> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim  (Okunma Sayısı 649 defa)
18 Eylül 2010, 14:09:17
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Eylül 2010, 14:09:17 »



FİKRİN KITLIK YILLARI ve YENİ BEZİM

Fikrin kıtlık yıllarıydı o yıllar. Buzul çağının ahmak çocuklarından "Dinazorlaştırma" sözü almıştık. Savaş firarisi yorgun avcılarımız mağaravari haremlerine çekilmişlerdi. Ekmek karnesini alamayan paryalar ağaç kabuklarıyla idâre ederlerdi. Kimse kimseyi tanımazdı o yıllar. Tutuk eller "Despotizme" yağ sürmeye mahkum edilmişti. Yapayalnız kalmıştık o yıllar. Son devrin "yaman erâtı" bile gerilimini muhafaza edememiş erimişti. İç cihatdı bu. Nefsin ateş kulesine çarpan her nefer, bir mum gibi eriyip tükeniyordu o yıllar. Tam bir imtihan yıllarıydı o yıllar. Ben yıllık ulu çınar; yüz elli yıl önce köklerine düşen aç kurtlara artık mukâvemet edemiyor, metodoloji ders notlarını kaybeden münevverlerimizin şaşkınlık dolu bakışları içerisinde günden güne dinamizmini yitiriyor, asil mâzimiz ve asırlık harsımız hâriçten içimize uzanan karanlık güçlerin insafsız ellerinde umumi asimilasyona tâbi tutuluyor, ruh kökümüze âit bütün can damarlarımız göz kırpmadan kesiliyordu. Eli-yüzü kan bu ateşgedelere "dur" diyenimiz yoktu. Korku yüreklerimize oturmuştu. Darağaçlarıyla sindirilmişti safderun yığınlarımız. Harp meydanlarına sığmayan, nârâlariyle yedi düveli velveleye veren, kükreyen arslanlarımız, şanlı süvârimiz şehid olmuştu artık. Şehidimizle beraber cümle mefâhirimizi de toprağa gömüyordu. Ne hâzin yıllardı o yıllar. İyilerimiz ölmüştü. Geriye kalanlarımızda mânen ölmüştü.
Fikrin kıtlık yıllarıydı o yıllar, O yılları hatırlatmayın bana. Toprağı kurutup, bağı ateşe veren o gulyabâni hortlakları değil midir ki, yazan bütün kalemleri kırıp okunan bütün kitapları yakan. Rus Çarı insafa geldi; "Kutup"ları kutuplara sürenler insaf bilmedi. Nice altın hakikatlar, bir peşin hüküm uğruna hep atıldı yabana. Ne acı yıllardı o yıllar. O yıllar son olsun sana ve bana. Hiç yozlaşmayla millileşilir, tozlaşmayla sanâyileşilir miydi? Hiç hoca efendilere tango elbise giydirilir miydi? Hiç istibdâtlarla sun'i ve ecnebi fikir ve ekoller saf ve ulvî zihinlerde kökleşip kavileşebilir miydi? Zor yıllardı o yıllar. Haklıydın. Lâkin, anlayan kimdi, dinleyen kimdi? Musa'lar doğmasın diye kaç nesil heder edilmişti. Firavunlar ölmesin diye kaç kez nutuklar çekilmişti. Şakiler rahatsız edilmesin dîye kaç defa Saidler idam sehpalarına götürülmüştü. Milli şâirimiz bile donup kalmıştı:
"Beyinler ürperir, yâ Rab, ne korkunç inkılâb olmuş;
Ne din kalmış, ne iman, din harap, iman türâb olmuş!"

Halbuki, bir zamanlar sıcak bir yuvamız vardı. Üç kuşak bir arada oturur, aynı şeyleri düşünür, aynı şeyleri hisseder, aynı şeylerle heyecanlanırdık. Sohbetlerimiz latifelerle açılır, kahraman ecdâdımızla koyulaşır, ilâhi neşveyle zirveleşir, Muhammedi (a) bîr havayla hitâma ererdi. Kalktığımızda iyiliklerle dolup taşar, hayırda ve takvâda merhaleler aşar, seherlerde iştiyakla seccadeye yüz sürüp Rabbani vecd içinde huzurla yaşardık. İçimizde zemzem kadar saflaşır, berraklaşır, dışımızda her işte derhal omuzlaşır, sonra gelip câmide yine bir hizada saflaşır, birgün ecel gelip çatınca da ötelerde tekrar buluşmak ve kavuşmak dileğiyle sessizce vedâlaşırdık. Nereden bilebilirdik kî; birgün, sağlı sollu fırtınalar essin, kasırgalar kopsun da, varımızı yoğumuzu, bütün güzelliklerimizi ve zarif özelliklerimizi süpürüp götürsün. Umar mıydın; şalterler birden insin de bütün ışıklar sönsün, bütün yurdu zulmetler bürüsün, fırsat gözeten aç canavarlar şehrimize üşüşsün, yümünlü topraklarımızı istila edip sonra da evimizin en müstesna köşesine kurulup otursun? Ah, ah!.
Kim umardı; lâkin fikrin kıtlık yıllarıydı o yıllar. Gök yere bir damla düşürmeme, yer bir tek nebat bitirmeme inadındaydı o yıllar. Kıyıda köşede kalmış cephe firârilerinin de ağzını bıçak açmıyordu o yıllar. Serdengeçtiler de olmasaydı; ilim, fazilet ve cihadla yoğrulup âbideleşmiş bin yıllık Osmanlı'yı unutacak, Osman'lara bir kez daha asırlar boyu hasret kalacaktık. Ağzına gem vurulup zincire çekilmiş, bir zamanların; Viyana surlarında, Hindistan sularında, Yemen çöllerinde, Kafkas ufuklarında, serhad boylarında kükreyen arslanlarını yeniden uyandırmaya birkaç Serdengeçti yetecek miydi? Bir tek Necip adam tek başına yaklaşık yüz elli yıldır mütemâdiyen beyinleri uyuşturulmuş, akılları gözlerine indirilmiş, gözleri ise işkembelerinde dolaşan, elleri-kolları mefluç "trans-koma"daki kaç entelijansiyamızı ayıltabilirdi? Müstekbirlerin tasallutundan bunalmış mustaz'aflar, daha değişik tür, yüzyılla terâvetini yenileyip yeni bir yörüngeye giren İslâm, daha gür ve daha hür sesler istiyordu... Ve sonunda mazlumların âhı Arşı Alâ'yı ihtizâza getirdi, gayretullaha dokundu ve yeni bir bezm açıldı. Felâket ve helâketlerle dopdolu Asr-ı Sâlis-i Aşrîn Vekili, asrın yüksek minâresinden, "kollarını makat gibi açarak", fevc fevc cehenneme koşan insanları mâbede dâvet ediyor ve gözlerini ötelere doğru nesl-i âtiye çevirerek, ilk mesajını takdim ediyordu. "Ümitvâr olunuz! Şu istikbâl inkılâbâtı içerisinde en yüksek gür sadâ, İslâm'ın sadâsı olacaktır."



Muammer Gökçin
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim
« Posted on: 19 Nisan 2024, 17:39:55 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim rüya tabiri,Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim mekke canlı, Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim kabe canlı yayın, Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim Üç boyutlu kuran oku Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim kuran ı kerim, Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim peygamber kıssaları,Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezim ilitam ders soruları, Fikrin kıtlık yılları ve yeni bezimönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes