๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 25 Mayıs 2010, 11:15:59



Konu Başlığı: Görev ve sorumluluk
Gönderen: Sümeyye üzerinde 25 Mayıs 2010, 11:15:59
GÖREV VE SORUMLULUK

İnsan, yaratılmışların en şereflisi ve en değerlisi Yaratıcı, ona bin bir çeşit nimet armağan etmiş Dünyayı ona mekân olarak yaratmış Güneş, Ay, gökyüzü, yıldızlar, dağlar, bağlar, hava, su, her şey onun hizmetine sunulmuş Görmeye göz, duymaya kulak, hissetmeye yürek, konuşmaya dil… Düşünme, hayal, üretme, yazma, her şey onun için… İnsan, bu özellikleriyle eşrefi mahluk mak----- çıkarken, bu üstünlüğün gereği önemli görev ve sorumluluklar da yüklenmiş

Kendisini, kendisini yaratanı tanıma, kul olduğunun bilincine varma, hayatı insana yakışan bir tavırla anlama, kendisi için sunulan ilahî emir ve yasakları hayatına hakim kılma gibi görev ve sorumlulukları yerine getirmesi için dünya denilen bir mekâna misafir edilmiş Hayat, onun için bir sınav süreci kılınmış

Her insan, hayat denilen bu sınavı başarıyla vermek durumunda Sınav soruları ana hatlarıyla belli Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim, Sevgili Peygamberimiz bu sınavı kazanmada bizler için kılavuz, rehber Hayat, bu kılavuzlar ışığında doğru bir biçimde okunuyor, yorumlanabiliyor İlk emir “Yaratan Rabbinin adıyla oku!” hayatı doğru okumanın şartı İnsan hayatı okuyabildiği, anlayabildiği kadarıyla bir değer ifade eder
Düşündüğü, görev ve sorumluluklarını yerine getirebildiği ölçüde diğer varlıklardan ayrılır

İnsanı diğer varlıklardan ayıran en önemli özellik; düşünebilmesi, doğruyu yanlışı fark, düşündüklerini ise ifade edebilmesidirDüşünebilen, yorumlayabilen insan, kendisine sunulan görev ve sorumlukların farkındadır Canlı olmalarına rağmen bitki ve hayvanların görev ve sorumlulukla yükümlü olmadıklarını bilir Bu nedenle insanî değerlerle yücelmeye çalışır

Görev ve sorumluluk, iç içe daireler halinde genişler İnsan, öncelikle kendisine karşı yapması gereken görev ve sorumluluklarla yükümlüdür O, ruh ve beden sağlığına dikkat etmesi, kendisini tanıması, kendisiyle barışık olması, iyi bir insan olarak yaşaması gerektiğini bilir Kulluk
bilinciyle yaratıcısına karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirirEvine, ailesine, karşı görev ve sorumluluklarla bu daire genişler Topluma karşı üstlendiği görevlerle, taşıdığı sorumlulukları yerine getirmekle olgunluğa erişir

Günümüz insanı görev ve sorumluluklarını ne derece yerine getiriyor?
Bu soru her yaş ve her meslek grubunda aşağı yukarı şöyle cevaplandırılıyor:” Görev ve sorumluluk açısından günümüz insanı beklenen noktada değil Görev ve sorumluluklar yerine getirilmiyor”

Herkes bir başkasını suçluyor, eleştiriyor Vatandaş yöneticilerinden, anne baba çocuklarından, amirler memurlarından bu anlamda şikâyetçi Kimse, kendisini görev ve sorumlulukları açısından sorgulamıyorGörev ve sorumluluk açısından karnemiz zayıf

Çocuklarımız, bu konuda yeterince yetiştirilemiyor, ya her dediği yapılarak şımartılıyor, ya da çoklukla azarlanıp suçlanıyor “Kendine güven duygusu”, “görev ve sorumluluk bilinci” bu nedenle sağlıklı bir biçimde verilemiyor Evler, aile bireylerinin her birinin görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği; huzurlu, mutlu bir yuva olmaktan çıkıyor çoğu zaman Bireylerin kendi başlarına buyruk, bencilce yaşamalarını nedeniyle pek çok sıkıntı ve problemlerle iç içe kalıyor Görev ve sorumluluk bilinci elbette küçük yaşlarda kazanılır Yalnızca öğretilerek ve anlatılarak değil, örnek olunarak güzel bir alışkanlığa dönüştürülebilir

İnsan, her yaş, her makam ve her yerde görev ve sorumluluklarını yerine getirip getirmediğini sorguladıkça hayatının bir anlam kazandığını fark ederGörev ve sorumluluk açısından başkalarını değil, kendimizi değerlendirmeliyiz Bu konuda hangi noktadayız?

Bize verilen ya da üstlendiğimiz görevleri ne ölçüde yerine getiriyoruz?
Bize görev ve sorumluluklarımızı hatırlatanlara nasıl tepki gösteriyoruz?
Bu sorulara vereceğimiz cevapları düşünelim öncelikleBüyük, örnek insanlar toplumda görev ve sorumluluklarını yerine getiren insanlardır Büyük zaferlerin, buluşların, eserlerin üzerinde onların imzaları vardır Büyük acıların felaketlerin arkasında ise görev ve sorumlulukların ihmali yatmaktadır

Görev ve sorumlulukta küçük dediğimiz ihmallerin de faturası büyük olur Görevini ihmal eden bir doktor hastasını nasıl tedavi eder? Öğrencilik görevini yerine getirmeyen bir öğrenci nasıl başarılı olur? Düşman saldırısına karşı görevini yerine getirmeyen bir komutan, ordusunun mağlubiyetini hangi gerekçelerle izah edebilir?Uhud Savaşında Sevgili Peygamberimizin görevlendirdiği okçuların yerlerini terk etmesi ne büyük acılara sebep olmuştur!Görevi ihmal bir hata, bir suçtur
Sorumluluklarımızı yerine getirmemek de…

Görev ve sorumluluk anlayışımızı, bu konudaki hassasiyetimizi yeniden gözden geçirmek, eksikliklerimizi tamamlamak, işe önce bu sorumluluktan başlamak, kendimizi bu konuda onarmak durumundayız
İnsan olma, insana düşen görevleri yerine getirme konusunda sorumluluklarımızı unutmayalım

Rıfkı Kaymaz