๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Safiye Gül üzerinde 14 Ağustos 2012, 13:27:02



Konu Başlığı: Düşündüren Ramazan nükteleri
Gönderen: Safiye Gül üzerinde 14 Ağustos 2012, 13:27:02
Düşündüren Ramazan nükteleri
Her biri bir kitap kadar bilgi verip bir mürşit kadar yol gösteren, vaktiyle tespit ettiğim Ramazan nüktelerinden bir demeti takdim ediyorum takdirlerinize. Zannederim siz de benim gibi tebessümle okuyacak, takdirle tefekkür edeceksiniz.

Ramazan'da diliyle hep cömertlikten söz edip eliyle hiç cömertlik yapmayan cimri bir adam meşhur veli İbrahim Etem'e rica eder:

- Herkese nasihat ediyorsun, bana da nasihat et, der..Büyük veli bu cimri adama tek cümlelik nasihatini şöyle yapar:

- Sen der, açığı kapa, kapalıyı aç sana yeter! Bir şey anlamayan adam,

- 'Açık nedir ki onu kapayayım, kapalı nedir ki onu da açayım?' diye sorunca tek cümlelik şu cevabı alır:

- Açık olan hep cömertlikten söz eden ağzındır, onu kapa. Kapalı olan da yoksula hiç açmadığın kesendir. Onu aç. Bu sana yeter!

Düşünmeye başlayan hakperest adam tebessüm ederek cevap verir:

- Vallahi gerçeğin ta kendisidir bu söz. Bu güzel ikazdan sonra ben de hep cömertlikten söz eden çenemi kapıyor, hiç açmadığım kesemin de ağzını yoksula açıyorum! Sağ ol Allah'ın büyük velisi..

- Ne dersiniz, bu hatırlatmanın bize de şümulü olabilir mi? Biz de Ramazan boyunca hep cömertlikten, yardımdan söz ediyor, ama elimiz cüzdanımıza bir türlü varmıyor, bir yoksulun yüzünü güldüren yardımda bulunamıyor muyuz? Bizim de açığı kapayıp kapalıyı açmaya ihtiyacımız var mı? Bir düşünsek mi?..

Hep iktisatla yaşayan İbrahim Ethem'e; "Fiyatlar yükseldi, piyasa pahalandı." diye şikâyette bulunurlar. "Öyle ise yine ben kazandım." diye cevap verir.

"Sen nasıl kazanıyorsun, piyasa pahalanınca?" diye sorunca da şöyle açıklar kazancını:

- "Pahalanan malı bir müddet almaz, beklerim. Böylece ucuzken verdiğim para da bana kalır. Bu sebeple her pahalılıkta ben kazanır, artırdığım parayla yoksula yardımda bulunurum."

- Var mısınız İbrahim Ethem gibi her pahalılıkta kazanmaya? Bence yabana atılacak fikir değil, bir deneyin, siz de kazandığınızı göreceksiniz.

Rüyasında Hz. Cebrail'i, elinde Hak dostlarının isimlerinin yazılığı olduğu defterle gören İbrahim sorar:

- Bak bakalım benim ismim de yazılı mı Hak dostlarının içinde?

Hz. Cebrail , 'Hayır der, senin ismin Hak dostlarının içinde değil, Hak dostlarını sevenlerin içinde yazılı!..' İbrahim bu defa teklifini şöyle yapar:

- "Madem Hak dostlarının içinde değil de, Hak dostlarını sevenlerin içinde yazılı benim adım. Öyle ise Peygamberimiz, "Kişi sevdiğiyle beraberdir." buyurdu. Çabuk benim adımı da sevdiğim Hak dostlarının yanına yaz. Peygamberimiz'in emrini yerine getirmiş ol.' Cebrail aynen uygular. İbrahim'in ismi de sevenler listesinden alınır, sevdiklerinin yanına çıkarılıp yazılır. Böylece sevdiği Hak dostlarıyla birlikte olur.

- Öyle ise biz de kendimizi bir kontrol edelim mi?. Hak dostlarını seviyor muyuz?

Seviyorsak kişi sevdiğiyle beraber olacaktır, diyerek sevinebiliriz.

İbrahim yemesiyle, giymesiyle çok mütevazı bir hayat yaşardı.

- 'Nasıl sabrediyorsun bu mütevazı hayata?' diye soranlara şu açıklamayı yapardı:

- Her şey küçük başlar, zamanla büyür. Fakat sıkıntılar tam aksine büyük başlar zamanla küçülür. Onun için ben baştan mütevazı hayatın sıkıntılarını göze alarak başladım, bu zorluğun zamanla alışarak normal hayat haline geldiğini anladım. İsterseniz siz de mütevazı hayatı deneyin. Önce zorlanacaksınız, sonra ise alışarak mütevazı hayattan hep mutluluk duyacaksınız. Çünkü enbiya'nın, evliya'nın hayatıdır (israfsız -iktisatlı) mütevazı hayat..

- İşte size, 'Nerde o eski Ramazanlar!' dedirten geçmiş Ramazan nüktelerinden bir demet. Ne dersiniz, her biri bir kitap kadar bilgi vermekte, bir mürşit kadar da yol göstermekte midir

AHMET ŞAHİN