๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ekim 2010, 21:02:20



Konu Başlığı: Gençlikte yapılacak işler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 29 Ekim 2010, 21:02:20
GENÇLİKTE YAPILACAK BAZI İŞLER



Bir insana, 30 yaşına kadar “Genç”, 50 yaşına kadar “Yetişkin”, 70 yaşına kadar “İhtiyâr”, 70’den sonra ise “Pîr-i Fânî” denilmektedir. Demek ki dünyâ hayâtı, böyle 4 basamak hâlinde ele alınıyor. İnsanın bütün hayâtı da zâten 4 safhalı: 1- “Anne karnındaki hayâtı”, 2- “Dünyâ hayâtı”, 3- “Kabir hayâtı”, 4- “Âhıret hayâtı”.

“Pedagoji”, yâni çocuk ve gençlerin terbiye edilmeleri, İslâm dîninde çok kıymetli bir ilimdir. “Ağaç yaşken eğilir” ve “Demir tavında dövülür” gibi ata sözlerimiz meşhûrdur. Her şey zamanında yapılmalıdır. Çocuklar altı yaşlarına kadar kişilik özelliklerini âilelerinden alırlar. Bu sebeple âilelerin düzenli olması çok önemlidir. Âile hayâtının düzenli olması, çocukların şahsiyetli ve güzel karakterli olarak yetişmesini sağlar.

Bir hadîs-i şerîfte buyurulmuştur ki:

“Çocukken öğrenilen şey, taş üzerine kazınmış olan nakış gibi kalıcıdır. Yaşlandıktan sonra öğrenmeye kalkışılması ise, su üzerine yazı yazmaya benzer.” [Hatîb Bağdâdî] Bu bakımdan çocuklarımıza ilkönce, Kur’ân-ı kerîmi, Peygamber Efendimizi ve dîn-i İslâmı öğretmeliyiz. Daha sonraya bırakmamalıyız. “Heleke’l-müsevvifûn” hadîs-i şerîfi, “Sonra yaparım diyenler helâk oldular: (Hayırlı işlerinizi hemen yapın. Yarına bırakmayın)” demektir.

 

GENÇLİKTE YAPILACAK BAZI GÖREVLER



En büyük İslâm âlim ve velîlerinden olan İmâm-ı Rabbânî (rahmetullahi aleyh) “gençliğin kıymetini bilmelidir” buyuruyor. İfâdeleri şöyledir:

“Gençlik çağı, nefsin kaynadığı, şehvetlerin oynadığı, insan ve cin şeytânlarının saldırdığı bir zamandır. Böyle bir çağda yapılan az bir ibâdete, pek çok sevâp verilir. İhtiyârlıkta dünyâ zevkleri azalıp güç-kuvvet gidip, arzûlara kavuşmak imkânı ve ümîtleri kalmadığı zamanda, pişmânlıktan, âh etmekten başka bir şey olmaz. Çok kimselere bu pişmânlık zamânı da nasîp olmaz. Bu pişmânlık da tövbe demektir ve yine büyük ni’mettir.

Gençlik çağı, kazanç zamanıdır. Mert olan bu vaktin kıymetini bilip, elden kaçırmaz. İhtiyârlık, herkese nasîp olmaz. Nasîp olsa da râhat, elverişli vakit ele geçmez. Vakit de bulunsa, kuvvetsizlik, hâlsizlik zamanında, yarar iş yapılamaz. Bugün, güç kuvvet yerinde iken, hangi özürle, hangi sebeple, bugünün işi yarına bırakılabilir?

Sevgili Peygamberimiz, “Yarın yaparım diyen helâk oldu, ziyân etti” buyurdu. Gençlik zamanında insanı, üç dîn düşmânı olan “nefis”, “şeytân” ve “kötü insanlar” aldatmaya uğraşırlar. Bunlar karşısında, az bir ibâdet pek kıymetli olur. İhtiyârlıkta yapılan, bundan kat kat fazla ibâdetlerin bu kadar kıymeti olmaz.

Gençlikte, nefsin arzûları, insanı kapladığı gibi; ilim öğrenilecek, ibâdet yapılacak en kârlı zaman da gençliktir. Gençlikte, şehvetin, asabiyetin kapladığı anlarda dînin bir emrini yerine getirmek, ihtiyârlıkta yapılan aynı ibâdetten çok üstün ve kıymetli olur. Hele başka mâniler de araya girerse, bunları dinlemeyip yapılan ibâdetin sevâbı o kadar çoktur ki, ancak Allahü teâlâ bilir.

 Çünkü, mâniler karşısında ibâdet yapma güçlüğü, sıkıntısı, o ibâdetlerin, şânını, şerefini göklere çıkarır. Mâni (engel) olmayarak, kolay yapılan ibâdetler, aşağıda kalır.

 Bunun içindir ki, insanların yüksekleri, meleklerin yükseklerinden daha üstün olmuştur. Çünkü insan, mâniler arasında ibâdet ediyor. Melekler ise, mâni olmadan emre itâat ediyorlar.

Harp zamanında askerin kıymeti artar ve muhârebede ufak bir hizmetleri, sulh zamanındaki büyük gayretlerinden daha kıymetli olur.

Gençlik arzuları, Allahü teâlânın düşmânı olan nefsin ve şeytânın sevdiği şeylerdir. Dîne uygun şeyler ise, Allahü teâlânın sevdiği şeylerdir. Allahü teâlânın düşmânlarını sevindirip, bütün ni’metleri veren, hakîkî sâhibi gazaba getirmek, akıllı insanların yapacağı şey değildir.”

 

Yine büyük âlim ve velîlerden ve İmâm-ı Rabbânî’nin oğullarından Muhammed Ma’sûm Fârûkî (rahmetullahi aleyh) de gençliğin, ömrün en kıymetli zamanı olduğunu belirtiyor ve şöyle buyuruyor:

“Gençlik, ömrün en kıymetli zamanıdır. İnsanın sıhhatli, kuvvetli olduğu zamandır. Bu zaman, her gün geçiyor, azalıyor, ihtiyârlık yaklaşıyor. Yazıklar olsun ki, en şerefli, en lüzûmlu iş olan, “ma’rifetullah”ı kazanmayı, hayâl olan ömrün sonuna bırakıyoruz. [“Ma’rifetullah”, Allahın zâtını ve sıfatlarını tanımak demektir. Ya’nî Allah’ın Zâtını tanımak, anlaşılamıyacağını anlamaktır. O’nun Sıfatlarını tanımak ise, mahlûkların sıfatlarına benzemediklerini anlamaktır.] En şerefli olan zamanlarını, en zararlı, en kötü şey olan nefsin arzularına kavuşmak için sarf ediyoruz. Peygamber Efendimiz, “Yarın yaparım diyenler, helâk oldular, aldandılar” buyurdu.

Allahü teâlâ, insanları ve cinnîleri niçin yarattı?

“Ma’rifetullah”a ve Allahü teâlânın rızâsına, sevgisine kavuşmak için yarattı. Nefislerimizin arzûları peşinde koşan biz ahmaklar, ne zaman aklımızı başımıza toplayacağız? Ne zamana kadar bu ni’metten mahrûm kalacağız? Nefsi ve şeytânı sevindirmeğe ve Allahü teâlânın rızâsından mahrûm  kalmaya daha ne kadar devâm edeceğiz?

Dünyâ lezzetleri nefsin arzûlarıdır. İnsanın, Allahü teâlânın ma’rifetine kavuşmasına mâni olan en kuvvetli düşmân da nefsin arzûlarıdır. Bu arzûlar bitmez ve tükenmez. Hepsi de çok zararlıdır. “Maksûdun, ma’bûdundur” sözü meşhurdur. “Nefislerinin arzûlarını ilâh edinenleri görmedin mi?” (Furkân, 43) âyet-i kerîmesi, bu sözümüzün vesîkasıdır.” [C. I,  Mektûb: 65]


RAMAZAN AYVALI 


Konu Başlığı: Ynt: Gençlikte yapılacak işler
Gönderen: leyyl üzerinde 30 Ekim 2010, 00:05:35
heryerde nefis çıkar karşımıza... allahım cümlemizi  ona uymaktan korusun


Konu Başlığı: Ynt: Gençlikte yapılacak işler
Gönderen: ღAşkullahღ üzerinde 30 Ekim 2010, 15:16:29
 amin..