> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Fenzur ilâ asâri rahmetillah
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Fenzur ilâ asâri rahmetillah  (Okunma Sayısı 1512 defa)
29 Aralık 2010, 15:51:13
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 29 Aralık 2010, 15:51:13 »



Fenzur ilâ asâri rahmetillah


Acele edip kışta gelmişti.

Bu zemheriden bir bahar coşkusu hazırlaması gerekiyordu.

 Cennet asâ bahara giden patika yolları kalbinde inşa etmesi bekleniyordu.

 Gönlünün kervanlarını o gün Barla'nın yamaçlarına sürdü.

Kör düğümleri açacak berrak kelimeler edindi kendine.

 Sesi yükseldi.

Ağaçlar arasında dinlenmeye pek alışık olunmayan sözler tekrar tekrar söylendi: "fenzur ilâ asâri rahmetillahi keyfe yuhyil arda ba'de mevtihâ...."




Öldükten sonra dirilmeye dair, bütün zamanların en canlı, en renkli, en zarif metni o akşam kızıllığında buluştu kâğıtla: Haşir Risalesi


Hâlâ daha, o akşam kızıllığının hüznünde bin ümitler filizlendirmiş o kalbin nabızları olarak duruyor satırlarda.

Her an yeniden çoğalıyor, yeniden sayfalara iniyor. Yeni baharlar gibi, her okunduğunda ilk defa çiçeklenen dal uçlarından terütaze uzanıyor akıllara.


Haşir Risalesi, "görünen"i "görünmeyen"e tanık ediyor.



"Dünyalık varoluş"un özündeki çelişkiyi ortaya çıkarıyor.

Bu onulmaz çelişkinin çözümü olarak "büyük mahkeme"ye işaret ediyor.

"Eğer hepsi bu"ysa, "sonrası" yoksa, anlamını kaybediyor varlık, tahammül edilmez bir çelişki yumağına dönüşüyor.

  Görünen bunca denge, bildiğimiz hesapları yırtıp atan bunca ince ayar, eğer zalim zalimliğiyle ölecekse, özensiz bir artığa dönüşüyor.

Eğer mazlumun hakkı mazlumla birlikte toprağa girecekse, varoluş apaçık bir çarpıklığa dönüşüyor.

Her canlıyı her an okşayan bunca merhamete tanıklık eden bu dünya, ezenin de ezilenin de, canilerin de masumların da toprak olarak eşitlendiği bir yere akıyorsa, boş yere var, boşa çalışıyor demektir.


Denklemin"bu tarafında" gözlerden kaçmayan bir açık var; öyleyse bir de "öbür taraf" olmalı... İnsan vicdanının aradığı adalet duygusu bir türlü tatmin olmuyor "bu tarafta", öyleyse bir de "öbür taraf" vaadi olmalı...


Vicdanların sonrasını aradığı, kalplerin isyan ettiği, gözlerin dayanamadığı bu korkunç "eşitsizlik" hiç şüphe yok ki, bir "Mahkeme-i Kübra"nın varlığıyla giderilecektir.





"Hiç mümkün müdür ki" diye muhteşem bir özgüvenle başlıyor cümlelerine Bediüzzaman Said Nursî. "Ahiretin olmasına değil, olmamasına şaşmalıydınız asıl" demeye getiriyor.


"Hiç mümkün mü ki, varlığı sonsuz bir itaatle çekip çeviren böylesine muhteşem bir saltanatın iyiler için ödülü, kötüler için cezası olmasın. Burada yok hükmündedir. Demek, başka yerde ödül de ceza da var olacaktır."


Benim hiç olmadığım o gün, zaten hiç aranmadığım o akşam benim için kalbini kanatmış o sürgünün diri satırları var şimdi önümde..
.
Ne zaman dokundursam gözlerimi, "bir gün ve sonsuzluk" diye başlık koyuyorum kendimi ve sevdiklerimin hepsini içinde bulduğum o muhteşem filme...


Varlığın kabuğunu bir bahar sürprizi olarak kırıyor, ahretin filizini gösteriyor Haşir Risalesi...

Senai demirci..

yazı elbette böyle başlamıyor..uzunca bir yazı..ancak okunmaya değer bulanlar için[şahsım adına hayatımdaki pecereyi bahara cevirdi.

ve merak edenler için HAŞR risalesinden bir kesit..

aklden insanlar için..

Evet, şu âlemin Mutasarrıf-ı Zîşânı, her asırda, her senede, her günde bu dar, muvakkat rûy-i zeminde haşr-i ekberin ve meydan-ı Kıyâmetin pekçok emsâlini ve numunelerini ve işârâtını icâd ediyor. Ezcümle:

Haşr-i baharîde görüyoruz ki, beş altı gün zarfında küçük ve büyük hayvanât ve nebâtâttan üç yüz binden ziyâde envâı haşredip neşrediyor. Bütün ağaçların, otların köklerini ve bir kısım hayvanları aynen ihyâ edip iâde ediyor. Başkalarını ayniyet derecesinde bir misliyet sûretinde icâd ediyor.

Halbuki, maddeten farkları pek az olan tohumcuklar o kadar karışmışken, kemâl-i imtiyaz ve teşhis ile, o kadar sürat ve vüs'at ve suhûlet içinde, kemâl-i intizam ve mîzan ile, altı gün veya altı hafta zarfında ihyâ ediliyor. Hiç kâbil midir ki, bu işleri yapan Zâta birşey ağır gelebilsin, semâvât ve arzı altı günde halk edemesin, insanı bir sayha ile haşredemesin? Hâşâ!



ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Fenzur ilâ asâri rahmetillah
« Posted on: 27 Nisan 2024, 06:52:53 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Fenzur ilâ asâri rahmetillah rüya tabiri,Fenzur ilâ asâri rahmetillah mekke canlı, Fenzur ilâ asâri rahmetillah kabe canlı yayın, Fenzur ilâ asâri rahmetillah Üç boyutlu kuran oku Fenzur ilâ asâri rahmetillah kuran ı kerim, Fenzur ilâ asâri rahmetillah peygamber kıssaları,Fenzur ilâ asâri rahmetillah ilitam ders soruları, Fenzur ilâ asâri rahmetillahönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes