> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gündemde ne olmalı?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gündemde ne olmalı?  (Okunma Sayısı 683 defa)
03 Aralık 2010, 15:09:57
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 03 Aralık 2010, 15:09:57 »



Gündemde Ne Olmalı?


Gündemden haberdar olmak hakkımızdır elbette. Çünkü her türlü gelişmeden dolaylı ya da dolaysız etkilenmekteyiz. Kaldı ki gündemi yakından takip etmek bir sorumluluktur aynı zamanda. Gerçekleri insanlığın hizmetine sunabilecek güce sahip olan insan kendi imkânları ölçüsünde gelişmelere müdahale edebilir, olumsuzlukların önüne geçme noktasında katkıda bulunabilir.

           Gündemi takip etmek gerek, bu doğru; ancak önümüze konulan bilgi yığını içerisinden hangilerini, nasıl, ne kadar alacağımızı, hangilerini atacağımızı bilmek zorundayız. Çünkü gündem oluşturmak, gündemi etkilemek ya da gündemi saptırmak isteyenler insanların duygularını, düşüncelerini, tepkilerini ve tercihlerini kendi amaçları doğrultusunda yönlendirmek istemektedirler. Gündeme gelen konuları sıradan görmek, gündemle kamuoyu oluşturmak isteyenleri ise hafife almak saflık olacaktır. Özellikle belli odaklar tarafından beslenen kimi yazarçizerin yüklendiği misyonu, bu temelde gündem üzerinden yapılmak istenenleri görmezden gelemeyiz.

            Gündemi takip etmek adına zihinlerin kirli bilgilerin yığınlarıyla kirlenmesine fırsat verilmemesi gerektiğini aklı başında olan herkes bilir. Nelerin nerede, nasıl aranacağını bilemeyenler kendilerinin dışında oluşan gündemlerin tutsağı haline gelir, çareyi başka mecralarda aramaya başlarlar. Başkaları belirlese de gündeme ilgisiz kalmak doğru olmayacaktır. Ancak, önemli olan gündemin tutsağı haline gelmemek, kendimizi kaybetmemek, kendi gündemimizden kopmamaktır.

            Gündemi takip ederken kendimize şu soruları sorarsak yanılgıya düşmekten kurtulabiliriz çoğu zaman:

             Müslüman olarak hedefimiz nedir?

             Gündemdeki olaylar bizi hedefimize yaklaştırıyor mu, yoksa hedefimizden uzaklaştırıyor mu?

             Kafamızı yoran, zamanımızı alan gündemdeki konular kimler tarafından, hangi amaçlarla ortaya konmaktadır?

             Gündemdeki konulara doğru yaklaşabilecek, doğru yorumlar yaparak doğru sonuçlar çıkarabilecek yeterli bilgi ve deneyimimiz var mıdır?

             Bu soruları kendimize sorduğumuz zaman iki sonuçtan birine ulaşmamız kolaylaşabilir. Birincisi, gündemdeki konular bizi ilgilendiriyor ve hedefimize varmak için aracı oluyorsa bu bir fırsattır, onları en güzel şekilde değerlendirir, aktiviteyi arttırabiliriz. İkincisi, gündemdeki konular bir takım dezenformasyon ve yönlendirmelerle zihnimizi bulandırmak amacına yönelikse derhal kendi gerçek gündemimize, Kur’an’a yönelmeliyiz. Görsel, işitsel ya da yazınsal olarak iletilmeye çalışılan her bilgiye kuşkuyla yaklaşmalıyız. Çünkü insanların zihinlerine yüklenmek istenen bilgi aynı zamanda kendi içerisinde bir veya birden fazla mesajı gizlemektedir. Bilginin biçimi ve içeriği bu bilgiyi yoğuranların bakış açılarına göre belirlenmektedir. Bu nedenledir ki gündem en çok gündemi belirleyenlerin lehine işler. Çünkü, gündemle verilmek istenen mesaj gündemdeki konuların arka planında yer alan kişilerin, oluşumların düşünce yapısından ve dünya görüşünden bağımsız değildir. Gündeme getirilen konular çoğu zaman büyük bir ustalıkla ve kurnazca işlenmektedir. Öyle ki bazen yoksul bir ailenin çektiği zorluklar, bazen mazlum bir halkın üzerine atılan bombalar, bazen haksızlığa uğrayan birinin sıkıntıları kamuoyunun dikkatine duygusal bir fon müziği ile birlikte sunulup sinsice kendi amaçlarına hizmet edebilmektedirler.

             Küreselleşmenin etkisiyle gündem tek merkezli olarak değiştirilmek istenmektedir. Toplumun büyük bir bölümünü ilgilendiren konularda insanların dikkatleri birileri tarafından birdenbire başka yöne çekilmeye çalışılır. Bunları sıradan ve rastlantı olarak görmek mümkün mü? Bunlar gündemi saptırmak amacıyla ve çok ince hesaplarla yapılmaktadır. Onun içindir ki, bazen dünyanın bir yerindeki trajik olaylar insanları duygulandıracak şekilde gündeme oturtulurken bazen de bir futbolcunun, mankenin ya da artistin hayatı neredeyse yaşamanın gayesi hâline getirilip olmazsa olmazlardan biri olarak sunulmaya çalışılır.  Hele de zulüm sahneleri gözler önüne serilerek insanların duygularının sömürüldüğüne herkes tanıktır. Kime yapılırsa yapılsın, zulmün onaylanması kabul edilemez ve zulüm karşısında kayıtsız kalınamaz elbet. Ancak bütün bu çabalar bir manipülasyona hizmet ediyorsa o kadar saf olmamak gerek.

             Peki ne yapmalı?

             Öncelikle yararsız gündemlerden uzak durup kendi gündemimize yönelmemiz emeğimizi, zamanımızı, yeteneklerimizi ve gücümüzü kendi gündemimiz için kullanmamız gerek. Sürekli olarak çözüm arayışları içinde olmamız, inanç boyutunda cahil bırakılan insanları Kur’an ve sünnetle tanıştırıp eğitmemiz gerek. Müslüman halkın yeniden kendi değerleriyle kucaklaşması, İslam’ın geleceği için potansiyelini harekete geçirmesi gerek. Kendi tarihimizden, kültür havzamızdan istifade etmek gerek. Bunun için ise kendi deneyimlerimizi, tarihimizi batının aynasında okumak, okutmak isteyenlere fırsat vermemek gerek.

             Kimileri Müslümanların belli bir güce eriştiği zaman kendilerinin dışında kalanlara meydan okuyacağı sanısıyla yatıp kalkmakta, haklarının ellerinden alınacağı endişesiyle sağa sola çatmaktadır. Kronikleşen bu korku onları kapsamlı, çok yönlü, art arda gelen gündemler oluşturma telaşına itmektedir.

             Gündemin sık sık değişmesinden, karmaşıklığından dolayı yakınanlara tanıklığımız olmuştur. “Gündem hızla değişiyor.”, “Her gün bambaşka bir konu bomba gibi düşüyor.”, “Gündemi takip etmekte zorlanıyorum.”, “Akşam eve gittiğimde televizyonun başına geçiyorum. Geç saatlere kadar kanal kanal dolaşıp haber kanallarını izliyorum. Psikolojim bozuldu.” gibi yakınmalar aslında kendi içerisinde iki temel yanılgıyı barındırıyor. Birincisi, gündemin sık sık değişmesi, karmaşıklığı, çeşitliliği, yaygınlığı bize farklı noktalardan fırlatılan oklar gibi gelse de bunların ortak paydaları aynıdır; şeytanın saptırmasıdır. Bütün bunlar şeytan kaynaklıdır ve onun imzasını taşır. İkincisi, bu gündemlerin çoğu zaman amacı, Müslümanları Kur’an’dan olabildiğince uzaklaştırmak, sapkınlık içinde bulunanları ise sapkınlıklarına devam etmelerini sağlayacak ölçüde uyuşturmaya devam etmektir.

            Peki şimdi gündemi kim oluşturacak?

            Çöp kutularından ekmek toplayarak geçimini sağlamak zorunda bırakılan insanların dramını göremeyecek kadar duyarsızlaşmış yıllık gelirleri milyon dolarları bulan ve bizden olduklarını söyleyip hep önde koşmaya heveslenen birileri mi Kur’an’a uygun gündem oluşturmak için gayret edecek?

            Namazını şeklen peygambere benzetip tercihlerini ise Ebu Cehil’den yana yapanlar mı?

            Küçücük dünyalıklar uğruna onun bunun uydusu olmaktan kurtulamayanlar mı?

            Gerçekleri söylemekten çekinen, kalemini her gün birine satan masa başı sözde yazarlar, aydınlar, yol göstericiler mi?

            Gündem oluşturmak için çok mu güçlü olmak gerek?

            Bilim, teknik ve siyasal yönden güçlü olanlar diğerlerine göre gündem oluşturma noktasında daha başarılı olabilir. Ancak bütün bunlar tek başına yeterli değildir. Bu güçler asli değil, tali unsurlardır. Asıl olan başka şeyler vardır. Örneğin, Mekke’de bir güneş gibi doğmuştur İslam. Tüm güçlerden yoksun bırakıldıkları halde peygamberimiz ve onun ashabı oluşturdukları gündemle dünyayı sarsıyorlardı. Budur gerçek gündem oluşturmak. Onlar vahyin sunduklarıyla, sevgileriyle, fedakârlıklarıyla, emekleriyle, çileleriyle örüyorlardı hayatı, dünyayı.

             Konu “gündem oluşturmak” olunca kitle iletişim araçlarının gündem oluşturmak ya da gündemi değiştirmek için hangi yolları izlediklerine de bakmak gerekecek. Araştırmalar insanların kitle iletişim araçlarıyla geçirdiği zamanın giderek arttığını göstermektedir. Televizyon, internet, cep telefonu gibi iletişim araçları geçirilen zamanın artmasında etkili olmuştur. İnsanlar bilgi sahibi olabilmek, nerede neyin meydana geldiğini görebilmek için yüz yüze iletişimden daha çok, iletişim araçlarını kullanır hâle geldiler. Kitle iletişim araçları insanların ve kitlelerin zihinlerinde olumlu ya da olumsuz imajların oluşmasında, var olan imajların güçlenmesinde ya da istendik yönde ve ölçüde değişmesinde önceki dönemlere göre daha etkilidir.

             Medyanın nasıl kamuoyu oluşturduğu konusu da önemlidir. Özellikle gündem belirleme ve çerçeveleme kuramlarına değinmek gerekecek. Gündem belirleme kuramına göre, kitle iletişim araçları önceden saptanan bazı haber konularını seçip gündemlerinde bu konulara yer verdiklerinde toplum da aynı konulara yönelmekte, aynı konuları önemsemektedir. Bu yolla konunun haber değerinin yanı sıra iletişim aracının yayın politikası ve ideolojisi, çalışanların kişisel kanaatleri de aktarılır izleyicilere. Çerçeveleme kuramı ise, kitle iletişim araçlarının sundukları olayın ya da bilginin bazı yönlerini seçip öne çıkararak, hatta kimi zaman gizleyerek, kamuoyunda istenilen biçimde yorumlama, değerlendirme çabası üzerinde yoğunlaşır. Bu süreçte bir olay haber olarak verilirken o olayın belli özellikleri seçilir, seçilen bu özellikler haber metinlerinde öne çıkarılır; okuyucuların, izleyicilerin aklında kalacak şekilde akıcı ve anlamlı hâle getirilir. Fotomontaj ya da başka bir olayın fotoğrafı, görüntüsü de izleyicinin dikkatini istenilen yöne çekebilmek için çeşitli kamera oyunlarıyla sergilenir. Sözcük seçimi, bu sözcüklerin kullanılma sıklığı ve haberin sunulduğu bağlama bakılarak çerçeveleme anlaşılabilir. Örneğin, bazı iletişim araçları “Ramazan Bayramı” tabirini kullanırken bazıları da “Şeker Bayramı” tabirini kullanmaktadır. Aslında bu basi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gündemde ne olmalı?
« Posted on: 24 Nisan 2024, 11:14:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gündemde ne olmalı? rüya tabiri,Gündemde ne olmalı? mekke canlı, Gündemde ne olmalı? kabe canlı yayın, Gündemde ne olmalı? Üç boyutlu kuran oku Gündemde ne olmalı? kuran ı kerim, Gündemde ne olmalı? peygamber kıssaları,Gündemde ne olmalı? ilitam ders soruları, Gündemde ne olmalı?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes