> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Gurbet mi zor, sıla mı?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Gurbet mi zor, sıla mı?  (Okunma Sayısı 2090 defa)
02 Ekim 2009, 18:36:33
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 02 Ekim 2009, 18:36:33 »



Gurbet zor elbette... Anadan, vatandan, arkadaştan ayrılığın adı gurbet... O yüzden hiç kolay değil.
Hele gurbeti yurtdışında yaşamak... Seher vakitlerinde bir sabah ezanına hasret kalmak, caddelere taşan kalabalıklarda teravih kılamamak... Kandil coşkusunu konu-komşuyla birlikte doyasıya yaşayamamak... Şadırvan başlarında ruhaniler gibi abdest alan cami cemaatine selam verememek, onlarla hemhal olamamak... Sabah işe giderken anne-baba duasını alamamak... Sıkıntılarında, hastalıklarında ya da sevinçlerinde onların yanında olamamak... Hâsılı, sevdiklerinden ve onlara ait her şeyden uzak kalmak... Hepsi ayrı bir ızdırap ve hepsi insanın boğazına çöreklenen yumruk gibi ayrı bir hafakan sebebi...

Evet, gurbet zor... Onun ne olduğunu en iyi garipler bilir. Ama bir de madalyonun öbür yüzü var. Gurbettekiler garip de sıladakiler ne durumda? İnsanlığa sevgi ve barış götürsünler diye evlatlarını dünyanın dört bir yanına gönderen anne-babaların hissiyatı nasıl acaba? Evlattan ayrı kalmanın ne olduğunu annelerin en büyüğüne sormak lazım. İnsanlığın İftihar Tablosu'nun (sallallahu aleyhi ve sellem) muazzez anneleri Âmine, daha bebeklik günlerinde sütanneye emanet ettiği biricik yavrusunun hasretini nasıl hissetmişti yüreğinde? Doğumunda meleklerin pervane olduğu, ismini semaların fısıldadığı o en özel insanın annesi olarak yavrusunun yolunu gözlerken gönlü buğu buğu olmadı mı?

Abdestsiz bir kere bile emzirmediği Said'inin daha on-on bir yaşlarındayken ilim tahsili için yuvadan uçup gitmesine nasıl dayanabilmişti Nuriye Hanım! Başkasının tarlasından geçerken haram yemesinler diye hayvanlarının ağızlarını bağlayacak kadar hassas olan Sofi Mirza, evladını bir daha ne zaman görebilmişti?

Daha küçük yaşlarında oğlunu "fark eden" ve altındaki minderi onun altına seren firaset insanı merhum Ramiz Hocaefendi, evladını memleketin diğer ucuna, Edirne'ye gönderirken halet-i ruhiyesi nasıldı? Üç-dört yaşından itibaren oğlunun namazlarına hassasiyet gösteren, aynı zamanda onun ilk öğretmeni olan muallâ valide Refia Hanım, ilk zamanlar çok taraftar olmamasına rağmen bir ömür sürecek bu gurbete hangi saikle katlanabilmişti? Hasta yatağında vuslatın randevusunu bekleyen abide insan, canından çok sevdiği evladına "Git oğlum, burada bir çift göz, orada binlerce göz seni bekliyor; git." derken tarihe ve insanlığa ibretlik bir not düşüyordu aslında...

İyi bir tüccar ya da başarılı bir esnaf olarak yetiştirmeyi düşündüğü biricik oğlunu günün birinde "Allah'ın emri, Peygamber'in kavliyle oğlunu insanlığa hizmet için istiyoruz" diye istediklerinde, tereddüt etmeden "Verdim, gitti" diyen baba ne kahramandır! Herkes oğullarıyla, torunlarıyla altlı-üstlü evlerde otururken, Ramazan'da iftarları, sahurları paylaşırken; evladı yanında olmadığı için ömrünün sonuna kadar bükülmüş beliyle, dermansız kalmış dizleriyle evinin işlerini kendisi yapan o fedakâr anne ne mukaddestir! Yaşıtlarının köşesine çekilip torun sevdiği, dünyasını evlatlarıyla paylaştığı bir dönemde sırf rıza-i İlahi için katlanılan bu fedakârlığın mükâfatını ancak Allah takdir eder.

Ramazan'da ve özellikle bayramda gönlüm bu düşüncelerle buğu buğu olmuştu. Birden Halide teyzenin Ümit'i geldi aklıma. Üniversiteyi bitirdiği güne kadar bir an bile dizinin dibinden ayırmadığı biricik Ümit'i... Muhsin amcayla ne hayaller kurmuşlardı kim bilir? Oğullarını evlendirecek ve birlikte mutlu mesut bir hayat süreceklerdi. Ümit evlendi ama çeyizini bile hazırlamadan bavulunu alıp muhtaç gönüllere sevgi, hoşgörü ve barış tohumlara serpmeye gitti. Ümit kardeşim, annesinin kendisine olan sevgisini ve bağlılığını anlatırken, "Ben annemin Mus'ab'ıyım." derdi. Gerçekten Mus'ab gibi ilk gidenlerden oldu oralara ve dört yıldır hiç gelemedi. Halide anne, tam bir teslimiyetle Ümit'inin gurbetini kabulleniyor. Ve nasıl bir ruh yüceliğidir ki; "Gurbet zor ama olsun; oğlum oralarda iyi işler yapıyor!" diyerek, metanetini ortaya koyuyor.

Ve gözlerini kırpmadan ciğerparelerini insanlığın hizmetine gönderen daha binlerce eli öpülesi anne-baba... Fatih'lerini, Ayşe'lerini, Saliha'larını, Zeynep'lerini, Said'lerini, Haşim'lerini gönderip bağırlarına taş basanlar; bayramı onlarsız geçirenler... Evlatlarıyla bir iftar sofrasını paylaşamayanlar... Telefonlarda teselli arayanlar... Ne mutlu size! Sizler gurbeti sılada yaşıyorsunuz. Ebedi bir beraberlik için geçici ayrılıklara katlanıyorsunuz. "Sabır" deyip adeta kızılcık şerbeti içiyorsunuz. Ama şundan emin olun ki; gösterdiğiniz metanet ve sabırla, ortaya koyduğunuz tevekkül ve teslimiyetle evlatlarınızın bütün hasenatına ortak oluyorsunuz. Âmine annemizin ızdırabını paylaşıyor, Nuriye ve Refia validelerimizin derdini yaşıyorsunuz. Sofi Mirza'nın, Ramiz Hoca'nın ortaya koyduğu ruh yüceliğini sergiliyor ve cennette onlara komşu olmaya yürüyorsunuz...

Süleyman SARGIN

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Gurbet mi zor, sıla mı?
« Posted on: 26 Nisan 2024, 12:49:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Gurbet mi zor, sıla mı? rüya tabiri,Gurbet mi zor, sıla mı? mekke canlı, Gurbet mi zor, sıla mı? kabe canlı yayın, Gurbet mi zor, sıla mı? Üç boyutlu kuran oku Gurbet mi zor, sıla mı? kuran ı kerim, Gurbet mi zor, sıla mı? peygamber kıssaları,Gurbet mi zor, sıla mı? ilitam ders soruları, Gurbet mi zor, sıla mı?önlisans arapça,
Logged
22 Şubat 2011, 23:30:08
Ekvan
Varlıklar, alemler, dünyalar. (Evren).
Tecrübeli Üyeler
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bayan
Mesaj Sayısı: 19.233


« Yanıtla #1 : 22 Şubat 2011, 23:30:08 »


 
Ve gözlerini kırpmadan ciğerparelerini insanlığın hizmetine gönderen daha binlerce eli öpülesi anne-baba... Fatih'lerini, Ayşe'lerini, Saliha'larını, Zeynep'lerini, Said'lerini, Haşim'lerini gönderip bağırlarına taş basanlar; bayramı onlarsız geçirenler... Evlatlarıyla bir iftar sofrasını paylaşamayanlar... Telefonlarda teselli arayanlar... Ne mutlu size! Sizler gurbeti sılada yaşıyorsunuz. Ebedi bir beraberlik için geçici ayrılıklara katlanıyorsunuz. "Sabır" deyip adeta kızılcık şerbeti içiyorsunuz. Ama şundan emin olun ki; gösterdiğiniz metanet ve sabırla, ortaya koyduğunuz tevekkül ve teslimiyetle evlatlarınızın bütün hasenatına ortak oluyorsunuz. Âmine annemizin ızdırabını paylaşıyor, Nuriye ve Refia validelerimizin derdini yaşıyorsunuz. Sofi Mirza'nın, Ramiz Hoca'nın ortaya koyduğu ruh yüceliğini sergiliyor ve cennette onlara komşu olmaya yürüyorsunuz...


    Ben bu hikayenin diğer tarafındayım gerçi ama yürekten amin diyorum yine de bu duaya..Annem babam ahiret aleminde bekliyor beni artık..Türkiyede ise sadece kardeşlerim..Ve buralarda bayramlar güldüğünüz değil hasretle ağladığınız günlerdir..Doğru..Ama inanıyoruz..Bu dünyadaki ağlamalarımız Ahirette gülmelere dönüşecek inşaallah..
Rabbim hicretlerimizi ve niyetlerimizi kabul buyursun..

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

23 Şubat 2011, 14:20:30
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« Yanıtla #2 : 23 Şubat 2011, 14:20:30 »

Amin inşaallah değerli ablam, bence gurbette zordur sıla da...Zaten bizler gurbetteyiz asıl vatanımız ahiret yurdudur.Sılada bizleri bekleyenler çoktur.Onlara kavuşma günümüz inşaallah en güzel günümüz olur.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes