İlk günkü gibi olsa

İLK GÜNKÜ GİBİ OLSA

Fulten Oursler"Güneş yüzyılda bir doğsaydı doğuşunu seyretmek için hiç kimse uyumazdı"diyorBu sözü duyunca Senaryosu, Endülüslü İslam felsefecisi İbn-i Tufeyl'in Hay bin Yakzan isimli romanından alınan Hay isimli eğitici çizgi film aklıma geldiÇizgi Film kahramanımız Hay’ın ilk ateşle karşılaşması,onu hayatında ilk kez görüyor olması ve tepkileri çok ilginçtiBaşında öylece bekledi sabaha kadar ve şaşkın ama heyecanlı bakışlarla saatlerce onu izlemiştiSonra sürekli gördüğü ateşe karşı ilgisi azaldıİlk kez tanıştığı farkına vardığı şeylerden heyecanı geçince faydalanmaya hayatına kolaylaştıracak etmenlere dönüştürmeye başladıBizlerin ilk mesajla karşılaştığımız günleri hatırlayınAynı heyecanı duymuşuzdur değil mi?Galiba şunu anlamamız gerekiyor ki sürekli görülen sürekli yanımızda olan şeylerden sıkılıyoruzMesela hayat arkadaşımızla karşılaştığımız ilk an,ilk aşkİlk kez anne ya da baba olmakÇocuğunuzun ilk kez yürümesi,ilk düşünce,ilk kez güzel bir işe başlamakİlk kez farklı ama candan sevdiğiniz kardeşlerle tanışmakÇok tatlı bir heyecan idi değil mi?Çünkü hepsini elde ettik,sahip oldukZamanla sıkıldık,her şey sıradanlaştıŞimdi gündelik normal şeyler olarak görüyor ve hayatımıza devam ediyoruzZaten Rabbimiz ısrarla bir daha bakın telkini yapıyor ya sürekliBir daha bakacağız o haldeFarklı şeyler göreceğizAma farklı şeyleri görmek içinde bakışımızı geliştirecek azığı edinmek zorundayızBir şeye herkes gibi bakmamak için bilgi ve bakış açımızın sürekli gelişiyor olması lazım Yani aletlerimizi çoğaltmalıyızBu farklı bakış açıları geliştirmemizi ve sonunda ilk kez bakıyor gibi heyecan duymamızı sağlayacaktırTabi ki gelişen bilgimizin uygulanıyor olmasına dikkat etmeli, aldığımız yada yapmak istediğimiz şeylerin frekansına girebilmeliyizYoksa o tadı alıcılarımız çekmeyecektirHeyecan da duyamayızBizleri yol almaya sevk eden etmenlerimiz zaten heyecan duyuyor olmak ve de iç huzurumuzun yol alabiliyor olmasıdırYanlış hatırlamıyorsam şu ünlü ressam Van Gogh’tuResimlerine anlam ve ruh katabilmek için resimlerini yapmadan önce resim boya ve kumaşının parasını dilenerek kazanıyorYanlış duymadınız maddi sorunları falan yokGüzel resim yapabilmek için o ruhu yakalamaya çalışıyorTren banliyölerinde yatıp kalkıyor, dileniyor ve elde ettiği parayla resim kumaşı ve boya alıyorYaptığı resimlerse dünyanın en güzel resimleri oluyorŞimdi ben kendimizle anlamlandırabiliyorumNeden bu kadar çabuk her şeyimiz sıradanlaşıyorKur’anı okurken ona ruh katamıyoruz,duygu yükleyemiyoruz, yalın okuyoruzAllahın sözlerine de yalın bakıyoruzYani bir evin içerisinde oturuyoruz yada işyerimize gidip geliyoruzŞimdi ne alaka kiDileniyor ama kumaş alıp resim yapmak içinO duyguyu itici ruhu yakalıyorİşe gidiyoruz ama rahat yaşamımız içinKarnımızı ,midemizi doyurmak içinAsil bir mana yokAmaç ve hedef çok farklıBundan ruh ya da mana çıkmaz kiKur’andan öğrendiğimiz sözlere mana katmalıyız ve bu yaşamımıza aktararak olmalıYani aç bir insanı anlayabilmek için aç kalacağız onu anlayacağızOkuduğumuz şeylere ruh katamadığımız, pratik hayatımızda yapamıyor olmamız sebebiyle bakışımız da çok sığ kalıyorSıradanlaşıyoruzHer gün gördüğümüz ,her gün yaptığımız alışılagelmiş hayatımız artık çekilmez bir hal alıyorCesaretli olacağız,korkmayacağız,deneyip yorulacak aç kalacak, alın terimizi göreceğiz ,acıkacak susayacağız sonra sofraya oturacağızMesela her seferinde hiç yorulmadan ve de hiç acıkmadan yemek yediğimizde hiç de tat alamıyoruzdurEn azından çalışıp yorulduğumuzda ki tadı alamıyoruzdur Sevgimizi, ilişkilerimizi, özlemlerimizi aç bırakalım, susuz bırakalım ,yoralım onları ki ruhları olsunŞuan ki seçtiğimiz hayat tarzımız bu arınmayı başarabilecek faktörleri taşımıyorO halde ileri ki yıllarda psikologa gidip doktorlara para vermektense evlerimizden dışarı çıkıp yorulmayı da deneyebilirizİşe sınav araçlarımızı tanımaktan da başlayabiliriz
Bir başka yönümüzde, sürekli gördüğümüz bir arada olduğumuz kardeşlerimizle ilişkilerimizde heyecanımızın gitmesi,onurlu farklılıklarımızı ayırt edemiyor hale geliyor olmamızdırYa da birbirlerimize olan faydalarımızı küçümseyebilir, olağan şeylermiş gibi düşünme hatasına düşebilirizBirbirimize Allah istediği için yaptığımız dünyaya dair geçimliğimizle ilgili yardımlarda zamanla tekrarlandıkça sanki çok sıradan şeyler gibi algılayabilirizKardeşimizin ilk kez bizlere yardım ettiğinde ki mutluluğumuzun, kardeşimize karşı memnuniyetimizin, ileriki zamanlarda çok azaldığı görülecektirHatta bunları kendimizce bir hak olarak ta görmeye başlayabilirizTabi ki bu yanılgılarımız bir ötekini gördüğümüzde onların davranışlarıyla yüzleştiğimizde bizleri sarsacaktırTekrardan kıymet bilincimizi hatırlatacaktırBu şekilde kötüye doğru ne kadar yol kat ettiğimiz ,asıl kardeşlerimizden ne kadar uzaklaştığımız da önemlidirSanırsam geri dönmeyi gerektirecek his ve duyularımızı şeytanın kontrolüne bırakacak bir açılım olmamışsa, hala duyularımızı kontrol edebiliyorsak ,her şeyi unutup tekrar dönmeye değecektirHer an görüyor olmanın kötü etkisini kırmak için ilişkilerimizi olabildiğince çok şeyler yaşayarak yormalıyızİleride geriye baktığımızda anılarımız bizlerin doğrular üzerinde sabit kalmamızda yardımcı olacaktırBırakın sevgimiz susasın, aç kalsın, böylelikle gerçek sevmeyi de öğrenecektirSürekli evlerimizde oturup pasta, börek yiyerek televizyon izleyerek ilişkilerimizi aslına çeviremeyizBaşta da söylediğimiz gibi ilişkilerimize ruh ve anlam katmalıyızMücadele şekillerini öğrenmeli sürekli aksiyoner,hareketli olmalıyız
Burada bilginin de asıl olanı görmemize yardımcı olabileceğini düşünebilirizZaten yaşantımıza anlam verirken kullanacağımız araçlarımızdan bir tanesi de bilgidirÖyle ki Profesör Aynştayn’ın gökyüzüne baktığındaki anladığı ve duyduğu merakla bizim ki bir değildir Bulutların nasıl yağmura dönüştüğü bilincinin harika bir donanım olduğu bilgisi onu hayrete düşürüp hayatına anlam katabilmekte, yaşantısını ve yürüyüşünü sürdürmesine yardımcı olmaktadırBizim için ise bulut sadece bulutturBazen de bu bulutlardan yağmur yağarBu bilgi bizlerde tabi ki heyecan uyandırmazYürümemizi kolaylaştırmaz ve farklı duygular yaşatmazO halde bilgiyi daha içsel ve derinlikli alıp buna ruh katar, aksiyoner bir tarza dönüştürürsek hayatımızdaki sıradanlıklar kırılacaktırGörünmeyene ilgi duymak bunu görmeye çaba sarf etmek zorundayızAyrıca hayret ve ilgi mekanizmamızı da harekete geçirmeliyizHayatımızda hiç riskler yoksa zamanla bu insanı hayattan zevk almamaya da sürükleyebilirDüşünsenize ne yaparsanız yapın çalışıyorsunuz ama hep aynı parayı alıyorsunuzYada hep aynı sevapları kazanacak aynı amelleri yapıyoruzBiraz risk alıp daha fazla sevap alacak amelleri denersek bu yaşantımızı da renklendirecek, bize yol almamız için heyecan verecektirSize şimdiden kolay gelsinAllah yolunuzu hafifletsinAkidemizi sorunlarımızın elinden kurtarsın.

ALINTI
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın