> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gelincikler hizmet erleri
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gelincikler hizmet erleri  (Okunma Sayısı 785 defa)
13 Haziran 2010, 15:08:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 13 Haziran 2010, 15:08:28 »



Gelincikler (hizmet erleri)

Bu bir veda, bir ayrılış değil,birbirinden kopuş hiç değil GELİNCİK!


Bu; bir tek buğday tanesinden, dört yılda olgunlaşıp,başağa duruş,yeni
tohumların,yeni ekinlerin müjdesi,yeni iman dolu yüreklere gebe, iman
doğumunun sancısıdır bilesin ki GELİNCİK

Dört yılda neler paylaşılmadı ki?

Zaman geldi 22,zaman geldi 17 gelinciğin vahiy soluyan
nefesleriyle,melekler misali saf- saf ,omuz omuza, yürek yangınlarıyla
ısıtılan gelincik tarlası misali odalarda aynı davaya omuz vermelere
şahitlikti paylaşılan

Gazeteler üzerine açılan sofralarda; zeytin,peynir,domates,yavan
ekmek,çayla bedenler beslenirken,

Semadan havarilere inen Maide Sofralarından doyumsuz tat ve lezzetle
yüreklerdi,ruhlardı beslenen

"Bu apartmanda ne çok türbanlı türediNeler oluyor? Gözlerimiz ,alışık
olmadığımız manzaralara, olaylara şahit oluyorDikkatli olmak,bunları
gözlemlemek lazım" diyenlerin sesleriydi ilk kez yükselen

Ümmü Cemil'ler,Ebu Leheb'ler çağımızda da işlerini aksatmadan
yapıyorlardı

Ayakkabıların kapı önünde bırakılmayıp,balkona saklanması,korkaklıktan
değil,tedbire binaendiAlınan önlem dikkatleri gelinciklerin üzerinden
uzaklaştıramamıştı

Her işin,her adımın istişareye sunulması,ortak kararlar alınması baştan
benimsenen kuraldıOrtak karar;Kur'an Okulu'nun, başka bir adrese taşınması
yönünde çıkmıştı

Beş güzel bahar çiçeğinin kaldığı ev "Erkamın Evi" olarak seçilmişti

Öyle ya, Mürebbisi Rabbi olan ,örnek aldığımız Kutlu Nebi'de böyle
yapmamışmıydı?

Devam eden Kur'an Nesli yetiştirme,Kur'an Ahlak'ına dönüşme/dönüştürme
sürecinde her yeni açan gelincik hamdedilerek,muhabbet çemberine
alınıp,gelişmesi için özenle korunuyordu

Ya solup gidenler!

Yola yatanlar,yoldan çıkanlar,yolda amuda kalkanlar…

En çok ta "An(ön)gutların" kaptığı yakıp,dağlamıştı
ciğerleri"Çağdaş,Modern "ailesinin başını örtüp,namaza başladığı için
reddettiği güzel N…

Hatırlarsın; Ailesinden gizli ilk örtündüğünde söylediği, babasının "
Eğer benim kızlarım … İlke ve Cumhuriyet ilkelerinden
ayrılırlarsa,verdiğim (öğretmendi babası) laik eğitime muhalif
yaşam,kılık,kıyafeti benimserlerse acımam yatırır keserim! " sözleri
hepimizi dehşete düşürmüştüAilesinin reddetmesiyle ellerimizin arasından
kayıp gitmişti gelincik N…"Angut Cemaatinden" babası yaşında bir müritle
okulu bırakıp evlenmişti

Daha neleri paylaşmadık ki?

Dökülenler,saçılanlar arasından seçilip,süzülen 15 yürek haftanın 3 günü
beraber hep vahiy soluyup,gök sofradan beslenen sımsıkı birbirine kenetlenen
yüreklerden müteşekkil tek yürek

Ramazanlarda evinde kaynattığı tenceresini büyük tutup "Ya Ebazer!
Çorbanın suyunu bol tut ki bir tas da, komşuna veresin" emri mucibince
çocuklarının rızkını,

Dul ,yetim ve fakirlerle paylaşan hanımların tenceresinden,yetimlerin
tabağına aktarılan çorbanın kepçesini tutan el olmuştukBiliyorduk ki bu
paylaşılan sadece çorba değildi Muhabbetti,dertti,yalnız değilsinizin
sözsüz iletisiydi

Anasız,babasız,analı babalı kimsesiz,toplumda günah çocuğu damgası yiyip
ötelenen,itelenen 13-18 yaş arası gençlerin kaldığı Devlet Yurduydu
durağımızAllah'tan başka hiçbir dini kavramın farkında olmayan,gusül
abdesti almayı,namaz kılmayı bilmeyen, okulda okudukları din ve ahlak
kültürü dersinin çarklarında öğütülüp,ufalanıp giden, yaşamlarının en
sorunlu zaman diliminde ışıktan yoksun yarasalar misali sağa sola çarpıp
duran bizim çocuklarımız,bizim kardeşlerimizdi bu kızlar

Boşaltılan prefabriklerde, sık-sık uygunsuz vaziyette yakalanıp,çözüm
olarak başka bir yurda sürgün edilen,işledikleri "suçta", suçları olmayan
gençler

Nasılsa kimsesiz,savunmasızdı onlar"günah keçileri "yapanlardan bu
dünyada hesap soran olmazdı Toplumun çürümüşlüğünün,kokuşmuşluğunun
kokusunun çıktığı bireyler olduklarından suçlanmalıydı onlar

Haftada bir okul müdürünün izniyle ziyaretlerimiz ses getirmiştiÇünkü
niyet sorumluluk bilinciyle harekettiOnların içinde bulundukları çirkeften
sorguya çekilecek olmanın kaygısıydı,tasasıydı taşıdığımız

Evet, öyle ses getirmişti ki, bu ses yerel basında" Türbanlı bayanlar
Devlet Yurdunda irticai faaliyet içindeler" olarak yankılanmıştı

Ziyaretlere bir süre ara vermeler yine korkmak adına değil,tedbir
adınaydı

Nüfusu, 80 binin altında,yarıya yakınını üniversite öğrencilerinin
oluşturduğu ilde,resmi olarak açılmış kilise sayısının 8 olduğu dönemlerdi
Gecekonduların olduğu,yemek dağıttığımız yerde bizde "Yâ-Sîn" günü
başlatmıştıkKocaların eşlerini parayla sattığı,ahlakın deprem yıkıntıları
altında kalıp,enkaz altına gömüldüğü varoşlardı bu kez hedef Amaç geçmişten
aşinası oldukları "gelenek"i başlangıç belleyip,vahyin inşa ettiği vicdan ve
ahlak bilincini yeniden diriltebilmekti

Evet,hemen hatırladın değil mi?

6 aylık alınan yolda gönül sohbetlerine katılan bir hanım :" Ramazanda
getirdiğiniz yemekler hala kursağımdayken ,ben size ihanet edememBaşkomiser
muhtardan bilgi istemişO da beni gönderdiBaşkomiser Cuma
toplantılarınızda neler okunup,neler konuşulduğunu,"Yâ-Sîn Günü" bittikten
sonra gelip bana anlatacaksınYalan söylemeye kalkma biz her şeyi
izliyoruz,konuşulanlardan, yapılanlardan haberimiz var ona göre " demişti

"Tamam dedim ancak çok korktumAllah'tan da korktuğumdan sana
söylüyorum Zaten bir aya kadar Yalova'ya taşınacağızNasıl olsa beni
bulamazlar" diye itiraf etmişti bayan

Evet, GELİNCİK oradan da geri çekilmek zorunda kaldıkTüm bu askıya
alınan işlerin hepsi gelinciklerin yetişmesinin öncelikli ve önemli
olmasındandı

İnsanların,"Altın Günü","Havlu Günü","Pasta,börek,çörek Günü" …
yaptıkları şu günlerde bizde gün yapmıştık; "Kitap Günü"

Haftada toplanan kıt kanaat öğrenci harçlıklarından ayrılan mütevazı
meblağlarla Kutup'lar, Özdenören'ler, Şeriati'ler ,Karakoç'lar,
İslamoğlu'lar, Pakdil'ler, Zarifoğlu'lar, Mevdudi'ler……le bazıları için
ilk tanışıklıktı bu günlerElbette kitapların gündem oluşturduğu günlerin
ismi de "Kitap Günü" olurdu

"Karalananların" hiçbirisi tasarlanan,kurgulanan satırlar değildi bunun
şahidi Rabbim ve sizlersiniz Yaşadıklarımızdan,paylaştıklarımızdan İlah-i
Deftere kaydedilen bazı sayfaların sesli dillendirilmesiydi"Sır mı?,Giz
mi?,nedir bu ketûm hâl tavır" diyenlerZanlarıyla düşünüp,yargılayan,lanet
okuyan,gelincik sevgisinden bihaber " nadan yürekler" ne bilir ki
gelinciklerin kanayan yüreklerindeki gizi

Sana hitabım neden isminle değil de, bir çiçekle ve özellikle de
GELİNCİK

İncecik ,ufacık-tefecik bedeninle bir gelincik zarifliği, güzelliği,ama
tıpkı gelinciğin nazenin sapı üzerinde kocaman baş taşıması gibi, imanla
dopdolu kocaman bir yürek taşımandan ötürüHem bilirsin sen özelsin

İlk tanıdığımda baş örtünü,okulda açarken çokta rahatsızlık duymadığını
söylemiştin Kavram dersimizde sana "Tesettür" konusunu işlemeni ricam
bilinçliydi,sen fark etmesendeYıllar içinde olgunlaşan imanınla "bir
metrelik bir bez" olmadığını anlamış,ifade ettiği anlamı kavradığında
almıştı yüreğin gelincik rengini

Bu gün ilk gelinciğin ayrılış günüİlk sen kanatarak, kanayarak,
yüreğinde gelincik rengi tohumlarla terk etmektesin yetişip boy verdiğin
toprağıBiliyorum,gittiğin yerlerde bereketli topraklar bulup, yüreğinde
beraberinde götürdüğün gelincik tohumlarını ekip,özenle besleyeceğini

4 yıl emek verip bitirdiğin öğretmenlik mesleğini, ailenin tüm baskısına
rağmen başını açmayacağını,gerekirse mesleğini icra etmeyeceğini söylerkenki
kararlı duruşun ümit var etti beni

Seni almaya gelen annenin dünyaya dönük kaygısıyla otoritesini
sergilemesinde sana söylediğim " Sen bu davanın Mus'ab b Umeyr'isin
Gelincik" sözüme yanıtın, yüreğime su serpti Unutamam; "Saçım kadar başım
olsa, bu dava için koydum ortayaBir tanesinin bile örtüsünü açmaya
inşallah hiçbir tagutun gücü yetmeyecek " deyişini

Ömrümde gördüğüm en güzel elâ gözlerin sahibi GELİNCİK!

Değişmez Sünnetullah bu "Bu dava,öksüz,Bu dava yetim" Bu dava ; Hep
güçsüz bedenlerin,kocaman güçlü yüreklerinde , GELİNCİK'lerin minicik
omuzlarında yüceldi

Ayrılığın zorluğundan dem vurma Gidenin mi,kalanın mı acısının
yoğunluğunu, büyüklüğünü anlatmak imkansızGidenler yüreklerinde ekime hazır
çimlenmiş tohumlarla gitmekteKalanlarsa yeni GELİNCİK' leri gözleyip,yeni
tohumların ekim ayını beklemekte

Verimli, bereketli hasatların müjdesinde buluşmak duasıyla…



Alıntıdır
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gelincikler hizmet erleri
« Posted on: 18 Nisan 2024, 07:46:46 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gelincikler hizmet erleri rüya tabiri,Gelincikler hizmet erleri mekke canlı, Gelincikler hizmet erleri kabe canlı yayın, Gelincikler hizmet erleri Üç boyutlu kuran oku Gelincikler hizmet erleri kuran ı kerim, Gelincikler hizmet erleri peygamber kıssaları,Gelincikler hizmet erleri ilitam ders soruları, Gelincikler hizmet erleriönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes