Hangi yolu seçelim

Hangİ Yolu SeÇelİm

Allah’ın memleketi olan kainat o kadar büyükki, atomundan güneş ve aya kadar her şey onun içinde İnsan O'nun memleketinde boyun eğip ve O'nun emir ve yasaklarına teslim olmayınca O'nun itaatından çıkması, kullarına karşı mutlak hükümran-lığını ilân etmesi ve onlara ilahî kanunlara ters düşen kendi kanunlarını tatbik etmesi nasıl müm-kün olmaktadır?

Yüce Allah onu alıp cezalan-dırmıyor, niçin? Bu soruya basit bir misalle Ce-vap vermek istiyorum:

Bir hükümdar düşününüz: Adamlarından bi-rini kendi vekili olmak üzere bir bölge müdürlü-ğüne gönderir Memleket, hükümdârın memle-keti, idare edilen insanlar onun râiyesi ve tren-ler, telefonlar, ordu ve diğer bütün âletler hü-kümdarın elinde Hükümdarın yetki ve otori-tesi, o bölge ve müdürlüğü her yönden kuşatmış durumda Hükümdârm vekili olan bölge müdürünün onunla aynı seviyede olma gibi bir du-rumu düşünülemez Melik istediği zaman o mü-dürü kendine kıl kadar ile muhalefet ettirmez Ancak hükümdar onun aklını, kişiliğini ve liya-kâtini imtihan etmek istiyor Bunun için ona yardımını devam ettiriyor, müdürlük işlerini is-teğine bırakmış ve kendisini en kuvvetli sanma-sı için azgınlığında ona genişlik veriyor

Bu müdür vazifesini idrâk etmiş akıllı bir kimse ise, kendini ülkenin fertlerinden ve mâ-likin hizmetçilerinden biri olarak bilir Hüküm-dârın ülkesinde kanunlarına uygun olarak hü-küm verir Melikin verdiği yetki ve selahiyeti irâdesine uygun olarak kullanır Dostluk ve ve-fa prensiplerine göre takındığı bu tavrıyla liyâ-kati gerçekleşmiş olur Melikin onun derecesi-ni yükseltmesi ve yakın hizmetçilerinden yapması kesindir Derecesini, kabiliyet ve liyakatına göre daha da yükseltir

O müdürün sefih, akıl yoksulu, şahsiyetsiz, kötü ve hükümdarın irâdesine hiç dikkat etmeyen bir kimse olduğunu kabul edelim Bölgesin-de yaşayan insanlar da cahil, korkak ve hare-ketsiz insanlar Melik tarafından ipinin çekilme-yip serbest bırakıldığını düşününce şeytan onun gurur ve hıyanet davranışlarını üfürüp şişirme-ye başlar Nefsi özgürlük ve hükümdara itaat-ten kurtuluş fikrini terennüm eder ve o bölge-nin hakimi olduğuna inanır Melik ve kanunla-rına hiç iltifat etmeden arzusuna göre tasarruf-ta bulunur Bölgenin cahil halkı ise, mücerred olarak maaşlarının onun tarafından verildiğini görmeleriyle onun hâkimiyetini yerinde bulup kabul ederler Ayrıca mahkeme ve emniyet teş-kilatı, hapishane ve îdâm sehpalarını da onun elinde gördüler Kendilerini mutlu veya perişan etme yetki ve gücünün de ancak onun elinde olduğunu sandılar

Hükümdara gelince o, hain müdürün ve ca-hil halkın tuttuğu yoldan habersiz değildir Ar-zu ettiğinde onu ve onları bir anda hiçbir karşılık görmeden alır ve cezalandırır Ancak o, on-ların hepsini denemek istiyor Bunun için bek-leme, süre tanıma ve hiçbir baskı yapmama yo-lunu seçiyor ve onlara olan yardımını devam ettiriyor Böylece içlerine gizledikleri zulüm, haksızlık ve hiyâneti ortaya koyma fırsatı buluyor-lar Ama işin sonunda özür dileyecekleri hiçbir sebepleri kalmayacak Kuvvetli ve güçlü olan hükümdar, isyana kalkan müdürün kuvvetlen-mesinden ve güçlenmesinden, bölge halkının da aylıklarını müdürden almaları nedeniyle itaatından çıkmış olmalarından korkmuyor Dolayısıyle onun ve onların hakkında hemen gerekeni yap-maya ihtiyacı yoktur Azgınlıklarında genişlik bulacakları süre onlara verilir İçlerinde sakla-dıkları pis düşünce ve kötülüklerini tam olarak ortaya koyduklarında yeni bir zaman tanımadan onlara azabmı tattırır O azab geldiğinde her-hangi bir hile ile ona engel olmaya güçleri yet-mez Yaptıklarına pişman olmak, tevbe etmek ve özür dilemek için hiçbir sebep bulamazlar

Aziz Kardeşlerim

Biz, siz ve Allah'ın bir vazife ile yeryüzüne gönderdiği bütün insanlar hepimiz bu imtihan-la karşı karşıya bulunuyoruz Hepimiz akıl, şahsiyet, vazife şuuru ve O'nun emir ve yasaklarına uyma konularında imtihan oluyoruz Her bi-rimiz kendi içinde kararlaştırmalıdır Gerçek Melik'e karşı vefakâr bir vazifeli mi, yoksa hain bi-risi mi olmayı istiyoruz?

Ben, vefa ve itaat yolu-na bağlanmaya ve hiçbir şekilde ayrılmamaya karar verdim Allah'a itaattan ayrılanlara itaattan uzak bulunma azmindeyim İsteyen itaat ve vefa yolunu tutsun Aksini isteyen de isyan ve hainlik yolunu tutsun Yorgunluk ve menfaat açısından, zalim ve azgın güruhun onları size ulaştırması mümkündür

Diğer yönden ise Al-lah bunları size vermeye ve tattırmaya kaadirdir îki yoldan birini seçebilirsiniz

“De ki, bu benim yolum, ben ve bana uyanlar Allah'a da'vet ediyoruz”

Davamızın sonu: Bütün övgüler, hamdler, yücelikler âlemlerin Rabb-ı Allah'a mahsustur

Elhamdülillah
(MEVDUDİ)

ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın