> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler  (Okunma Sayısı 616 defa)
06 Temmuz 2010, 11:07:59
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Temmuz 2010, 11:07:59 »



GÖNÜLLERİ İMANLA PEKİŞTİRLİMİŞ GENÇLER

“…hakikaten onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi Biz de onların hidayetini artırdık Onların kalplerini metin kıldık O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak dediler ki: ‘Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir Biz, ondan başkasına ilah demeyiz Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz” (Kehf: 13-14)

Zikrettiğimiz ayetlerde “Fityetün / gençler” diye anılan yiğitler, Ashab-ı Kehf diye maruf ve meşhur olmuş gençlerdir Bu gençler, -meşhur olan görüşe göre- Hz İsa(as)’dan sonra ve tarihe, “Dakyanus” diye geçmiş zalim ve müstebit bir hükümdar döneminde yaşamış, idari sistem içerisinde en üst tepelere çıkmış saygın ve üstün değere sahip kimselerdi Bulundukları mevki itibariyle –günün şartları içinde- en elit ve aristokrat takımından idiler Her türlü imkân ve şatafata sahip kimselerdi

İmana ve İslam’a karşı örülen onca sağlam kaleler, fitne tuzakları, zulüm ve cebirler, bu yiğit gençlerin iman etmelerine ve imanlarında sebat etmelerine mani olmamıştı Allah (cc), bir kimsenin hidayetini diledikten sonra, O’nun meşietinin önünü tıkayacak ve engel olacak hiçbir güç yoktur İman da bir kalbe yerleşti mi, o imanın dışa yansımasına ve amellerde belirmesine hiçbir şey -mevki, makam, dünyanın şatafatı vs- engel olamaz Bu hakikat, iman olgusunun belirgin özelliği ve değişmez tabiatıdır Hakiki bir imanın kalplerde saklı tutulması ve orada hapsedilmesi mümkün değildir O, mutlaka sahibini harekete geçirip, rolünü icra ettirecektir

O günün şartlarında Müslümanlar büyük baskı altında idiler Müslümanlara her türlü zulüm ve eziyeti reva görüyorlardı İmanlarını izhar edenleri vahşi işkencelerle katlediyorlardı İşte zulüm bulutlarının bu denli kesifleştiği, Müslümanlar’ın boynundan keskin kılıçların inmediği tarihin bu zaman kesitinde, o günkü bürokrasinin en tepesinde olan bu gençler, “…Bizim rabbimiz, göklerin ve yerin rabbidir Biz, O’ndan başkasına ilah demeyiz Yoksa saçma sapan konuşmuş oluruz!” deyip, iman etmişlerdi Hem öyle iman etmişlerdi ki, kalplerin en derinliklerini bilen ve katında hiçbir şeyin gizli kalmadığı latif ve habir olan Allah (cc): “…Hakikaten onlar rablerine iman etmiş gençlerdi…” buyurup, onların hakiki bir imana sahip olduklarını te’yid edecekti…

Allah (cc), yüce zatına ihlâsla ve samimi bir teslimiyetle yönelen, inkiyad eden kullarının bu samimi yönelişlerine elbette karşılık verecekti O, kullarının hiçbir samimi ve ihlâslı yönelişlerini ve teslimiyetlerini karşılıksız bırakmaz, mutlaka büyük lütuf ve keremiyle karşılık verecektir İşte o yiğit ve civanmert gençlerin bu imanlarına karşılık rabbi zül celalin karşılığı: “…Biz de onların hidayetini artırdık Onların kalplerini metin kıldık!” Bu, Allah (cc)’ın kullarına olan en büyük lütuf ve keremidir Bu yüce zatına iman edip, imanlarında samimi olan kullarına karşı değişmez sünneti ve tağyir olmaz kaziyesidir: “Hidayetlerini artırır ve kalplerini metin kılar” Bu ilahi lütfa mazhar olan Müminlere, şeytanın hiçbir tasallutu ve etkileyici gücü olmayacağı gibi, onun ins ve cinlerden olan avanesinin de hiçbir zararı ve etkisi olmaz Üstad Bediüzzaman’ın: “Hakiki imana sahip olan dünyaya meydan okur” dediği kimseler işte bunlardır Yeryüzünde hiçbir zorba güç, bu te’yid edilmiş ve kalpte tahkim kılınmış imana zarar veremediği gibi, bu güçlü ve sağlam imana sahip Müminlere karşı da hiçbir güç duramaz İnsanlık tarihi bu denli örneklerle ve tarihi misallerle doludur

İşte bunun canlı örneği, burada zikrettiğimiz kahramanların ta kendileridir Bu hakiki ve güçlü imana sahip gençler, o günün en zorba ve zalim hükümdarına karşı ayağa kalkıp imanlarını alenen izhar ettiler:

“…O yiğitler (o yerin hükümdarı karşısında) ayağa kalkarak: ‘Bizim Rabbimiz göklerin ve yerin Rabbidir…” dediler” Evet, bu haykırış ve ilanlarını, azgın ve ceberrut olan Dakyanus’a karşı icra ettiler O Dakyanus ki, iman etmiş olanları en vahşi canavarlar gibi parçalayan bir zalim ve taği idi Ama onlar buna aldırış etmediler Hem de idareci kadronun toplandığı, hükümdarın ileri gelenlerinin tümünün bulunduğu bir topluluk içerisinde, onun o necis ve mülevves yüzüne karşı imanlarını en güçlü bir şekilde izhar edip, davetin ve tebliğin en güzelini ve en mükemmelini icra ettiler Onları ve onların ilahlarını mahkûm ettiler ve tek ilah’ın, göklerin ve yerin sahibi olan Allah (cc) olduğunu haykırdılar Ölümleri pahasına, vahşi ve canavarca parçalanmaları pahasına bu ilahi daveti yaptılar…

Hiçbir tereddüt yaşamadan, en küçük bir korku ve endişe emaresi göstermeden, cesaretin ve şecaatin en büyüğünü göstererek adeta dünya istikbarına ve zorbalarına karşı meydan okudular İşte davet budur, işte örnek tebliğ budur Ölümlere, eziyetlere, işkencelere göğüs gererek, zalimlere ve tağutlara karşı meydan okuyarak yapılan tebliğdir makbul ve mebrur olan tebliğ Rabbimizin istediği tebliğ de kuşkusuz bu tebliğdir! Müslümanların izzetine, onuruna ve şerefine yakışır tebliğ; evirip çevirmeden, ıkınıp durmadan, net, açık ve sarih bir şekilde yapılan tebliğdi bu tebliğ

Bu gençler bu imani haykırışı öyle zalim birine karşı yapıyorlardı ki, işte o gençlerin kendi ifadeleriyle, iman edenlere karşı yaptığı zulüm:

“Şüphesiz onlar eğer size muttali olurlarsa, ya sizi taşlayarak öldürürler veya kendi dinlerine çevirirler ki, o zaman ebediyen iflah olmazsınız ” (Kehf: 20)

İşte böylesi zalim ve azgın bir tağuta karşı, Allah (cc)’ın ilahlığını ve birliğini haykırıp, onun ilahlarını tahkir etmek ve zorba sistemine karşı baş kaldırmak… Bu duruşu ve bu imani çıkışı ancak Allah (cc)’ın “hidayetini artırdığı ve kalplerini metin kıldığı” gençler yapabilir

İmanın ve İslam’ın tarihine baktığımızda, bu iman ve İslam yükünü ve ilahi emaneti hep bu imanlı ve ihlâslı gençlerin omuzladığı ve bunların sahiplendiğini görürüz Bu uğurda akan kanlar hep bu civanmert gençlerin pak ve temiz kanı olmuştur Bedenlerin kurban verilmesi gerekiyorsa yine onların o tertemiz bedenlerinin kurban verildiğini görüyoruz Birilerinin öne atılması gerekiyorsa, yine öne atılanların onlar olduğunu görüyoruz Talim ve tedrisatta onlar, davet ve tebliğde onlar, cehd, gayret ve fedakârlıkta yine onlar, cihad ve kital meydanlarında, hem de en ön saflarda, düşmanların üzerine –avını parçalamak için hamle üstüne hamle yapan aslanlar misali- darbeler indiren yine onlar olmuşlardır

Bir bakıyoruz, elinde baltası, zamanın en zalim ve diktatörü Nemrut’un putlarına karşı hamle üstüne hamle yapan ve onları yere seren “İbrahim diye anılan genç” karşımıza çıkıyor:

“Sonunda İbrahim onları paramparça etti… ‘Bunu ilahlarımıza kim yaptı Muhakkak o zalimlerden biridir’ dediler” “Bunları diline dolayan bir genç duyduk, kendisine İbrahim denilirmiş” dediler “Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da ilahlarınıza yardım edin!” dediler” (Enbiya: 58-60, 68)

Yine kendi döneminin en büyük zalimi, en acımasız diktatörü ve tağutu olan Firavun ve onun zulüm sistemine karşı meydan okuyan, yine Musa kelimullah ve beraberindeki kavmin gençleri idi


“Firavun ve kavminin kendilerine işkence etmesinden korkuya düştükleri için kavminden bir grup gençten başka kimse Musa’ya iman etmedi Çünkü Firavun yeryüzünde ululuk taslayan ve haddi aşanlardandı” (Yunus: 83)

Mekkeli zalim müşriklere karşı Hz Resulullah aleyhissalatu vesselam’ın etrafında etten duvarlar oluşturan, Taif’te atılan taşlara siper olan, Uhud’ta yağmur gibi yağan oklara karşı siper olan yine yiğit gençlerdi Mus’ablardı, Alilerdi, Zeydlerdi, Ebu Talhalardı, Ebu Düccanelerdi, Nesibelerdi…

Bu silsile, bu iman kervanının salikleri, cihad meydanının yiğit cengâverleri ve tebliğ vazifesinin yılmaz önderleri, günümüze dek hiç değişmedi ve bundan sonra da değişmeyecek Bugün de safların en sağlam ve sarsılmaz erleri, şehadetin âşıkları, izzet, şeref ve haysiyet nümuneleri, İslam ümmetinin göz bebeği, ezilenlerin, mahrumların ve mustazafların biricik umudu, insanlığın kurtuluş muştusu yine “Fityetün / yiğit gençler”dir! Dakyanus’a karşı dikilip, Allah (cc)’ın birliğini haykıran o yiğit gençleri örnek alan ve “İbrahim diye anılan genç”i rehber edinen, Firavun zorbasına ve o azgın tağuta karşı meydan okuyan Musa ve beraberindeki gençlerin izinden giden, Muhammed (asm) ve etrafında kurşundan saflar oluşturan o güzidin genç ashabı, yıldızlar misali yol gösterici ve önlerini aydınlatan bir nur olarak gören zamanımızın imanlı gençleri ve İslam davasının yiğit bahadırları…

Genç olmak, aziz İslam davasının yılmaz ve sarsılmaz bir neferi olmak, İslam davetinin bir tebliğcisi olmak, insanlara yol gösterici olmak, hidayet rehberi ve aydınlığın öncüsü olmak, küfre, zulme ve tuğyana boyun eğen değil, boyun eğdiren olmak, kâfirlerden, zalimlerden, mürtedlerden korkan değil onların kalplerine korkular salan olmak… Yani imanlı, ihlâslı, muttaki, üstün ahlaklı, İslami şahsiyetli, cihad ve şehadet aşığı bir genç olmak… Ve neticede Enbiyanın, Sıddikinin, Şühedanın ve Salihinin gözdesi olmak, komşusu olmak, dost ve arkadaşı olmak…

“İşte çalışanlar bunun için çalışsınlar!”

Bugün yaşadığımız toplumda eğitim çağında olan yaklaşık on beş milyon genç var Allah (cc)’ın izniyle bu gençlerin tümü, yukarıda vasıflarını zikretmeye çalıştığımız imanlı gençler gibi olmaya potansiyel aday gençlerdir İşte bu kitle Davetçi ve tebliğci Müslümanların iştahını kabartmalı, uykularını ve rahatlarını kaçırmalı ve onları ciddi bir gayrete ve büyük bir fedakârlığa itmelidir Bu kocaman potansiyel ve bu büyük ilahi hazine karşısında dava sahibi ve iman ehli Müslümanlar pasif kalamazlar Gecelerini gündüzlerine katarak, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden, bela, musibet ve zahmetlere aldırış etmeden bu gençlere –imanda ve İslam’da öncülük yapmaya aday- bu filizlere şefkat ve merhamet kucaklarını açmak durumundadırlar Onları selamet yurduna, güvenli ve emniye...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler
« Posted on: 19 Nisan 2024, 11:11:17 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler rüya tabiri,Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler mekke canlı, Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler kabe canlı yayın, Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler Üç boyutlu kuran oku Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler kuran ı kerim, Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler peygamber kıssaları,Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençler ilitam ders soruları, Gönülleri Imanla Pekiştirlimiş Gençlerönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes