> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Namaz İçin Ağlanılır mı????
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Namaz İçin Ağlanılır mı????  (Okunma Sayısı 768 defa)
27 Haziran 2010, 00:49:12
Salihalp

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 1.265


« : 27 Haziran 2010, 00:49:12 »



Yaklaşık on beş sene önce, bir arkadaşımızı ziyarete gidiyorduk.
Arkadaşlarımızla birlikte otobüsümüzde yol alırken sabah namazının vakti girmişti. Açıkçası, yolun ne kadar süreceğini, sabah namazına yetişip yetişmeyeceğimizi bilmiyordum. Her yolculukta yaşadığım namaz sancısı; öylesine
kaplamıştı ki her yanımı, uyuyamıyordum.
Bu güzergâhta ilk defa seyahat ettiğimden, nerede mola verileceğini ve gideceğimiz yere ne zaman varılacağını bilmiyordum. Tecrübeli arkadaşlarımdan birine yaklaştım:
"Namazı ne zaman kılacağız? Ben buraları bilmiyorum, namazı kılacağımız yere geldiğimizde bana haber ver "dedim.
Uykulu gözlerle cevap verdi:
"Tamam kılarız, merak etme."
Sonra da gözlerini kapayıp uyumaya devam etti.
Hem de namazını kılan, çok dindar bir arkadaşımızdı o. "Merak etme "dedi, ama merak etmemem mümkün mü?
Ne zaman uyanacak, nasıl uyanacak, belli değil. Hani dese ki, "Seni uyku tutmuyorsa, beni şu saatte uyandır ki hazırlık yapalım. "Tamam. Ama yok.
Dakikalar birbirini kovalıyor, sabırsızlık içerisinde sayıyorum saniyeleri. Güneş ışığı doğmak için saniyede 300 bin kilometre hızla koşuyor. Etrafta hiçbir çaba yok.
Keşke, güzergâhın nasıl olduğunu bilip abdestli olsaydım, hiç değilse arabada kılardım. Şimdi bu da mümkün değil.
Çaresiz, bir diğer arkadaşımıza yöneldim: "Namaz geçmek üzere. Ben şoföre namaz için ricada bulunacağım. Durmazsa ineceğim "dedim. Kaşlarını çattı, alaycı bir ifadeyle: "Ya sen aklını mı kaçırdın" dedi.
Şaşırdım, üzüldüm, kırıldım. Namazlarını kıldığını bildiğim bir kimseydi o.

Gerçekten ben aklımı mı kaçırmıştım? Otobüste mışıl mışıl uyuyup, uslu uslu, ses çıkarmadan, Rabbimi düşünmeden oturmalı mıydım?
Kendimi sorguladım. Sabah namazını bu kadar düşünmekte haksız mıydım? Cevabını, merhum babamdan dinlediğim şu hatırada bulabilirsiniz:

Babam, 1950lerde Emirdağda, dayısına misafir oluyor. Onların iş yeri, büyük İslâm âlimi Bediüzzaman Hazretlerinin kaldığı evin tam karşısında.
Geceyi dayısıgilde geçiren babam, sabahleyin bir ağlama sesiyle uyanıyor.
Şöyle anlatıyor babam: "Baktım ki, dayımın oğlu hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Kocaman delikanlı, ama çocuk gibi gözyaşı döküyor."
Bu durum karşısında, başına kötü bir olay geldiğini veya acı bir haber aldığını sanıyor.
"Hayrola Ceylan, neyin var, niçin ağlıyorsun?"diye soruyor. Aldığı cevap ilginç:
"Sabah namazına kalkamadık. Baksana, güneş doğmuş. Onun için ağlıyorum."

İşte ikinci bir örnek:
Olay, Mehmed Paksu Hocanın dedesinin başından geçiyor. Dedesi tarlaya ekin biçmeye gidiyor. Tabiî, uzun yaz günlerinde geç saatlere kadar çalışıyor.
Yorgun ve bitkin bir şekilde uyuyor. Sabah kalktığında bir de ne görsün? Güneş doğmuş ve sabah namazı kaçmış.
Namazı kaçırdığına o kadar üzülmüş ki, hıçkırıklara boğulmuş. Beyaz sakalını kırmızı toprağa sürerek, ağlıyor ve sürekli şöyle diyormuş:
"Ben ne yaptım, ben ne yaptım da sabah namazını kaçırdım?"
O kadar ağlamış ki, beyaz sakalı, toprağa sürmekten dolayı kırmızılaşmış.

Evet, namaz için ağlanır, namaz için akıl kaçırılır, ona can ve canan feda edilir.
Ama şimdi bu gerçek tam anlaşılmıyor.
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, sabah namazını düşünmek "delilik", kalkamayınca ağlamak "gariplik" olabiliyor!
Gerçekten sabah namazını kaçırınca üzülmemiz gerekmez mi?

"İmandan sonra en büyük ve en mühim mesele olan namaz'ın bir vakti geçirilince hiçbir şey olmamış gibi normal mi karşılamalıyız?

Bir vakit namazı kaçırmak sıradan bir hadise mi?
Sabaha kadar dünya kupası maçlarını izlemek mantıklı, ama sabah namazını düşünmek gereksiz mi?
Oysa, uykusundan uyanamadığı için üniversite imtihanını kaçıran bir genç, üzüntüsünden, kahrından, yeri göğü yıkabiliyor.

Peki, Peygamberimizin (a.s.m.), iki ayrı hadiste, "Dünya ve içindekilerden hayırlıdır" dediği sabah namazının sünneti ve farzı, bir maç kadar önemli değil mi?
Dünya ve içindeki tüm hazinelerden daha değerli olan sabah namazı, bir üniversite imtihanı kadar ehemmiyet taşımıyor mu?
Namaz için ağlamak, üzülmek gerekmiyor mu?

-- > Büyük velîlerden Beyazıd-ı Bestamî Hazretleri bir gün sabah namazına uyanamaz.
Sabah olduğunda o kadar üzülür, o kadar ağlar, nefsini suçlayıp yüreği yanarak öylesine bir istiğfar eder ki, bu yüzden sabah namazının sevabından daha fazla ecir kazanır.
Bunu gören şeytan ertesi gün o zatı erkenden sabah namazına uyarır. Çünkü, müminler sevap kazandıklarında şeytan kahrolur. Madem ki, o zatın namaz kılamaması Allaha daha çok yalvarmasına sebep olmuştur; şeytana düşen onun ikinci kez gözyaşı döküp yalvarmasını engellemektir.


Acaba bu zamanda, sabah namazını kaçırdığında ağlayan, pişman olan, tövbe ve istiğfar eden, nasıl kalkabilirim diye çırpınan ne kadar mümin var dersiniz?

Elimizde çok sağlıklı bir istatistik yok. Ama şu kadarını söyleyebiliriz: Üç büyük ilimizdeki üniversiteli gençler arasında yapılan bir ankete göre, beş vakit muntazam namaz kılanların oranı yüzde 10. Bunların da en çok kaçırdıkları namaz,
hiç şüphesiz sabah namazı.Beş vakit namaz kılan müminler içinde, haftada, ayda veya birkaç ayda bir sabah namazı kaçıranların sayısı oldukça fazla. İsterseniz, başta kendi nefsinizde, sonra çevrenizde küçük bir araştırma yapın. Bu acı gerçeği bütün çıplaklığıyla göreceksiniz.
Oysa sabah namazı ve tüm farz namazlar, başta Peygamberimiz (a.s.m.) ve onun güzide ashabının üzerinde titrediği muhteşem bir ibâdettir. Bir mümin sabah namazını kaçırdığında "aklını kaçırmış gibi"deli divane olmalı, tepesi atmalı, dünyası kararmalı, kahvaltı yapacak bir iştah bulamamalı, akşama kadar kendini cezalandırmalıdır.

Sabah namazı kaçtığı gün, yer yerinden oynamalı, aklı başından gitmeli, tövbe ve istiğfar için Allaha el açmalı, yalvarmalı, af dilemelidir.

Ve hepsinden önemlisi, sabah namazını kaçırma işini kesinlikle "sıradan"görmemeli, "olabilir" kabul etmemeli; nefsine, gafletine, uykusuna isyan etmelidir.
Hemen, "Nerede hatâ ettim? Hangi tedbiri almalıyım ki, bir daha bu acıklı azaba düşmeyeyim?" diyerek çözüm arayışına girmeli, çözümü bulmalı ve derhal uygulamalıdır.
Çünkü, söz konusu olan çocuk oyuncağı değil, sıradan bir olay değil, üç günlük dünya hayatını ilgilendiren bir mesele değil.
Sözünü ettiğimiz; bizim, kâinatın ve her şeyin Sahibi, Sultanı, Yaratıcısı olan Allahın huzuruna girme; Onun dergâhında secdeye kapanma; canımız, cananımız, biricik varlığımız, sevenimiz, sevgilimiz olan Zât-ı Zülcelâle ibadet etme meselesidir.Dünyada hiçbir şey bundan daha mühim, daha lüzumlu, daha sevimli, daha vazgeçilmez olamaz.
Eğer burada bir eksiğimiz varsa, hatâ bizdedir.
Bir mümin haftada bir, ayda bir sabah namazı kaçırmayı normal göremez, kabullenemez!

Namazlarımızı kaçırıyorsak, bu gidişe dur demek, silkinmek, titremek, ihmalimize isyan etmek, haftada bir, ayda bir sabah namazı kaçırmayı Artık yeter" demek durumundayız.

Kulu olmakla iftihar ettiğimiz Rabbimiz bizden böyle bir umursamazlık, böyle bir vurdumduymazlık istemiyor.
Ümmeti olmakla şereflendiğimiz Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.), bize ihmalkârlığı ders vermiyor. Onun bütün ömründe kaçırdığı sabah namazı sadece bir tanedir. O da, savaş dönüşü, aşırı yorgun ve uykusuz olduğu bir zamanda, nöbetçinin uyuması yüzünden ve belki de ümmetine böyle durumlarda nasıl davranması gerektiğini ders vermek hikmetiyle olmuştur.

Gerçek bu iken sabah namazına duyarsız kalamayız.
Sabah namazı için nasıl bir durumda olursak olalım, ister onu haftada bir, ister yılda bir, hattâ birkaç yılda bir kaçırıyor olalım; yeni bir ubudiyet şuuruyla donanmak, yeni bir cehd ve gayret kılıcını kuşanmak, yeni bir tebliğ ve ikaz harekâtı başlatmak durumundayız.

Cemil Tokpınar

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Namaz İçin Ağlanılır mı????
« Posted on: 02 Mayıs 2024, 03:05:09 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Namaz İçin Ağlanılır mı???? rüya tabiri,Namaz İçin Ağlanılır mı???? mekke canlı, Namaz İçin Ağlanılır mı???? kabe canlı yayın, Namaz İçin Ağlanılır mı???? Üç boyutlu kuran oku Namaz İçin Ağlanılır mı???? kuran ı kerim, Namaz İçin Ağlanılır mı???? peygamber kıssaları,Namaz İçin Ağlanılır mı???? ilitam ders soruları, Namaz İçin Ağlanılır mı???? önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes