> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Günümüzün Ebu Bekirleri ne
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Günümüzün Ebu Bekirleri ne  (Okunma Sayısı 752 defa)
29 Mayıs 2010, 14:43:08
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Mayıs 2010, 14:43:08 »



Günümüzün Ebu Bekirleri’ne



Sen, meçhûl bir kahramansın Bilinmeyi hiç arzu etmedin Yaptıklarına bedel, bırak dünyayı, ukbâda bile birşey beklemeyi bu müthiş civanmertliğe asla yakıştıramadın ve sen hep beklentisiz oldun Belki de senin en belirgin yanın, beklentisiz olmandır Sen, gerçekten bir kahramansın Yazın sıcağı, kışın soğuğu çalışmalarına engel olamadı, olamayacak Çünkü senin, dikilmesi gereken fidanların, yetiştirilmesi gereken güllerin vardı

Son günlerde dünyanın 100’ü aşkın ülkesiden gelen gonca güllerinle sen de coştun, gözyaşı döktün Gece gündüz, sohbetlerinde hep onlardan dem vurdun, onlardan konuştunBiliyorum, onları görünce mahcup bir edayla tâlihine tebessümler yağdırdın Ancak olup bitenleri asla nefsin adına sahiplenmedin, sadece “sevk-i ilâhîdir” dedin Bu senin bir vazifendi, kulluk borcundu; ve olaya sen, hep böyle bakma yiğitliğini gösterdin
ve şimdi, tekar kollarını sıvadın Bunca badireden sonra, bunca karamsar bir atmosferden sonra, bunca olumsuzluktan sonra… işinin ehemmiyetini bir kez daha iyice görmenin şuuru içinde tekrar yola koyuldun ve “vira bismillah” dedin Zaman ve hâdiseler, senin mesleğinin önemini sana bir kez daha, hem de kör gözlere sokarcasına yeniden gösterdi Gösterdi ki sen doğru yoldasın Senin mesleğin, problemlerimizin yegâne çözümü, masmavi geleceğin de biricik çaresidir
Sen çok iyi biliyorsun ki, yeni bir civanmertlik mevsimindeyiz Güllerin dibine toprak atma mevsimindeyiz Onları gözyaşlarınla, çile ve ızdıraplarınla yeniden sulaman lâzımElbette ızdırap çekeksin, elbette bazıları seni incitecek, elbette kimileri “boş veeer” diyecek Ama sen bunları aşmak ve işini başarmak zorundasın Çünkü senin fidanların var, istikbâle âit umutların var Çünkü senin eline bakan, sana “abi” diyen binbir renk çiçeklerin var… ve sen onların önemini şimdilerde çok daha iyi kavramış bulunuyorsun
Sen iflah olmaz bir karasevdaya tutulmuşsun Sen ta baştan bu kutsî yolun hizmetkârı olmaya adanmışsın Biliyorum, büyük bir işe giriştin, ağır bir yükün altına girdin Ama Allah’ın izniyle onun altından ne zaman kalkamadın ki! O’nun (cc) kapısına müracaat ettikten sonra hangi kapıdan geriye döndün ki! Evet sen, yeniden yediveren gülleri yetiştirmeye koyuldun Tohum atma zamanını hiç kaçırmadın, kaçıramazsın
Sen hep büyük düşündün Senin önündeki büyük ızdırap insanları sana öyle öğretmişti Küçük işleri küçüklere bıraktın, himmetini hep âli tuttun, hep coştun, hep koştun Büyük düşündün ve bugünkü o büyük işlere doğru durmadan ilerledin İşte şimdi yeni bir büyüklük mevsimine daha girdin
Bundan yaklaşık 30-40 yıl önceydi Sen o zaman bir Pekmezciydin, bir Mustafa’ydın, bir Zeytinci Arif’tin, bir Hacı Kemâl idin… Ama bugün sen, binlersin Bir Murat’sın, bir Levent’sin, bir Hakan’sın, bir Muhyittin’sin, bir Mahmut’sun şimdilerde… Ama binler, yüzbinlersin artık Rahmetli Hacı Kemâller silsilesine katılmış, ya da katılmaya namzet bir babayiğitsin
Evet yıllar evvel sen bir avuçtun ama bugün çoğaldın, bereketlendin, doğurganlaştın Arttın, ama derdin ve yükün de arttı Çünkü sen biliyorsun ki işin çok ve zor Ravza’da yatan Kâinat’ın Sevgilisi Muzdarip Nebi (Aleyhisselâm) sevininceye, “sizden hoşnudum, görevinizi yaptınız” deyinceye kadar yola devam edeceksin Moskova’dan, Vietnam’dan, Talas’tan, Abidcan’dan, Kuala Lumpur’dan Yeşil Türbe’ye giden şikâyet mektupları bitinceye kadar sen yola devam edeceksin Sen “bütün bunların altından kalkarım evvelallah” diyerek yola çıktın Ve işte şimdi yeni bir mevsime daha adım attın
Bilirsin, yaz mevsimidir, sıcaktır, önümüz üçaylardır, mâneviyât olarak hazırlanman lâzım, bu bunaltıcı sıcakları Rabbin rızâsı istikâmetindeki gayretlerinle serinletmen lâzım, dili dudağı kuruyanları gölgene sığındırman ve serinletmen lâzım Ve bu mevsimi âdeta yeniden bir tohum atma mevsimi olarak değerlendirmen lâzım Ve sen elbette ki bunun farkındasın Biliyorsun ki bu mevsim çok önemli, senin boynu bükük güllerin için de çok önemlidir Bu mevsim dünyanın dört bir tarafında çiçek açan erguvanların için de çok mühim Bu mevsim, anadan atadan ayrılan ve biletini cebine alıp haritalarda bilemediğimiz mekânlara koşup, senin ülkeni ve seni temsil eden beklentisiz eğitim gönüllüleri için de çok önemli Sen bunu kaçırmamak zorundasın Ve işte sen yeniden konumunun hakkını verme durumundasın
Geçenlerde, yetmiş yıl dinsizliğin cenderesinde kıvranan bir ülkede, bir eğitim ocağının mezuniyet toplantısında gördüm seni Baktım ki haberin bile yokken buralarda yediveren gülleri açmış Baktım, sen hayretteydin Birşeyler yapmıştın ama neticesi muhteşemdi Baktım ağlıyordun “Benim küçük adımlarıma bedel Allah bana, böyle alımlı çalımlı nimetler vermiş” diye şaşkındın İçin için sevgi gözyaşları döküyordun Bir yandan da hâline tebessümler yağıdırıyor, şükür dualarıyla gürlüyordun Evet orada gördüm seni Mahcuptun Bu muhteşem lütuflar karşısında iki büklümdün ve daha çok çalışmaya and içer gibi bir hâlin vardı Seni orada çok alkışladılar Belki madalyalalar bile vermek istediler Sen bunlara aldırış etmedin Çünkü gözünü bir hedefe, sadece rızâ-i ilâhî’ye dikmiştin Hedefin oydu Ona kilitlenmiştin
Sen, sana başvuranlara hep aşk verdin, şevk verdin Onların dualarını aldın, sırtlarını sıvazladın, “evvelallah dertlerinizi çözer, hallederiz!” dedin “Siz işinize bakın, sakın ardınıza bakmayın, işin bu tarafını düşünmeyin” dedin Sen Ebû Bekir oldun Üsâmelerin, Mus’ab’ların sırtlarını sıvazladın hep Tebük’e giderken Hazreti Osman oldun Bazen bir avuç hurma, bazen de sayısız yekûnu döktün ortaya Sen, büyüklerin dilinde hep “Anadolu insanı” oldun
Sen, başarılarının kaynağının ve bereketin buradan nebeân ettiğinin farkındasın Ama, belki buna da gözünü dikmiyorsun Çünkü sen, tamamiyle beklentisizsin Ama Cevvâd-ü Kerîm ve Rezzâk-ı Hakîm Yüce Yaratcı’nın rahmet ve bereketini de hepimiz elbette ki belli sebepler dâhilinde hep intizar durumundayız O’nun (cc) bereketini celbetme buradan geçiyorsa, ona diyecek hiçbir sözümüz elbette olamaz
İşte şimdi, Ebû Bekir ruhlu civanmertler olduğumuzu yeniden isbat etme zamanındayız Yeniden Hz Mus’ab gibi kapı kapı dolaşma zamanındayız Tebük kutlularına katılma zamanındayız İşte şimdi, asrın eğitim gönüllülerinin sırtını sıvazlama ve onların adedini artırma zamanındayız Rabbim bu vazifende sana yardım etsin, çabaların dâimî olsun
 


ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Günümüzün Ebu Bekirleri ne
« Posted on: 20 Nisan 2024, 01:43:11 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Günümüzün Ebu Bekirleri ne rüya tabiri,Günümüzün Ebu Bekirleri ne mekke canlı, Günümüzün Ebu Bekirleri ne kabe canlı yayın, Günümüzün Ebu Bekirleri ne Üç boyutlu kuran oku Günümüzün Ebu Bekirleri ne kuran ı kerim, Günümüzün Ebu Bekirleri ne peygamber kıssaları,Günümüzün Ebu Bekirleri ne ilitam ders soruları, Günümüzün Ebu Bekirleri neönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes