๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 03 Ocak 2011, 15:31:31



Konu Başlığı: Hubbi fillah ve buğdi fillah
Gönderen: Sümeyye üzerinde 03 Ocak 2011, 15:31:31
Hubb-i fillah ve buğd-i fillah..

Hubbi fillah, buğdi fillah, yani kimler sevilir, kimler sevilmez çok önemli bir husustur. İmanın da, ibadetlerin de esası, temeli bu husustur. Elli dört farzdan birisi de budur. Hubb-i fillah, Allah için sevmek, Allah için dost olmak, buğd-i fillah, Allah için buğzetmek, dargın durmak, sevmemek demektir. Bu husustaki hadis-i şeriflerden birkaçının meali:

(İmanın esası ve en kuvvetli alameti, hubb-i fillah ve buğd-i fillahtır.) [Ebu Davud, İ. Ahmed, Taberani]

(Allah için seven, Allah için düşmanlık edenin imanı kâmildir.) [Ebu Davud, Tirmizi]

(İmanın temeli, Müslümanları yani Allah’ın dostlarını sevmek ve kâfirleri yani Allah’ın düşmanlarını, din düşmanlarını sevmemektir.) [İ. Ahmed] (İbadeti, takvası ihlası çok olan müslümanı, az olandan daha çok sevmek gerekir. Sevmek demek, onların yolunda bulunmak demektir. İsyanı daha çok olan, küfrü ve fuhşu yayan kâfirleri daha çok sevmemek gerekir. Allah için düşmanlık edilmesi gerekenlerin başında, insanın kendi nefsi gelir.)

(İbadetlerin en kıymetlisi, hubb-i fillah, buğd-i fillahtır.) [Ebu Davud]

(Üç şey imanın lezzetini artırır:

1- Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek,

2- Kendisini sevmeyen Müslümanı Allah rızası için sevmek,

3- Kâfirleri [kendisini sevseler de onları] sevmemektir.) [Taberani]

(Cebrail aleyhisselam gibi ibadet etseniz, Müslümanları Allah için sevmedikçe ve kâfirleri Allah için kötü bilmedikçe, hiç bir ibadetiniz, hayrat ve hasenatınız kabul olmaz!) [Ey Oğul İlm.]

Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Yer ve göklerdeki bütün mahlukatın ibadetlerini yapsan, dostlarımı sevmedikçe ve düşmanlarıma düşmanlık etmedikçe, hiç faydası olmaz.) [K. Saadet]

Musa aleyhisselam, Allahü teâlâyı sevmenin, Onun için olan en kıymetli amelin, Hubb-i fillah ve Buğd-i fillah olduğunu anladı. (Mektubat-ı Masumiyye)

İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Muhammed aleyhisselama tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, Onu tam ve kusursuz sevmek gerekir. Tam ve olgun sevginin alameti de, Onun düşmanlarını düşman bilmektir. Onu beğenmeyenleri sevmemektir. Sevgiye gevşeklik sığmaz. Aşıklar, sevgililerinin divanesi olup, onlara aykırı bir şey yapamaz. Aykırı gidenlerle uyuşamaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıttan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir. (1/ m. 165)

Muhammed Masum hazretleri buyurdu ki:

Sevginin şartı olan hubb-i fillah, buğd-i fillah, Kur'an-ı kerimde ve hadis-i şerifte bildiriliyor. Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek, insanı Allah’tan uzaklaştırır. Düşmanlarından uzaklaşmadıkça, Allah’a dost olunmaz. Sevgi, sevgilinin dostlarını sevmeyi, düşmanlarına düşmanlık etmeyi gerektirir. Seviyorum diyen, sevgilisinin düşmanlarından uzaklaşmadıkça sözünün eri sayılmaz. Allahü teâlânın düşmanlarını sevmek, insanı Allah’tan uzaklaştırır.) (4/ m. 29)


Alıntıdır..


Konu Başlığı: Ynt: Hubbi fillah ve buğdi fillah
Gönderen: Ekvan üzerinde 13 Şubat 2011, 17:37:45
İmam-ı Rabbani hazretleri buyurdu ki:

Muhammed aleyhisselama tam ve kusursuz tâbi olabilmek için, Onu tam ve kusursuz sevmek gerekir. Tam ve olgun sevginin alameti de, Onun düşmanlarını düşman bilmektir. Onu beğenmeyenleri sevmemektir. Sevgiye gevşeklik sığmaz. Aşıklar, sevgililerinin divanesi olup, onlara aykırı bir şey yapamaz. Aykırı gidenlerle uyuşamaz. İki zıt şeyin sevgisi bir kalbde, bir arada yerleşemez. İki zıttan birini sevmek, diğerine düşmanlığı gerektirir. (1/ m. 165)

  Ashab-ı Kiram efendilerimizin kendi öz kardeşlerine babalarına oğullarına karşı savaşması gerçekten anlamakta güçlük çektiğim bir mevzudur..Rabbimizin emri bir kalpte makes bulunca geri kalan herşey önemsizleşiyor..Rabbimizin rızası için'' kardeşimi öldürme işini bana verin Ya Rasullallah..Ola ki bu işi başka biri yaparsa istemeden kardeşime kötü hisler duyabilirim'' deniliyor..Ve din kardeşliği neseb kardeşliğinin önüne geçiyor..
     Ağır bir imtihan..Belki de bu yüzden mükafatı bu kadar büyük..Ve bu yüzden Allah için sevenlerin Peygamberlerin bile gıptaedeceği bir makamda olacağı müjdeleniyor..Ama..Sevdim demekle sevmenin hakkı verilmiş oluyor mu?bunu iyi hesab etmek gerek.
     Rabbim Senin rızan için sevdiklerimizi Sen biliyorsun..Bizi sevdiklerimizle dünyada ve Ahirette dost eyle..