> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Seher vakti Sahur vakti
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Seher vakti Sahur vakti  (Okunma Sayısı 1318 defa)
14 Kasım 2010, 18:33:27
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 14 Kasım 2010, 18:33:27 »



Seher vakti-Sahur vakti


Seher vakti, tan yerinin ağarmasından az önceki haldir.[1] Uyanma vaktidir. Seher vaktinde kimi insanlar sevdasından, kimi insanlar, korkusundan ve kimi insanlar da heva ve heveslerinden dolayı uyanıktırlar.

 

Sevdasından uyanık olanlar, Ezelî ve Ebedî Sevgili ile beraber oldukları için sevinçlidir, mutludur, ve muhabbetten mesttirler. Bunların dua ve şefaatine ihtiyacımız var.

 

Korkusundan uyanık olanlar, seher vaktini fırsat bilmişler, günahlarını affettirmek için harekete geçmişlerdir. Bu yüzden İlahî dergâhın eşiğini aşındırırlar. Bu da bir çeşit sevdadır. Sevdaları olmasaydı o kapıda olmazlardı. Fakat bu günahkârların korkusu, bir zalimden korkanın korkusu gibi değildir; yaramazlığından dolayı şefkatli annesinden tokat yiyen bir çocuğu, tekrar validesinin kucağına sığındıran bir korkudur. Bu korku mukaddestir. Sahibinin kurtuluşuna vesile olur. Bunlar, duaya muhtaçtırlar.

 

Heva ve hevesinden uyanık olanlara gelince, onlar oyunda ve oynaştadır. Gece hayatında oldukları için uyanıktırlar. Bunların uyanıklığı Mevla aşkından değil, Leyla aşkındandır. Bunların uyanıklığı uyanıklık değil, gaflet ve dalalet uykusunun en derin ve en kalın noktasıdır. Bunlar da, dua, tebliğ, davet, ikna ve ve irşada muhtaçtırlar.

 

Bir de sahur vakti vardır. İmsaktan önceki vakittir. Oruca karşı dayanma gücü elde etmek için o vakitte yemek yeriz. Sahur vakti, bedeni doyurur ve barındırır. Seher vakti ruhu doyurur ve arındırır. Sahur vakti bedene enerji verirken, seher vakti ruha enerji ve ilham kaynağı olur.

 

“UYAN EYGÖZLERİM VAKT-İ SEHERDE”

 

Üstad Bediüzzaman da (1876-1960) bir seher vaktinde ağlayan kalbin ağlamalarını dile getirdiği parçanın başına şu mısraları koymuş:

 

“Seherlerde eser bad-ı tecelli

Uyan ey gözlerim vakt-i seherde

Seherdir ehl-i zenbin tevbegâhı

Uyan ey gözlerim vakt-i seherde”

 

Yukarda ki mısralardan ve izahlardan anlaşılıyor ki “seher vakitleri”, aynı zamanda benim gibi mücrimlerin ve günahkârların tevbe ve istiğfarlarını ALLAH’ın dergâhına sundukları ve kabullerini umdukları mübarek zamanlardır. Bu mübarek zamanları “Gece Hayatı” adı altında gayr-i meşru eğlencelerle geçirenlere ALLAH hidayetler nasip eylesin. Cenneti kazanmak için verilen bu fırsatları ve bereketli zaman dilimlerini cehennemi kazanmak için kullanmak ne büyük ayıp ve ne büyük kayıptır!

 

“UYAN EY GÖZLERİM”


 

Sultan III. Murad’ın da (1546-1595.) “Uyan Ey Gözlerim” başlıklı bir şiiri vardır. O makamda olup böyle bir şiir yazana bin barekallah derler. Öyle anlaşılıyor kiBu şair padişahı ne saltanat, ne tac, ne taht hiçbir şey tatmin etmemiş,  O da, sonunda, herkesin makamına kulluk makamına talip olmuş, kendi kendisini gaflet uykusundan uyanmaya davet etmiş. Bir seher vaktinde şöyle çağlamış ve yürekleri dağlamıştır:

 

Uyan ey gözlerim gafletten uyan

Uyan uykusu çok gözlerim uyan

Azrail’in kastı canadır inan

Uyan ey gözlerim gafletten uyan

 

Semavatın kapılarını açarlar

Mü’minlere rahmet suyu saçarlar

Seherde kalkana hulle biçerler

Uyan ey gözlerim gafletten uyan

 

Mağrur olup tac u tahta dayanma

Uyan ey gözlerim gafletten uyan

Yedi iklim benüm deyip güvenme

Uyan uykusu çok gözlerim uyan

 

Benim Murat kulun suçumu affet

Suçum bağışlayıp günahım ref’et

Resûlün sancağı altında haşret.

Uyan uykusu çok gözlerim uyan

 

Söz gecelerden açılmışken Erzurum’lu İbrahim Hakkı’yi (k.s) (1703-1780)  ve onun “Geceler” isimli şiirini zikretmeden nasıl geçelim?

 

Ey dîde nedir uyku, gel uyan gecelerde
Kevkeplerin et seyrini, seyrân gecelerde
Bak hey'et-i âlemde, bu hikmetleri seyret,
Bul Sâni’ini, ol O’na hayran gecelerde
Gafletle uyumak ne reva abd-i hakire

Şefkatle nida eyliye Rahman gecelerde

Aşıklar uyumaz gece hem sen uyuma kim

Gönlün gözüne görüne ey can gecelerde

Az ye, az uyu, hayrete var, fani ol andan

Bul Can-ı Bakî  ol ana mihman gecelerde

Çün gündüz olursun nice ağyar ile gafil
Koy gafleti dildârdan utan gecelerde

Dil, Beyt-i Hudâ'dır, ânı pak eyle sivâdan
Kasrına nüzul eyler O Sultan, gecelerde

ALLAH için ol halka mukarin gece-gündüz

Ey Hakkı nihan-ı aşk odine yan gecelerde

Bu şiiri günümüz Türkçe’siyle ifade etmeye çalışalım:

 

Ey göz nedir uyku, gel uyan gecelerde
Yıldızların yürüyüşünü seyret gecelerde
Bak bütün âlemde, bu hikmetleri seyret,
Bul Yaradan’ını, ol O’na hayran gecelerde

Gafletle uyumak yakışmaz hakir kula

Şefkatle çağırırken Rahman gecelerde

Âşıklar uyumaz gece hem sen uyuma ki

Gönlün gözüne görünsün Sevgili gecelerde

Az ye, az uyu, hayret et, uzak dur onlardan

Bul Bakî  Can’ı, ol ana müsafir gecelerde
Gündüz O’ndan başkasıyla olur, Gerçek Sevgi

Li’den gaflet edersin; yapma, utan gecelerde
Gönül ALLAH’ın evidir, kirletme onu başkasıyla,
Çünkü köşküne iner o Sultan gecelerde.

ALLAH için ol halka yakın gece ve gündüz

Hakkı, gizli aşk ateşine yan gecelerde

 

HZ. ALİ’NİN (R.A) YAKARIŞI

 

Alem iki daireden ibarettir. Rububiyet dairesi, ubudiyet (kulluk) dairesi. Rububiyet dairesinin tek sultanı ALLAH’tır. Ubudiyet dairesinin sultanı da insandır. ALLAH, insana karşı yapılması gereken her türlü iyiliği yapmış, asla bir kusur yok. Ama insanın ALLAH’a karşı görevlerinde aynı şeyi söylemek mümkün mü? Elbette ki hayır. İşte bunun içindir ki Hz. Ali (r.a), orijinal tesbiti ve derin tefekkürü ile münacatını şu ifadelerle noktalamıştır:

 

“ALLAHım! Benim, Senin kulun olmam, iftihar vesilesi olarak bana yeter. Senin benim Rabbim olman da yine şeref olarak bana yeter. ALLAH’ım! Ben Seni arzu ettiğim gibi bir Rab buldum. Bana karşı görevlerinde bir kusurun yok. Sen de beni, Senin arzu ettiğin gibi mükemmel bir kul eyle.”[2]

 

ALLAH yardımcımız olsun. İlmimizi, yakînimizi, hayretimizi, hayranlığımızı, aşkımızı, şevkimizi artırsın; salih amellerimizi bereketlendirsin. Bayramınız mübarek olsun.

[1] Pala, İskender, Divan Şiiri Sözlüğü, s.431 Akçağ Yayınları- Ankara

[2] El-Fahru’-Razî, et- Tefsîrü’l- Kebir, I, 251


Vehbi KARAKAŞ
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
« Son Düzenleme: 14 Kasım 2010, 18:33:58 Gönderen: Reyyan »
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Seher vakti Sahur vakti
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:15:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Seher vakti Sahur vakti rüya tabiri,Seher vakti Sahur vakti mekke canlı, Seher vakti Sahur vakti kabe canlı yayın, Seher vakti Sahur vakti Üç boyutlu kuran oku Seher vakti Sahur vakti kuran ı kerim, Seher vakti Sahur vakti peygamber kıssaları,Seher vakti Sahur vakti ilitam ders soruları, Seher vakti Sahur vaktiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes