๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Ekvan üzerinde 15 Ocak 2011, 19:20:10



Konu Başlığı: Eğer müdür olsaydım
Gönderen: Ekvan üzerinde 15 Ocak 2011, 19:20:10
            Eğer müdür olsaydım  

Müdür: “İdare eden, idareci” anlamlarına gelen bir kelimedir Müdür, genel anlamda tüm işlerde o yerin idaresini üzerine alan, emaneten yüklenen kimse olduğu için müdür olsaydım, emanete ehil olmaya çalışırdım Ehillik konusunda kendimde eksiklik hissettiğim zaman ya kendimi yetiştirir veya daha ehil olan kişiye devrederdim

Okul ortamında idarecilik konusunda, konuya Personel Öğrenci Veli çerçevesinde bakar, bu üçlü boyutunda konuyu değerlendirirdim

Bilimsel ve teknik gelişmeleri takip eder, yeniliklerden şahsım ve personelimin en iyi şekilde faydalanmasını sağlardım Elimizdeki imkânlardan en iyi şekilde faydalanmak için gerekli gayreti gösterirdim Elimizdeki imkânları emanet olarak görür “Allah hesabını sorar” bilinci ile hareket ederdim Özel işlerinde kendine ait olan mumu yakan Hz Ömer'in anlayışını yaşamaya gayret ederdim

Her şeyden şikâyet eden değil, olumsuz tüm şartlara rağmen elindeki imkânları en iyi derecede kullanarak en iyiye, en güzele ulaşmaya çalışırdım

Görevde yıllanmış, tecrübesinin ağırlığını üzerinde taşıyan arkadaşlarıma saygıda kusur etmez; yılların birikimleri olan tecrübelerinden faydalanırdım

Müdür olmazdan önceki kişiliğim, şahsiyetim ve kişilerle ilişkim konusundaki anlayışımda “Ben müdür oldum” düşüncesi ile değişiklik yapmaz; makamın kalıcı olmadığı, bir gün gidebileceğini, kendiminse olmazsa olmaz bir kişi olmadığımı unutmazdım

İdare edici konumunda değil, lider konumunda olurdum İyi bir liderin işini iyi bilen olması gerektiği unsurunu göz önünde bulundurarak işimle ilgili konuları en iyi şekilde öğrenip uygulama yönünde gayret ederdim Okulda ekip ruhunu oluştururdum Eksiklik ve zaafiyeti kendim ile, başarıyı ise daima çalışan arkadaşlarım ile açıklar; başarının bir ekip işi olduğunu hiçbir zaman unutmazdım

?Karşımdaki insanların, dünyanın en muhteşem, en şerefli varlığı, en değerli hazineleri olduğunu unutmaz, kişilerin hak ve özgürlüklerine saygılı olur siyasî görüşü, dünya görüşü vb farklılıkları iyi ve güzele kanalize etmeye çalışırdım Personeli görüşlerine göre değil, meslekî bilgi, beceri ve çalışmalarına göre değerlendirirdim

?Birlikte çalıştığım kimseleri, emrim altında çalışan işçiler değil, aynı ortamı paylaşan değerli şahsiyetler, iş ortakları olarak düşünür ve onlara da bu anlayışımı hissettirirdim Personelimle uyumlu, onlara güvenen, onları koruyan, koordineli çalışan, emirlerini yaptırabilen, yapılan işi sevdiren, kendisini sevdiren saydıran bir kişi olmak için çalışırdım

Kişilerin yaptığı hataları, onları baskı altına alacak bir fırsat olarak görmek yerine, gerektiğinde görmemek, gerektiği zaman da yanlışları tedavi etmek yoluna giderdim

Başkalarının hatalarından önce kendi hatalarımı görür; kendime çeki düzen verirdim

Yeni bir düşünce, yeni bir program veya teklif geldiği zaman, değişik yönleri ile tartışılmasını sağlar, en güzele, en doğruya ulaşmak için istişare eder, nihai karar aşamasında tüm personelin kararı ile karara bağlandığı hissini verecek biçimde geniş katılımcı bir anlayış ile hareket ederdim

Kanun, tüzük ve yönetmeliklerin bana verdiği yetkilerden ziyade iletişimi, bilgi donanımı, güzel konuşması ile etki eden; sevgi ve saygı ile, işleri yürütmeye gayret eder, okul ortamını, bir aile ortamına dönüştürerek, yetkilerimi baskı unsuru olarak kullanmazdım

Odama gelen herkese güler yüz gösterir, oturmalarını sağlar, onlara bir şeyler ikram ederdim...

alıntıdır