๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 02 Temmuz 2010, 14:57:35



Konu Başlığı: Hepsi benim yüzümden...
Gönderen: Sümeyye üzerinde 02 Temmuz 2010, 14:57:35
Hepsi benim yüzümden...

  Her türlü olumsuzluğu, ister sebepler açısından, isterse de Allah ile münasebetlerimiz zaviyesinden kendi hatalarımıza bağlamamız ve kendi kusurlarımıza vermemiz lazımdır

Zira bu mülahaza, kadere taş atmamıza mani olur; üslup itibarıyla, -hâşâ ve kella- Allah'a suç isnat etmemizin ve dışta suçlu aramamızın da önüne geçer Her musibet karşısında bu duygu ve düşünceyi esas almamız bizi birer tedbir ve dikkat insanı haline getirir
Aksi halde, -hafizanallah- "Falan şunu yaptı, filan şöyle davrandı!" diyerek sürekli atf-ı cürümlerde bulunmaktan ve etrafta mücrim aramaktan kurtulamayız Ya da "Biz ne yaptık da bunlar başımıza geldi?" demek suretiyle İlahî icraatı ve kaderi tenkit etme küstahlığına düşmekten âzâde kalamayız Aslında, "Bizim suçumuz ne, biz ne yaptık ki?" demek en büyük bir suçtur İçinde yaşadığımız zaman ve şartlarda hemen her insan tepeden tırnağa bir kusur âbidesi olmuş gibidir Herkes başına taşların yağması için mevcudiyetinin dahi yeterli olduğunu düşünmelidir Evet, Hak karşısındaki konumunun farkında olan bir insan, başına gökten bir meteor gelip çarpsa ve kendisini yerin dibine batırsa, o zaman bile "Öyle günahkârım ki, bilmem bu taş hangi birine keffaret oldu; hem hamd olsun ki, Cenâb-ı Hak daha dünyadayken başıma taş yağdırdı da o günahımın vebalini Cehennem'e bırakmadı!" demelidir

Arz-ı hal ve vakayı rapor, hususiyle bütün bir heyeti alâkadâr eden meselelerde, işte böyle bir mülahazayla çok faydalı ve önemli olabilirŞahs-ı manevînin bir ferdi diğer arkadaşlarına, "Başımızda şöyle bir musibet var Acaba bu hangi mesâvîmize terettüp eden bir derttir? Hele gelin şurada bir saat istiğfar edelim; yeniden Allah'a müteveccih olup iman tazeleyelim Galiba, bazı sebeplerde müşterek olarak kusurlar ettik; onları telafi etmenin bir yoluna bakalım Sebepler dairesinde yaşıyoruz; esbab, izzet ve azametin perdesidir, Cenâb-ı Hak çok defa icraât-ı sübhaniyesini onlar vesilesiyle ortaya koymaktadır Öyleyse, hangi sebepte kusurlu davrandığımızı belirleyelim ve hiç olmazsa bundan sonra aynı hatayı işlemeyelim!" diyerek kendisiyle beraber bütün heyeti muhasebe ve murakabeye çağırabilir Aynı zamanda, böyle hâlis bir niyetle yapılan muhasebe, geçmişi sorgulamak da değildir; maziden ibret almaktır Bu itibarla, hata ve kusurları telafi etmek, geçmişten ibret almak ve ona göre geleceğe dair planlar yapmak, projeler oluşturmak kasdıyla arz-ı hal ve vakayı rapor usûlüne başvurulabilir

 

Fethullah Gülen
Zaman