> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Dünya ve Ahiret için çalışmak
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dünya ve Ahiret için çalışmak  (Okunma Sayısı 650 defa)
05 Aralık 2010, 11:52:14
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 05 Aralık 2010, 11:52:14 »



Dünya ve Ahiret için Çalışmak

Prof. Dr. M. Es'ad COŞAN Rh.A


Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!..

Aziz ve sevgili izleyiciler ve dinleyiciler! Allah'ın selâmı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun...

a. Hastanın Duası


Peygamber SAS Efendimiz'in hadis-i şeriflerinden bir kardeşimizin kur'a ile açtığı sayfadan üç tanesini okumak istiyorum. Birincisi Ebüd-Derdâ RA'dan rivayet olunmuş. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki:

RE. 75/8 (İğtenimû da'vetel-mü'minil-mübtelâ) "Hastalığa mübtelâ olmuş mü'minin duasını fırsat ve ganimet bilin, ondan istifade etmeğe çalışın!" buyuruyor Peygamber SAS Efendimiz.

Çünkü hastalandığı zaman, mü'minin duası makbuldür. Hastaya verilen mükâfatlardan birisi, duasının müstecâb dua olmasıdır, kabul olunacak dua olmasıdır. Uykusu ibadettir, iniltisi tesbihtir. Yapamadığı ibadetleri yapmış gibi sevap alır. Her zaman söylüyoruz: Hastalar sabretsinler de, bu sevapları kaçırmasınlar! Hastalığın da bir fırsat olduğunu bilsinler!

Hasta olan kimsenin elinde olan imkânlardan, güzelliklerden birisi de, duasının müctecâb olmasıdır. Onun için, bu yönden de Peygamber Efendimiz öbür insanlara tavsiye buyuruyor: "Hasta mü'minin duasını ganîmet bilin, ondan istifade edin, faydalanın!" diyor. İğtenimü; ganimet bilmek, faydalanmak mânâsına.

Zâten mü'minin duası makbuldür ama, hasta bir mü'minin duası özellikle çok kıymetlidir. Onun için, hasta kardeşlerimizi ziyaret edin! Özellikle cuma günü ziyaret etmek tavsiye ediliyor. Cuma günü yapacağımız işlerden birisi de, hasta ziyareti olabilir. Kabir ziyareti olur. Babalarımızı, annelerimizi, akrabalarımızı, geçmişlerimizi kabrinde ziyaret eder, Fâtiha okursunuz.

Hasta ziyaret edin! İşte hastanın duasını fırsat bileceksiniz, Halini hatırını soracaksınız. Mâneviyatı düzelecek, sizi görünce memnun olacak, mesrur olacak. "Nasılsınız?" diyeceksiniz, elini şefkatle tutacaksınız, alnına elinizi koyacaksınız. "Bana dua edin!" diyeceksiniz. O da memnun olacak, dua edecek. Zâten memnun olduğu için, candan dua eder. "Allah razı olsun!" der.

Cuma günü sadaka vermenin faydalı ve çok kârlı olduğunu hadis-i şeriflerden biliyoruz. Kabir ziyaret ederseniz, hasta ziyaret ederseniz, sadaka verirseniz, cuma namazı kılarsanız, cuma namazına erken giderseniz, cuma namazı için gusül abdesti alırsanız, çok çok sevaplar kazanırsınız. Bunları hep anlatıyorum, hatırlatıyorum. Her hafta bunları yapmağa gayret edin, sevapları kazanın!

Hasta kardeşlerimizi ziyaret edin! Bizden de selâm söyleyin, bize de dua etsinler... Duasını elde etmeye çalışın, gönlünü hoş etmeye çalışın!

Giderken bir hediye götürürsünüz. Çeşitli yönlerden gönlünü hoş edip sevindirirsiniz. Sevindirilen hasta, mâneviyâtı düzelen hasta daha çabuk iyileşir. O tarafı da var işin. Onun için ziyaretlerin her çeşidini bir dînî vazife, kardeşlik vazifesi, tasavvuf vazifesi olarak ihmal etmeyin, yapın!

Hasta ziyareti; bir... Hasta olmayan arkadaşları ziyaret; iki... "Falanca kardeşim var, okuldan arkadaşımdı." veyahut "Askerlikten arkadaşımdı." veyahut "Hacda tanışmıştık." deyin, kalkın ziyarete gidin!

Şimdi bir arkadaş gidiyordu burdan, "Falanca yere uğrayacak mısın?" dedim. "Yok!" dedi, "Ben doğrudan doğruya giderim." dedi. Doğrudan doğruya gitmeyip de, falanca yere uğrasa; bir işi yok, tam ivazsız garazsız, sırf Allah rızası için bir ziyaret... Ziyaret etse, o ziyaretin mükâfâtını alacak. Bir kardeşini Allah için ziyaret edince, Allah'ın sevgisini kazanıyor insan.

Büyükleri ziyaret etmek çok güzel... Annesinin, babasının, vefat etmiş büyüklerinin hâl-i hayatta iken dostları olan kimseleri ziyaret etmek. Meselâ, "Falanca kimse, Hocamız'ın çok sevdiği bir kimseydi." diyerek onları ziyaret etmek çok sevap.

Bu çeşit ziyaretleri hayatınızın bir parçası olarak yapın! Ziyaret edemediğiniz zaman da, telefon açın! Telefon olmadığı zaman bir kart atın, bir mektup yazın, gönderin! Böylece gönül almağa çalışın! Şu ölümlü dünyada, en güzel işlerden birisi böyle gönül kazanmaktır, dua kazanmaktır.

b. Savaşta Dikkat Edilecek Şeyler

İkinci hadis-i şerif. Safvân ibn-i Assâl RA'dan. Ahmed ibn-i Hanbel tarafından kaydedilmiş. Efendimiz gàlibâ, bir orduyu göreve gönderirken, onlara nasihat buyuruyor:

RE. 75/10 (Üğzû bismillâhi fî sebîlillâh, lâ teğullû, ve lâ tağdirû, ve lâ tümessilû, ve lâ taktülû velîden. Ve lil-müsâfiri selâsü meshun alel-huffeyni, ve lil-mukîmi yevmin ve leyleh.)

Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz:

(Üğzû) "Gazâya gidiniz, cihada gidiniz, gaza ediniz; (bismillâh) Allah'ın namına, Allah adına, Allah'ın adıyla..." Yâni hem besmele çekerek, hem de o savaşı neden yapıyorsunuz?.. Allah rızası için. (Fî sebîlillâh) "Allah yolunda" diye onu da ayrıca belirtiyor. "Besmeleyi çekerek, Allah'ın adına, Allah'ın namına, Allah'ın rızasını kazanmak için gazâ edin!"

Başka niyet, art niyet, kötü niyet veya düşünceler, kızgınlıklar, hınçlar, çeşitli hesaplar; bunların hepsi boştur. Bir tek hesap güzeldir: Cenâb-ı Hakk'ın rızasını kazanmaya çalışmak, ahirette Allah'ın sevdiği kul olmak, cennete girmek...

Hattâ bazı kimseler cenneti de hesab etmiyorlar, sadece Allah'ın rızasını kazanmayı düşünüyorlar. Meselâ, bizim Nakşîlikte dört tane terk var... Terk, bir şeyi bırakmak demek. İkinci bir mânâsı daha var terkin, başa giyilen kavuğun parçasına da terk diyorlar. Meselâ dört tane dilimi varsa dört terkli diyorlar. Sekiz tane ise sekiz terkli diyorlar. Oniki dilimli bir kavuksa, ona da oniki terkli diyorlar.

Nakşîler dört parçalı başlık giyiyorlar. Ama bu dört terkli kavuk, dört şeyi terk etmenin alâmetidir diyorlar. Bu dört dilim, dört şeyin bırakılmasını remzediyor diyorlar. Bu yolda dört terk vardır diyorlar:

1. Terk-i dünyâ:
Bu dünya hayatının menfaatının, fânî, geçici hesaplarının bırakılması. Yaptığı işi onlar için yapmamak. Yâni, "Para kazanacağım, mevki kazanacağım, itibar kazanacağım, oy kazanacağım..." gibi şeyler düşünmemek.

2. Terk-i ukbâ: Ahiret hesabını terketmek. "Şu kadar sevap kazanırım, şu kadar mükâfât alırım..." filân diye ahiret hesabı da düşünmeyecek.

3. Terk-i hestî: Varlığı terk edecek. Her çeşit benim dediği şeyi gönlünden çıkartacak. Mevkî, makam, zenginlik, ilim, irfan... gibi şeylerini, her çeşit müktesebâtını, varlığını gözünden çıkartacak. Onlardan dolayı kabarmayacak. Bütün varlığından geçecek.

4. Terk-i terk: Bu terkettiklerini de kafasından, gönlünden çıkartıp, "Ben ne büyük işler yaptım yâhu!" diye düşünmeyecek. Onları da kafasından silecek. Yapacağı işi sırf Allah rızası için yapacak.

Ondan sonra Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: Allah'ın emriyle, Allah rızası için gazâ edin!..

Şimdi bazan duyuyoruz. Kendi vatanını kurtarmak için çarpışıyor filân diye sevdiğimiz Afganlılardan bazı acaib şeyler duyduk, çok üzüldük. Meselâ kardeş kardeşin yolunu kesip vurmuş. Bazıları da, "Ayıptır, yapmayın, etmeyin!" filân demişler. Öyle diyen hocalardan bazılarını da şehid etmişler.

Yâni savaş nasıl olacak?.. Fî sebîlillâh olacak. Art niyetli, başka maksatlı, böyle şetana kanarak olmayacak.

(Lâ teğullû) "Ganimet malını iç etmeyin, çalmayın!" Savaşta alınan ganimetler ordunun malıdır. Komutanın emrinde ortaya yığılır. Devletin payı beştebir ayrılır. Beşte dördü gazilere ölçüyle dağıtılır.

Ölçüden evvel birisi bir şey alır, cebine koyar, çantasına koyarsa, o zaman ganimetten çalmak deniliyor buna. Hırsızlık gibi oluyor. Çünkü toplanacak, meydana konulacaktı. Öyle yapılmadığı zaman, günah oluyor İslâm'da... Allah rızası için savaşılıyor, ganimet malı da ortaya konuluyor. Devletin, hükümetin, hazinenin payı ayrıldıktan sonra, ganimetler gazilere taksim ediliyor.

(Ve lâ tağdirû) "Ve gadir, zulüm yapmayın!" Gadrin çeşitleri:

1. Anlaşmayı bozmak. Meselâ, anlaşma yapmışsanız sözünüze sadık olun, sözünüzün eri olun!

2. Bir de gadir, zulüm mânâsına gelir. Başka hadis-i şeriflerden biliyoruz. Meselâ, Peygamber SAS buyuruyor ki:

(Lâ taktülû şeyhan fâniyâ) "Yaşlı bir adamı öldürmeyin!" Çünkü ihtiyar, savaşmıyor. (Ve lâ tıflâ) "Küçük bir çocukcağızı öldürmeyin!" Meselâ Yunanlılar, Ermeniler küçük çocuklarımızı öldürmüşler, süngüleri saplamışlar, yakmışlar, yıkmışlar. (Ve lâ sağîran) "Küçük kimseyi de öldürmeyin!" Bebek değil ama, savaşmayacak kadar küçük yaştakileri de öldürmeyin! (Ve lemreeten) "Kadın da öldürmeyin!" Çünkü o da savaşmıyor.

Bunlara böyle riayet etmezse, o da gadir olur. Sonra başka hadis-i şeriflerden biliyoruz, "Ağaçları kesmeyin, yakmayın!" buyruluyor. Yâni mala da telefat vermemeğe çalışacak. Tabii, bazan savaşın gerekleri icabı, mecburiyetleri olabilir ama, böyle bir mecburiyet bahis konusu olmadan, mala da telefat verilmez. Yâni ağaçlara da, doğaya da mümkün olduğu kadar zarar vermemekte hadis-i şeriflerde Peygamber Efendimiz tarafından tavsiye edilmiştir.

(Ve lâ tümessilû) "Müsle yapmayın!" Müsle; bir kişinin işkence olsun diye burnunu, kulağını kesmek demek. Peygamber Efendimiz bunu da yasaklıyor. İnsanlar arasında savaş çıktığı zaman, hınç duyulduğu zaman böyle şeyler yapılan bir ortamda, Peygamber Efendimiz böyle şeyleri yasaklıyor.

(Ve lâ taktilû velîden) "Çocukları da öldürmeyin!" Yâni İslâm'a göre savaşın da bir asâleti, merdâneliği ve âlicenablığı olduğunu görüyorsunuz. Müslüman böyledir.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dünya ve Ahiret için çalışmak
« Posted on: 25 Nisan 2024, 02:47:18 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dünya ve Ahiret için çalışmak rüya tabiri,Dünya ve Ahiret için çalışmak mekke canlı, Dünya ve Ahiret için çalışmak kabe canlı yayın, Dünya ve Ahiret için çalışmak Üç boyutlu kuran oku Dünya ve Ahiret için çalışmak kuran ı kerim, Dünya ve Ahiret için çalışmak peygamber kıssaları,Dünya ve Ahiret için çalışmak ilitam ders soruları, Dünya ve Ahiret için çalışmakönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes