> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > O Meclislerde Konaklamak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: O Meclislerde Konaklamak  (Okunma Sayısı 758 defa)
02 Mayıs 2010, 14:54:56
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 02 Mayıs 2010, 14:54:56 »



O Meclislerde Konaklamak



Kim olsa gelir. Girer, kendine bir yer bulur, kendini bulur.
Kendinden bir şeyler bulur, tanıdık bulur, yakın bulur.
Yer üzerinde gönlüne en yakın olduğu yerdir burası çünkü.
Nasılsa o haliyle gelir. Lakin geldiği gibi gitmez.

Pek sade. Göz alabildiğince uzayan kırlar gibi.

Doğal. Bahçıvan eli değmemiş dağ çiçekleri gibi.

Yabanıl değil lakin. Medeni.

Onca yabanıllığın ortasında medeni.

Onca unutulmuşluğun ortasında hatırlayan, hatırlatan,

O meclislerde konaklamak bir lahza...

Bir damlanın izini sürmek, sürmek ve kendini derin bir denizin kenarında bulmak.

Korkmak önce, irkilmek. Girememek.

O damla gir der oysa. Senin gönlünden akan, benim gönlümden, bizim gönlümüzden… Aka aka denizi bulan.

Seni sen, beni ben ve bizi biz yapan her ne varsa hadi der. Dal!

İşte o kurtaracak dal!

Kaybolduğunda bulacağın.

O meclislerde konaklamak bir lahza…

Gel diyen

Gösterişten, şaşaadan uzak bir meclis. Allah Rasulü s.a.v.’in meclisi.

Sözleri sade, hayatı sade, meclisleri sade.

Gel diyen, çağıran, kabul eden haliyle. Meclisleri de kendisi gibi.

Anlar ki uzaktan izleyen biri, Kral değildir O ve burası da saray değil. Koruma duvarlarıyla çevrili değil.

Bir koruyan vardır. Başkasının korumasına gerek bırakmayan.

O koruduktan sonra vesiledir diğer korumalar, korunmalar. O korumadıktan sonra sebeptir bir karınca, bir sinek.

Kim olsa gelir. Girer, kendine bir yer bulur, kendini bulur.

Kendinden bir şeyler bulur, tanıdık bulur, yakın bulur.

Yer üzerinde gönlüne en yakın olduğu yerdir burası çünkü.

Nasılsa o haliyle gelir. Lakin geldiği gibi gitmez.

Kaba gelir, ince gider. Gaddardır, kalbi yumuşamış gider.

Kirlidir; temizlenmiş, aklanmış gider.

Cahildir, bilgilenmiş gider.

Nasılsa öyle gelir, kendini fark etmiş olarak gider.

Kaybolmuştur; bulmuş, bulunmuş olarak gider.

Efendi olarak da gelse köle olarak da, kurtulup tüm kulluklardan ve efendiliklerden Allah’a kul olarak gider.

O konuştuğunda

Sözleri ne kadar sade. Lakin keskin bir kılıçtan daha etkili. Gönle hitap ediyor, gönle karışıyor çünkü.

O meclislerde öyle sessiz, öyle sakin oturuyor ki arkadaşları, sanki hepsinin başına bir kuş konmuş da onu uçururum, ürkütüp kaçırırım diye korkuyor.

Kalpleri titriyor, fikirleri teslim oluyor.

O kuşlar Allah Rasulü s.a.v.’in sözleridir.

Bilirler ki bir ömür bu sözleri bekledi yer, özledi gökler. Bilirler ki dağlar da kendileriyle birlikte dinler.

Uçup gitmesin isterler, yazılsın gönüllerimize, fikirlerimize, taşımıza toprağımıza...

Hikâyemize yazılsın. Zamana yazılsın, hayata yazılsın.

Duymayanlara duyuralım, bilmeyenlere bildirelim. Yetişemeyenlere yetiştirelim.

Belki onlar bizden daha iyi anlar, daha iyi yaşar.

Duyuralım.

Arkadaşları konuştuğunda

Biri söz söylese asla sözünü kesmezdi O.

Yanlış bir kelam ederse gayet yumuşak ve vakur bir hal ve dille o kişiyi teskin ederdi.

Hoşnut olmayacağı bir soru sorulursa üzerinde durmaz, büyüttükçe büyüterek o kişiyi halk içinde kınamazdı.

O kişi zaten bu ihmalden yanlış bir kelam ettiğini anlardı.

Nükteler yapılsa O da neşelenir, nüktelere katılırdı.

Saadet, huzur, tebessüm karışırdı birbirine.

Birlikte duyarlardı hepsini.

Hayatın mayası karılırdı.

. . .

Bir gün bir bedevi geldi meclise, sordu:

– Peygamber kimdir?

Gösterdiler. Bedevi Hz. Peygamber s.a.v.’e dönerek sordu:

– Abdulmuttalip’in oğlu, sana hiç çekinmeden bazı sorular soracağım, sakın darılma.

Hz. Peygamber s.a.v. şöyle karşıladı onu:

– İstediğinizi sorunuz, memnun olurum.

. . .

Ne vakit biri gelse de sorsa hep aynı yanıtı alırdı Allah Rasulü s.a.v.’den: “İstediğinizi sorunuz, memnun olurum.”

O ahlâkı tamamlamak ve kalplerimizi temizlemek için geldi.

Kalplerimiz doğrulsun ki hayatımız doğrulsun.

Rahattır, rahatlatır. Kelimelere takılmaz, kelimeler yanılır.

Değil mi ki o kişi Allah’ı bilmek için gelmiştir. Allah değer vermiştir de ona, kendini bilme, tanıma isteği vermiştir, değerlidir o gönül.

Allah Rasulü s.a.v. de gönle bakar. Sözler yanılır, gönül yanılmaz.

Bir sözü bitirmeden diğerine başlamaz. Biri müdahale edecek olsa ona yönelmez, sözünü bitirir öyle dönerdi.

. . .

Bir gün bir konuyu anlatırken birisi müdahale ederek sordu:

– Ey Allah’ın Rasulü! Kıyamet ne zaman kopacak?

Allah Rasulü s.a.v. mevzuunu değiştirmeyerek önce sözünü bitirdi. Fakat bu adamın sorusunu da ihmal etmedi. O cevapta hepimizin sorusu cevap bulur.

– Kıyamet, emanete hıyanet edildiği vakit kopacak.

Adam tekrar sordu:

– Peki emanete nasıl hıyanet edilecek?

Allah Rasulü s.a.v. buyurdu:

– İşler ehil olan ellere verilmediği zaman emanete hıyanet edilmiş olur.

Vakit değerlenir, hayat değerlenir

Sabah vakitlerinde, bazen ikindilerde Allah Rasulü s.a.v. ve arkadaşları birlikte, bir arada, iç içe bu meclislerde.

Efendimiz s.a.v. sabahları bazen öyle konuşuyor ki titriyor kalpler.
İrbad b. Sariye r.a. şöyle diyor:

“Rasul-i Ekrem bir gün sabah namazından sonra bize öyle güzel ve etkileyici konuştu ki gözler yaşardı, kalpler titredi.”

Ka’b b. Malik r.a. mazeretsiz olarak Tebük Seferi’ne katılmamış, Allah Rasulü s.a.v.’i gücendirmişti. O zamanlarda bu meclislere gelir, ‘hâlâ bana dargın mıdır’ diye anlamak isterdi. Şöyle diyor:

“Rasulullah’ın meclislerine devam eder, namazdan sonra O’na selam verir, selamıma karşılık verdi mi diye dudaklarını kıpırdatıp kıpırdatmadığına dikkat ederdim.”

Kim olursa olsun

Herkes aynıdır bu meclislerde. Farklılık yalnız ilimde, edeptedir. Ne ırk var ne millet.
Bakın Habeşli Bilal r.a. ile İranlı Selman r.a. aynı halkada. İkisi de birbirinden kıymetli.

Ne zengin var ne fakir.

Allah yolunda bağlar bahçeler, kuyular bağışlayan Hz. Osman r.a. ile bir avuç hurma veren Ebu Ukayl r.a. aynı halkada.

Yürekleri bir atınca tüm farklılıklar farklılığını kaybediyor.

Allah Rasulü s.a.v. herkesin bu konuşmalardan ve meclislerden istifade etmesini arzu ederdi.

. . .

Yine bir gün arkadaşlarıyla oturuyordu. Üç kişi geldi. Biri kendine bir yer bularak oturdu. Diğeri yer bulamayarak arkada durdu. Üçüncü kişi de çıkıp gitti. Allah Rasulü s.a.v. bu kişinin hareketinden hoşlanmayarak şöyle buyurdular:

– Bir adam bu meclisten yüz çevirdiği için Allah da onu reddetti.

. . .

Bu meclislerden hanımlar rahatça istifade edemiyorlardı. Hz. Peygamber s.a.v. onların rahatça faydalanmaları için hanımlara ayrı bir gün tahsis etti. O günde hanımlar Hz Peygamber s.a.v.’in etrafında toplanıyorlar, rahatça sorularını sorabiliyorlardı. Rahmetten yudumluyor, O’nunla bereketleniyorlardı.

Hz. Peygamber s.a.v.’in meclislerinde her konu konuşulabiliyordu. Lakin hanımlara ait meseleler umuma ya da erkeklere ait meclislerde asla konuşulmuyordu. Bu konularla ilgili soru sorulsa Allah Rasulü s.a.v. memnuniyetsizliğini açıkça ifade ederdi.

O meclisler bu meclisler

O meclislerde konaklamak bir an... Dinlemek, dinlenmek...

Arınmak o sadelikle... Dirilmek o vakitlerle...

Fark etmek, hatırlamak... Gönlüne ermek...

O meclisler, bu meclisler...

Uzak değil bugünlere.

O’nun işaretiyle bulduğumuzda yönümüzü, O’ndan aldığımızda ölçüyü, o meclisler bu meclisler.

Sorularımıza cevap Allah Rasulü s.a.v.’den gelir.

Müjdeler O’nun dilindendir.

Deva O’nun eliyledir.

O gölgelikte Suffa Ehli’yle beraber ferahlarız.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: O Meclislerde Konaklamak
« Posted on: 24 Nisan 2024, 13:51:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: O Meclislerde Konaklamak rüya tabiri,O Meclislerde Konaklamak mekke canlı, O Meclislerde Konaklamak kabe canlı yayın, O Meclislerde Konaklamak Üç boyutlu kuran oku O Meclislerde Konaklamak kuran ı kerim, O Meclislerde Konaklamak peygamber kıssaları,O Meclislerde Konaklamak ilitam ders soruları, O Meclislerde Konaklamakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes