getirecek olanı tercih edip, buna göre sıraya sokabilir 24 saatin her anı, ecir fırsatı olacağı için, kesintisiz salih amelde bulunma fırsatını değerlendirebilir
Kur'an-ı Kerim'deki sebep-sonuç ilişkileri bu konuyu düşünmemde ve hal almamda çok büyük etki yaptı Mesela Allah (cc) ayette "Ey iman edenler, size meclislerde "yer açın " dendiği zaman, yer açın; Allah size genişlik versin Size "Kalkın " denildiği zaman da kalkın Allah, sizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenleri derecelerle yükseltsin Allah, yaptıklarınızdan haberdardır " (Mücadele Suresi 11) buyuruyor Yani benim kardeşlerim için yapacağım en küçük bir hareket inşaallah, Allah (cc) katında salih bir amelim kabul edilecek Bu Allah (cc)'ın çok büyük bir merhameti! Rabbim, çok küçük çabalarımla bile beni kendine yakınlaştırmanın fırsatını veriyor

Klasik ibadetlerin süresi bellidir Oruç sadece bir aylık bir ibadet geriye onbir ay kalıyor Beş vakit namazın toplam süresinden geriye kalan saatler ne olacak? Bunların hesabının sorulduğu gün geldiğinde nasıl cevap vereceğiz? Belli ki Allah (cc)'ın kastettiği ibadetler bunlarla sınırlı olamaz Allah (cc) mutlaka geriye kalan bu günleri, saatleri, ayları da salih amellerle geçirmemizden razı olacaktır İşte burada müminin vicdanı, aklı ve Allah (cc) korkusu devreye girer Önüne çıkan herşeyi ya bu gözle değerlendirecek ya da üstüne basıp geçecektir Ayet-i kerime de "Göklerde ve yerde nice ayetler vardır ki, üzerinden geçerlerde, ona sırtlarını dönüp giderler " (Yusuf Suresi 105) buyurulmuştur Bu konuma düşmekten, Cenab-ı Allah'a sığınmak gerekir

Mümin, şuuru çok açık, zengin karaktere sahip bir varlıktır Bu da onu monoton, klasik, akıl erdiremeyen diğerlerinden keskin bir farkla ayırır Müslümanın kişiliği de çok renklidir Kastettiğim bu rengi de işte bu ibadet zenginliğinden gelir

Devamlı ölümü ve Allah (cc)'ın huzurunda vereceği cevapları düşünerek, salih amel işler Her konuşması, her tavrı dünyada olabilecek en güzel Kur'an ahlakını yansıtır