๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 23 Eylül 2012, 12:37:56



Konu Başlığı: Fotoğraf makineniz neyi çekiyor
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 23 Eylül 2012, 12:37:56
Fotoğraf makineniz neyi çekiyor

İnkar edilmeyen gerçeklerden biri de gözlerimizin birer fotoğraf makinesi oluşudur. Baktığı şeyin derhal fotoğrafını çeker, sonra da onu çöplüğe atıp da unutmaz. Belki en mühimi, hayal deposuna yerleştirir, oradan kalb gözüyle her an seyretmeye mecbur kalırsınız.

. Bundan dolayı insanlar neye çok bakıyorlarsa onun fotoğrafını çekiyorlar, neyin fotoğrafını çekiyorlarsa onu seyrediyorlar demektir. Bu açıdan şöyle serinkanlı şekilde düşünmek istiyoruz. Hayal aynalarımızda nelerin resimleri var, nelerin fotoğraflarını çekip istif etmişiz oraya? Bazen bir güzel yeşillik manzarasının resmini çeker gözleriniz, onu gönderir hayal alemlerinize. Fırsat buldukça hep onu hayal eder, huzur du yarsınız. Bazen de cinsî duygularınızı isyan ettirecek şeylerin resmini çeker gözleriniz.

İşte zorlanma ve bozulmalar da bundan sonra başlar insanda. Zira sizin hayaliniz artık yeşillikler meşheri değil, cinsî duygularınızı isyan ettiren haramlar çöplüğüdür. Huzurunuz kaçar, rahatınız uçar, oturduğunuz yerde bile haram resmi seyredersiniz, evinizin bir köşesinde bile rahat yoktur size..

Çünkü sık sık bakıyorsunuz sizi böylesine isyana yönelten haramlara, tahrik ve teşhir unsurlarına. Artık ibadet anında karşınıza Kâbe gelme yerine kasdi olarak bakıp da çektiğiniz haram resimleri gelir, hayal gözlerinizin önüne dikilir. İbadet zevkiniz uçar, ruhî sükûnetiniz kaçar, rahatsız olursunuz, üzüntü duyarsınız, vicdan azabı çekersiniz. Hatta zaman zaman da, ?Eyvah ben bozuluyor muyum?? diye korkuya, endişeye de kapılabilirsiniz. İşte şeytanın beklediği en kritik an. Tam zamanıdır. Hemen yaklaşır size:

? Artık senden adam olmaz. Hem öylesine çirkin ve günah şeylerin resmini çekip hayalinde seyredeceksin, hem de kendini sağlam bir Müslüman olarak düşüneceksin. Olmaz böyle riyakarlıklar... Vazgeç bu sofuluktan... Zamanı değildir henüz. Yaşlanınca yaparsın ibadetlerini, takva titizliğini, İslamî hizmetlerini..

Nefsiniz, şeytanınız bunları fısıldarken, kalbiniz, vicdanınız da feryat eder, itirazı bastırırlar:

? Hayır, derler; biz bu halimizle de yine yolumuza devam eder, daha iyiye de gidebiliriz. Tevbemiz var, istiğfarımız var. Rabbimizin affı söz konusu. Hatta sevabımızın, hizmetimizin, ibadetimizin daha da çoğalması, artması lazımdır ki, mahşerdeki terazimizde ikisi de tartılırken sevabımız ağırlık kazansın, bizi kurtaracak fazlalığa ulaşsın!.

Evet kalbimiz, ruhumuz, vicdanımız da bizlere böyle şeyler ihtar ederken biz yine de diyoruz ki:

? Aman fotoğraf makinenizi dikkatli kullanın. Çöplüğe yöneltmeyin, müstehceni çekmeyin. Sonra hayal aynanızda hep onlara takılır kalırsınız da günlük işlerinizde bile verim düşer, başarı duraklar, yeni şeyler düşünemez, fikir üretemez hale gelirsiniz. Bu da ahiretten önce dünyada zarar verir sizlere.

ahmet şahin