> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Dünya hayatından yeryüzüne
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dünya hayatından yeryüzüne  (Okunma Sayısı 686 defa)
30 Mayıs 2010, 15:14:50
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 30 Mayıs 2010, 15:14:50 »



Dünya Hayatından Yeryüzüne

Bizleri şu imtihan dünyasında yaratan Hazreti Allah, yaratılışın sırrını Kur'ân-ı Mübîn'de beyan ediyor. Ve üzerinde bulunduğumuz imtihan sahasına dair, "dünya hayatının bir oyun ve eğlenceden ibaret "(1) olduğu ihtârıyla bizleri uyarıyor.

İsterseniz bu gün bu îlâhî îkâzı nasıl anlayacağımızı hep birlikte düşünelim:

Âyet-i kerîme, nüzûlü anından kıyamete kadar bütün zamanları kapsamakta ve bütün insanlığa seslenmektedir. Ve şimdi bizim geçmekte olduğumuz iki kapılı handan nice peygamberler, Allah dostları gelip geçmiş. Âyet-i celîlenin ve bu konudaki diğer ayetlerin anlaşılması hususunda, her şeyden önce Peygamber Efendimiz'in tavrını, iyi okuyup benliğimize nakş etmemiz gerekiyor.

Sonra, "hesaba çekilmeden önce, nefsinizi sorgulayınız" fehvâsınca, hayata ve imtihan sırrına dair Kur'ân'ın mesajını doğru olarak anlamanın gayretine, öncelikle nefsimize yönelteceğimiz sorularla başlamak isabetli bir yürüyüş olacaktır.

Şu anda yaptığımız iş ne olursa olsun, aslında hepimiz yeryüzü tarlasından ahiret yurduna ürünler devşirmekle meşgulüz. Üzerinde çalışmakta olduğumuz arzdaki her şey, emrimize musahhar kılınmış ve biz, Allah'a kulluk vazifesiyle emr olunmuşuz.

Bu güne kadar, Allah katına sunacağımız ürünleri-amelleri derlediğimiz dünya hayatını, üzerinde çalıştığımız arzı en isabetli bir yorumla nasıl değerlendireceğimizin hesabını yaptık mı?

Pek çok âyette bizi intibaha çağıran şu üç kelimeyi; dünyayı, hayatı ve arzı doğru olarak okuyup anlayabildik mi? Bunları ve gayelerin gayesi olan Allah'a kulluğu benliğimizde doğru bir yere oturtabildik mi?

İnanıyorum ki, Kur'ân'daki dünya tanımını, ona atfedilen değeri, İslam'ın yeryüzüne bakışını ve hayatın gayesini doğru algıladığımız gün, "arz"daki faaliyetlere müslümanca katılımın en idealini bulmuş olacağız. Ve o zaman, imtihan dünyasındaki çalışmalarımız Allah'ın buyruğuna, Hz. Peygamberin tavsiyelerine muvafık olacaktır.

Dünya lafzı Kur'ân-ı Kerim'de 114 yerde geçiyor ve bunlardan altmışında hayat kelimesi ile beraber dünya hayatı olarak anılıyor. Arz ise, tam 392 ayette zikrediliyor. Rabbimiz bu kadar ayetinde bize dünyadan, dünya hayatından ve arzdan söz ediyor.

Bunca âyât u beyyinâtın anlamını hiç düşündük mü? Her birinde ayrı bir hikmet ve ibret bulunan bu âyetlerin bir bütün halindeki anlamı; dünya hayatının süsüne kapılıp gitmeden, kullarının intibaha gelmesini murâd eden Rabbimizin merhamet tezâhürleri olmalı.

Şöyle bir düşünelim; bir başkası değil, bizi yüzlerce defa ikaz eden Hazreti Allah'tır. O'nun âyetlerine bakan şu gözlerimizle Rabbimizin hoşnud olmadığı şeylere nasıl talepkâr bakabiliriz? Kur'an sayfalarını çeviren şu ellerimizle dünyanın zînetinde nasıl tesellî arayabiliriz? Âyetleri okuyan ağzımıza, dilimize, dudaklarımıza Allah'ın sakındırdığı, Peygamberin sevmediği şeyleri nasıl yakıştırabiliriz?

Dünya ve dünya hayatına dair âyet-i kerîmeleri özet olarak iki yönüyle ele alabiliriz:

Birincisi: Cenab-ı Hak "dünyadan da nasibini unutma" (2) buyuruyor ve "insan için ancak çalıştığının karşılığı vardır," (3) diye hatırlatıyor.

Rabbimiz, kullarına dünyadaki nasibini unutmamayı ve bunu çalışıp kazanarak elde etmeyi tavsiye ediyor. Nitekim Rasûlullah Efendimiz öyle yapmış. Rızkını temin için ticaret kervanı ile yolculuğa çıkmış. Peygamber olduktan sonraki 23 yıllık hayatında tebliğ için gereken bütün maddi sebepleri yerine getirmiş.

Pek kısa ve gelip geçici oluşunu; ıraklara giden bir yolcunun geçip giderken bir gölgelik altında dinlenmesine benzettiği dünyanın, (en hayırlı hizmette olmak kaydı ile) imârına katkıda bulunmuş. Mescid-i Nebevî'nin inşâsında mübarek sırtı ile taş taşımış. "İki günü müsavi olan ziyandadır" buyuran o değil mi?

Bununla birlikte en zaruri olanların dışında dünyalık edinmeyi arzu etmemiş. Dünyadan kendisine sevdirilenleri ifade ederken; "sizin dünyanızdan bana üç şey sevdirildi" buyurmuş. Dünya ile arasına kalın bir çizgi çekmiş.

O halde her müslüman üzerinde hayat sürdüğü ve sonsuzluk yurduna hazırlandığı toprakta sağlam durmak için çalışmak ve sahip olduğu imkanları günün şartlarına göre en yararlı sûrette kullanmak durumundadır.

İkincisi: dünyanın zînetine aldanmamayı bildiren ve dünya hayatının ancak oyun ve eğlenceden ibaret olduğunu emreden göz açıcı ifadelerdir:

"Ey insanlar Allah'ın va'di gerçektir; sakın dünya hayatı sizi aldatmasın" (4) "Şu hayatı, dünyadaki yaşantıdan ibaret zannedenler bilsinler ki bu, oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir."(5)

Bir başka ayet-i kerimede mü'minler: "Dünya hayatı kafirlere süslü gösterilmiştir," (6) diye ikaz ediliyor.

Bu İlâhî uyarıyı şöyle anlayabiliriz: Dünya kafirlere alabildiğince süslü, zînetli görünmektedir ve bu, Allah'ın inkarcıları sınadığı bir tuzaktır.

Öyleyse bir müslümanın; Kur'ân'da "metâ-ı ğurûr" olarak belirtilen dünyanın âlâyişine aldanmış olabileceği korkusunu yüreğinde duymaması, onu ehl-i küfre benzerliğe yaklaştıran tehlikeli bir adımdır. Allah korusun. İman ile şereflendikten sonra bir mü'minin kendisini bu derekeye indirecek davranışlardan sakınmaması, ne büyük gaflet olur.

Nitekim buna işaret eden ayet-i kerimede: "Kendilerini sınamak için, dünya hayatının süsü olarak bol bol geçimlik verdiğimiz kimselere sakın göz dikme." (7) buyruluyor.

Yukarıdaki ayet-i kerimelerin manası ışığında şunu diyebiliriz: Dünya, insanın sonsuzluk yurduna sürüp giden seferinde kısa bir süre bulunduğu bir uğraktır. Bu manada dünya, "arz "ın müradifi olarak kullanılan "yer adı"dır ve Kur'ân'da zemmedilmemiştir Ancak yukarıda miktarına değindiğimiz ayetlerin ekserinde "dünya" kelimesini daha çok "hayat"lafzı ile anılan bir sıfat olarak bulmaktayız. Ve bu haliyle o, üzerinde yaşadığımız "yerküre" gibi bir mekan ismi değildir; zemmedilmiştir.

Kur'ân-ı Kerim'de yerilen dünya hayatı; belirli halleri, düşünceleri ve herkesçe bilinen bir hayat tarzını ifade etmektedir. Ve burada, kötülenen, bir mekan ya da içinde bulunduğumuz zaman değildir. Belki bir hayat tarzı, bir yaşam biçimidir: Allah'ın hoşnutsuzluğunu mûcib olan şeyleri istemek ve Rasûlullah'ın rağbet etmediğini, şu hayatta ısrarla arzu etmektir.

Burada şu noktaya işaret etmek isterim: Kur'ân'da; "aldatıcı bir oyun ve eğlenceden ibarettir" diye yerilen dünya hayatı; bu gün insanlara özendirilen ve bedenî hazların olabildiğince öne çıkarıldığı, rûhî vechenin ise ihmal edildiği modern hayat tarzına ne kadar da benzemekte. Evet ne kadar.

Kur'ân-ı Kerimde dünyanın, sırf bu yönüyle algılanması ve sadece onun gelip geçici zevkine bel bağlanması, zemmedilmiştir. Başka bir ifade ile onun bizi aldatan ve Allah'ı unutturan çirkin yüzünün tam da burası olduğu vurgulanmış ve dünyanın bu vechesi, olanca sevimsizliğiyle açığa çıkarılmıştır.

Ancak, üzerinde hayat sürdüğümüz yeryüzünün anlatımı, yukarıda takbih edildiğini belirttiğimiz dünya hayatından oldukça farklıdır. Ve arzda sergilenen Rahman'ın âyetlerinden, geçmiş milletlerin ahvâlinden dersler almamız için ona ibretle bakmamız, imkanlar nisbetinde seyahat etmemiz ve onu tetkik etmemiz emredilmektedir.

Bu şuurla yapacağımız her çalışma, birer emanetçisi olduğumuz arzda sergileyeceğimiz müslümanca tavırlar cümlesinden olacaktır

Şimdi, Kur'ân'da Peygamberimize talîm edilen şu duâ ne kadar da anlamlı duruyor: "Allah'ım bana dünyada ve ahirette iyilikler ver." (8 )

Bu günden itibaren, bir güzel işe niyet etsek diyorum: Kur'ân'da yerilen "dünya hayatı"ndan yüz çevirmeye. Allah'a hakkıyla kul, Habibi'ne ümmet olma bilincini her şeyin üstünde tutan bir hayat tarzına... Bir mahzenden bir ferahlığa çıkar gibi; dünya hayatından yeryüzüne.

Ne dersiniz?

Dipnot: 1. Hadîd 57/20- 2. Kasas28/77- 3. Necm 53/39- 4. Fâtır 35/5- 5. Enam 6/32- 6. Bakara 2/212- 7. Taha 20/131- 8. Bakara 2/201.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dünya hayatından yeryüzüne
« Posted on: 25 Nisan 2024, 04:10:04 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dünya hayatından yeryüzüne rüya tabiri,Dünya hayatından yeryüzüne mekke canlı, Dünya hayatından yeryüzüne kabe canlı yayın, Dünya hayatından yeryüzüne Üç boyutlu kuran oku Dünya hayatından yeryüzüne kuran ı kerim, Dünya hayatından yeryüzüne peygamber kıssaları,Dünya hayatından yeryüzüne ilitam ders soruları, Dünya hayatından yeryüzüneönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes