๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 01 Temmuz 2010, 16:13:23



Konu Başlığı: Hicret Edenler ve Ecirleri
Gönderen: Sümeyye üzerinde 01 Temmuz 2010, 16:13:23
Hicret Edenler ve Ecirleri

Allah (cc) için yapilan her hareket, tavir ve söz'ün karsiliksiz kalmasi mümkün degildir Allah için bulundugu yeri, bin bir zorluk altinda terk eden ve bununla Islâm'i daha iyi yasamayi, Allah'a daha mükemmel bir sekilde kullukta bulunmayi amaçlayan bir kimsenin eli bos döndürülmesi düsünülemez Allah (cc) Kur'ân-i Kerîm'de, hicret edenlere müjdeler vermektedir:

"Muhakkak iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler, iste onlar, Allah'in rahmetini umabilirler" (el-Bakara, 2/ 219; et-Tevbe, 9/2I)

"Muhacir ve ensardan daha önce iman etmis olanlarla (sonradan) onlara ihsan ile uyanlardan Allah razi olmustur Ve onlar da Allah (in kendilerine verdigi nimet ve sevap)dan razi olmuslardir Onlar o cennetlerde ebedî kalicidirlar" (et-Tevbe, 9/1II)

"(Kendilerine) Zulmettikten sonra Allah yolunda hicret edenleri dünyada iyi bir sekilde yerlestirecegiz elbette, ahiretteki ecir (leri) ise daha büyüktür Keske ölmüs olsalardi" (en-Nahl, 16/41)

Amr b el-Âs (ra), Rasûlullah'a kendisinin günahlarinin affedilmesi sartiyla bey'at edecegini söyleyince, Rasûlullah'tan su cevabi aldigini anlatmisti: "Sen Islâm'in kendisinden (yani kisi müslüman olmadan) önce islemis günahlari yok ettigini bilmiyor muydun? Hicretin ve haccin da ayni sekilde (bunlar yapilmadan önce) islenmis günahlari silip süpürdügünü bilmiyor muydun?"

Allah, bütün yeryüzünün ve tüm kâinatin biricik ve mutlak sahibidir Bütün varlik âlemini insan için yaratan ve onlari insanin emrine veren Allah'tir Insan ise; kendisine kulluk etmek, Islâm düzenini gerekleriyle birlikte, noksansiz olarak yasamak için yaratilmistir Bundan yüz çevirenleri cezalandiracak, sudan bahanelerle ibadetten geri kalanlarin mazeretlerini kabul etmeyecektir Ve bu mazeretler onlari kendi nefislerine zulüm etmis olmaktan" kurtaramayacaktir Bu konuda Allahu Teâlâ kullarina söyle seslenmektedir:

"Ey inanmis olan kullarim, muhakkak, benim mülküm olan yeryüzü (çok) genistir O halde (suna buna degil de) yalniz bana ibadet edin (el-Ankebût; 29/56)

Bu ayetin, Islâm'i açikça ya sayamayan Mekkeli, güçsüz bir kisim müslüman hakkinda nazil oldugu bildirilmektedir

Bu ayet, Allah'in inanan kullarina, dinlerini açiga vurup yasayamadiklari bir yerden, onu kolayca yasayabilecekleri baska bir yere hicret etmeleri için bir emirdir Rasûlullah (sas) söyle buyurmustur: "Memleketler, Allah'in memleketleridir Kullar da Allah'in kullaridir Nerede hayir bulursan orada yerle" ( Ibn Kesîr, Tefsirü'l-Kur'âni'l Azim, II,14) Bütün insanlar Allah'in kuludur ve yeryüzü de Allah'indir, bütün genisligiyle yalniz onundur Arz bütün insanlari içine alacak kadar genistir O halde insan bulundugu yerde dininî, bütünüyle Allah'in emirlerini yasayamiyor, bu konuda zorluklarla karsi karsiya birakiliyor, Allah'tan baska her seye ve herkese kul olmasi için zorlaniyor ve bu telkin yapiliyorsa orasi müslümanin yasayabilecegi yer degildir Yasayabilecegi yeri aramali ve bulmalidir"Bütün yeryüzü Allah'in olduktan sonra, onun Allah indinde en çok sevileni kullarinin yalniz kendisine ibadet ettikleri yerdir"

Islâm'da hiç bir sey putlastirilamaz, isterse, bu içinde dogup büyüdügümüz, yakinlarimizin malimizin, ticaretimizin, aci tatli her türlü hatiralarimizin ve daha nice güzel seylerimizin bulundugu yer olsun Müslüman nerede inancini yasayabiliyorsa, vatani orasidir "Kisinin bulundugu memlekette yalniz Allah'a ibadet etmek kolay olmaz; dinini açiga vurmakta zorluklarla karsilasir, daralirsa, orada baglanip kalmamali, ibadetlerini serbest yapabilecegi yere gitmelidir Hicret edip o darliktan genislige çikmak için ne gerekiyorsa yapmak ve Allah'a kulluk etmek mü'minin prensibi olmalidir" (Elmali, UH Y Hak Dinî Kur'ân Dili, V, 3790)


Kaynak; İslam Tarihi

ALINTI