> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gidip de gelmez olmayın
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gidip de gelmez olmayın  (Okunma Sayısı 703 defa)
01 Temmuz 2010, 04:52:50
Sefil
Yeni Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 28.807


« : 01 Temmuz 2010, 04:52:50 »



  Gidip de gelmez olmayın
   
Eğitim gönüllülerimiz Bosna'daki bir okulumuzun açılış sıkıntılarını anlatırken şunları söylüyorlar: Saraybosna'da 2004 yılında alınan arsa üzerine 2005 yılında okul inşaatımız başladı.

11.000 metrekare kapalı alana sahip olacak okulun, normal şartlarda 2006 yılında bitirilmesi gerekiyordu. Burada okullar hep 2 Eylül Pazartesi günü eğitim öğretime başlıyor. Ancak inşaatımız yetişmediği için biz okulları 16 Eylül'de açma kararı aldık. Fakat yapılacak o kadar çok iş vardı ki, o tarihe de okul inşaatının yetişip yetişmeyeceği şüpheliydi. Bir yandan da okul yetişmezse, "velilere ne deriz"in hesabı yapılıyordu. Bir yandan zaten paramız ve imkânımız iyice tükenmiş, borçlarımız boyumuzu aşmıştı. Kime ne deriz de inşaatı nasıl bitirtirizin hesabı yapılıyordu. İşte ne olduysa Allah'ın lütuf ve inayetiyle son hafta içerisinde okulun çevre düzenlemesi bitti. Okul içindeki yarım kalan işler büyük oranda tamamlandı. 15 Eylül Pazar akşamı elektrik bağlandı. 16 Eylül günü su bağlandı. Böylece okul bâriz bir inâyet-i İlâhiye ile 16 Eylül günü açılış programına yetişti. Çok geniş katılımlı bir açılış merasimi yapılarak okul eğitime başladı. Aradan iki yıl geçmişti. Kendisi Hacı Muhliç Efendi'nin sohbet halkasındaki insanlardan birisi olan eskiden beri tanıdığımız bir beyefendiyle sohbet ediyorduk. Kendisi "Ben, dedi, size bilmediğiniz bir mesele var, onu anlatayım." diyerek şunları ifade etti:

"Hani sizin okulunuzun 16 Eylül 2006 tarihinde açılışı vardı ya, biz o tarihten tam bir hafta önce Hacı Muhliç Efendi'yle ders yapıyorduk. Kendisi 95-96 yaşlarında. Ders yaparken dahi çok zorlanıyordu, oturduğu yerde bile rahat değildi. Zaten ayağa kalkıp gezmesi neredeyse imkânsız gibiydi. Ben kendisinin malûmatı olması münasebetiyle ders arası bir fırsat bulup, 'Efendim haftaya pazartesi günü Türk okullarının yeni binasının açılışı var.' dedim. Birden o hasta insan, dizlerinin üzerine doğrulup ağlamaya başladı. Hem ağlıyor, hem de 'Benim mutlaka oraya gitmem lazım.' diyordu. Bunu üç defa tekrar edince, 'Efendim rahatsızsınız, açılış programına mı katılmak istiyorsunuz?' diye sordum. 'Hayır, şimdi mutlaka oraya gitmem lazım beni oraya götürün.' dedi. Hemen bir araba ayarladık, biz de beraber arabaya bindik ve ayağa kalkmakta bile zorlanan Hacı Muhliç Efendi'yi okulun olduğu yere getirdik. Gelince arabadan indi, 'Siz beni bekleyin!' dedi ve enteresan bir şekilde ve inanılmayacak bir enerjiyle okulun etrafında bir tur attı. Hem dua ediyor hem yürüyordu. Bu şekilde tur tamamlanınca arabaya bindi. 'Tamam, şimdi dönebiliriz.' dedi. Onu tekrar kaldığı yere getirdik." Bu hadiseyi duyunca son hafta bizim bir sır olan manevi hadiselerden bir tanesini öğrenmiş olduk. Hacı Muhliç Efendi hayatını Osmanlı hayranı olarak geçirmiş, hayatını insan yetiştirmeye adamış bu yönüyle evlenmeye dahi zaman bulamamış, savaş sırasında insanları cephelere sevk etmiş, cepheleri dolaşarak insanları heyecana getirmiş, o hengâmede kendi talebeleriyle Saraybosna'ya düşman girmemesi için dua halkası oluşturup devamlı dua eden bir zat. 100'e yakın yaşıyla halen hayatta olup çok rahatsız olduğu için kimseyle görüşmüyor. Zaten Tito zamanında cemaatsiz kalan câmiler birer birer kapatılınca, câmileri birer birer dolaşıp ezan okuyup kamet getirerek bir canlılık getirmeye gayret etmiş, uyanık bir ruh... Hacı Muhliç Efendi'nin ilk okullara gelişinin hikâyesi ise oldukça enteresan. Bosna'da savaş ederken bir cuma hutbesinde cemaate konuşurken "Siz zannediyor musunuz ki Türkler buraya gelmeden bu savaş biter?" ifadesini kullanıyor. Arkadaşlarımız da o câmide bu hutbeyi dinlerken çok duygulanıyorlar. Savaşın akabinde 1997 yılında burada ilk eğitim kurumumuz faaliyete başlıyor. Hacı Muhliç Efendi arkadaşlar tarafından okula davet ediliyor. Okula gelince fevkalade memnun oluyor. Yine bir cuma günü okula teşrif eden Hacı Muhliç Efendi okula girip oturduktan sonra ağlamaya ve içini yakan hasretin rakamlarla ifadesi dillerinden dökülmeye başlıyor: "Buradan ayrılışınız üzerinden 119 yıl 2 ay 17 gün geçti, şimdi geldiniz. Ne olur artık bir daha bırakmayın!.
."

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gidip de gelmez olmayın
« Posted on: 29 Mart 2024, 12:09:57 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gidip de gelmez olmayın rüya tabiri,Gidip de gelmez olmayın mekke canlı, Gidip de gelmez olmayın kabe canlı yayın, Gidip de gelmez olmayın Üç boyutlu kuran oku Gidip de gelmez olmayın kuran ı kerim, Gidip de gelmez olmayın peygamber kıssaları,Gidip de gelmez olmayın ilitam ders soruları, Gidip de gelmez olmayınönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes