> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Hastalık Şifanın Ta Kendisidir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Hastalık Şifanın Ta Kendisidir  (Okunma Sayısı 713 defa)
24 Temmuz 2010, 23:19:55
Hadice
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 5.945


« : 24 Temmuz 2010, 23:19:55 »




HASTALIĞIN GETİRDİĞİ DEVALAR

[Çok sevgili bir doktor abimiz tarafından hazırlanmıştır.]

Alttaki dokuz deva ,Hastalar Risalesi (Yirmi beşinci Lem’a) esas alınarak tüm hastalar için hazırlanmıştır.
“Zahmetsiz rahmet olmaz” sözü, Müslüman zihinlerin kitâb-ı kerimden imbiklediği ve çağların tecrübe birikimine hakkıyla eklediği bir hikmetli sözdür. Açlık, yokluk, hastalık ve ölümlerle imtihandan ibaret olsa da hayat; aslolan, her şeyin maksadı olan, rahmettir. Çünkü “her zorlukla beraber kolaylık vardır” ilahi kaidesince sabreden; yokuşun inişini, acıların dinişini, şer gibi görünen suretler içinde hayrın tecelli edişini görecektir.
Sabreden, Allah’a ait olduğunu bilen muradına erecektir, Allah’ın muradını görecektir. Sabreden sabrının meyvesini bire yüz, bire yedi yüz devşirecek; hastalığın şifa, acının lezzet, ayrılığın kavuşma, yitirmenin kazanma olduğunun sırrına erecek, musibeti tekâmülüne basamak edinecektir.
Dünya hayatına her türlü boşunalık ve amaçsızlıktan arınmış, yaratılış hikmetine uygun bir anlam yüklemeyi başarabilmiş olanlar iman nimetine ermiş olanlardır. İman kalbinde yerleşmiş olanlar için hayat, Allah’ın rahmet meyvelerini toplama, harmanlama mevsiminden ibarettir. Velev ki hastalıklara, musibetlere düçâr da olsalar…

HASTALIĞIN FAYDALARI

1. HASTALIK HEM SERMAYEYİ HEM KÂRI ARTIRIR

Ömür her geçen gün tükenen bir sermayedir. Rahatlık içinde nasıl geçtiği bile anlaşılmadan hızla akıp giden zaman, hastalık sayesinde yavaşlar; adeta uzar. Hastalık, ömrün meyve vermeden geçip gitmesine engel olur. Hastalığa sabreden kişi, azalan sermayesi ile sınırsız kârlı yatırım fırsatı elde eden kişi gibidir.

2. HASTALIĞA BİR DAKİKA SABRETMEK, BİR SAAT İBADET ETMEK GİBİDİR

Namaz, zekât, oruç, hac aktif ibadetlerden, hastalığa ve musibetlere sabır da pasif ibadetlerdendir. Hastalık insanın acziyetini fark etmesine neden olur, sonsuz rahmet sahibi Yaratıcı’ya daha çok sığınmaya vesile olur. Hasta insan dilinden duayı düşürmez olur. İşte bu hâlis yakarışlar, dualar; hastalığın sıkıntılarına sabır ve şükürle katlanan kişinin bir dakikasını bir saat ibadete denk bir mertebeye çıkarır. Hasta, eğer sabır ve şükrü bırakmazsa, yattığı yerden cenneti kazandıracak salih amellere ulaşabilir.

3. HASTALIK TEŞEKKÜRÜ HAK EDEN BİR UYARICIDIR

Hastalanan insan, çektiği sıkıntıların ikazıyla bu dünyaya yalnızca güzel yaşamak, rahat içinde bir ömür geçirmek için gelmediğini anlar.
Hastalık; sağlıklı ve neşeyle geçen günlerin unutturduğu ahiret sorumluluğunu insana hatırlatır. Onu gaflet uykusundan uyandırır, ömür sermayesinin gündelik dertler ve geçici hevesler uğrunda heba edilmemesi için hastalık insanı ikaz eder: “Kendine gel, gözünü aç, sağlığın gibi ömrün de kalıcı değil, elinden kayıp gidiyor. Sen başıboş değilsin. Seni Yaratan’a döneceğin gün için hazır mısın?” der hal diliyle.

4. HASTALIK BEDENİN ASIL SAHİBİNİ HATIRLATIR İNSANA

Düşünün ki çok zengin ve maharetli bir tasarımcı, eşsiz sanatını göstermek için harikulade bir elbise hazırlasın. Modellik yapması için de ücret karşılığında fakir bir adama o elbiseyi giydirsin. Sonra elbiseye rötuşlar yaparken elbiseyi gerektiği zaman kessin, biçsin, uzatsın, kısaltsın. Acaba ücret karşılığı modellik yapan fakir adamın itiraz etmeye ya da tasarımcıya akıl vermeye hakkı var mıdır?
Elbette yoktur. Şimdi kendimizi düşünelim. Biz de harika bir sanatkâr için modellik yapmıyor muyuz bu dünyada? Bu güzel vücud elbisesini hazır bulmadık mı üzerimize giymek için? O halde Allah’ın bedenimiz üzerindeki makas darbeleri bizi üzmemeli. Bedenin asıl sahibi O’dur çünkü. Bu makas darbeleriyle muhakkak bildirmek istediği bir hakikat ve hikmet vardır. Ancak bunlara sabredenlerin fark edebileceği bir hikmet…
Eğer açlık olmasaydı Allah’ı tam Rezzak olarak tanıyamazdık. Hastalıklar da olmazsa, O’nun Şâfi olduğunu tam anlayamayız, O’nun şifa vericiliğinin sıcaklığını kalbimizde hissedemeyiz.
Her şeyin birbiriyle ilişki içerisinde olduğu şu dünyada meydana gelen her olay gibi hastalıklar ve musibetler de perde arkasındaki sonsuz ilim, hikmet ve rahmetle ilişki içerisindedirler, onlara işaret ederler. Hastalık da sağlık da doktor da ilaç da aynı kaynaktan gelir. Hepsi de aracı oldukları sonsuz kudret ve hikmeti gösteren işaretlerden ibarettir.

5. HASTALIK GÜNAHLARI DÖKER, İNSANI TEMİZLER

Meyveli bir ağacı salladığınızda meyveleri nasıl dökülüyorsa, iman sahibi bir hasta da ateş veya acı nedeniyle titrediğinde günahların yükleri üzerinden öylece dökülür.
Asıl hastalık, ahiret için hazırlık yapmayan, Allah’a karşı sorumluluklarının bilincinde olmayan, günahlarını önemsemeyen insanın hastalığıdır. Hayata iman penceresinden bakmayanlar, sürekli yaralar alır hayattan. Kaybedilen, yarım kalan her şey ve en çok da ölüm düşüncesi yaralı ruhları bitmek bilmez bir telaş, bir tedirginlik ve güvensizlik içinde bırakır. İşte bu “asıl hastalığının” acılarını unutmak isteyen gafil kimsenin eğlence ile oyalanıp kendini sarhoşluğa vurmaktan başka çaresi yoktur. Susuz kalmış bir insanın tıka basa tuzlu su içip daha fazla yanması gibi insanın kendini sarhoşluğa vurması da acısını artırmaktan başka bir işe yaramaz.
Oysa hastalık mümin için günahlardan arınma vesilesidir. Ölüm ise, hayat mesaisinden paydos, ömür askerliğinden bir terhis teskeresidir. Esas vatanımıza ve bizden evvel oraya göçmüş sevdiklerimize kavuşma heyecanıdır.
Dünya zindanından cennet bahçelerine bir davettir bizim için ölüm. Bir hastalığın varabileceği en kötü son olarak görülen ölüm, aslında işte böyle güzel bir nimettir. Hastalık ve ölüm, görünüşte çok zahmetli görünse de hakikatte rahmettir, sonsuz rahmetin habercisidir.

6. HASTALIK MÜMİNİN DERECESİNİ YÜKSELTİR

En güzel örneğini Hazret-i Eyyub [as]da göreceğimiz gibi, bütün peygamberlerin ve Allah’ın en sevgili kullarının hayatları sıkıntılar içinde, hastalıklar ve musibetlerle geçmiştir. Eğer hastalık güzel olmasaydı Allah en fazla hastalığı en sevdiği kullarına vermezdi.
Hastalığından şikâyet eden kimse, bu güzel kullar kafilesine katılmak için sabretmeli, haline her daim şükretmelidir. Güzel bir sabırla karşılanan hastalık ölümle sonuçlanırsa umulur ki o sabırlı hasta şehadet mertebesine ermiştir.

7. HASTALIK HAYATTAN ALINAN LEZZETİ ARTIRIR

Hastaya “geçmiş olsun” denir ve geçer gider hastalık. Geriye sadece “ne sıkıntılı günlerdi, geçti gitti” diye bahsi kalır. Bu acılı günlerin geride kalması insana ancak lezzet verir. Her şeyin zıddıyla bilindiği bu dünyada acı olmasa neşe de olmazdı.
Hastalığın gidişi, afiyetin gelişi içindir. Hastalık vazifesini bitirince kendiliğinden gidecek, sabredin, hiç endişe etmeyin. Emin olun hastalık her şeyden aldığınız lezzeti değiştirecek, hayattan aldığınız lezzeti artıracaktır.

8. HASTALIK DOSTLUKLARI PEKİŞTİRİR

Hastalık, şefkat ve yardım hislerinin iyice uyanmasına, unutulan dostların hatırlanıp ziyaret edilmesine, vefanın ve paylaşımın tüm güzelliğiyle hastalanan kişi etrafında sevgi haleleri oluşturmasına vesile olur.

9. HASTALIK SAĞLIĞIN TA KENDİSİDİR

Hastalığın verdiği mesajı alarak gafletten uyanan, şimdiki halini ve geleceğini düşünüp adeta kabri ve ötesini gözüyle görür hale gelen bir hasta için hastalık, hayat defterinde bembeyaz bir sayfanın açılmasıdır, insanın hayatındaki her şeyin yenilenmesidir. Hayatın bize sunacağı yeni rüzgârlara hastalıktan devşirilen “hikmet” ile sağlığın kıymetini, dünyanın geçiciliğini anlamış olarak yelken açmak hasta için büyük bir kazançtır.

İyi ki varsın hastalık. Hoş geldin. Seni bana Allah gönderdi. Allah’ın kullarına karşı şefkati annelerin yavrularına karşı şefkatinden çok daha fazla olduğuna göre, çünkü şefkati yaratan O olduğuna göre, hastalığı gönderdiği gibi şifayı da sabrı da mutlaka gönderecektir.

Buyur hastalık, vazifeni yap, ben de vazifemi yapacağım, tedavi olacağım ve sana sabredeceğim. Sabrettikçe Allah’a yaklaşacağım.
Ben zaten O’ndan geldim ve O’na dönüyorum.
Sen benim merdivenim olacaksın.

“Allah’ım kalbimi sevginde sabit kıl, üzerime sabır yağdır ve beni günahımdan arındır”
Âmin.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Hastalık Şifanın Ta Kendisidir
« Posted on: 28 Mart 2024, 15:40:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Hastalık Şifanın Ta Kendisidir rüya tabiri,Hastalık Şifanın Ta Kendisidir mekke canlı, Hastalık Şifanın Ta Kendisidir kabe canlı yayın, Hastalık Şifanın Ta Kendisidir Üç boyutlu kuran oku Hastalık Şifanın Ta Kendisidir kuran ı kerim, Hastalık Şifanın Ta Kendisidir peygamber kıssaları,Hastalık Şifanın Ta Kendisidir ilitam ders soruları, Hastalık Şifanın Ta Kendisidir önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes