Huzur nerede

Huzur nerede?

Huzur, her mahfilde sözü edilen ve asla vaslina erilmeyen bir mahbub oldu Esasen bu dert-meyhanesinde, daima huzursuzluktan sikâyet edilmis ve huzur adina türküler söylenilmistir Ne var ki, her devirde meydana gelen yeni huzursuzluklar, bir evvelki devri aratmis ve “Hayali cihan deger” dedirtmistir
Huzur ve huzursuzluk simdiye kadar tarihin mütekallis çehresinde, bir gece-gündüz deverani içinde, mevcelenip durmus ve bir türlü izafi çizgiden aydinliga ve katiyyete ulasamamistir Nasil ulasir ki, burasi gerçek huzur ve huzursuzlugun yeri degil, ancak yoludur Ilk mevhibelerini degerlendirenler, istidat mumlarini tutusturanlar, iradenin hakkim vermis, nura ve huzura vasil olmuslardir Gönül ve vicdanlarinda bir aydinlik ve huzura Var olus sirrim kavrayamayanlar, ser hesabina melekelerini gelistirenler ve sefil arzularina zebun olanlar ise, karanliga ama mutlak karanliga ve huzursuzluga maruz kalmislardir
Inananlar ve gerçegin yolunda olanlar için mutlak huzursuzluk asla bahis mevzuu degildir Onlar her rahatsizlik ve tedirginligin arkasinda dahi, bir ümit ve emniyet besreti alir ve hadiseleri gülerek karsilarlar
Iman ve ümit huzur’un ilk sartidir Vicdani yücelige erememis, orada kendi cennetini kuramamis kimselerin huzurlu olmasi düsünülemeyecegi gibi; gelecegi ümitle bekleyen ve mutlu istikbalin hazlariyla gönlünde Cennetler kuranlarin da huzursuzlugu düsünülemez
Iste bizim bütün çirpinislariniz, insanimizi böyle bir huzur toplulugu haline getirmektir Hasis ve sefil duygulardan arinmis, yüce âlemlere dogru pervaz eden bir huzur toplulugu Asude vicdanli fertleriyle, emniyet ve saadet gamzeden aileleriyle; sulh ve sükûn vadeden milletiyle bir huzur toplulugu
Her sey evvela fertte baslar, ailede küçük bir içtimai bütünlesmeye ulasir ve nihayet toplumun bütün kesimlerinde hükmedecek hale gelir
Öyle ise, iyinin, güzelin; ümit ve emniyetin gelmesini düsünürken de ise, fertle baslama mecburiyetindeyiz Çünkü aileyi olusturacak o oldugu gibi topluma rükün ve parça olacak da odur Parçalari günahlardan mütesekkil bir toplulugun vaat edecegi hiçbir hayir, hiçbir yümün, hiçbir ümit ve saadet yoktur Bütün hayir ve saadetler, emniyet ve huzurlar, benlik ve sahsiyetin sirlarini kavramis; zihni ve ruhi derinlige ermis fertlerin etrafinda halelenmektedir Ayni zamanda böylesine saglam bir rükün haline gelen fert, iyi bir aile parçasi ve mükemmel bir vatandas olma hüviyetini de kazanmistir
Bu yüce-divan fertlerinin teskil ettikleri aileler, kurduklari yuvalar cennet köselerini hatirlatir Bu saadet ocaklarinda, anne-baba ve evlat olma, dogumla baslamadigi gibi, ölümle de bitmez Öteler ve ötelerin ötesi, bu bitmeyen oyun için, isiklarla donatilmis: en iç açici renklerle süslendirilmis bir nagme cümbüsü halinde onlara yeni sahneler hazirlamaktadir Onun için zaman, o saglam yapiyi asindiramadigi gibi, onlari birbirine simsiki baglayan hürmet ve sefkati d solduramayacaktir O hane, hane-i ”ebed-müddet’’ devam edip gidecektir Bu alabildigine ahenkli ve rasanetli yuva, istikbal vadeden bir milletin de temel rüknüdür Millet bu rüknün fazilet ve nezahetiyle varlik gösterir ve derinlesir Bu kaideyi kaybedince de, bütün hayatiyetini kaybeder Ailede (var olmayan) millet, millet olma hüviyetini de yitirmistir Bütünüyle sevgi, saygi; dayanisma ve yardimlasma, milletin itibarI varligina aileden akseder ve böyle bir millet, milletler arasi muvazenenin, cihan sulh ve salahinin da sahit ve naziri durumuna yükselmis, esya ve hadiselere hükmeder hale gelmistir
Yapi taslarindaki tenasüp, terbiyedeki vahdet ve gönüllerdeki digergamlik hissi, parçalari öylesine simsiki birbirine baglamistir ki, bir hücredeki izdirab bütün organizmada derin bir inilti meydana getirecegi gibi, bir parçacikta hasil olan bir haz dahi, ayni uzuvlarda bir lezzete vesile olacaktir
Böyle bir toplulukta, tebaa, devleti ve ricl-i devleti omuzlarinda tasir Devlet ve rical-i devlet ise tebaanin fahri hizmetçiligini yapar Merhametli bir çoban, sefkatli bir baba gibi, saadet ve huzuzatini, güttügü ve yeddiginin saadet ve huzurunda bulur
Böyle bir toplulukta, patron isçinin yanindadir Yemesinde, giymesinde ve mesru bütün isteklerinde Bir aile efradi gibi, yediginden yedidir, giydiginden giydirir ve takatinin fevkinde is tahmil etmez Isçi ise, o da, isin yaninda, isverenin yaninda; servet ve patron düsmanligindan uzak, sayin ve gayretin misali olma yolundadir Isin en iyisini verirken, kan-ter içinde cehdedip bogusurken, yüceler âleminde kendisine alkis tutuldugunu ve Hak katinda tebcil ve takdir edildigini bilir, yaptigi herseyi gönül hosnutlugu içinde yapar
Böyle bir toplulukta bütün müesseseleriyle maarif, fazilet duygusunu gelistirir; sevgi ve mürüvvet kapilarini açar; nesline, insanligi, sefkati ve herkesle anlasip uzlasmayi ögretir Onu merhametsiz emellerden, süfli duygulardan, insanlik için yüzkarasi olmadan ve her türlü hoyratliktan korur ve bilhassa mukaddes mefhumlarina karsi saygili yetistirir
Ve nihayet böyle bir toplulukta, adliye, adalet felsefesiyle hükmeder; zalim’in, mütecavizin takipçisi; masumun ve mazlumun hamisi olur
Biz; topyekûn bir nesil olarak, asirlardan beri beklenen bu ideal cemaati arastirip durmaktayiz ve böyle bir tekevvüne sebebiyet verecegini zannettigimiz bütün faktörleri teker teker kucaklamaktayiz
Her sey yitirildigi yerde aranir; acaba biz kaybettigimiz bütün degerleri yitirdigimiz yerde ariyor muyuz?

ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın