> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > İbadetlerin kültürel hayata katkısı
Sayfa: [1] 2   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: İbadetlerin kültürel hayata katkısı  (Okunma Sayısı 2155 defa)
15 Eylül 2010, 18:15:37
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 15 Eylül 2010, 18:15:37 »



İbadetlerin Kültürel Hayata Katkısı: “Ramazan Ayı Örneği”

Genellikle ırmakların ilk kaynaklarından çıkan sular oldukça berrak ve temizdir. Ama ırmağın geçtiği yatakların toprak türüne ve bu yataklara karışan atık maddelerin cinsine göre suların vasfında, tadında, kokusunda ve renginde değişimler yaşandığı bir vakıadır. İlk çıktığı kaynağında temiz ve berrak olan nehirlerin ve ırmakların suyu, geçtiği toprak yataklarının rengine göre bazı değişimler yaşar. Toprak çeşitlerinin farklı oluşundan dolayı bu suların farklı renk almalarında yadırganacak bir durum yoktur. İşte bunun gibi yaşanan dindarlıklar da zamanla bazı aşınmalar ve başkalaşımlar geçirebiliyor. Bunu belli bir sınıra kadar doğal karşılamak gerekir. Örneğin, Kur’an ilk defa Mekke’de nâzil olmaya başladığı süreçte toplumun inanç ve din anlayışında meydana gelen sapmaları düzeltti ve yeni hükümler koydu. Nasıl ki, bir ırmağın suları geçtiği yerlerde değişik toprak çeşitleriyle teması esnasında vasıflarında bir takım değişimlere uğramışsa, Müslümanlar da gerek fetihler ve gerekse başka milletlerin örf, âdet, medeniyet ve kültürleriyle karşılaşması sonucu farklı zenginlikler kazanmıştır. Biz bu farklı zenginliği, deseni, albeniyi, folklorik yapıdan tutun da giyim, kuşamdan ev ve dinî yapıların mimarisine ve hatta mutfak kültürüne kadar götürebiliriz. Bütün bu unsurlar ve anlayışlar İslam’ın tevhid ilkesini ve naslarla açıkça tahkim edilerek belirlenmiş ibadet İslam’ını muhafaza ettiği sürece bir zenginlik kaynağı olarak görülmelidir.

Bilindiği gibi toplumların; siyasî, sosyal, iktisadî, coğrafi, bedevî ve hadari şartları dindarlıkların şekillenmesinde büyük pay sahibidir. Bu faktörlerden her birisi kendine özgü dindarlığın oluşumunda etkili olmuştur. Sûfi, ahlâki ve kuralcı eksenli dindarlıkların ortaya çıkması birçok unsurla yakın ilişkilidir. Demek ki dinî hayat, belli bir tarihi süreçten sonra toplumların kültürel yaşam tarzlarıyla örtüşerek folklorik bir din anlayışlarını da beraberinde getirebilmektedir. Elbette ortaya çıkan bu yeni dinî yaşam biçimlerinin durması gereken sınırda durmadığı takdirde müdahale edilmesi gereken yönleri olmalıdır ve olmuştur da.

İslam’da namaz, oruç, hac, zekât, kurban vb. gibi ibadetlerin yanında bu ibadetlerin zaman içerisinde milletlerin örf ve adetlerine göre ortaya çıkardığı kültür farklılıkları da var olmuştur. Aslında bir dinin, dindarın hayatında görünürlüğü şekil ve mana ile birlikte onun sosyal ve kültür hayatına damgasını vurmasıyla daha çok varoluş gerçeğini perçinler. Bir başka ifade ile dini hayata coşkusallık katma biraz da o dinin kültürel boyutlarının ön plana çıkmasıyla ilişkilidir. İslam âleminde neo-selefi din anlayışları "bid’at" kapsamına aldıkları bu durumla mücadele etmişlerse de (mevlid okuma geleneğine ve türbe ziyaretlerine karşı olmak gibi) yaşanan dindarlıklar var olduğu sürece dindarlığın kendisini kültürel anlamlarda da ifade etmesi, kaçınılmaz olacaktır. Çünkü dini hayat, kültürel atmosferiyle ruhani bir boyut kazanır. İslam’da namaz, hac, kurban vb. gibi her ibadetin ürettiği yan kültür boyutları vardır. İşte biz bu makalemizde İslam’da önemli bir ibadet olan oruç, diğer bir ifadeyle Ramazan ayının kültürel hayatla ilişkileri üzerinde duracağız.

Bütün İslam âleminde olduğu gibi ülkemizin her bir köşesinde bir ibadet türü olan oruç mevsimi gelirken gönülden gelen iştiyakla hem maddi ve hem de manevi anlamda bir hazırlık yapılır. Başta içinde barındığımız evlerimiz, ibadet mekânlarımız ve Allah’ın nazargah-ı ilâhisi olan gönül kabemiz her türlü maddi ve manevi "kirden" arındırılır. Anadolu’nun muhtelif yörelerinde bir temizlik ve nezaket dini olan İslam’ın arınmayı teşvik edici hüküm ve tavsiyeleri sokak, çarşı, pazar, okul, cami, kışla, kısaca sosyal hayatın her bir mekânında anlamlandırılır. “İyilik ve takvada yarışınız” (el-Maide 5/2) emrinin bir gereği olarak da Müslüman halkımız ortak ibadet mekânlarını temizlenmek suretiyle ramazan ayına hazırlarlar.

Her ibadetin oluşturduğu sektör yanı vardır. Ramazan ayının gelişiyle birlikte ekonomik hayatta bir hareketlilik yaşanır. Bütün bir Anadolu esnafı, ticari hayatın kalbi olan İstanbul’a akar. Gıda, giyim sektörü ve ulaşım oldukça canlanır. Bunun temel sebebi, Ramazan ayına hazırlığın yapılmasıdır.

Öte yandan asıl Ramazan ayı kendisini kültürel boyutlarıyla ön plana çıkarır. Bunlar arasında edebiyatın farklı çeşitleriyle ilgili yazılı ve görsel boyutları geldiği gibi, göze hitabeden boyutları da gelir. Bunlardan birisi de "mahya" kültürüdür. Camilerimizin minareleri "mahyalarla" süslenir. Özellikle mahyalarda ramazan ayı ve oruçla ilgili âyet ve hadislere yer verilir. Bu gelenek tamamen bizim milletimize özgüdür. Böyle bir şey dinde yoktur diye son mu vereceğiz? Bunun dine-imana zararı değil, iletişim çağında bilakis faydası söz konusudur. Mahya geleneği, atalarımızın geliştirdiği İslam’ın güzelliklerinin halka duyurulmasında bir yöntem biçimidir. Özellikle Ramazan ayında camilerimizde mahyalar İstanbul siluetine ayrı bir güzellik katmaktadır.

Ramazan ayı, aynı zamanda sınıfsal ayrımların bir süreliğine bile olsa ortadan kaldırıldığı kutlu bir zaman dilimidir. Herkes oruç tutmakla fakir-zengin eşitlenir. Bu bağlamda başta il yönetimleri ve belediyelerimiz olmak üzere, bir takım sivil toplum kuruluşlarının öncülüğünde diğer Anadolu şehirlerinde olduğu gibi mega-kent İstanbul’un Sultanahmet ve Üsküdar gibi en büyük semtlerinde Ramazan iftar çadırlarının kurulması ve bu mekanlarda yoksullarımıza iftar ettirilmesi, sosyal dayanışma ve yardımlaşmanın bir tezahürü olarak bir başka paylaşıma dayalı kültür zenginliğimizin en açık göstergesidir. Tarihi dokusu yüksek olan bu mekânlarda kurulan iftar çadırlarında sadece iftar yemekleri verilmemektedir. İnsanımızın midesine yönelik taleplerinin karşılanmasının yanında gönlünün doyurulmasına yönelik kültürel taleplerine hizmet edecek faaliyetlere de yer verilmektedir. Başta, sohbetler, dini musiki, yarışmalar, şiir geceleri, tiyatro vs. gibi gösteriler olmak üzere, göze ve kulağa hitap eden meddah, Hacivat ve Karagöz sahne oyunları bir kültür faaliyeti olarak Ramazan ayına ayrı bir değer katmaktadır.

Yaşanan dindarlıkların, farklı karaktere sahip olan Müslüman toplumların yorumlamalarına göre mutfak kültürlerinden tutun da folklorik yapılarına varıncaya kadar bir kültür deseni çeşitlemesi oluşturduğundan söz edilebilir. İşte bu açıdan din ve dinin şekillendirdiği kültür o kadar iç içe girmiştir ki, birini diğerine feda etmek mümkün değildir. Çünkü din, kültür olaylarının tüm alanlarına yansımıştır. Coşkulu bir şekilde yaşandığı bir toplumda din, kültür kimliğini ve toplumun benliğini yabancılaşmaktan korumada çok önemli bir işlevselliğe sahiptir. Dinin fert ve toplum hayatından zayıflatıldığı ya da uzaklaştırıldığı dönemlerde, sosyal hayatın değişimi ile birlikte kültürel değişimi de kaçınılmaz olacaktır. Çünkü asimile olan bir insan, kendi kökenini, milletinin sürekliliğini sağlamada kültür ve karakter dokusunu oluşturan özelliklerini yitirir. Böylece kendi var oluşunu sağlayan epistemik kodlarından kopan ve yabancı kültürlere açık olan şahsiyetler, milletinin öz değerlerinden nefret etmeye başlar. Halkının tarihi, dini ve dinle yoğrulmuş kültürel değerleriyle barışık olmayan fertler daima şahsiyet krizi yaşar, içinde başka bir kişinin olduğunu tahayyül eder.

Maalesef, yaklaşık bir asırdır, manevi değerlerimiz karşısında duyarsızlığı bir yaşam biçimi haline getirdiğimiz andan itibaren nesillerimiz bir aidiyet sorunu yaşamakla yüz yüze bırakılmıştır. “Hayat boşluk kabul etmez” fehvasınca, yabancı kültürler, kendi değerlerimize yabancılaşmak suretiyle boşalttığımız alanları, doldurmaya başlamıştır. Mutfak kültürümüz bile bundan etkilenmiştir. Mutfağımıza Amerikan kültürü McDonaldslarıyla, hamburgerleriyle, Coca Colalarıyla, kısaca fasd-foodlarıyla girdi. O halde işte Ramazan ayı kendi muhasebemizi yapma noktasında bizim için iyi bir fırsat oluşturmaktadır. Yeniden bize özgü mutfak kültürümüzü ihya edebiliriz. Yabancılaşmaya karşı kendimizi korumada Ramazan ayına özgü mutfak kültürümüzü yaşatma bizim millet olarak tarihsel var oluşumuzun devamlılığına büyük katkı sağlayacaktır.

Son zamanlarda dinimizin bize kazandırdığı misafirperverlik, sosyal dayanışma türü olan imece, zekat, infak, sadaka gibi dini ve sosyal hasletlerin kültürel kimliğimizde meydana gelen yozlaşma neticesinde zayıflamaya yüz tuttuğu görülmektedir. Başkasını kendisine tercih etme anlamına gelen fütüvvet ve i’sar ahlakı, yerini, “benim karnım tok, başkaları bana ne, gerekirse açlıktan ölürse ölsün” gibi bir bencilliğe bırakmıştır. Tekrar kaybolmaya yüz tutmuş değerlerimize kavuşmak için dinimizle topyekûn barışmaya ve yeniden köklerimize dönmeye ihtiyaç vardır. Kaynağını dinimizden alan vakıf medeniyetimizi yeniden kendi asli kökleri üzerinde yükseltebilecek imkânlara kavuşturucu gayret içerisine girmekten başka çaremiz yoktur. Bu konuda Ramazan ayı bizim zayıf yanlarımızı yeniden düzeltmeye ve tıkanan kültür damarlarımızı açmada yegâne yardımcı olabilecek bir fırsatlar halkasıdır.

21. yüzyılı idrak ettiğimiz şu tarihi dönemeçte bütün çeşitleriyle dinlerin yeniden dünyada yükselen bir değer olarak öne çıkmaya başladığını görüyoruz. Bu durum medeniyetler tarihi üzerinde çalışan P. Sorokin’in; “toplumlar, maddi, pagan bir kültürden, aşkın, kutsal ve ruhani bir kültüre doğru giden süreklilik çizgisi izler” tezini doğrulamaktadır. Gözden ırak tutulmaması gereken bir husus, medeniyetler ve kültürler arasındaki bu ayrışmada dinin yükselen belirleyiciliğine duyarsız kalmamaktır. Dine dönüş çabalarının teolojik açıdan izahı, insanın gerçek tabiatının taleplerine göre hareket etmesi değil midir? Çünkü maneviyattan uzaklaştırılm...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: İbadetlerin kültürel hayata katkısı
« Posted on: 20 Nisan 2024, 07:41:44 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: İbadetlerin kültürel hayata katkısı rüya tabiri,İbadetlerin kültürel hayata katkısı mekke canlı, İbadetlerin kültürel hayata katkısı kabe canlı yayın, İbadetlerin kültürel hayata katkısı Üç boyutlu kuran oku İbadetlerin kültürel hayata katkısı kuran ı kerim, İbadetlerin kültürel hayata katkısı peygamber kıssaları,İbadetlerin kültürel hayata katkısı ilitam ders soruları, İbadetlerin kültürel hayata katkısıönlisans arapça,
Logged
21 Aralık 2014, 15:41:40
Rukiye Çekici

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 694


Site
« Yanıtla #1 : 21 Aralık 2014, 15:41:40 »

Bencede sadakanın dayanışma olarak toplumumuza yararı çok.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

RUKİYE ÇEKİCİ 7c 438
24 Aralık 2014, 18:20:37
Elif Benal 8

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 847



« Yanıtla #2 : 24 Aralık 2014, 18:20:37 »

Ödevime çok yardımcı oldu sağolun :))

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Açtığın her yaradan , hesap soracak 'Yaradan'
24 Aralık 2014, 22:21:04
Hatice 8/B

Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 268


« Yanıtla #3 : 24 Aralık 2014, 22:21:04 »

ALLAH RAZI OLSUN ödevimi tamamlamamda yardımcı oldu

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
27 Aralık 2014, 19:26:30
Beyza 7/B
Yeni Üyeler 2015
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 27


« Yanıtla #4 : 27 Aralık 2014, 19:26:30 »

ALLAH RAZI OLSN ÖDEVİMİ YAPMAMA YARDIMCI OLDUNUZ ...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı
Sayfa: [1] 2   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes