๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 22 Kasım 2010, 01:55:41



Konu Başlığı: Dünyadaki En Güzel Şey
Gönderen: Zehibe üzerinde 22 Kasım 2010, 01:55:41
DÜNYADAKİ EN GÜZEL ŞEY

Askerlik görevinden sonra ilk defa otuz sekiz yaşında, eşim ve çocuklarımla birlikte, kurum değişikliği sebebiyle gurbete çıktım. Anne, baba, akraba ve dostlarla ayrılmamız çok zor olmuştu. Ancak farklı bir şehirde görev yapacak olmanın vermiş olduğu heyecanlı bir sevinç sebebiyle olsa gerek, ayrılık üzüntüsünü pek hissetmemiştim. Fakat ikamet yerine gelip göreve başlayınca günler haftaları, haftalar ayları takip etti. Gerçi mevsimi de gelmişti ama bizim saçlar da hızla ağarmaya başladı. Gurbet acısı için için yakmaya başlamıştı. Rüyalarım, hayallerim, ruhum, kalbim, bütün his ve duygularım adeta alev alev yanmakta idi. Öyle ki, memleketimin dağını, taşını, toprak kokusunu bile özlemiştim. Eşim ve çocuklarıma belli etmemeye çok büyük gayret gösteriyordum.

Böyle bir haleti ruhiye içinde, Pazar günü ikindi sonrası, eşim bizim memlekete özel, güzel bir mantı yemeği yapmıştı. Sofrada iştahla kaşık sallıyorduk. O zaman ortaokul birinci sınıfa gidecek olan kızım:

“Ya, baba” dedi.

“Söyle bakayım kızım” dedim.

“Keşke şimdi babaannem de olsa idi, hem bu mantı yemeğini daha güzel yapardı, hem de babaannemi çok özledim” dedi.

O anda boğazım tıkandı. Ağzımdaki lokma büyüdü. Dilim dönmüyor, gözyaşlarım genzime düşüp, kalp ateşi ile birleşiyordu. Ne diyeceğimi bilemedim! Şaşkın bir haldeydim. Kendimi hemen toparlanmaya çalıştım. Göz göze gelmemeye gayret ederek, titreyen ses tonumu hafiften öksürerek kimseye hissettirmeden düzelttim.

“Canım yavrum!” dedim. “Hemen şimdi telefon ederiz. Babaannen de inşallah en geç yarın bu saatlerde burada olur. Mantı yemeğini de yapar hep beraber afiyetle yeriz. Ancak burada bir problem var onu nasıl çözeceğiz?”

“Baba ne problem olacak ki?” dedi kızım.

Herkes pür dikkat ne diyeceğimi merak ediyordu.

“Babaannen buraya geldiğinde, ‘ben de babaannemi çok özledim’ derse, ben o zaman ne yaparım?” dedim. “Haydi diyelim, babaannenin babaannesinin de gelmiş olduğunu bir an kabul edelim. Fakat o da babaannesini çok özlediğini söylerse ve her gelen babaannesini yanına çağırmak isterse biz ne yapabiliriz. O zaman bu sofrada gönül rahatlığıyla ve tam bir iştahla yemek yiyebilir miyiz? Sen ve kardeşin düzenli olarak derslerinize çalışabilir misiniz? Bizler huzur içinde evimizde oturabilir miyiz? Kimi başını tutamıyor, kiminin elleri ayakları titriyor, diğeri midem diye ağlıyor, başka biri romatizmalarım çok azdı diyerek feryadı figan ediyor. Her birinin birçok ihtiyacı olacak. Acaba, biz bunların bütün ihtiyaçlarını tam manası ile yerine getirebilir miydik?”

Kızım bir anda “dünyada en güzel şey herhalde ölümdür” dedi. Hakikaten o anda ölümün ne kadar “rahmet” olduğunu bihakkın anlarken, Allah’a çok şükür, hem teselli, hem de müteselli olduk.

Bekir Özcan