๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 21 Kasım 2010, 17:04:34



Konu Başlığı: Hatada ısrar helak olmaya sebeptir
Gönderen: Ekvan üzerinde 21 Kasım 2010, 17:04:34
     Hatada ısrar helak olmaya sebeptir  

Âlim, hakkı bâtıldan ayırt eden, İslam âlimlerinden nakil yapan kişidir Âlim, ışığı, karanlığı gören kimsedir A’ma, ışığı göremez Zira a’maya, her şey hep karanlıktır
Hatada ısrar helak olmaya sebeptir Hakiki âlim, nakledendir, vasıta olandır Kendinden söyleyen ve kendine bağlayan değildir Bunun için dini konularda, kendinden bir şey söylememelidir Zira dinimiz nakil dinidir İman ibadet bilgileri kıyamete kadar hep aynıdır, değişmez Dinde yorum, görüş olmaz Benim görüşüme, senin görüşüne göre din olmaz Din, ne ise odur Allahü teâlâ ve Onun Peygamberi Muhammed aleyhisselam nasıl bildirmiş ise, o öyledir Buna ilave yapılamadığı gibi, eksiltme de olmaz Bu sebeple nakleden aziz olur, nakle dayanmadan kendi düşüncesini din diye anlatan rezil olur Ehli sünnet itikadını, ehli sünnet âlimlerinin kitaplarından nakletmeli ve böyle kıymetli eserleri yaymalıdır Zira doğru iman, doğru ibadet bilgilerini duymak, öğrenmek, insanların en tâbii hakkıdır Bunu yapmak, kıymetli ve şerefli bir hizmettir
Bir insanın, iki şeyden birine tâbi olma mecburiyeti vardır Ya kendi düşüncesine, görüşüne, anlayışına tâbi olur veya hakiki bir âlime tâbi olur Kendine tâbi olan kendi gibi olur Ama hakiki bir âlime tâbi olan, o âlimin bildirdiklerine mesela İmam-ı Rabbani hazretlerinin sözüne göre hareket eden insan, yavaş yavaş olgunlaşır, zamanla fazilet sahibi bir insan olur Çünkü tâbi olunca, adeta onun kalbi ile tâbi olanın kalbi arasında bir hat kurulur O âlimin kalbinden fışkıran iman dolu ihlâs, muhabbet, Allahü teâlâya karşı olan muhabbeti, Peygamber efendimize olan tâbiiyeti, ona uyana inikas eder, yansır, akseder Aynen karpuzun, güneşin karşısında olgunlaşması gibi olur
İnsanların çektikleri sıkıntıların sebebi, nakli bırakıp, kendi yorumlarını, görüşlerini din diye anlatan din adamlarıdır Böylelerine Ulemâ-i su’ yani kötü din adamı, din yobazı denir Kötü din adamları, mahsulün önündeki suyu kesmiş kayalara benzer Suyu bırakmazlar ki mahsul sulansın, hayat bulsun Taş oldukları için, kendileri de istifade edemezler
Ebü'l-Abbâs-ı Mürsi hazretleri sohbetlerinde hep; "Hocam Ebül-Hasan-ı Şâzili hazretleri buyurdu ki, hocam şöyle anlattı ki" şeklinde söze başlar, hep hocasından nakiller yapardı Bir gün biri;
-Hep hocanızdan nakil yapıyorsunuz Hiç kendinizden bir şey söylemiyorsunuz, demesi üzerine buyurdu ki:
-Ben evden bir şey getirmedim Ne kazanmışsam hocamın derslerinden kazandım Hocamdan öğrendiklerimi "Allahü teâlâ buyurdu ki, Resulü buyurdu ki" veya "Ben diyorum ki" diyerek pek çok şey anlatabilirim Ama bütün bunları öğrenmeme, bu dereceye yükselmeme vesile olan hocama karşı edebe riayet ederek, hep hocamdan naklederek konuşuyorum Uygun olan da budur Hocasından bahsetmeyen, hep ben diye konuşan kimsede hayır yoktur En iyi âlim, kendinden söyleyen ve kendine bağlayan değil, nakleden, vasıta olandır Dinimiz nakil dinidir İman ibadet bilgileri kıyamete kadar aynıdır, değişmez Nakleden aziz, nakilsiz konuşan rezil olur
Âlimlerin ziyneti; bilmiyorum demektir Cahillerin özelliği ise, bilsin bilmesin her konuda konuşmaktır Âlim, her kelimeden korkar, vesika bulmadan söyleyemez Her suale cevap vermek, bir âlim için ahmaklık işaretidir Bilmiyorum demek edeptir ve bir şeyler bildiğinin alametidir Bilen ve edepli olan, tevazu gösterir, bilmediği konuda konuşmaz ve bilmiyorum der İlimden önce edep lazımdır Zira hazret-i Ömer; “Edep, ilimden önce gelir” buyurmaktadır
İslam âlimlerinin büyüklerinden olan İbni Mübarek hazretleri de; “Bütün ilimleri bilenin eğer edebinde noksanlık varsa, onunla görüşmediğime üzülmem, bunu kayıp saymam Fakat edepli ile görüşemesem üzülürüm” buyururdu
Her zaman her yerde edepli, hayâlı olmaya çalışmalıdır! Hayâsız kimse, zamanla küfre kadar gidebilir Hadis-i şerifte; (Hayâsızlık insanı küfre düşürür) buyuruldu
Hayâ, bir binayı tutan direk gibidir Direksiz binanın durması kolay olmadığı gibi, hayâsız kimsenin de imanını muhafaza etmesi zordur Hayâsı olan Allah’tan utandığı için günahtan çekinir İnsanlardan utanmayan Allah’tan da utanmaz İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayâdandır İnsanlardan utananın, Allahü teâlâdan da utandığı anlaşılır Çünkü hadis-i şerifte; (Allah’tan sakınan, insanlardan da sakınır) buyuruluyor
Hiç kimse yağan yağmura düz tepsi tutarak su biriktiremez Cenâb-ı Hak bu yağmuru toprağa indirir Toprakta bu yağmur süzülüyor, kanallar meydana geliyor Bu kanallar tekrar dünyaya çıkıyor Tertemiz su, belirli bir yerde toplandıktan sonra dağılıyor ve herkes bir musluğa gelip su içiyor Yani esasında her yere yağan rahmet, su, bir musluktan içilmek ihtiyacına haiz Musluğa gitmeyen, suya kavuşamaz Onun için kavuştuğumuz muslukların yani mezhep imamlarımızın, ehli sünnet âlimlerinin kıymetini iyi bilelim Çünkü temiz su orada var

Alıntı


Konu Başlığı: Ynt: Hatada ısrar helak olmaya sebeptir
Gönderen: Hadice üzerinde 21 Kasım 2010, 18:48:04

Her zaman her yerde edepli, hayâlı olmaya çalışmalıdır! Hayâsız kimse, zamanla küfre kadar gidebilir Hadis-i şerifte; (Hayâsızlık insanı küfre düşürür) buyuruldu
Hayâ, bir binayı tutan direk gibidir Direksiz binanın durması kolay olmadığı gibi, hayâsız kimsenin de imanını muhafaza etmesi zordur Hayâsı olan ALLAH’tan utandığı için günahtan çekinir İnsanlardan utanmayan ALLAH’tan da utanmaz İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayâdandır İnsanlardan utananın, ALLAHü teâlâdan da utandığı anlaşılır Çünkü hadis-i şerifte; (ALLAH’tan sakınan, insanlardan da sakınır)

Allah razı olsun kardeşim Rabbim ümmeti Muhammedi hayasızlıkdan korusun