> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Güzel Ahlâk
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güzel Ahlâk  (Okunma Sayısı 827 defa)
22 Ekim 2010, 16:56:12
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 22 Ekim 2010, 16:56:12 »



Güzel Ahlâk


Sâdık Dânâ


Ebû Osman Mağribî şöyle buyurmuştur:

- Güzel ahlak, Allah'dan razı olmaktır.

Sehl Tüsteri güzel ahlak hakkında şöyle buyurur:

- En aşağı derecesi eziyete katlanmak, kötülüğe karşılık vermemek, zalime merhamet etmek, onun yarlığanmasını dilemek, ona şefkatle muamele etmekdir.

Bir defasında da:

- Rızık hususunda Allahü Teâlâ'yı töhmet altında bulundurmamak, yani rızkına kefil olduğuna emin olmak. Ona güvenli sükun ve huzur bulmakdır. Her hususda gerek seninle Rabbın arasında, gerekse seninle halk arasındaki hususlarda ona itaat edip isyan etmemekdir.

Ebû Said el-Harraz buyurur:

- Allah'dan başka bir düşünce ve telaşın olmamakdır.

Bir kimse gelerek sallallahu aleyhi ve sellem' e sordu:

- Ey Allah'ın Resûlü din nedir?

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Güzel ahlakdır, buyurdu. Adam, Resûlü ekrem efendimize sağından gelerek aynı suali sordu:

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Güzel ahlakdır, buyurdu. Adam, bu sefer Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin, arkasından gelip sordu:

- Anlamıyor musun? Din kızmamaktır. Sonra Şu'm nedir diye sorduklarında:

-Kötü huydur, buyurdu.

-Gene adamın biri Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve selleme:

- Bana vasiyet et, öğüd ver, dedi.

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem:

- Nerede bulunursan bulun, Allah'dan kork. buyurdu. O kimse:

- Artır ya Resûlullah, dedi.

- Kötülüğün akabinde iyilik yap ki, iyilik, günahı gidersin buyurdu. Adam tekrar:

- Artır, deyince

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz:

- İnsanlarla güzel geçin, buyurdu. (Tirmizi, Ebû Zer'den) ;

Bir defasında Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

- Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asalet olamaz. (İbn Mace)

KALBİ TEDAVİ İÇİN

Güzel ahlak peygamberin sıfatı ve sıddîkların en makbul amelleridir. Aslında güzel ahlak, imanın yarısıdır. Takva sahiplerinin müşahedelerinin meyvesidir. İbadet edenlerin riyazetidir.

Kötü huy ise, öldürücü bir zehir, insan beynini kemiren bir tehlike, açık bir zillet, bir rezalettir. Allah'dan uzaklaştıran bir pislik ve sahibini şeytan yoluna iten bir kötülüktür. İyi ahlak, kalben cennet nimetlerine açılan ve Rahmana yaklaştıran bir kapı olduğu gibi, kötü huy da kalbleri saracak olan ve Allahü Teâlâ'nın yaktığı cehennem ateşine açılan bir kapıdır. Kötü huy, nefsin hastalığı ve kalbin marazıdır. Şu var ki, bedeni hastalıklar maddî hayatı yok eder, kalbi hastalıklar ise ebedî hayatı mahveder.

Fani, dünya hayatını sona erdirecek olan cismani hastalıklardan korunmak için ilaç terkiblerini öğrenmekde tabiplerin şiddetle dikkat ve itina göstermeleri gerekdiği gibi, ebedi hayatı mahvedecek olan kalp hastalıklarını tedavi edecek ilaç terkibini öğrenmenin daha mühim olduğu meydandadır. Tıbbın bu kısmını öğrenmek her akıl sahibine borçtur. Zira hastalıklardan salim bir kalp düşünülemez. Tedavi cihetine gidilmez ve kendi başına terk edilirse yığılır, dertler çoğalır ve sahibine galebe çalarak onu çökertir. İnsan önce bu hastalıkların menşe'ini, nereden meydana geldiklerini bilmeğe, yani teşhise, sonra da izalesi için ilaç aramağa muhtaçdır.

Kalbi tedavi ise Allahü Teâlâ'nın "Kendini arıtan saadete ermişdir" (Şems, 9) ayetinden muradı budur. Kalbin ihmaline gelince

"Onu fenalıklara gömen kimse de ziyana uğramışdır." (Şems, 10)

İmam Gazali kuddise sirruh hazretleri yukarıdaki sözleri ve ayeti kerimelerle seyrü sülûk yoluna müracaat etmenin kaçınılmaz bir yol olduğuna işaret buyurmuşlardır.

Kur'an-ı Kerim'de sarih olarak, nefsi emmare, nefsi levvame, nefsi mülhime, nefsi mutmainne makamları görülmekdedir.

Kötü huylardan halas olub, islamî, güzel ahlakla mütehallik olabilmek için de, kalbin tasfiyesi, nefsin tezkiyesi için çalışmak lazımdır. Bunu da kişi tek başına başaramaz.

İslam ahlakının inceliklerinden habersiz olan bazı kimseler derler ki:

Ben Allahu Teâlâ'yı bilirim, alan veren odur. Vasıtayı sebep kılan da gene odur.

Amenna bu söz doğrudur, fakat vasıta olana iyiliğinden dolayı teşekkür etmek de islâmî adabdandır. Sûfilerin iyiliğe teşekkürü, Allah Teâlâ'ya tevekküllerinin kemalinden, tevhid inancının safiyetinden, masivaya nazar etmemelerinden ve nimetleri Allah Teâlâ'dan görmelerindendir. Bu nezaketi göstermeği Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimizin yüksek ahlakına uymak gayesiyle yaparlar.

Nitekim Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem bir hutbelerinde şöyle buyurmuşlardır:

-Dostluğu ve iyilikleri ile insanlar içinde bize İbn-i Ebû Kuhafe kadar hakkı geçen yoktur. Şayed bir dost edinecek olsam, Ebû Bekr'i dost seçerdim.

Bir başka hadis-i şerifde:

- Hiç bir kimsenin malı bana Ebû Bekir'in malı kadar faideli olmamışdır.

MÜNAKAŞA VE CEDEL HAKKINDA


Hakkı söylemenin dışında münakaşa ve cedeli terkedip öfkeden uzak durarak yumuşak davranmak sufiyye ahlakındandır. Çünkü nefisler, cedel ve münakaşayı sevenlerde daha atakdır.

Salik, arkadaşının nefsini kabarmış görünce ona kalbiyle mukabele eder. Kalb ile mukabele gören nefisden, korku ve soğukluk zail olur. Böylelikle cedel fitnesinin ateşi söner. Nitekim Allahü Teâlâ hazretleri buyurur:

- "Sen kötülüğü en güzel şekilde sav. O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir." (Fussilet, 34)

Kin ve hileden temizlenmiş nefislerden cedel ve münakaşa arzusu çıkarılıp atılmışdır. Nefisde kin ve hile bulundukça insanın içinde cedel ve münakaşa duygusu da bulunur. İnsanın içinden çekişme duygusu çıkınca, dışında da bunun eseri kalmaz. Nefisteki kin duygusu bazan rekabet duygusuna benzer halde bulunur. Dünyadan zühd yoluyla uzaklaşan ve zühdünün ateşi, nefsini eriten kimselerin batınında kin ve hileden eser kalmaz. Mal ve makam sevgisi gibi, dünyevî isteklere rağbet bulunmaz. Nitekim Allah Teâlâ:

"Onların göğüslerinde, kinden ne varsa çıkarıp almışızdır" buyurmakdadır." (A'raf, 43)

İyi huylu olmak ve iyi huyu muhafaza etmek için salihlerle, sadıklarla, yani içi dışı doğru iyi huylu, seciyeli insanlarla arkadaşlık etmeli, bunlarla ülfet etmelidir.

İnsan kimle arkadaşlık ederse, onun halini alır. Ahlak, hastalık gibi bulaşıcıdır. Bunun için kötü ahlaklı kimselerden mümkün olduğu kadar kaçınılmalıdır.

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz:

"- İnsanın dini arkadaşının dini gibi olur" buyurmuşlardır.

Kötü huyları terk etmek için gayretli, azimli olup faidesiz şeylerden, hafif hareketlerden, kinci şakalaşmalardan kaçınılmalı. İnsan zamanının kıymetini bilip, Allah'ın emrettiği şekilde hayatını nizama koymağa yeltenmelidir. Bilhassa gayri ahlaki kötü neşriyattan da uzak durmalıdır. Sık sık ölümü hatırlamalı, cehennemin azabını ciddiye almalıdır.

Mal makam gibi şeyler gaye edinilmemeli, nail olunmak mukadder ise, onu hak yolunda hayır işlerde kullanılmalıdır.

Her müslüman kalbindeki kötü huyları teker teker atmağa cehd eylemelidir. Çünkü kişi kendi hata ve noksanlıklarını en iyi bilendir.

Seyrü sûlük yolunda da yegane gaye nefsini bilmektir. Çünkü nefsini bilmeyen Rabbını da layıkıyla bilemez. Yani insanlarda güzel huyu alışkanlık haline getirmek, ibadetleri zorlanmadan yapabilmek, kulluğun icabıdır. Güzel ahlaka dair Sufyan Sevri hazretlerinin nasihatleri şöyledir:

- Müşfik ve merhametli ol ki, herkes seni sevsin... Akraba ile alakanı kesme, sana gelmeyene bile sen git, sana zulmedeni afv eyle ki, peygamberler ve şehidlerle olasın... Hayırlı işlerde acele et ki şeytan seninle hayırlı iş arasına girib de mani olmasın. Bu iş hem dünya hem ahiret işi olabilir. Alçak gönüllü ol ki salih amellerini tamamlayasın! Mütevekkil ol ki, sen de kuvvetli olasın, cömerd ol ki kıyametde hesabını kolay veresin! Sonra şöyle buyurdu:

- Ey din kardeşim!... Aleni ve gizli olarak Allah'dan kork!... Allahü Teâlâ'dan korkman şöyle olsun! Öldüğünü düşün! Kabirde başına gelenleri görmüşsün! Sonra kıyamet günü haşr olunmuş ve Hakkın divanına çıkarılmışsın, yapdıklarından hesaba çekiliyorsun!.. Ya Cennet veya Cehenneme gideceksin!.. İşte bütün bunları görüp, başına geleceklerden nasıl korkuyor isen Allahü Teâlâ'dan da öyle korkmalısın." buyurdu.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güzel Ahlâk
« Posted on: 29 Mart 2024, 08:18:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güzel Ahlâk rüya tabiri,Güzel Ahlâk mekke canlı, Güzel Ahlâk kabe canlı yayın, Güzel Ahlâk Üç boyutlu kuran oku Güzel Ahlâk kuran ı kerim, Güzel Ahlâk peygamber kıssaları,Güzel Ahlâk ilitam ders soruları, Güzel Ahlâkönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes