> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Ecdadın Kuran Sevdası
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Ecdadın Kuran Sevdası  (Okunma Sayısı 952 defa)
02 Haziran 2010, 16:18:03
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 02 Haziran 2010, 16:18:03 »



Ecdadın Kur'an Sevdası

Allah Teâlâ’nın bize gönderdiği hayat rehberi, ömür klavuzu olan Kur’an-ı Kerîm, her şeyden önce kendisini öğrenip anlamamız gereken müstesnâ bir kitaptır. Bu sebeple onu okuyup anlamaya küçük yaşlardan itibaren başlamalı ve bir ömür devâm etmelidir. Bir kimse Resûlullâh Efendimiz’e gelerek: “Yâ Resûlallâh! En güzel ve en sevimli amel hangisidir?” diye sorduğunda Habîb-i Ekrem Efendimiz:

“– Hâl ve mürtehil(in ameli)” cevâbını vermiştir. Adamın: “Hâl ve mürtehil kimdir?” suali üzerine de Efendimiz -sallallâhu aleyhi ve sellem-:

“– Kur’ân’ı başından sonuna kadar okuyan ve her bitirdiğinde hemen başa dönüp yeniden başlayandır.” buyurmuşlardır. (Tirmizî,  Kırâât, 11)

Rasûl-i Ekrem Efendimiz, Kur’ân-ı Kerîm’i devamlı olarak huşû içinde okuyan, muhtevasıyla amel eden, hayâtının her safhasını onun emir ve yasakları doğrultusunda tanzim eden kimseleri, “Ehl-i Kur’ân” diye isimlendirmiştir. Kur’ân-ı Kerîm kıyâmet gününde, gece uykusuz gündüz susuz bıraktığı (İbn-i Mâce, Edeb, 52) ehline şefaat edecek ve onları kurtarmak için gayret edecektir. Resûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurur:

“Kıyamet gününde Kur’an ve dünyâdaki hayâtlarını ona göre tanzim eden Kur’an ehli mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Bakara ve Âl-i İmrân sûreleri Kur’an’ın önüne geçer… Her ikisi de kendilerini okuyanları müdâfâ için birbiriyle yarışır.” (Müslim, Müsâfirîn, 253)

Resûlullâh Efendimiz Ehl-i Kur’ân’ın, sâdece kendilerine değil, yakınlarına da faydalı olacaklarını şöyle bildirmektedir:

“Kim Kur’ân-ı Kerîm’i okur ve onunla amel ederse, kıyâmet günü babasına bir tâc giydirilir. Bu tâcın nûru, güneşin dünyâdaki bir eve konulduğunda vereceği ışıktan daha güzeldir. Öyleyse, Kur’an-ı Kerîm ile bizzat amel edenin nûru nasıl olur? Bir düşünün!” (Ebû Dâvûd, Vitr, 14)

Nitekim ana ve babaların, evlatlarının dinî terbiyelerinden Allah nezdinde mes’ul olacağını çok iyi idrak etmiş olan ecdâdımızın, Kur’an-ı Kerîm’e verdikleri ehemmiyet ve ona karşı gösterdikleri hürmet herkesçe malumdur. Ecdadımız Kur’an-ı Kerîm’e hürmeti ve onun öğretilmesini birinci mes’eleleri hâline getirmişlerdir. Saraydaki küçük çocukların Kur’an eğitimine ihtimam gösteren Osmanlı pâdişahlarından Mehmed Reşâd, birgün Baş İmam İsmail Hakkı Efendi’yi huzuruna çağırmış ve şöyle demiştir:

– İmam Efendi, sarayda bulunan kalfalara din dersleri verdirmek istedim. Meseleyi sertabip Hayri Paşa’ya açtım. Bir hanım getirdi. Dersler başladı. Fakat işittiğime göre talebelerine Kur’an-ı Kerim dersi okuturken kendisi iskemleye oturup sigara içiyormuş. Bu halini beğenmedim. Derhal altı aylık maaşını verdim. İaşesi için lazım gelen parayı da emrettim. Kendisini vazifeden affettik. Şimdi bir muameleye ihtiyacım var. Siz vasıta olur, böyle bir hoca bulabilirseniz pek memnun olacağım. (Safiye Ünüvar, Saray Hâtıralarım, İstanbul, 2000, s. 6)

a

Müslümanlar Kur’an eğitimine önem verdikleri gibi, bu eğitimin keyfiyetine de çok dikkat etmişlerdir. Bu sebeple en ufak bir hürmetsizliğe dahi izin vermemişlerdir.

Ders görecek şehzade ve sultanlardan bir kısmının annesi olan  Ünsiyar Hanım da Kur’an tâlimine gösterdikleri ihtimamın bir göstergesi olarak hocaya:

– Merak etmeyin! Bu hususta ne ihtiyacınız varsa derhal tedarik olunacaktır. Yalnız sizden ricam şudur: Dershaneden içeri girer girmez sultanlık yoktur. İstediğiniz gibi kendilerine muamelede serbestsiniz. Şevketmeab Efendimiz’in iradeleri ile evvelâ Kur’ân-ı Azîmüşşan hatmedilecek, ondan sonra mektep derslerine başlanacaktır. (s. 14) demiştir.

Saray hatıralarını yazan Safiye hanım, Kur’ân eğitiminin sâdece küçüklerle sınırlı kalmadığını Sultan Reşad’ın da Allah’ın Kelâm’ı ile dâima beraber olduğunu ve çok güzel Kur’an okuduğunu bildirmektedir. Pâdişah Kur’an’la öylesine ünsiyet kazanmış ki gâyet yumuşak tabiatlı olmasına rağmen haklı olarak birine hiddetlendiği vakit derhal abdest alıp Kur’an-ı Kerim okumaya başlarmış. Buna rağmen

öfkesi geçmezse bir de namaza dururmuş. (s. 46-47)

Safiye Hanım’ın anlattığı şu hâdise, o zamanda yaşayan yediden yetmişe bütün insanların Kur’an’a olan aşklarını daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır: “Ziyaeddin Efendinin haremlerinden Meleksiran Hanımefendinin büyük vâlidesi Kur’an-ı Kerim’i az bilirlermiş. Bilgisini tamamlamak arzusunda olduğunu bana söylediler. Bittabi büyük bir memnuniyetle hizmetine âmâde olduğumu bildirdim. Bu ihtiyar hanım Kur’an-ı Kerim’i hatmedinceye kadar iki defa gözlüklerinin camını değiştirmiş ve büyütmüştü. Vakayı Padişaha nakletmişler, pek mütehassis olmuş:

– Bu büyükhanımın hatim cemiyetini bizzat yaptıracağım. Mutantan bir hatim cemiyeti isterim. Muallime hanıma da böylece bunu selamlarımla birlikte söyleyiniz, demiş.” (s. 53) ¸

ederse, kıyâmet günü babasına bir tâc giydirilir. Bu tâcın nûru, güneşin dünyâdaki bir eve konulduğunda vereceği ışıktan daha güzeldir. Öyleyse, Kur’an-ı Kerîm ile bizzat amel edenin nûru nasıl olur? Bir düşünün!” (Ebû Dâvûd, Vitr, 14)

Nitekim ana ve babaların, evlatlarının dinî terbiyelerinden Allah nezdinde mes’ul olacağını çok iyi idrak etmiş olan ecdâdımızın, Kur’an-ı Kerîm’e verdikleri ehemmiyet ve ona karşı gösterdikleri hürmet herkesçe malumdur. Ecdadımız Kur’an-ı Kerîm’e hürmeti ve onun öğretilmesini birinci mes’eleleri hâline getirmişlerdir. Saraydaki küçük çocukların Kur’an eğitimine ihtimam gösteren Osmanlı pâdişahlarından Mehmed Reşâd, birgün Baş İmam İsmail Hakkı Efendi’yi huzuruna çağırmış ve şöyle demiştir:

– İmam Efendi, sarayda bulunan kalfalara din dersleri verdirmek istedim. Meseleyi sertabip Hayri Paşa’ya açtım. Bir hanım getirdi. Dersler başladı. Fakat işittiğime göre talebelerine Kur’an-ı Kerim dersi okuturken kendisi iskemleye oturup sigara içiyormuş. Bu halini beğenmedim. Derhal altı aylık maaşını verdim. İaşesi için lazım gelen parayı da emrettim. Kendisini vazifeden affettik. Şimdi bir muameleye ihtiyacım var. Siz vasıta olur, böyle bir hoca bulabilirseniz pek memnun olacağım. (Safiye Ünüvar, Saray Hâtıralarım, İstanbul, 2000, s. 6)

a

Müslümanlar Kur’an eğitimine önem verdikleri gibi, bu eğitimin keyfiyetine de çok dikkat etmişlerdir. Bu sebeple en ufak bir hürmetsizliğe dahi izin vermemişlerdir.

Ders görecek şehzade ve sultanlardan bir kısmının annesi olan  Ünsiyar Hanım da Kur’an tâlimine gösterdikleri ihtimamın bir göstergesi olarak hocaya:

– Merak etmeyin! Bu hususta ne ihtiyacınız varsa derhal tedarik olunacaktır. Yalnız sizden ricam şudur: Dershaneden içeri girer girmez sultanlık yoktur. İstediğiniz gibi kendilerine muamelede serbestsiniz. Şevketmeab Efendimiz’in iradeleri ile evvelâ Kur’ân-ı Azîmüşşan hatmedilecek, ondan sonra mektep derslerine başlanacaktır. (s. 14) demiştir.

Saray hatıralarını yazan Safiye hanım, Kur’ân eğitiminin sâdece küçüklerle sınırlı kalmadığını Sultan Reşad’ın da Allah’ın Kelâm’ı ile dâima beraber olduğunu ve çok güzel Kur’an okuduğunu bildirmektedir. Pâdişah Kur’an’la öylesine ünsiyet kazanmış ki gâyet yumuşak tabiatlı olmasına rağmen haklı olarak birine hiddetlendiği vakit derhal abdest alıp Kur’an-ı Kerim okumaya başlarmış. Buna rağmen

öfkesi geçmezse bir de namaza dururmuş. (s. 46-47)

Safiye Hanım’ın anlattığı şu hâdise, o zamanda yaşayan yediden yetmişe bütün insanların Kur’an’a olan aşklarını daha açık bir şekilde ortaya koymaktadır: “Ziyaeddin Efendinin haremlerinden Meleksiran Hanımefendinin büyük vâlidesi Kur’an-ı Kerim’i az bilirlermiş. Bilgisini tamamlamak arzusunda olduğunu bana söylediler. Bittabi büyük bir memnuniyetle hizmetine âmâde olduğumu bildirdim. Bu ihtiyar hanım Kur’an-ı Kerim’i hatmedinceye kadar iki defa gözlüklerinin camını değiştirmiş ve büyütmüştü. Vakayı Padişaha nakletmişler, pek mütehassis olmuş:

– Bu büyükhanımın hatim cemiyetini bizzat yaptıracağım. Mutantan bir hatim cemiyeti isterim. Muallime hanıma da böylece bunu selamlarımla birlikte söyleyiniz, demiş.” (s. 53)

Alıntı

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Ecdadın Kuran Sevdası
« Posted on: 19 Nisan 2024, 13:06:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Ecdadın Kuran Sevdası rüya tabiri,Ecdadın Kuran Sevdası mekke canlı, Ecdadın Kuran Sevdası kabe canlı yayın, Ecdadın Kuran Sevdası Üç boyutlu kuran oku Ecdadın Kuran Sevdası kuran ı kerim, Ecdadın Kuran Sevdası peygamber kıssaları,Ecdadın Kuran Sevdası ilitam ders soruları, Ecdadın Kuran Sevdasıönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes