> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2  (Okunma Sayısı 791 defa)
19 Eylül 2010, 14:45:50
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 19 Eylül 2010, 14:45:50 »



Eşyayı Anlamanın Gerçek Yolu 2

Başka bir zaviyeden eşyanın hakikatini anlamak isteyen insan "İman gözüyle eşyaya baktığında orada üç hakikatle karşılaşır. Birisi ahirete bakan yüzüdür/çünkü onun tarlasıdır. Burada ne ekerse orada onu biçecektir. İyilik yapan iyilik, kötülük yapan kötülük görecektir. İkincisi Esmâ-ül Hüsnaya bakan yüzüdür ki; onun mektep ve tezgahlarıdır. Üçüncüsü kasden ve bizzat kendine bakar. Bu yüz dünyanın fâni yüzüdür ki; zâtî ve ehemmiyetli bir kıymeti yoktur" (15).
Zâtî ve ehemmiyetli bir kıymeti olmamasına rağmen Kur'ân'ın âlî makamına girmesinin sebebi ise Kur'ân'ın dört külli maksadına istidlal yoluyla çıkılabilmesi içindir. Şöyleki; Kur'ân'ın dört külli maksadı vardır. Bunlar, Vacib-ül Vücud'un birliği, Nübüvvet, Haşir, İbadet ve Adalettir. Öyleyse Kur'ân'da bu dört maksattan başka olan kainat bahsi önceki hakikatleri anlatmak içindir. Tâ ki sanatın intizamıyla Celâl sahibi Yaratıcı'ya çıkış yolu delilleriyle gösterilebilsin (16). Bu zaviyeden kainatın simasına bakıldığında orada bize görünen isimlerin cilveleri her yönüyle birbirini tamamlayarak tevhidin hakikatini gösterirler. Şöyleki; "Kainatın bütün ecza ve zerratına tecelli eden Esmâ-i ilahiye arasındaki tesânüd, Kainatın külli ve cüz'i ihtiva ettiği bütün eczasını istila eden umumi hikmet kainatın her safhasında tam bir yardım ve lütuf, kainatı müştemilatıyla beraber içine alan pek geniş bir merhamet zevil hayat ve canlı mahlukata tevzi edilen umumi rızk, bütün kainata yayılmış bir hayat, her cephesiyle birbirine bakarak tevhidi ispat ederler. Kâinatın tek mutasarrıfı olduğunu ortaya koyarlar" (17).
Tevhidde bu seviyeye ulaşmış insan o nazar ile eşyaya baktığında "eşyanın iki cihetinin var olduğunu görür. Bir ciheti yaratıcıya, diğer ciheti de halka bakan yönüdür. Halka bakan yön Hakk'a bakan yöne tenteneli bir perde, şeffaf bir cam parçası gibi altında Hakk'a bakan dayanak yönünü gösterecek bir perde gibi olmalıdır. Binaenaleyh nimete bakıldığı zaman Mün'im, sanata bakıldığı zaman Sâni', sebeblere nazar edildiği vakit Müessir-i Hakiki zihne ve fikre gelmelidir (18). Tevhidin bu mertebesine ulaşan insan eşya üzerindeki Rabb'e ait bütün sikkeleri ve mühürleri görebilir. Çünkü "Cenâb-ı Hakk'a mahsus taklidi mümkün olmayan en açık sikke ve mühürlerden biri hadde hesaba gelmeyen muhtelif eşyayı basit bir şeyden yaratmasıdır (19). Bu yaratma babında Kur'ân karşımızda ve içimizde bulduğumuz delillerle (âyetlerle) bu mühürleri bize anlatır. Bu mühürler namütenahidir diyebiliriz. Önümüze çıkan her mahluk, mikro âlemden makro âleme kadar üzerlerinde taşıdıkları nakışlarla bu delilleri bizim nazarlarımıza sunarlar. Bu delillerin afakta, enfüste, ruhda, akılda ve vicdanda sergilenmekte olduğunu görmekteyiz. Her şeyde onun birliğine işaret eden âyetler var olmasına rağmen her insan her delile karşı aynı derecede hassas olamaz (20).
"Kimisi gördüğü dış manzaralar karşısında ihtizaza gelir, kimisi de korku ve dehşet halleri karşısında intibaha gelir. Kimi insan bir bakışla, bir göz kırpmasıyla uyanırken, kimisi de katı bir darbe ile, şiddetli bir sarsıntı ile kendine gelir. Kimilerinin inancı bir çok faktörlerin üst üste yığılmasıyla tekerrür ederken, kimileri de yığınlarca delili gördüğü halde hiç anlamaz, gaflet eder" (21). Bu zaviyeden deliller had ve hesaba gelmez, "İnsan bu delillere bakarak Allah (cc)'ı eserlerinden isimlerine, isimlerinden sıfatlarına, sıfatlarından Tecelli-i Zât'a yükselerek tanımaya çalışır" (22).
Bu noktada kendini bize tanıttırmak isteyen Allah (cc)'tır. Bunu yaparken gerek enfüsi ve gerek afâki bütün seyr-i ruhani ve kalbi de varlığını ve varlığının zaruri olduğunu gösterir ve ruhumuzun derinliklerinde kendini hissettirir. İşte bütün ilimlerimizin kökü olan bu bâtın hissi bizdeki sınırlı ilimlerin, şuurların, akılların, fikirlerin hepsinden daha kuvvetlidir. Böyle iken biz çok defa vücudumuzdan ve bu iç sezişten zuhul ederiz de hata ve dalâlete düşeriz. Bu gibi hallerde bir dış hatırlatıcıya ihtiyaç duyduğumuz da olur. Kainat bunu hatırlatıcı bin dil ve bin teldir. Kur'ân ise en mükemmel mübelliğdir (23).
Kur'ân tevhidi açıklarken bunu en güzel usullerle yapar. Aklî delilleri alabildiğine geniş misâllerle nazarlara verirken, enfüsî delillerden de muhit bahisler açar, Bunun yanında içtimaî, tarihî, ilzamî (muâraza ve muhâkemede delil göstererek muhalifini susturmak) delillerle de meseleye ışık tutar." Aklî deliller içerisinde yaratma, hayat verme, hikmet, gaye, nizam ve tevhid delillerini misâllerle anlatırken, enfüsî deliller bahsinde bedâhet (açıklık) ve psikolojik delillere de yer verir (24). Bunu yaparken ifadesindeki haşmete hiçbir beşer üslubu yetişemez.
"Kur'ân tevhidi anlatırken kainatı bir vitrin, hayatı bir sergi yapar, orada Ulûhiyet gerçeğini seyrettirir. Böylece idrâk sahibi insan varlığın her yanını bu gerçeğin doldurduğunu görür" (25).
Kur'ân kıssalarla da insana tevhidi anlatmak için ikna ve tesir yolunu tutar (26). Akit, kalbi ve hissi, göklerdeki ve yerdekileri düşünmeye sevk etmek Kur'ân'ın metodudur, Böylece insanların duran nabzını yeniden attırarak harekete geçirir (27). Kur'ân'da bu fıtratı uyarıcı bir çok âyet vardır (28).
Kur'ân insanlığın kurtuluş reçetesi olduğu için her sınıf insanı kendine muhatab alır. Getirmiş olduğu kanunlar manzumesiyle insanlığın bakış açısını değiştirmiş, onun karanlık ufkunu pırıl pırıl bir hale getirmiştir.
"Kainat bu ışıkla (imanla) bakıldığında umumi bir matemhane görüntüsünden çıkıp bir zikir mescidi ve şükür mescidi haline dönüşür, Bu nazarla birbirine düşman telakki edilen mevcudat dost ve kardeş haline gelmişlerdir. Cenaze ve ölü şeklini gösteren cemadat ünsiyetli birer hayattar, kainat hareketleri, değişmeleri, nakışlarıyla abesiyetten, tesadüften kurtulmuştur. Rabbanî mektuplar, esma-i ilahiyeye aynalar suretine ve yaratıcının âyetlerine sayfalar haline inkılab eder" (29).
Tevhidî çizgiyi yakalayan insan bütün varlıklarla bir anlaşma ve uyuşma havasına girer. Bu hava ile bütün eşyanın kendisine münis bir dost gibi davrandığını hisseder. Onların bu dünyadaki imtihanında kendisine yardımcı olmak için emrine müheyyâ beklediklerinin şuuruna erer (30). Bu erişle insan kainata şu muhteşem nazarla bakar, "Kâinat bir şeceredir. Unsurlar onun dallarıdır. Bitkiler yapraklarıdır. Hayvanat onun çiçekleridir. İnsanlar onun meyveleridir. Meyvelerin meyvesi ise Hz. Muhammed (sav)'dir (31). Öyleyse hayat Meyvelerin Meyvesi olanın getirdiği sisteme uymak, O'nunla yaşamak ve O'nunla saadet-i ebediyeye kavuşmaktır.
Netice olarak diyebiliriz ki; bütün eşya, tertip, tanzim, sevk ve idare edilmesi itibarıyla selim akıllara, zevkten anlayan gönüllere şairane ilhamlar bahşedecek kadar yerli yerinde ve mükemmeldir. Zerrelerin hareket ve çözülmelerinden otların, ağaçların halden hale geçmelerine, ırmakların fena bulma istikametinde denizlere koşmalarından denizlerin kendi aleyhlerinde buharlaşıp yükselmelerine kadar, hatta oradan da baş aşağı yeniden zemine inerek toprağın bağrında eriyip gitmelerine kadar her şey ciddi bir zevk ve şevk içinde (32) tevhidî gerçekleri anlatmaktadır. Bu gerçeklere gözünü kapayan ancak kendisine gece yapar. Hakiki insanlık bu gerçeği yakalayıp tam bir teslimiyetle kulluk yapmaktır. Gerisi boş hayaldir. Allah (cc) bes, baki heves...




KAYNAKLAR:

15. Mesnevi-i Nuriye... sf. 77
16. Muhâkemat.... sf.20
17. Mesnevi-i Nuriye sf. 59
18. Mesnevi-i Nuriye sf. 51
19. Mesnevi-i Nuriye sf.213
20. Kur'ân-ı Kerim Allah'ı Nasıl Tanıtıyor... Dr. Veli Ulutürk sf.165.
21. Ed-din, el-Matba'atu'l Alemiyye... Muhammed Abdullah Deraz sf. 159-160
22. Asrın Getirdiği Tereddütler... M.F. Dahhak 2.baskı, 1982 sf.19
23. Asrın Getirdiği Tereddütler... M.F. Dâhhak 2. baskı 1982 sf. 17-18
24. Kur'ân-ı Kerim Allah'ı Nasıl Tanıtıyor... Dr. Veli Ulutürk sf. 165-208 arası.
25. Fî-Zilali'l-Kur'ân... Seyyid Kutup 4. baskı 11. citt sayfa 190
26. El-Mucizet-ul Kübrâ. M. Ebu Zehra Mısır 1970 sf. 240
27. Fî-Zilâli'l-Kur'ân... Seyyid Kutup 4. baskı 11. cild sayfa 191
28. Kehf, 45-Zariyat, 55-Nahl, 125-Fatır, vb. ayetler
29. Mesnevi-i Nuriye... Envar Neşriyat 1980 sf.24
30. Kur'ân-ı Kerim Allah'ı Nasıl Tanıtıyor, Dr, Veli Ulutürk sf.24
31. Mesnevi-i Nuriye... sf. 196
32. Asrın Getirdiği Tereddütler... M.F. Dahhak 1982 2. baskı, sf.112



Cemal Doğan
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2
« Posted on: 26 Nisan 2024, 18:04:51 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 rüya tabiri,Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 mekke canlı, Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 kabe canlı yayın, Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 Üç boyutlu kuran oku Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 kuran ı kerim, Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 peygamber kıssaları,Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2 ilitam ders soruları, Eşyayı anlamanın gerçek yolu 2önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes