> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Haşir akidesinin faydaları
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Haşir akidesinin faydaları  (Okunma Sayısı 736 defa)
17 Eylül 2010, 12:44:12
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Eylül 2010, 12:44:12 »



Haşir Akidesinin Faydaları



Allah'a imandan sonra, hayatı tanzîm edip bir düzene koyma, beşerin toplu olarak huzurunu temin etme; haşre yani ölüm ötesi hayata inanmaya bağlıdır.

Yaptığı şeylerin hesabını vereceğine inanmayan bir insanın hayatının müstakîm olması düşünülemez. Buna karşılık, attığı her adım için öbür âlemde Allah'a hesap verme düşüncesini eksik etmeyen, her davranışı bir hesabın ifadesi olan, her sözü, her dinleyişi ve her kalbî temayülünü ötede Allah'a hesap verme havasına göre hassasiyetle ele alan kişinin de hayatı oldukça muntazam bir şekil arz eder.

"Ne işte bulunsan, Kur'ân'dan ne okusan ve siz ne İş yapsanız mutlaka biz, içine daldığınız an üzerinizde şahidiz (her yaptığınızı görürüz). Ne yerde, ne de gökte zerre ağırlığınca bir şey, Rabb'in(in bilgisin)den kaçmaz. Ne bundan küçük, ne de büyük hiçbir şey yoktur ki, hepsi apaçık bir kitap (Allah'ın bilgisinin nakşedildiği Levh-i Mahfuz) da olmasın...” (Allah'ın bilgisi -her şeyi içine almıştır. O'nun bilgisi dışında kalan hiçbir şey yoktur. Her olay, ancak O'nun bilgisi ve izniyle olur).(1)


Yani bütün davranışlar ve hareketler, kerîm melekler tarafından tespit edilmektedir. Büyük, küçük, gizli ve açık; bizim hakir, Allah'ın azîm gördüğü veya bizim azîm Allah'ın hakîr gördüğü -hangi hesap içerisinde ele alınırsa alınsın- yaptığımız her şey tespit edilmekte, her şeyimize nigehbân gözetleyenler, yazanlar ve her şeyimizin hesabını görmek üzere "DEYYAN" olan Allah hâzır ve nazırdır.

Bu ruh ve şuur içinde yaşanan bir hayat müstakîm; bu ruh ve şuur içinde yaşayan fertlerin teşkil ettiği toplum huzur içinde yine bu ruh ve şuur içindeki aile ocağı da, yaşadıkları aileyi cennet bahçelerinden bir bahçe haline getirmişlerdir.

Evet beşerin çılgınlıklarını bırakabilmesinin tek yolu vardır; o da öldükten sonra dirilmeye inanmasıdır. Gençliğin çılgınlıklarının önünü alacak, onun hezeyanlarını önleyecek, yavaş yavaş ölüme doğru giderken her adımda ayrı bir inkisar ve ümit kırıklığına uğrayan ihtiyarlara ümit kaynağı olacak,çocukların mukavemetsiz kalplerinde her an saadet şem'â ve şulelerini yakıp aydınlatacak da ancak haşre İman ve inançtır.

Gençten ihtiyara, kadından erkeğe, âdilden zâlime herkes İçin içilen su ve teneffüs edilen hava kadar haşre imâna ihtiyaç vardır.

Haşre îman denen bu şerbeti içmek aynı zamanda yudum yudum huzuru yudumlamak demektir. Bu sebepledir ki, beşerin sulh ve salâhı için uğraşan ve ona huzur bahşetmeyi gaye edinen bütün fikir adamlarının; meseleyi bu zaviyeden değerlendirmeleri gerekmektedir.

Ferdin, ailenin, cemiyetin ve topyekün bütün insanlığın hakiki refah, saadet ve huzura erebilmesi ancak ve ancak, büyük-küçük bütün amellerin hesabının görülebileceği bir ahiret yurduna inanmaya bağlıdır.

Kur'ân-ı Kerim:


"Artık kim zerre ağırlığınca hayır yapmışsa onu görür.Ve kim zerre ağırlığınca çer yapmışsa onu görür.” (İnsana ameli gösterilir, insan yaptığını görür)(2) diyerek, zerre miktar hayır işleyenin hayrının mükafatım; ve zerre miktar şer işleyenin de şerrinin cezasını göreceğini ilan etmekte ve insanlara bu mesuliyet duygusunu aşılamaktadır, insanlar bu İmân ve İnanca sahip olduktan sonra, artık ona "İstediğini yap!" denebilir. Zira vak'a ve realite, yapılan her şeyin aynen karşılık göreceği katiyetini ifade etmektedir. Bu anlayışta bir insan, alnını ak, yüzünü pak edecek ve ötede onu mahcup edip yere baktırmayacak işler yapma lüzumunu duyacaktır.

Çocuk, o zayıf, o nahîf ruhuyla ancak haşre iman ile huzurlu bir hayat bulabilir. Herkes çocukluğunu bu zaviyeden tetkik etse ve hayâlen çocukluk anlarına gitse bu hükmü tasdik edecektir.
Evet, çocuk ince bir kalbe sahiptir, aynı zamanda da hâdiselerin terkibini yapıp neticeye gidecek bir zekâya da sahip değildir. Hem o, büyükleri gibi, kendisini eğlenceye verip ten-vim de edemez. Onun içindir ki, ölüm endişesini bir büyükten daha derin hisseder. Her an etrafından kopup gidenler, onun İçinden de bir parça koparıp götürürler. Annesi, babası vefat eden bir çocuğun dünyası İse bütün bütün yıkılır. Ruh âlemini aydınlatan bütün yıldızlar söner ve vicdanının seması karanlığa gömülür. Vicdan taşıyan hemen her insan bunları hissedebilir.

Çocukluğumda bir kardeşim ölmüştü. Onun mezarına her uğrayışımda ellerimi açar "Allah'ım ne olur dirilt de, onun güzel yüzünü bir kere daha göreyim!"der yalvarırdım. Şimdi bu halette olan, ben ve benim gibi binlercenin kalbindeki "öldükten sonra dirilme inancını silin; gönlünden bu imanı söküp atın; bu yanan kalbe ve figan eden gönle ne İle derman olacak ve bu yangını nasıl söndüreceksiniz? Hayır hayır, hiçbir şeyle ona derman olmanız ve onun ateşini söndürmeniz mümkün olmayacaktır. Sadece haşir akidesidir ki, bu buhranlar ve sıkıntılar arasında kıvranan çocuğa soluk aldırır ve rahat ettirir.

Evet, yakınlarının teker teker kopup gidişi karşısında; ancak onların cennete gittiğine imandır ki, bu yavruya teselli verir ve onu bu dayanılmaz dertten kurtarır.

Küçük dahi olsa, alıştığı, ülfet ettiği bir yakını, büyüğü veya onsuz yapamayacağını kabul ettiği bir sevdiğinin göçüp gitmesi onun nazenin kalbinde kapanmayacak bir yara açar. Bu öyle onulmaz bir yaradır ki, ona ancak şu düşünce merhem olabilir:

"Buradan gitti veya alındı; fakat orada Hûda, ona cennet kapılarını açtı. Şimdi o, cennet bahçelerinde kuşlar gibi kanat çırpıp uçuyor. Eğer ben de ölsem onun gibi uçacağım.

Şayet ölen büyük ise, şöyle düşünecek; o öldü, ama orada da beni kucağına alıp sevecek, başımı okşayıp bağrına basacak. Ve işte bu düşüncelerdir kî, ölümün açtığı firkat ve ayrılık gediğini kapayacak ve onun kanayan yarasına merhem olacaktır.

Huzur mu istiyorsunuz? Onu ne dört bir yanda tütüp duran fabrika bacalarıyla, ne de yıldızlar arası seferler düzenlemekle temin edemezsiniz. Hakiki huzur, işte bu imân ve inanca dayalı olan huzurdur. Evet, bu öldükten sonra dirilme esasları üzerine kurulu huzur, işte gerçek huzur odur.

İhtiyarlar... Adım adım ölüme yaklaşan ihtiyarlar. . . Ağzını açmış kabir onları beklerken ve onlarda süratle ona doğru koştururlarken ne ile teselli olup, hangi şeyle kendilerini avutabilirler?. . Her gün aynada seyrettikleri ak saçların içlerinde hâsıl ettiği burkuntuyu ne ile bertaraf edebilirler?. Bu halin meydana getirdiği ruhî eksikliği nasıl kapayabilirler?.. O yaşa gelinceye kadar evlattan, torundan, arkadaştan ve yakından öbür aleme gönderdikleri kimselerin onların kalplerinde bıraktıkları izleri ne ile silebilirler?

Gençliğin, sıhhatin, makam ve mansıbın gidişi ve bu gidişlerin onun İçinde bıraktığı korkunç izler varken siz onu bu haliyle nasıl teselli edebilirsiniz? Ona takdim ettiğiniz her türlü maddi teselli, ayrılıp gitmesiyle onun içinde yeniden korkunç İzler bırakacak ve bu daima böyle devam edip gidecektir. Öyleyse bütün İnsanlarla beraber ihtiyarların da huzur bulacağı tek çare vardır; Öldükten sonra dirilmeye inanmak!. -

Bir kaç gün sonra kendini yutmak için bekleyen bir canavar ağzı dehşetini veren kabrin, öbür aleme giden koridorun mütevazı bir kapısı olduğuna inandırmak!. Orayı cennet bahçelerine geçmek İçin bekleme salonu olarak gösfermek!.. Rahmet ve gufranın mevcelendiği bir yer olarak tarif etmek!, işte bütün bunlardır ki, ona teselli kaynağı olacaktır.

Kur'ân-ı Kerim Zekeriyâ (a.s.)'nm diliyle:


"Rabb'im demişti, muhakkak bende kemik gevşedi; baş, ihtiyarlık aleviyle tutuştu. Rabb'im, sana dua ile hiçbir zaman bahtsız olmadım” (her duâ ettikçe kabul buyurdun, beni istediğimden mahrum etmedin) ." (3) derken ve ardından da O'nun hayırlı bir evlat istemesini hikaye ederken dünyadan göçüp gitmeye hazırlanmış bir İnsanın feryadını en güzel bir şiir ahengi içinde tasvir etmektedir. Ruhta meydana gelen bu feryadı, eşsiz bir şekilde anlatma ve dile getirme yine Kur'ân'ın mucizevi yönlerinden birisidir. Her şuurlu insan, vicdanını dinlediği ve kalbinin dudaklarında acı tebessümü gördüğünde ruhunda kopan böyle bir feryadı bütün dehşetiyle hissedecektir. Fakat ona bu halinde teselli olabilecek ve ruhunda kopan bu fırtınayı dindirebilecek tek çare âhirete İmân olacaktır. Bu inanç ve iman, onun kulağına hayat verici soluğuyla âdeta şunları fısıldamaktadır: "Hayatını ikmâl ettin. Vazifeni yaptın. Seni bu dünyaya gönderen Rahmeti sonsuz, daha fazla seni bu çöllerde mahvetmeyecek ve seni huzuruna alarak, senin için hazırladığı nimetlerini sana bahşedecektir.."

Evet, bu ve bu mânaya gelen müjdelerdir ki, o ihtiyara hakiki huzur ve saadeti tattı-racaktır. Çünkü o, asıl vatanı olan ahiret alemine gitmeye hazırlanmaktadır.


A. Nâsih
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Haşir akidesinin faydaları
« Posted on: 29 Mart 2024, 05:39:13 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Haşir akidesinin faydaları rüya tabiri,Haşir akidesinin faydaları mekke canlı, Haşir akidesinin faydaları kabe canlı yayın, Haşir akidesinin faydaları Üç boyutlu kuran oku Haşir akidesinin faydaları kuran ı kerim, Haşir akidesinin faydaları peygamber kıssaları,Haşir akidesinin faydaları ilitam ders soruları, Haşir akidesinin faydaları önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes