> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı  (Okunma Sayısı 846 defa)
09 Ekim 2010, 11:22:42
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 09 Ekim 2010, 11:22:42 »



Giyim-Kuşam Üzerine İslamî Bir Bakış Açısı


Elbisenin altını gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belirtecek kadar da dar olmaması gerekir. Bu sebeple ortaya konacak elbise modelinin mahrem yerleri kapatma, vücudu göstermeme ve beden hatlarını belli etmeme noktasında bir eksiği olmamalıdır.


Geçici yenilik manasına gelen moda, pek çok sahada kendini göstermekle birlikte bunun en fazla hissedilen alanı giyim ve kuşam sahasıdır. Farkında olsun veya olmasın her Müslüman’ın hayatına girmiş olan bu meseleyi İslâm fıkhı açısından değerlendirmeğe çalışacağız:

I. İslâm Fıkhına Göre Elbise Konusundaki Temel Ölçüler:


İslâm, ilâhi bir din olarak giyim-kuşam konusunda kendine göre bazı temel kriterler belirlemiştir. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

A. Setr-i Avret:

 İslâm’a göre kadın ve erkek avret yerlerini örtmek zorundadır. Kadınlar için avret sınırı; yüz ve ellerin dışındaki bütün alanı kapsarken, erkekler için bu alan göbek ile diz kapağı arasıdır. Ayrıca elbisenin altını gösterecek kadar şeffaf , vücut hatlarını belirtecek kadar da dar olmaması gerekir. Bu sebeple ortaya konacak elbise modelinin mahrem yerleri kapatma, vücudu göstermeme ve beden hatlarını belli etmeme noktasında bir eksiği olmamalıdır.

B. Kadın ve Erkeğin Birbirlerine Benzememesi:

Yüce yaratıcı değişik hikmetler çerçevesinde kadın ve erkeği farklı donanımda yaratmıştır. Bu sebeple her ikisine ait farkın korunmasını emretmiştir. Kadına benzeyen erkeğe ve erkeğe benzeyen kadına laneti ifade eden sahih hadisler bu hükmü gösterir.

İşte bu benzeme kapsamında değerlendirilen durumlardan birisi, kadın ve erkeklerin karşı cinse ait veya onlara benzer elbiseleri giymemesidir. Dolayısıyla şer’î açıdan elbise modelinin bu çerçeveyi koruması gerekir.

C. Gayri Müslimlere Benzememek:

İslâm müstakil bir din olarak gelmiş ve kendine özgü yönleriyle tebarüz etmiştir. Bu sebeple kendi müntesiplerinin her yönüyle özgün olmasına önem vermiştir. Allah Resulü (s.a.s.)’in hadislerinde beyan olunan pek çok husus bunu teyit eder.

Mesela henüz ezan emri ortaya çıkmadan önce cemaatin namaza nasıl çağrılacağı düşünülürken, Hıristiyanlara ait olduğu gerekçesiyle çanın kabul görmemesi; müşrikler bıyıklarını uzattığı için Müslümanların kısaltması, yine onlar sakallarını kısalttıkları için Müslümanların uzatması gereği bunlardandır. Ayrıca açık bir beyan-ı nebevide مَنْ تَشَبَّهَ بِقَوْمٍِ فَهُوَ مِنْهُمْ “Kim bir kavme benzerse ondandır” buyrulmuştur.1 Hadiste bildirilen teşebbuh “teşebbehe” (benzeme) fiili, tefe’ul babındandır. Bu babın hususiyeti de tekellüf için olmasıdır. Bu da insanın kendini, sürekli başkalarına benzemeye zorlaması demektir. Böyle bir zorlanma içine girmeyenler için tehlike bahis mevzûu değildir. Bu sebeple bir yenilik olarak ortaya çıkan giyim tarzının müslümanlara özgün olması ve gayri müslimlere benzememesi giyim konusunda İslâm’ın gözettiği temel bir kuraldır.

Tabii burada şu hususu da vurgulamak gerekir; insan yüce bir dava uğruna üzerine farz olan vazifeyi eda ederken, “giyim ve kuşamımla toplum dışı olmayayım”, düşüncesi ve niyeti ile, toplum telâkki, örf, adet, gelenek ve göreneklerine göre giyiniyorsa, bunda bir mahzur yoktur.

D. İsraftan Uzak Olmak:

 İslâm dini temel bir kural olarak israfı yasaklamıştır. Kelime olarak israf, mal ve parayı lüzumsuz yere harcamak olduğundan, İslâmi emirler doğrultusunda elbise konusunda israfa düşmemek için onun asgari ve azami sınırını tespit etmek önemlidir. Bu sebeple Allah Resulü (s.a.s.) döneminde olmayan fakat şimdi herkesin sahip bulunduğu gecelik, spor, iş ve bayramlık gibi şeyler için özel elbiselerden hangileri ve kaç tanesi ihtiyaç kapsamında olduğu düşünülmek zorundadır.

Bu noktada senede bir veya birkaç defa giyilen elbiselere ihtiyaç denip denmeyeceği sorusuyla karşılaşmaktayız. Keza giyilen tür bir elbiseden kaç tane edinilebileceği de israf konusunda çözümlenmesi gereken bir sorudur. Mesela dört beş tane ceket, on tane pantalon, on beş civarında gömlek... pek çok şahısta bulunmaktadır. Halbuki iki ceket, üç pantolon ve üç gömlekten fazlasının ne kadar ihtiyaç olduğu sorgulanmalıdır.

Üstelik dünyanın pek çok yerinde elbise bulamadığı için çıplak gezen insanlar ve özellikle de çocuklar vardır. Kendi akraba, tanıdık, mahalle, şehir ve ülkemizdekiler bir tarafa, bunların farklı ülkelerde olması bizlerin onlar üzerindeki sorumluluğunu kaldırır mı?! Maddî açıdan almaya güç yetirmek, alınabileceğine cevaz verir mi? Şayet bu noktada aç ve açık olanlar bizler olsaydık, aksine zengin konumda bulunanlar, türlü türlü giyenler, bir gelinlik için milyarlar verenler onlar olsaydı, neler düşünürdük? Özellikle de bu şahıslar Müslüman olsaydı, yaptıklarını israf çerçevesinde nasıl değerlendirirdik?

Bu sebeple giyim konusundaki çerçeve hükümlerden birisinin israfa düşmemek olduğu kesindir.

E. Riya ve Kibirden Uzak Olmak:

İslâm’a göre giyim kuşam konusunda dikkate alınması gereken temel kıstaslardan birisi de elbisenin gurur, kibir ve riyaya sevk etmemesidir. Çünkü hem şekil, hem renk ve hem de kalite açısından kişiler, giydikleriyle bu tür haram olan duygulara kapılabilirler. Bu sebeple Allah Resulü (s.a.s.) bazı şahısları elbisesi sebebiyle uyarmıştır.2 Bu uyarılar; riya, gurur ve kibirden uzaklığı temel bir giyim ilkesi haline getirmektedir.

F. Renklerin Önem veya Önemsizliği:

Giyim kuşam konusunda gözetilmesi gereken unsurlardan birisi de elbisenin rengidir. Elbisedeki renkler birinci olarak kişinin gurur, kibir ve gösterişini destekleyebilir. Şayet böyle bir sonuç varsa haram olacağında şüphe yoktur.

İkinci olarak elbise renkleri gayr-ı müslimlerinkine benzeyebilir. Çünkü bazı kültür veya dinlerde rengin önemi büyüktür. Tabii olarak Müslüman bir şahsın buna dikkat etmesi zorunludur.

Üçüncü olarak ise özellikle kadınlar açısından ehemmiyet arz eden bir durum vardır. Çünkü cins-i latif kabul edilen kadınlar konusunda tesettürün örtünme dışında onların cazibelerini kırma gibi bir görevi de vardır. Kadının üzerine giydiği elbisenin düzgün, uyumlu olması esastır. Ama erkeklerin dikkatini çekecek şekilde renkli, süslü bir şekilde giyinmek doğru değildir. Bu durum Kuran’da açıkça yasaklanan teberrücün bir türü sayılabilir. Çünkü bu şekildeki bir giyim kadının kendini yabancılara ızhar etmesidir. Zira giydiği elbise vücudunu örtmekten çok teşhir etmektedir. Halbuki İslâmi tesettür onun vücudunu ve kadınlığını gizlemek zorundadır. Özellikle de kadının kadın olduğu iffeti ile ortaya konulmalıdır..3

Bu sebeple özellikle kadın giyimi üzerinde çalışan İslâmi hassasiyeti olan firmaların bu hususlara riayet etmesi gerekir.

II. Elbise Değişikliklerinin Sebepleri

Şimdi, elbise değişikliklerinin sebeplerini sıralayacağız. Böylece her sebebin meşru dairedeki kritiğini de yapmış olacağız.

A. Mevsim Değişmesi:
 
Tabii olarak kişiler ortamın sıcaklık ve soğukluk, nem ve kuraklık durumuna göre; yaz, kış, ilkbahar ve sonbahar farkına göre değişik giyecekler kullanmak zorunda kalıyorlar. Bu çerçevede elbiselerin ince ve kalın kumaştan üretilmesi, renk farklılığına sahip olması, keza kısmen bol veya dar olması söz konusudur. Fakat bütün bunların yanında bir Müslüman olarak şer’î ölçülerin gözetilmesi de ilahi bir görevidir. Bu noktada mevsime göre modayı belirleyenler kadar, onu pazarlayanlar ve piyasadaki ürünü alanlar da mesuldür.

B. Moda Değişmesi:

Modanın değişmesi konusundaki bir diğer etken, değişmek için değişmektir. Çünkü tek tür elbise insanlar üzerinde bıkkınlık oluşturabilmektedir. Daha da ötesi modası geçtikten sonra hala eski elbiselerini giyenler kınanabilmekte veya eski elbisesini giyenler, başkaları bir şey demese bile kendi kendilerine psikolojik kurgulara girerek eski elbiselerini bırakmak istemektedirler. Tabi olarak da onları ya atmaktadırlar veya bir başkasına vermektedirler. Neticede pek çok elbise sırf modası geçtiği için heder olmaktadır. Bütün bunlar olurken, dünya üzerinde mevcut aç, açık, sefil, fakir ve perişan pek çok insanın hali ya hiç hesaba katılmamakta veya toplum üzerinde oluşturulan baskın atmosfer ile tesirsiz hale getirilmektedir.

Bu noktada moda değişikliğinin elbise değiştirmede meşru bir gerekçe olamayacağı sonucuna varmaktayız. Belki meşru bir gerekçe ile yeni elbise almak durumunda kalanlar, İslâmî ölçülere uygun olmak şartıyla yaygın elbise modelinden alabilirler.
Bir elbise kullanılamayacak hale gelirse elbette atılacaktır. Mutlak olarak israfın haram olması sebebiyle, aynen eskimiş kağıtlardan en rantabl şekliy...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı
« Posted on: 25 Nisan 2024, 14:57:14 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı rüya tabiri,Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı mekke canlı, Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı kabe canlı yayın, Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı Üç boyutlu kuran oku Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı kuran ı kerim, Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı peygamber kıssaları,Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı ilitam ders soruları, Giyim kuşam üzerine islamî bakış açısı önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes