> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Güldeste
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Güldeste  (Okunma Sayısı 827 defa)
24 Kasım 2010, 14:57:43
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 24 Kasım 2010, 14:57:43 »



Güldeste

 

Hazırlayan: Ersin Ertuğrul Satan

 

Dini anlama ve yaşamada şüphesiz ki Peygamberimizin(sav) varlığı ve örnekliği ümmet için hayati değere sahiptir. Fakat Peygamberimizin  “bir melek peygamber” konumuna getirilmesi iyi niyet ve sevgi gibi sebeplerle de olsa kabul edilemezdir. İşte tam da bu noktada sahih ilmin, bilginin hayatiyeti gündeme gelmektedir. Ve çok önemli diğer bir husus da; ümmetin tamamının kabul edeceği ‘mutlak doğrunun Kur’an’  olduğu gerçeğini tam manasıyla işletmemiz gerektiğidir. Sanırım ehl-i ilim ve ehl-i vicdan sahibi herkes bunu görür ve kabul eder.

 

Aksi takdirde  “tevhid ile ilhad birbirine benzer kavramlar’ haline gelir. Bu noktadan sonra “onları birbirinden temyiz  -ayırt -  etmek, değme kimsenin  (bile) harcı değildir.” (Bk. Büyük tefsir tarihi-Tabakatü’l müfessirin - 2/452, Ö.N.BiLMEN, 1960Baskısı)

 

Sahih olan bir bilgi ne kadar zamandır uygulanıyor olursa olsun, bid’at, hurafe ve uydurma yerine ikame edilmemesi durumunda; düşünmeyen insanlar bizzat “dini ilimler, taat ve ibadetler diye iltizam ettikleri ve halka da lazımdır diye dayattıkları şeylerin dahi pek çoğunun dinden değil, sırf insanlara riayetten kaynaklandığını” anlamayacaklardır. (Bk. Şerhu Hadisi’l Erbein, Sf.108, Teftazani)

 

Bu güldeste çalışmasıyla Denizli Emekli Vaizi Ömer TEMİZEL’in güzide çalışmasına ulaşma, temin etme imkanı henüz bulamamış kardeşlerimizle paylaşmak, onları da haberdar etmek istedik.

 

1) Zikir

 

Allah, Rahman ve Rahim isimlerinin günlük zikir bakımından ne gibi fark ve özellikleri vardır?

 

Mifhatul Kulub adındaki kitapta şöyle denilmektedir: “Hakkın yakınlığına erenlerden Şeyh Kazeruni buyurmuşlar ki: “Her kim hergün bin defa  “ya Allah” diyerek zikrederse, Hakk Teala hazretleri o kimseyi yakîn ehlinden eyler”. İsmi Rahman’ın hassiyeti olarak da demişlerdir ki: “Her kim, bu ism-i şerifi her farz namazdan sonra yüz kere okursa, o kişi gaflet ve nisyandan, gönül katılığından emin olur.” Ve: “Her kim ism-i Rahim-i, sabah’ın namazından sonra yüz kere okursa cümle yaradılmışlar o kimse üzerine rahim ve şefkatli olurlar.”(Bk.age.sf.80-82-Esat Efendi Matbaası,1301)

 

Hangi sebebe ve hikmete binaen Allah ismi yüz kere okunduğu halde, Rahman ismi her farz namazdan sonra yüzer defadan beş yüz defa, Rahim ismi ise, sadece sabah namazından sonra yüz defa okunmaktadır?

 

Birşeyin hikmetinden söz edebilmek için o şeyin dinde sabit olması gerekir. Sorudaki tavsiyeler ise tamamen şahsi telkinlerdir. (Yukarıda sözü edilen telkinlere) kitap ve sünnetten bir dayanak bulmak da mümkün değildir.

 

O’nun ve Ashabının tek isimle -tek kelimeyle - zikirde bulundukları vaki değildir. O bazen, bir-iki defa Allah dediğinde bile, asla bunu bu halde bırakmaz, hemen diğer bir kelime daha ekleyerek bir cümle haline getirirdi.

         

Mesela “Allahu Allahu” der akabinde de “Rabbi” diyerek  “Allah’tır, Allah’tur benim Rabbim!” cümlesi halinde söylerdi. Ayrıca buna “La üşrikü bihi şey’a: Ve ben O’na ortak koşmam” cümlesini de ilave edip Amentüsünü / tevhid inancını yenilerdi. Müslümanlara olan emir ve tavsiyelerini de hep bu istikamette yapardı. (Bk. El-Ezkar, sf.12, İmam Nevevi, Beyrut, 1971)

         

Tasavvuf Tarihi  (yazarı)  Daru’l Fünun Müderrislerinden Muhammed Ali Ayni şöyle bilgilendirmektedir: “Efendimizden Cüneyd-i Bağdadi zamanına kadar şeyhler müritlerine yalnız kelime-i tevhid telkin ederlerdi. (ki doğrusu budur) Ancak Cüneyd’den sonra buna şeyhlerin içtihadı ile üç kelime daha ilave olundu ve onlarla da zikre başlandı. İşte, bu üç kelimeden biri: Allah, diğeri: hû, üçüncüsü Hak kelimeleridir. (Bk.age, sf.210, İst.Vatan Matbaası,1341)

 

2)Besmele

 

Besmele’nin başındaki “ba” harfi müteallik / ilgi kuran bir harf olup ilsak içindir; yapıştıran, bağlayıp ulaştıran bir mana harfidir.

 

Besmele (Kur’an okunacağı zaman Euzu eklenerek –Nahl 98 gereği-  tam olarak okunur) veya namazda tam olarak söylenir. Fakat yeme-içme, bir işe başlama, bir açılış yapma gibi durumlarda besmele (bismillah) çekilir.

 

Nitekim İmam Münavi: “Gerekli olan; Allah’ı edep ve tazimle anmaktır. Bu anma işi, bir takım fazilet farkları olsa bile şu veya bu anma cümlesiyle de eda edilmiş olur.” (Bk.Feyzul Kadir, 1/5)

 

Besmelenin başındaki ba harfi; bağlamak, başlatmak, yapılmaya değer önemli işlerle ilgi kurmak içindir oturup hiçbir şey yapmadan devamlı okunmak ve tekrarlanmak için değildir.

 

Peygamberimizin veya ashaptan bazılarının, besmeleyi üst üste otuz veya kırk defa tekrarladıkları rivayetleri ise, doğru değildir. Sabahlara kadar okunan ayetler, başka ayetler olmuştur. O tekrarlama işi de, zamane müslümanlarının sandığı ve yaptığı gibi sırf sevap kazanmak ve bu sevapları birilerine bağışlamak için değil; ilmi, imanı ve ameli arttırmak için.

 

(Nitekim İmam  Ahmed’in müsnediyle Darimi’nin Sünen’inde şu hadis rivayetine yer veriliyor): “…Onunla amel eden sevap kazanır..” (Bk.İmamı Ahmed’in Müsned’i ile Darimi’nin Sünen’inden naklen: Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır Tefsiri, 1/22)

 

Hz.Peygamber Maide suresinin 118. Ayetini defalarca tekrarlamıştır. Temim-i Dari, Said bin Cübeyr gibi zatlar da, ayetin etkisinde kalarak o ayeti sabaha kadar tekrarlamışlardır.

 

(Yine İmam Ebu Hanife Kufe Mescidi’nde imamın arkasında namazda dinlediği zilzal suresinin son iki ayetinin üzerine yatsıdan sabah vaktine kadar tefekküre dalmış ve bu ayetleri aynen tekrarlamak yerine ayetlerden çıkardığı duayı tekrarlamış, mescidin müezzini Ebu Hanife’nin  bu haline şahid olmuştu.) (Bk.Vefeyat, Kadı İbn Hallikan, 2/165, Meymeniye, 1310)             

 

Bu kitabı insanlığa getiren Hz.Peygamber ise, ömründe bir defacık olsun Kur’an okuyup da sevabını ölülere bağışlamış değildir. (Bk.Kur’an Gölgesinde Katıksız Sohbetler’in ilgili bölümleri, Ö.Temizel)

 

         3)Hz. Musa – Hızır kıssası

 

 Hz. Musa’ya ait olmak üzere cereyan etmiş olan bir imtihanda bize aid bir hüküm olsaydı, o dahi Kur’an’da yazılı olmaz mıydı? Kur’an ki, Kitab-ı Mübîn’dir, dine ve marifetullaha ait herşeyi emsalsiz bir açıklıkla ortaya koymuş bir kitaptır.

 

“Allah’ım biz ancak sana tapar, ancak sana sığınırız!” diyerek Allah’a söz veren bir müslüman: “bütün türbeleri teker teker dolaştım, hepsine dualar edip yalvardım!.. Fakat hiçbiri sesimi duymadı, dileğim yerine geldi!” diyebilir mi? Bu normal ve caiz olan bir sığınma değildir. Bu, kesinlikle manen Allah’tan başkasına sığınma ve Allah’a ortak koşmadır.

 

(Tedavi olmak için) “Doktor bey yetiş” istimdadı ile, “yetiş hızır yetiş! Şeyhim yetiş!” istimdadı aynı şey midir? Birincisi gayet tabii ve normal bir sığınma olup, Allah’ın koyduğu ve Kitabı’nda “Sünnetullah” dediği fıtrî kanunlar ve sebepler dâhilinde cereyan eden şeylerdir. Kulun kudret sınırlarını aşan birşeyi kuldan istemek yoktur… Cenab-ı Hak: “Ona her şey için bir sebep verdik, o da bir sebeple tutunup gitti.” buyurur.( Kehf,84 – 85)

 

“Şeyhimin bana vereceği nasibten başka nasip istemem…” gibi sığınmalar; kulun kudret sınırlarını aşan bir şeyi, kuldan istemek değil midir? Ölüden veya gaibteki bir kimseden manen yardım isemektir; Kitabullah’ta ve Sünnetullah’ta ise bunun yeri yoktur…

 

Aslolan, müslüman bir kimsenin, “kul bunalmayınca hızır yetişmez” hurafesine inanıp inanmadığı, hızır’ın ruhaniyetine sığınıp sığınmadığıdır. Hızır’ın hayatta olup olmaması bunu hiç etkilemez. Cebrail’in (as) hayatta olduğu kesindir amma, Cebrail’e sığınmaya da izin yoktur! “Allah’tan başkası” olma noktasında Hızır da, Cebrail de aynıdır; İsâ(as), Mûsâ(as), Muhammed(sav) de aynıdır; hiç birinin bir farkı ve “manen imdada yetişme” gibi bir özelliği yoktur. Mûsâ’nın ve Muhammed’in(sav) adıyla yemin etmek de şirktir. “Şefaat ya Rasulullah!” gibi istimdad nidaları ise, aklı başında müslümanların şiarı değildir. Said Havva’nın belirttiği gibi Şia’nın “yetiş ya Ali” nidalarına bazı Sünni’lerin alternatif olsun diye yaydıkları bir iptaldir.

 

Namazdaki Tehiyyat ve Salevatlarda da, asla Peygamber’e veya Ehl-i Beyti’ne sığınma diye bir şey yoktur; tersine onlara duacı olmak vardır.

 

4)Tevhid-İbadet ve İstiane(Yardım İstemek)’nin Allah’a Tahsisi

 

Fatiha(suresi)’nın eşsiz bir açıklıkla takdim ettiği bu iki  unsur; ibadetin ve istianenin Allah’a tahsisidir. Ve bu iki unsurdan hangisi ihlal edilmiş olsa, tevhid  yıkılmış olur. Yüce Kur’an tüm insanlığı bu tek temel üzerinde toplanıp birleşmeye davet eder.

“De ki: Ey kitap ehli! Geliniz, sizinle bizim aramızda ortak olan bir-tek söz üzerinde birleşelim! “Allah’tan başkasına tapmayalım; O’na hiçbir şeyi ortak koşmayalım ve Allah’ı bırakıp da kimimiz kimizi ilah edinmesin!” Eğer yine yüz çevirirlerse, “Şahit olun ki biz, müslümanlarız!” deyiniz.(Al-i İmran,64)

 

 5)İbadet, Hizmet, İhlas, İstiane Kavramları

 

İbadet de ancak Allah’a yapılan, Allah’ı tazim ve iclalden/yüceltmekten ibaret olan bir eylem, bir itaat tarzıdır. “Kendine özgü bir boyun eğiştir.”(Fatiha Suresi Tefsiri, sf.53, Prof.Dr. Y.Nuri Öztürk, İst. 1996)

Allah’ın vahyi gelmeden önce Peygamberimiz dahi bunu(ibadetin nasıl yapılacağını) bilmezdi.(Bk.Şura,52)

 

İbadet’in hukuk ve sınırını,...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Güldeste
« Posted on: 26 Nisan 2024, 16:14:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Güldeste rüya tabiri,Güldeste mekke canlı, Güldeste kabe canlı yayın, Güldeste Üç boyutlu kuran oku Güldeste kuran ı kerim, Güldeste peygamber kıssaları,Güldeste ilitam ders soruları, Güldesteönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes