> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz  (Okunma Sayısı 585 defa)
30 Haziran 2010, 15:38:55
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 30 Haziran 2010, 15:38:55 »



Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz

Toplumumuzun bugün geçirmekte olduğu hızlı sosyal değişim, sahip olduğumuz değerlerde de yıpranmayı beraberinde getirmekte Yaşadığımız bu yıpranmanın bir sonucu olarak görüyoruz ki, fertlerin birbirleri ile olan ilişkileri, diyalogları değişiyor Ahlâki değerler bozuluyor Dün büyük tepkilerle karşılanabilecek çoğu durumlar, artık normal kabul ediliyor İnsanları bir arada tutan dinî ve millî bağlar zayıflıyor Özellikle yeni nesiller büyük bir ahlâki çöküntüyle karşı karşıya Herkesin bir şeylerden şikayetçi durumda olması, yaşanan değişimin ters istikamette olduğunun bir göstergesi değil mi?
Uzun tahliller yapmaya gerek yok Eğer yeni nesiller, bizi biz yapan değer ölçülerinden uzak tutulursa, başka nasıl bir tablo hayal edebiliriz ki? Eğer bir milletin öz değerleriyle kendisi arasında perde varsa, elbette başka toplumların kültür ve değerleri akacak; bu da ister istemez rahatsızlığa sebep olacak Özellikle toplumun dinamik gücü olan gençliğin dininden koparılması, yeterli din eğitimi verilmemesi veya yanlış temeller üzerine kurulması, yeni nesillerin yabancı kültürlerin tahakkümüyle başbaşa bırakılması demektir Hiç şüphesiz bu konuda asıl vazife ailelerindir Küçük yaştan itibaren aile içinde doğru metodlarla verilmiş dinî eğitim, sadece mukaddesatını tanıyan bir gençlik yetiştirmekle kalmaz, aynı zamanda sağlam bir şahsiyet ve karakter oluşumuna da önemli katkılar sağlar Küçük yaşlardan itibaren cami ve cemaate sıklıkla katılarak, evinde mübarek gün ve gecelerde manevi bir atmosfer yaşayarak ibadetleri taklit eden bir çocuk, gençliğinde dininin gereklerini hakikatine uygun bir şekilde yaşamaya başlayacaktır Aile içinde bu görgü ve eğitimi alan gencin, karşılaşacağı yanlış zorlama ve yönlendirmelere karşı direnmesi de daha kolaydır Ama çocukluğunda bu şansı yakalayamamış bir insan için, sonraki dönemler elbette çok daha zor olacaktır İnsanın en heyecanlı ve dinamik olduğu zamanın gençlik yılları olması, bu dönemde yanlışlara düşme ihtimalini doğrudan arttırırDolayısıyla, sürekli eleştirip suçlayarak gençleri kendimizden koparmak yerine, en uygun araç ve üslubu kullanarak doğru ve güzel olana yöneltmek durumundayız Esasen terbiye çocukluk çağında başlar Sonrasında ise daha çok okul ve toplum yönlendirir
Diğer taraftan, Fahr-i Cihan AS Efendimiz’in “el-emin” sıfatını, nübüvvet vazifesinden çok önce, genç yaşlarında kazanmış olması, ortam nasıl olursa olsun genç yaşlarda üstün vasıflar kazanılabileceğine bir işarettir Günümüzde her yanlışta yalnızca ortamı suçlu bulan anlayış doğru değildir Ortam elbette yönlendiricidir, fakat insanoğlunun kendi azmi ve iradesi de vardır Allah Rasulü AS’ın hayatından örneklerle devam edersek, O’nun genç yaşta, yaşlı insanların oluşturduğu “Hılfu’l-Fudul” yani Faziletlerin Korunması Cemiyeti’nin üyesi olması, gençlerin toplum içinde hayırlara vesile olmasının yöntemi hakkında ipuçları sağlar Demek ki gençlerimiz, hayır amaçlı oluşumların içinde yer almalı, yetişkinler de buna fırsat sağlamalıdır Yine Asr-ı Saadet'teki cami ve cemaat anlayışı da çarpıcı misallerdendir Mescid-i Nebevî’nin bir köşesinde bulunan Ehl-i Suffe'deki gençlerin, o çağda Allah’ın Dini’nin yayılmasında ve yaşanmasında büyük katkılar sağlaması dikkat çekicidir Oysa bugüne geldiğimizde, yetişkinlerimiz camiye gelen gence tahammülsüzlük göstermekte Namazdaki bir kusurundan dolayı acımasızca eleştirmekte Gençleri ön saflara bir türlü yakıştıramamakta Çocukları ve gençleri eğitirken, onlarla münasebet kurarken, en mükemmel insan Allah Rasulü ASörnek alınmalıdır Zira Rabbimiz, “Andolsun ki Rasulullah'da sizin için, Allah'a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok zikredenler için mükemmel örnek vardır" buyuruyor
Allah Rasulü AS’ın çocuklara bile selam verdiği, onlarla usanmadan oyunlar oynadığı, namazda omuzuna çıktıklarında düşmesinler diye secdeyi uzattıkça uzattığı biliniyor Biz bugün çocuklarımızın seccademizin önünden geçmelerini bile cezalandırırken, onları sürekli kısıtlayıp baskı altında tutarken, sahi, Allah Rasulü’nü örnek mi almış oluyoruz?
O, onsekiz yaşındaki Usame b Zeyd RA’ı ordunun başına komutan tayin ederken, çocuk yaşlarından itibaren Hz Ali RA’a önemli görevler verirken gençlere güveniyor; sahip oldukları meziyetleri ve dinamizmi hayata geçirmelerine ortam hazırlıyordu Genellikle yapıldığı üzere, gençleri hep potansiyel suçlu gibi görerek, acımasız eleştirilerle hırpalıyarak, onlara asla güvenmeyerek, elbette Peygamber örnek alınmış olmaz Hepimizin bildiği bir hakikatı hatırlamakta fayda var: 12-15 yaşlarında, büluğa ermiş bir insanı Cenab-ı Allah tam bir birey olarak kabul ediyor Ama günümüz yetişkinleri 17-18 yaşındaki genci neredeyse muhatap kabul etmiyor Üstünlük yaşla değil, sahip olunan fazilet ve takva iledir Tabii ki genç insan da takva ve fazilet sahibi olabilir Nitekim Mukaddes Kitabımız’a baktığımızda, zulmün karşısında adaletin, bâtılın karşısında hakkın sesi olmuş gençler görürüz Ashab-ı Kehf’i bilirsiniz Karanlık ruhlu kral Dakyanus'a karşı iman ve azimle mücadele vererek bir mağaraya sığınmayı, saray zevk ü sefasına tercih eden Ashab-ı Kehf, yedi gençten ibaret idi İslâm’ın o zorlu yıllarında da gençleri görürüz Hz Ali RA, İslâm’ın sancaktarlığını yaparken, Fahr-i Alem AS’ın hicretinde O'nun yatağına yatarak canını feda etmeye hazırlanırken bir gençti Gençliğin medarı iftiharı bir genç O genç, risaletten sonra velâyetin sultanı, mana aleminin ummanı oldu, Allah'ın Arslanı diye adlandırıldı
Genç bir köle iken Hak Din’le müşerref olan, bütün eza ve cefalara rağmen “ehad” diye haykırmaktan vaz geçmeyen müezzinlerin seyyidi Hz Bilal-i Habeşî RA da bir gençti Çok zengin ve narin biri iken, İslâm’la şereflendikten sonra türlü işkencelere maruz kalmış, Uhud'da sancağı taşırken Rasulullah AS’ı koruma uğrunda şehid edilen Mus'ab bin Umeyr RA da bir gençti Yirmibir yaşında İstanbul'u fethederek Allah'ın Habibi AS’ın övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmed Han, İlâ-yı Kelimetullah uğruna nice fetihler yapan Yıldırım Beyazıd, Yavuz, Kanunî, hepsi birer gençtiler
Bu örnekleri verirken bir gerçeği gözden kaçırmak, özlediğimiz gençliği anlayamamak, hiç kavrayamamak olur Bu gerçek şudur: Her örnek gencin hamurunda, kâmil bir terbiyeci, ilmiyle âmil rabbanî alimler ve Allah dostlarının mayası vardır Onlardaki fevkalâdeliği, mükemmelliği, her biri gönül mimarı olan mana aleminin erlerinde aramak gerekir Bu ince noktayı göz ardı etmek, bir esere hayran olunduğu halde, o eseri meydana getiren sanatkârı görememek, sezememek demektir Asr-ı Saadet’te bu manevi otorite bizzat Habib-i Kibriya’dır Osman Gazi’de Şeyh Edebali, Yunus'da Taptuk Emre, II Murad'da Hacı Bayram-ı Veli, Fatih'de Akşemseddin'dir Her devirde hak ve hakikata susamış gençlik, günümüzde de fıtratının meyline uyarak büyük bir iştiyakla iyiyi-güzeli arayış içindedir Bu arayış, hiç şüphesiz ki gönül erbabı manevi mimarların elinde gerçek olgunluğuna ulaşacaktır Aslında bugün aranan mana otoritesini kuracak olanlar, kâmil şahsiyetlerdir İnsanlığı ihya edecek ruh ve manayı, cihanı nurlandıracak mesajı işte bu kâmil insanlar sunmaktadırlar Unutulmasın ki bu alem boş değildir Hak ve hakikat onların şahsında temsil edilmiştir ve kıyamete kadar da bu temsiliyet devam edecektir Hakiki olan dava her zaman taze ve gençtir Genç dava ise her zaman ve her yerde genç insanı fethetmeye devam edecek
Allah’ın selamı üzerinize olsun

 

ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz
« Posted on: 24 Nisan 2024, 23:56:28 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz rüya tabiri,Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz mekke canlı, Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz kabe canlı yayın, Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz Üç boyutlu kuran oku Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz kuran ı kerim, Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz peygamber kıssaları,Gençliğimizin kıymetini bilmeliyiz ilitam ders soruları, Gençliğimizin kıymetini bilmeliyizönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes