๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Hadice üzerinde 07 Ocak 2011, 16:15:25



Konu Başlığı: Dünya ibret yeridir tamir değil
Gönderen: Hadice üzerinde 07 Ocak 2011, 16:15:25
Dünya ibret yeridir tamir değil


Dünya, imtihan ve kazanç yeri olarak yaratılmıştır. Herkese belli bir zaman dilimi tayin edilmiştir. Bu tanınan müddet bittiği anda, hesap başlamaktadır. Onun için herkes, kendine tanınan zamanı iyi değerlendirmek ve kullanmak durumundadır. Seyyid Emir Hamza hazretleri, talebelerine şöyle vasiyet etmiştir:
"Ey talebelerim! Bizim bulunduğumuz yol, doğruluk üzerine kurulmuştur. Babam Seyyid Emir Külâl hazretleri; "İnsanların Hakk'a kavuşmaktan mahrum kalmalarının sebebi, İslamiyet’e tam uymadıklarındandır" buyururdu.

Allahü teâlâya hakiki manada kul olmak isteyenler, Resulullah efendimizin sünnetine yâni İslamiyet’e uyarlar. Haram işlerden ve haram yemekten sakınırlar. İnsanların yükünü çekip, kimseye yük olmazlar. Şöhretten sakınırlar. Müslümanlara acıyarak, onlara yumuşak davranırlar. Dâimâ Allahü teâlâdan korkarlar ve günahlarının affedilmesi için yalvarırlar. Gıybet etmezler. Dünyaya, dünyanın rahatlığına ve ziynetine güvenmezler. Salihlerin ve Eshab-ı kiramın yolunda ve onların ahlakı üzere olurlar.

Ey talebelerim! Abdesti, namaz vakti girmeden alınız. Namazı huşu ile kılınız ve Allahü teâlâdan korkunuz. Peygamber efendimiz; (Vakit geçmeden namaza, ölüm gelmeden tevbeye acele edin) buyurdu.

Dâimâ tevbe ediniz. Resulullah efendimiz; (Günahına tevbe eden, günahı olmayan gibidir) buyurdu.
Gafletten uzak durunuz. Lüzumsuz yere konuşmayın ve boş söz söylemeyin. Hiçbir mahluka hakâret gözü ile bakmayın. Birbirinizi çok seviniz. Kimseye dünyalık için hürmet etmeyiniz ki, dininiz dünya uğruna gitmesin. Dinini başkalarının dünyası için satan ve bu yüzden Allahü teâlânın rahmetinden mahrum kalan kimseden daha cahili yoktur. Böyle kimse, hem dünyada, hem de ahirette zavallıdır. Allahü teâlânın razı olmasını düşünmeyip de insanların rızâsını düşünen, onların razı olmasını arayan kimse, Allahü teâlânın gadabını istemiş olur.

Birisi size düşmanlık ederse, onunla meşgul olmayınız. Çünkü düşmanlığın sonu gelmez. Allah korusun, bu uğurda dininiz elden çıkabilir! İnsanların sevgisine de aldanmayınız! Zirâ bu sevgileri devamlı değildir.

İnsanların elinde olana göz dikmeyiniz. Allahü teâlânın size verdiğine kanaat ediniz. Çünkü tamâh eden, dâimâ sıkıntı ve üzüntü içinde olur. Kanaat eden de, her zaman neşeli ve rahattır.

İnsanlardan ve makamlarından yardım beklemekten ümidi kesip, Allahü teâlâya bağlanmalıdır. Başkalarından yardım bekleyen kimse, insanlar yanında hor görülür. İnsanların elindekine göz dikmeyen kimse, dünyada da, ahirette de aziz ve muhterem olur.

Birinin size karşı kusuru olursa, şikayet etmeyin. Kabahati kendinizde arayın. Daima özür dileyici olun. Kimsenin ayıbını aramayın. Nasihat kabul etmeyenlere, nasihat etmeyin.

İnsanlardan bir sıkıntı gelirse, affedin. Karşılığında iyilik yapmaya bakın. Biri size hürmet etmezse, sakın ondan dolayı hatırınız kırılmasın. Bir kimse de, size hürmet eder ve sizden iyi olarak bahsederse, ona da, sevinmeyin. İnsanların övmesini ve kötülemesini aynı tutarsanız, felaket uçurumuna düşmezsiniz. Size bir acı haber gelir veya hasta olursanız, Allahü teâlâdan razı olmaya dikkat edin ve Allah'a hamd edin. Ne kadar hasta olsanız, ayağa kalkamayacak halde bulunsanız da, namazı kazâya bırakmayınız. İmâ ile kılınız. Hastalığınızı, günahlarınıza kefâret biliniz. Zirâ kula gelen belalar, onlara sabır ve tevbe ile kalkar.

Mecbur olmadıkça insanlardan bir şey istemeyin. Hiç kimseye zulüm ve günahta yol göstermeyin. Evinizde iyi ahlaklı olun.

Hürmet ehli, kendisine hürmet gösterilenler sizi yanına çağırırsa, onunla mağrur olmayın. Dünya ve dünyayı sevenlerden kaçın. Elden geldiği kadar ilmiyle amel eden âlimlerin sohbetinde bulunun. İlim öğrenmekten bir adım geri ve uzak durmayın. Zirâ ilimsiz amel, şeytanın oyuncağı olur.

Her işte esas, ilim ve takvâdır. İmandan güzel hiçbir nimet yoktur. Allah'a ibadetten daha iyi amel yoktur. Ölümden iyi ibret yoktur.

Kendinizi, kendini beğenmekten, gösterişten, tekebbürden, böbürlenmekten, hasetten, dedikodudan, cimrilikten, kin tutmaktan, düşmanlıktan ve nifaktan koruyunuz. Zira bunlar, kişinin kötülüğüne alamettir.

Bütün iyiliklerin başı, dünyayı terk etmektir. Bütün kötülüklerin başı da dünya sevgisidir. Bununla birlikte, Peygamber efendimiz; (Dünya ahiretin tarlasıdır) buyurdu. O halde dünyada ahiret işleri yap ve dünyaya ve dünyanın nimetlerine bağlanma! Dünya rahat yeri değildir. İbret yeridir. Bunun için Peygamber efendimiz; (Dünya ibret yeridir, tâmir etme yeri değildir) buyurdular. Dünya bir kulübedir ve biz onda misafiriz. Bâki olan ise, sadece Allahü teâlâdır.”


Osman Ünlü