> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gönül Körlüğü
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gönül Körlüğü  (Okunma Sayısı 860 defa)
25 Haziran 2010, 15:09:05
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 25 Haziran 2010, 15:09:05 »



Gönül Körlüğü



"Onlar hiç yer yüzünde dolaşmazlar mı ki, düşünecek kalbleri, işitecek kulakları olsun? Doğrusu gözler kör olmaz, fakat göğüslerdeki kalbler körleşir" (Hac suresi, 46)

Gözleri doğuştan veya sonradan kör olanlar mazurdurlar
Onların ellerinden tutulur Görüp gözetilirler Sorumlulukları azalır

"Görmüyorlar mı, bakmıyorlar mı?"hitabına ve itabına muhatap olmazlar

Hata ettikleri zaman"Gözün körmüydü?"denmez, Kuran ifadesiyle "Köre güçlük yoktur"(Nur suresi, 61)

Naz ve niyazları dergâh-ı ilahiye çabuk ulaşır Üzülmeleri, kırılmaları istenmez
Eziyet edilmeleri şöyle dursun, kendilerine kaş çatılması, surat asılması bile
ilâhi ikaz sebebi olur Mekkenin ileri gelen müşriklerini ikna ile meşgulken
Beni irşat etdiyen âma Abdullah b Ümmü Mektumdan yüzünü çevirip
ötekilerle konuşmaya devam ettiği için Hz Peygamber bile Rabbi tarafından
azarlanmıştır

"Kendisine âma geldi diye yüzünü ekşitip çevirdi Ne bilirsin belki o kötülükten temizlenecekti" (Abese, 1-2)

Gözleri sağlıklı olanlara ibret olmaları için kendilerini körlükle imtihan eden
yüce Allah sabrettikleri takdirde onlara büyük ecirler verecektir Nitekim
Hz Peygamber (sav) Rabbinden naklederek şöyle buyurdular:

Ben kulumu iki sevgilisini (gözlerini) alarak imtihan ederde o da sabrederse,
iki göze mukabil ona cenneti bahşederim (Riyazus-Salihin, hadis no: 34)

Rahmeti değil nefreti celbeden körlük gönül körlüğüdür Çünkü gönlü kör eden
Allah değildir Zira herkes kalben idrak edip görme ve inanma fıtratı üzere
yaratılmıştır Kalplerin mühürlenmesi gerçekleri yansıtma kabiliyetindeki gönül
aynasının günahlarla karartılması neticesindedir Kuranda bu gerçek şöyle belirtiliyor:

"Hayır, doğrusu onların kazandıkları günahlar, kalplerini paslandırıp bürümüştür"
(Mutaffifin suresi, 14)

Bir insanın kendi kalbini kör etmesi yolunu aydınlatan ışığını söndürmesi gibidir
Kâfir karanlıkta ışığını söndüren kimsedir Zaten küfür, anlam olarak karartmak,
örtmek demektir İflah olmaz yegane kör kâfirdir Zira isteyerek ve inatla küfrü,
körlüğü tercih ediyor Köstebek ve fare gibi karanlığı tercih ediyor

Yarasa gibi ışıktan rahatsız oluyor Aydınlığa savaş açıyor Allah, peygamber ve
kitap göndererek onları küfrün karanlığından imanın aydınlığına çıkarmak istiyor

Onlar ise körlükleri sebebiyle dalaleti hidayete tercih ediyorlar Onları yola
getirmek mümkün değildir"Sen körleri sapıklıklarından uzaklaştırıp doğru
yola getirecek değilsin" (Neml suresi, 81)"Onlardan sana bakanlar da vardır

Fakat körleri, hele basiretleriylede görmüyorlarsa sen mi doğru yola ileteceksin?"
(Yunus suresi, 43)

Atalarımız ne güzel söylemiş:

"Görenedir, görene, köre nedir köre ne?"

En korkunç körlük görmek istemeyenin körlüğüdür

Hz Peygamberi Ebû Cehil de gördü Hz Ebû Bekir de gördü
Fakat Ebû Bekir gönül gözüyle görüp Sıddık oldu Ebû Cehil ise
gönlündeki ışığı söndürdüğü için zındık oldu

İnsanın gönül gözünü kör eden pek çok âmil vardır
Hırs, öfke, nefret, aşırı sevgi gibi hususlar bu âmillerin başlıcalarıdır
Hz Peygamber (sav)"Bir şeyi aşırı sevmen seni kör eder" buyurdular

Aşırı nefret de böyledir İmam Gazalinin dediği gibi insanın iki mübalağası vardır:

Sevdiğinde kusur, sevmediğinde meziyet görmez

Enâniyet, gurur, kibir, servet, şöhret ve şehvet gibi hususlar da körlük sebebidir
Kibrin gölgesi gerçeğin üzerini örter Aşırı arzular gözleri perdeler Buğday
danelerine tamah eden kuş arkadaki tuzağı görmez Peynire tamah eden
fare başını kapana kıstırır Mevlananın dediği gibi insan sadece rakı-şarapla
sarhoş olmaz, bütün şehvetler gözü ve kulağı bağlar Şarabın sarhoşluğu
kısa zamanda geçer Fakat gaflet ve şehvetin sarhoşluğu ve körlüğü ömür
boyu devam eder Böylelerinin gözü ölüm anında açılır, hem de fal taşı gibi açılır

"Biz senin gözünden gaflet perdesini kaldırdık Artık bugün gözün keskindir denir"
(Kâf suresi, 22)

Ğayb perdesi kalktıktan sonra görmenin hiç bir faydası yoktur
Aşikâr olanı görmek için insan olmaya gerek yok Görüleni tasdik etmek iman
değildir Gönül gözüyle gaybı tasdik etmek imandır

Bakara suresinin başında müttekiler tanımlanırken "ğayba inanırlar" denmektedir
Ğayb ancak gönül gözüyle görülebilir

Başta da belirttiğimiz gibi yaradılış itibariyle her gönül parlak bir ayna gibi ışığı
yansıtma kabiliyetindedir İnanma kabiliyeti çakmak taşında gizli ateş gibi her
gönülde vardır Fakat kâfirin içindeki ışığı söndüren bir hırsız vardır

Mevlana bu hırsızı güzel bir temsille şöyle anlatıyor:

Adamın biri geceleyin evinde bir ayak sesi duydu Ateş yakmak için çakmağını
eline aldı O zaman hırsız da geldi, adamın karşısına oturdu Adam çakmağını
yaktıkça hırsız da bunu söndürdü Hırsız çakmağın kavını, ateş sönsün diye
parmağının ucuyla bastırıyordu Ev sahibi, çakmağın kavının kendi kendine
söndüğünü sanıyordu, hırsızın söndürdüğünü görmüyordu

Adam: Bu kav ıslak olmalı ki yanar yanmaz hemen sönüyor diye düşündü
Pek karanlıktı, o yüzden önünde oturan ve ateşi söndüren hırsızı göremiyordu

Hakkı inkar edenin gönlünde de böyle bir ateş söndüren var, fakat körlüğünden
görmüyor Bilen, duyan gönül, nasıl olur da dönen şeyi bir döndüren var,
bunu bilmez?

Nasıl oluyor da kendi kendine
"Gündüzle gece bir sahibi, bir getirip söndüreni olmadıkça nasıl gelir, nasıl gider?"
demiyorsun

Ey zavallı! Akıl erecek şeylerin etrafında dönüp dolaşıyorsun, gel bir de
şu akılsızlığını seyret Ey hünersiz kişi, söyle bakalım, evin bir yapıcısı, bir
mimarı olmasını düşünmek mi daha akla uygun dur, yoksa yapıcısı ve mimarı
olmadan evin kendiliğinden meydana gelmesini düşünmek mi akla uygun gelir?

Güzel bir sanat eseri kör bir çolak adamın elinden mi çıkar, yoksa maharetli,
gözü görür, duygulu bir kişinin mi eseridir Bu dünya bir tuzaktır İsteklerimiz
o tuzağın yemi gibidir Tuzaklardan, istek tuzaklarından kaç

Gözünü hırs bürüyen kimse gerçeği göremez İnsanlar arzu ve şehvetlerin
yönlendirdiği istikamete bakıyorlar, neyi görmek istiyorlarsa onu arıyorlar
Çok defa aradıklarını bulamıyorlar, bulsalar da er geç onu kaybediyorlar
Keşke kaybetmeyecekleri şeyleri arasalar, keşke gözü verene doğru baksalar,
keşke ayağı verene doğru yürüseler!

Herkes hayale dalmış ve hayalin maskarası olmuş, define bulmak ümidiyle
köşeyi bucağı kazıyor Halbuki gerçek hazine kendi içinde Dışa doğru koştukça
hakiki varlığından ve benliğinden uzaklaşıyor Gönül penceresi kapalı olanlar
ne öteleri görüyorlar nede kendilerini farkediyorlar Nice ahmak kişi elinde asası,
önünde rehberi olmayan kör gibi koşa koşa gitti dünyanın tuzağına düştü
İnsanın değeri aradığı şeyle ölçülür

" İçeride kaybedileni dışarıda aramak ahmaklıktır"

Mevlananın dediği gibi; başı dönmüş olarak ne diye cihanın etrafında koşup
duruyorsun, aradığın senden dışarıda değildir Evin içindeki bir çeşme dışarıdaki
ırmaktan daha iyidir, Sevgili eve gelmiş ev sahibi aptal aptal dışarıda dolaşıyor

Gönül gözü kör olunca her şey karanlıktır Elektriği keşfeden Edison bile
asıl elektriğin gönül trübününde üretildiğini söylüyor İçi aydınlanmayanın
dışı serapa aydınlık olsa ne ifade eder İnsan suyun içinde de olsa şayet
kendi içine su girmiyorsa susuzluktan ölür

İnsanlık namına kaybettiklerimizi tekrar bulmak istiyorsak gönül lambamızı
iman ateşiyle tutuşturmamız gerekiyor, Satırlarımızı gönüllerimizin ışık kaynaklarından Mevlananın şu sözleriyle noktalayalım:

Adamın birisi ovada devesini kaybetti Perişan ve üzüntülü bir şekilde
yolun kenarına yattı Gece karanlığı bastı, göz gözü görmüyordu
Gönlü gamla dolu olarak uyandı Bir de ne görsün! Dolunay parlamada,
etrafına nurlar saçmada Ay ışığı ile etrafa bakınca biraz ötede devesini gördü

Sevinç göz yaşları döktü Allahım! Dünyada nurumu artır da,
insanın aklı başına gelsin, kaybettiği insanlığını tekrar bulsun



ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gönül Körlüğü
« Posted on: 25 Nisan 2024, 07:46:03 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gönül Körlüğü rüya tabiri,Gönül Körlüğü mekke canlı, Gönül Körlüğü kabe canlı yayın, Gönül Körlüğü Üç boyutlu kuran oku Gönül Körlüğü kuran ı kerim, Gönül Körlüğü peygamber kıssaları,Gönül Körlüğü ilitam ders soruları, Gönül Körlüğüönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes