๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Sümeyye üzerinde 15 Haziran 2010, 10:53:30



Konu Başlığı: Ey vahyin çocukları
Gönderen: Sümeyye üzerinde 15 Haziran 2010, 10:53:30


Ey vahyin çocukları

DİRENİN…





Tek bir ümmet olarak Allah'ın nurunu söndürmeye çalışmalarına rağmen "Kafirler hoşlanmasalar dahi…" (61, Saff/8) nurunu tamamlayacağını vadeden alemlerin rabbi Allah'a hamdolsun Salât ve selam tarihin her döneminde hak üzere Allah yolunda mücadele edecek Müslümanların varlığını bizlere haber veren ve "Onları yalnız bıra¬kanlar veya kendilerine mu-halefet edenler, onlara hiç bir şekilde zarar veremezler" buyurarak mü'minlerin kalbine sebatı aşılayan Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem)'in, O'nun ailesinin, ashabının ve kıyamet gününe kadar O'nun sancağını taşıyanların üzerine olsun


Hiç şüphesiz ki 11 Eylül günü büyük şeytan ABD'nin kendi evinde bütün dünyanın gözü önünde gururunun kırılması dünya tarihinin seyri açısından yeni bir başlangıç olmuştur Kan emici bir sülük misali İslam topraklarından faydalanmayı kendisine adet edinmiş ABD, bu olayı bir fırsat bilmiş ve "Büyüklük olumsuz durumlardan kârlı çıkmayı bilmektir" mantığı gereğince ilk iş olarak masum Afgan halkının topraklarını işgal etmiştir

Ancak işgalin ardından işinin pek de kolay olmayacağını gören ABD, hemen müttefiklerini yardımına çağırmış ve "Bu bir haçlı savaşıdır" diyerek de savaşın adını koymuştur Artık ya haçlılarla beraber olmak vardır ya da haçlıların karşısında olmak…

Elbette tüm dünya Müslümanları, ABD'nin bu çağrısına sessiz kalmamışlar ve saflarını hiçbir kapalılığa gereksinim hissettirmeyecek derecede açık ve net olarak ilan etmişlerdir Müslümanların safı ancak ve ancak haçlılara karşı mücahidlerin safı olmuştur

Mustazaf İslam ümmetinin göstermiş olduğu bu şahsiyetli ve erdemli duruşu ne yazık ki İslam coğrafyasının yöneticileri gösterememişler, kendilerini Müslüman olarak isimlendirmelerine rağmen İslam'dan fersah fersah uzak olduklarını açıkça ızhar ettikleri gibi insanlık, şahsiyet ve karakter gibi erdemli vasıflardan da ne kadar yoksun olduklarını tüm dünyanın gözü önünde sergilemişlerdir Nasıl ki İslam ümmeti hiçbir kapalılığa yer vermeyecek şekilde saflarını mücahidlerin yanı olarak belirlemişse, bu yöneticiler de açık, net ve sarih bir şekilde saflarını belirlemişler, ABD'nin kuyruğunda yer almayı kendilerine saf olarak tercih etmişlerdir Ve artık dünya iki safa ayrılmıştır… Haçlılar ve onların karşısında duran İslam ümmeti…

“İşte şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki düşmandırlar" (22, Hac/19)

İlk etapta ABD İslam ümmetinin kendisine karşı topyekûn bir direniş sergileyeceğini hesaba katmamış, yandaşlarından sadece askerî alanda destek istemekle yetinmiştir Ancak Allah'a verdikleri ahdi yerine getirme adına İslam coğrafyasının dört bir tarafından bu topraklara akın ederek şehadete koşan, şahitlik ettikleri gerçekleri bilfiil dile getirmek isteyen mü'minlerin tarihe geçecek bir direniş göstermeleri ABD'nin özellikle Afganistan'da ve arkasından da Irak'ta bütünüyle köşeye sıkışmasına, umduğuna ulaşamamasına neden olmuştur İster istemez bunun neticesinde ise büyük şeytan ABD, müttefiklerinden yeni siyasi taleplerde bulunmuş, müttefiklerinin kendisine gereken her türlü desteği vermemelerini onlardan istemiştir Bununla birlikte kendi safında yer almama gibi bir gaflette bulunma ihtimali olan devletlere de aba altından sopa göstermeyi ihmal etmemiştir

ABD'nin askeri ve siyasi taleplerine olumlu cevap verenlerin başında hiç şüphesiz TC devleti ve özellikle de AKP hükümeti gelmiştir Müslümanlarla sadece Afganistan'da ve Irak'ta savaşılmamasının gerektiğini, bu savaşın dünyanın her bir karışında ve topyekûn olarak sürdürülmesinin lüzumunu açıkça dile getiren ABD'nin bu talepleri kısa sürede Türk Hükümeti katında olumlu cevap bulmuş ve artık Müslümanlar kendi ülkelerinde dahi adım adım takip edilmeye başlanmış, sistemin kolluk kuvvetleri tarafından fişlenme altına alınmışlardır

TC Emiyet(siz) Güçleri tarafından Müslümanlara karşı ilk olarak 2002 yılının Şubat ayı başında Konya ve Bursa merkezli olmak üzere küçük çaplı operasyonlar yapılmış, Müslümanlar o güne kadar isimlerini dahi bilmedikleri örgütlere üye olmak iftirasıyla tutuklanarak ceza evine gönderilmişlerdir Ancak özellikle AKP hükümetinin iktidara gelmesi ve yine bununla beraber Türkiyeli mücahidlerin cihad bölgelerine akın akın hicret etmesi ve orada ABD güçlerine büyük kayıplar verdirmesi ister istemez gerek ABD'nin gerekse onun kuklası AKP'nin bütün dikkatlerini Türkiye'ye sınırları içine çevirmiştir


Ey Vahyin Çocukları!

DİRENİN…


Murat Gezenler