๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 19 Şubat 2011, 20:41:30



Konu Başlığı: Her bilenin üstünde bir bilen vardir…
Gönderen: Ekvan üzerinde 19 Şubat 2011, 20:41:30
          Her bilenin üstünde bir bilen vardir…

Insan fitri özellikleri itibari ile birbirinden farklidir. Kimi insana verilen özellikler ideal bir insan olabilme yolunda üzerinde fazla ugras dahi gerektirmeyecek kapasitededir. Ancak her insan var olan bu özelliklerinin farkinda olmayabiliyor. Kimi insanlarda özel ugraslarla belirli seviyeye gelebilmek icin gayret sarf etmeleri gerekmektedir.

Gurur, Kibir, Inat, Dikkafalilik, Enaniyet, Bencillik gibi olumsuz vasiflarin yanisira, Mütevazi, Hosgörülü, Kanaatkarlik, Cömertlik gibi olumlu vasiflarda insanlarda var olan sifatlardandir. Ancak ifade etmeye calistigimiz gibi her insan bunlarin farkinda olamayabiliyor.

Insanin ahlak ve kisilik bakimindan egitim almasi, okumus olmasi, belirli terbiye ve disiplinden gecmis olmasi, onun saglikli bir yapiya sahip olmasinda önemli faktörlerden oldugunu biliriz. Teorik olarak dogru bir söylem olmasina ragmen bunun pratikde her zaman gecerli olmadigini görmekte mümkünd.

„Ben kendime yeterim“ düsüncesine sahip ve aklini her meseleyi cözmede yeterli gören bazi insanlarda, egitim almis olmak veya cok okumus olmak, maalesef yanlis karakterlerin olusumunu da sebebiyet verebiliyor.

Cok okumus olmanin veya cok biliyor olmanin güvencesi! veya zanni ile, dogru düsündüklerini ve dogru yolda olduklarini, yapmis olduklari hatanin farkinda olmadan, yasayan ve bunda diereten insanlarin varligi da bir gercek. Bunun en üzücü yani ise, özellikle insanlar adina yararli olma yolunda yapilan yanlisliklardir.

Akilcilik veya rasyonel düsünce! adina yapilabilen bu hatalar, aslinda sadece muhatab olduklari kisilere yansimakla da kalmiyor, bilakis kendilerinin de her gecen gün, sayet yapilan hatanin vaktinde farkina varilmazsa, gitgide bir cikilmaz karanliga sürüklenmelerine vesile oluyor.

Cok okuyarak, cok bildigini zanneden insanlar, insanca yasamanin, kendi adina karar verme yetkisinin, yine kendilerinde ve akillarinda noktalandigi düsüncesi ile, diger insanlarin, yine baskalarinin düsünce ve fikirlerine kiymet vermesi, hatta onlari takip etmeleri, taklit etmeleri, „koyun sürüsü olmak“ olarak nitelendirilebiliyor. Kaldi ki, bir insan ne kadar bilirse bilsin, yine bir danismaya, fikir almaya ihtiyaci vardir. Ve bazen öyle olur ki, siz ne kadar okuyor olsaniz dahi, ayni meseleyi, sizden daha az okumus bir insan, sizden daha iyi kavramis da olabilir.

Ziraat mühendisligi yabana atilacak bir meslek degildir. Ancak bir Ziraat mühendisi okumus olmasina ragmen topragi, ömrünü orada harcamis bir ciftci kadar tanima imkani yoktur. Zira biri teorik bilgilerle donanmisken, digeri bu isin pratigini uygulamaktadir. Tabi bu ciftinin, mühendisi dinlemeyecegi anlamina gelmez fakat mühendisde hic bir zaman, egitim ve tahsili yoktur diye, bir ciftciyi yabana atmasi gerekmez


alıntıdır