> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  >  Kibir
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Kibir  (Okunma Sayısı 837 defa)
21 Kasım 2010, 15:50:28
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 21 Kasım 2010, 15:50:28 »




Kibir


Sâdık Dânâ


"Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini mühürler" (Mü'min/35)

Allah Teala ve tekaddes hazretleri buyurur:

- Bana kulluk etmeği büyüklüklerine yediremeyenler (kibirlenenler) alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir. (Mü'min/60)

- Allah büyüklük taslayan her zorbanın kalbini mühürler. (Mü'min/35)

- O büyüklük taslayanları (kibirlileri) sevmez. (Nahl/23)

- "(Peygamberler hep) fütuhat istediler (Buna kavuşdular. Hakka karşı alabildiğine) inad eden her zorba ise nihayet naib ve hasir oldu" (Sure-i İbrahim/15)

"Andolsun ki kendi kendilerine kibirlenmişler, azgınlıkda pek ileri gitmişlerdi." (Sure-i Furkan/ 21)

Rasûlü ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurur:

- Ucub yani bir insanın kendisini beğenib, diğerlerini beğenmemesi, yetmiş senelik ibadetini ifna ve imha eder. (Camiü's sağîr)

- Şu kimse ne fena bir kuldur ki kendisini faziletli bilib kibirlenir. Ve azameti kibriyanın Cenab-ı Hakk'a mahsus olduğunu düşünümez. Keza şu kimse ne kadar kötüdür ki, tecebbür ve teaddi ile hukuk-u ibada tecavüz eder. Cebbar olan Cenab-ı Aliyyül ala'yı unutur. (Camiü's sağîr)

- Kibirden hazer ediniz, kaçınınız. zira İblis'i Adem aleyhisselama secde etmemeğe kibir sevk etmişdi. (Camiü's sağîr)

Cenab-ı Allah buyurmuşdur ki: Büyüklük kendime mahsus bir sıfat-ı Subhaniyemdir. Bunda benimle iştirak eylemek fikrinde bulunan mütekebbirleri yevm-i kıyamette zelil ve helak ederim. (Münavi)

Musa aleyhisselam Allahu Teala'ya münacaat etti:

- Ya rabbi! Mahlûkatın içinde en çok öfkelendiğin kimdir? Allahu Teala buyurdu:

- Ya Musa! en çok öfkelendiğim kimse, kalbi kibirli, dili haşin, imanı zayıf, eli cimri olandır.

Rasûlü ekrem sallahü aleyhi ve sellem buyurur:

- Alçak gönüllüleri gördüğünüz zaman onlara tevazu gösteriniz. Kibirlileri gördüğünüz zaman siz de onlara karşı kibirleniniz. Zira kibirlilere karşı kibirlenmeniz onlar için bir küçüklük, bir zillettir. Aynı zamanda onlara karşı bu davranışınızla siz de bir sadaka vermiş olursunuz. buyurdular:

- Kalbinde hardal danesi kadar kibir bulunan cennete giremez. Kalbinde hardal danesi kadar imanı olan cehenneme giremez. (Müslim, İbni Mes'ud)

- Böbürlenen mütekebbirler kıyamet günü zerreler gibi ayak altında haşrolunurlar. Herkes onları çiğner geçer. Her küçük, onların üstünde ve onlardan büyüktür. Sonra cehennemde bir zindana atılırlar. Cehennem ateşi onları kaplar. Cehennem halkının yanıb eriyen cesedlerinden sulanırlar. (Tirmizi, Amr b. Şuayb)

- Ne kötü kuldur o kul ki, cebbarlık taslar, hududu aşar. Ve Cebbar-ı A'la olan Allahü Teala'yı unutur. Ne kötü kuldur o kul ki kibreder ve sallanır da Kebîri müteal olan Allah'ı unutur. Ne kötü kuldur o kul ki gaflete dalar da çürüyüp yok olacağı mezarı unutur. Ne kötü kuldur o kul ki, azar tuğyan eder de başlangıcı ile sonunu unutur. (Tirmizi, Esma binti Amis)

- Cehennemden bir boyun çıkar; gören iki gözü, işiten iki kulağı ve konuşan bir dili vardır. Der ki, ben üç kimseye gönderildim: Zalim mütekebbirler, Allah'a ortak koşanlar ve suret yapanlara. (Tirmizi, Ebu Hureyre r.a.)

Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:

-"Cehennem ehli, her kaba ve çirkin sözlü, şişman, sallana sallana ve kibirli kibirli yürüyen, arkadaşlarına karşı kibredib böbürlenen, istihfaf eden, hakkı men'eden kimselerdir. Cennet ehli de her zayıf ve aza kanaat eden kimselerdir.

Gene buyurdular:

- "Bize en sevimli ve ahiretde en yakın olanınız, ahlakı güzel olanınızdır. En sevimsiz, en çok uzak olanınız da çok konuşup, hezeyan eden, ağzını zorlayıp yayarak konuşan, konuşmasında kendisini öven ve lüzumsuz sözler söyleyen mütekebbirlerdir. (Ahmed Sa'lebe'den)

Bir defasında Mitrab, Muhalleb'i işlemeli bir cübbe içinde kibrederek yürürken gördü:

- İşte bu yürüyüş, Allahü Teala'nın sevmediği bir yürüyüşdür, dedi. Muhalleb:

- Sen galiba beni tanıyamadın? dedi. Mitrab cevaben:

- Tanırım. Nasıl tanımam? Evvelin nutfe, ahirin ise cîfe; bu iki hal arasında ise karnını yarsak, bağırsaklarından bir sepet pislik çıkar, dedi.

Bunu dinleyen Muhalleb, sallanmayı bırakarak tabiî halde yürüyüşle oradan ayrıldı.

Büyüklük; yalnız Allahü azze ve celle hazretlerine mahsusdur. Aklı başında olan kimse kibirlenmez, haddini bilir. Halik Teala ve tekaddes hazretleri kibirlenenleri sevmez.

Rasûlü ekrem sallalahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

- "Allahü Teala bana vahy ile bildirdi ki, tevazu et, kimse kimseye övünmesin.

Aklı selim sahibi, hiç kimseye hakaret nazarıyla bakmaz. Çünkü bilir ki o hırpanî, fakir kıyafetli insanlar asırasında nice Allah'ın dostları vardır.

Nuh aleyhisselam ölüm döşeğine yattığı vakit iki oğlunu yanına çağırarak:

- Oğullarım size iki şeyi emreder ve iki şeyden nehyederim. Sizi men' ettiklerim: Şirk ve kibirdir.

Emreddiklerimin biri "La ilahe illallah" demektir. Zira yerler ve gökler bütün varlıkları ile terazinin bir gözüne; kelime-i tevhîd, diğer gözüne konsa, kelime-i tevhîd ağır gelir. Yer gökler ve bunlardaki varlıklar bir araya gelip kelime-i tevhîd bunların üzerine konsa bunları kırar ve çökertirdi. "Subhaneke ve bi hamdihi" demekle size emrederim; Zira o her şeyin duasıdır. Herşey o sayede merzuk olur... demiştir, (İhya-u Ulumid-dîn)

İsa aleyhisselam:

- Müjde o adama ki, Allahü Teala ona kitabını öğretdi de sonra bu adam mütekebbir ve cebbardan olmadı, demiştir, (İhya-u Ulumid-din)

Hazreti Ömer radıyallahu anh buyurur ki:

- Alçak gönüllülüğün başı, karşılaşdığın her müslümana selam vermek, meclisde en değersiz yere oturmağa razı olmak, kendisinden iyi insan ve takva sahibi diye bahsedilmesinden hoşlanmamakdır.

Şunu iyi bilmelidir ki, kibir, kendini büyük görme imansızların, firavunların ahlakındandır. Tevazu, mahviyet ise peygamberlerin, salihlerin ahlakındandır.

Hazreti Ali radıyallahu anh buyurmuşdur ki:

- Kişinin kendisini beğenmesi, aklının zaif olduğuna delalet eder.

Muhammed Bakır kuddise sirruh buyurmuştur:

- Bir kimsenin kalbinde ne kadar kibir varsa, aklında da o kadar noksanlık var demektir.

Rasûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

- Bir kimse kendini büyük, zannedib halkı küçük görürse, Cenabı Allah o kimseyi hakîr eder. (Münavi)

Gene buyurur:

- Kalbinde pek küçük bir kibir bulunan kimse azab görmedikçe cennete dahil olamaz. (Münavi)

Bistam'da bir zahid, Bayezid'e dedi ki:

- Otuz yıldır oruç tutar, namaz kılar ve geceleri uyumam, bana hiç bir nesne keşfolmaz.

Bayezid dedi ki:

- Üçyüz yıl böylece çalışsan sana nesne keşfolmaz. Zahid:

- Niçin? Dedi.

- Nefsin sana perde olmuşdur, dedi.

- Dermanı nedir? dedi:

Bayazid kuddise sirruh:

- Bu saat saçını sakalını yol, bu elbiseyi çıkar, bir kilim parçasına sarıl. Boyuna bir torba asıp, içine ceviz doldur. Pazara gir. Çocuk ve büyükler başına üşüşeler. Onlara: Her kim benim enseme bir sille vurursa bir ceviz veririm de. Bu suretle halkı ve şehri gez ve seni bilenlerin katına var, sana gülüşeler. Senin ilacın; budur, dedi.

Zahid bunu işitince "Sübhanellah La ilahe illallah" dedi. Bayezid kuddise sirruh dedi ki:

- Bu kelimeyi bir kafir derse müslüman olur. Sen dedin, müşrik oldun. Zahid:

- Niçin? dedi.

Bayezid:

- Kendini ulu tutarsın. Bu kelimeyi sen nefsini ululamak için ettin. Allah'ı ululamak, için etmedin, dedi.

Zahid: "Ben bu işi edemem" dedi, çıktı gitti. (Tezkiret'ülEvliya)

Abdurrahman Tağsunci kuddise sirruh derdi ki:

- İçinde kibir kokusu olduktan sonra, ne iyi bir iş netice verir, ne de tahsil edilen İlim bir semere. (Tabakat'ül-Kübra)

Bağdat'da Seyyid Musa'l Cebbürî isminde bir zat onbeş sene müddetle uzlet ve riyazat ederek yirmi dört saatde bir parça arpa ekmeği yiyerek vakit geçirirmiş. O sırada Halid-i Bağdadî kuddise sirruh irşad ile şöhret bulmuştu. Seyyid Musa sohbetinde bulunmak üzere hazreti Halid Kuddise sirruh'un huzuruna gitmiş. Ahvalinde hiç bir manevî istifadeye nail olmadığını arzetmiş.

Hazreti Halid, bu İşin gayet kolay olduğunu ve on gün teslim olarak emirlerinin harfiyyen icrasını emretmişler. Seyyid Musa, kendisine daha ziyade riyazet emrolunacağını zannetmiş ise de, on gün için her müşkülata katlanma göze alarak teslim olmuş. Hazret-i Halid emir buyurmuşlardır ki:

- Daha önceki evrad ve ezkarını kamilen terk et. Güzel yemekler ye, gece güzel uyu. Gündüz akşama kadar çarşıda gez.

Bu emir karşısında Seyyid Musa, fukaralıktan bahsederek dert yanmışdı.

Hazreti Halid, para vereceğini söyleyerek, burada otur yemek ye buyurmuşlardır. Adam ailesinin zurüreti karşısında yalnız kendisinin nefis yemek yemesini uygun görmediğini söylemesi üzerine, daha sonra erzak ve sairenin evine gönderilerek ailesiyle yemesini emretmişler. On gün bu suretle hareket ederek kendisindeki varlığın, kibirin gittiğini hissetmiş. Hazreti Halid'in huzuruna gelerek halini arz etmiş.

Hazreti Halid kuddise sirruh da:

- Sizin on beş senelik seyyidliğinizden, ibadetinizden ve riyazatınızdan dolayı sizi bir varlık (büyüklenme duygusu) istila etmişt...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Kibir
« Posted on: 28 Mart 2024, 11:52:22 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Kibir rüya tabiri, Kibir mekke canlı, Kibir kabe canlı yayın, Kibir Üç boyutlu kuran oku Kibir kuran ı kerim, Kibir peygamber kıssaları, Kibir ilitam ders soruları, Kibir önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes