๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 21 Ocak 2010, 17:36:13



Konu Başlığı: Dua Etmek
Gönderen: Zehibe üzerinde 21 Ocak 2010, 17:36:13
(http://photos-h.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc3/hs143.snc3/17068_253855062637_89361212637_3464422_3899570_n.jpg)

Sizi yaratan, akıl ve beden bahşeden, ruhunuza çeşitli zevkler yaşatan Allah’a yeterince yakın mısınız? O’na en son ne zaman dua ettiniz? Allah’a sadece zorluk anlarında mı dua ediyorsunuz, yoksa size olan yakınlığını bilerek O’nu sürekli anıyor musunuz? Cevabınız ne olursa olsun yapmanız gereken en doğru şey, “Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız.” (Kaf Suresi -16 ) ayeti gereği, Rabbimizin bize çok yakın olduğunu ve “Sizin Allah’tan başka veliniz ve yardımcınız yoktur.” (Bakara Suresi -107) ayeti gereği de tek dostumuz ve yardımcımızın Allah olduğunu unutmamak olacaktır. Allah bir başka ayetinde ise, kullarına olan yakınlığını ve dua edenin duasına icabet edeceğini şu şekilde bildirmiştir:

Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irşad (doğru yolu bulmuş) olurlar. (Bakara Suresi – 186)

“Çağırmak, seslenmek, yardım istemek” anlamlarına gelen dua, Yüce Rabbimizle aramızda kurduğumuz önemli bir bağdır. Dua ederek, gücü sınırsız olan Allah’ın karşısındaki aczimizi kabul etmiş oluruz. “De ki: Duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?…” (Furkan Suresi – 77) ayetiyle, Allah katında değer bulmamıza vesile olan dua ibadetinin önemini de anlamış oluruz.

Dua, çoğu insanın olumsuz bir olay karşısında elinden geleni yapıp, artık yapacak bir şey kalmadığında başvurduğu son çaredir. “Gerçekten insan, Rabbine karşı nankördür.” (Adiyat Suresi -6) ayetinden de anlaşıldığı gibi insanların çoğu, duasına icabet edip kendilerini zor durumdan kurtaran “…Allah’ı, kadrinin hakkını vererek takdir edemediler…” (En’am Suresi -91) İnsanların bu nankör tavrı, bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:

İnsana bir zarar dokunduğunda, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder; zararını üstünden kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarara bizi hiç çağırmamış gibi döner-gider. İşte, ölçüyü taşıranlara yapmakta oldukları böyle süslenmiştir. (Yunus Suresi – 12)


Oysa insan, sağlıklı iken ve hayatındaki her şey yolunda giderken de Allah’a dua etmeli ve bütün bunlar için şükretmelidir. İbadetlerin tümünde olduğu gibi duada da sabırlı ve kararlı olmak, Kuran’a en uygun tavır olur. “Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu şüphesiz, huşu duyanların dışındakiler için ağır bir yüktür.” (Bakara Suresi, 45) ayetinden de anlaşıldığı gibi sabır ve namazla yardım dilemek Allah’ın bir emridir. Ancak Rabbimizin Enbiya Suresi 37. ayette bildirdiği üzere, insan aceleci olarak yaratılmıştır. Her konuda hemen sonuca ulaşmak isteyen insan, dualarının da anında kabul edilmesini ister. Duası istediği yönde gerçekleşmediğinde ise dua etmekten vazgeçer. Bu nedenle sabır ve kararlılıkla dua etmek, huşu duyanların dışındakilere ağır gelir.

Oysa müminler dua ettiklerinde Allah’ın kendilerini işittiğini ve kesin olarak dualarına icabet edeceğini bilirler. Olayların tesadüfen değil, Allah’ın belirlediği kadere göre geliştiğinin farkındadırlar. Bu nedenle dualarının karşılıksız kalacağı gibi samimiyetsiz bir ruh halinde olmazlar.

Rabbiniz dedi ki: “Bana dua edin, size icabet edeyim. (Mü’min Suresi – 60)


Allah, bir başka ayetinde ise “… sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden…” (Neml Suresi, 62) sıfatını hatırlatmaktadır. Bu da samimi duaların Allah katında karşılık göreceği anlamına gelir.

İmam Rabbaninin bu konudaki sözleri ise şöyledir:

“Bir şeyi istemek, ona nâil olmak (onu elde etmek) demektir; Zirâ Allahû Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez.” İmamı Rabbani

Unutmamak gerekir ki Allah, insanın aklından geçirdiği dua mahiyetindeki tek bir düşünceyi dahi karşılıksız bırakmaz. Duaya icabet, duanın aynen gerçekleşmesi anlamına gelmez. “İnsan hayra dua ettiği gibi, şerre de dua eder, insan pek acelecidir.” (İsra Suresi, 11) ayetinden de anlaşıldığı gibi kişi, kendisine zararı dokunacak bir konuda dua edip, bunun hiç farkında olamayabilir. Allah duasına istediği yönde icabet etmediği için, duasının kabul olmadığını zanneden kişi, büyük bir yanılgı içindedir. Zira Allah merhametinden dolayı, kulunun hayrına olacak şekilde duasına icabet etmiştir.

Duada istenilen şeyin geciktirilerek verilmesi, ya da istenilen yönde icabet edilmemesi Allah’ın, kullarının sabrını ve tevekkülünü bir denemesi ve onları imani yönden olgunlaştırması anlamına da gelebilir. (Allah en doğrusunu bilir)

Dua ile ilgili çok önemli bir konu daha vardır. Sözlü duanın yanı sıra, kişinin fiili olarak da çaba göstermesi oldukça önemlidir. Örneğin üniversite sınavını kazanmak için dua etmekle beraber, fiili bir çaba olarak sınav başvurusu yaparak ve düzenli bir çalışma ile sözlü duayı desteklemek gerekir. Allah her şeyi bir sebep sonuç ilişkisi ile yaratmıştır. “Rabbini görmedin mi, gölgeyi nasıl uzatıvermiştir? Eğer dilemiş olsaydı onu durgun kılardı. Sonra biz güneşi ona bir delil kılmışızdır.” (Furkan Suresi – 45) ayetinden de anlaşıldığı gibi, Allah gölgeyi yaratmış ve güneşi de ona delil kılmıştır. Sonuca ulaşmak için sebeplere uygun olarak gerekli tedbirleri almak, ancak bunları etkili kılacak olanın Allah olduğunu bilerek, sabır ve tevekkülle sonucu Allah’tan beklemek en doğru tavır olur.

Kainatı yoktan var eden Allah için, yaşayan milyarlarca kulunun duasına icabet etmek çok kolaydır. Yeter ki bizler, bütün gücün Allah’a ait olduğunu bilerek, her duamıza icabet eden Rabbimizin dilemesi dışında hiçbir şeyin gerçekleşmeyeceğini ve bir şeyin olması için ona yalnızca “Ol” demesinin yeterli olduğunu unutmayalım.

Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz. (Tekvir Suresi -29)

İbrahim AKIN

(http://photos-c.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-snc3/hs123.snc3/17068_253848592637_89361212637_3464407_3689189_n.jpg)


Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: Rüveyha üzerinde 21 Ağustos 2013, 20:03:41
Rabbim sen dua edenlerin duasına icabet ediver.Biz ancak senden yardım diler ve ancak sana muhtacız..


Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: Zehibe üzerinde 24 Ağustos 2013, 01:20:41
Dua, dua, dua...Ne güzel bir gücümüz, dayanağımız var elhamdülillah. Rabbim bizleri duasız bırakmasın, her an dua edebilmeyi bizlere nasip eylesin.


Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: Zeynep 8D üzerinde 07 Ocak 2014, 18:34:43
İmam Rabbaninin bu konudaki sözleri ise şöyledir:

“Bir şeyi istemek, ona nâil olmak (onu elde etmek) demektir; Zirâ ALLAHû Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez.” İmamı Rabbani

Ne kadar güzel. İnşALLAH ALLAH her kulunun duasını kabul eder. Hayırlı dualar etmeniz dileği ile...


Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: Hanife Ls 1 üzerinde 07 Ocak 2014, 18:44:18
Dua, sınırlı ve aciz olan insanoğlunun; sınırsız ve sonsuz kudret sahibi ALLAH ile kurduğu diyalog ve köprüdür. Bu sebeple insan tarihin hiçbir döneminde duadan uzak kalmamıştır. Dua aynı zamanda zikirdir, ibadettir. peygamber Efendimiz (s.a.v): “Dua ibadetin özüdür” buyurmuştur.
Başımız darda iken duaya sarıldığımız gibi nimete kavuşunca, sağlık ve rahat hallerimizde de ibadet ve duaya sarılmamız, Rabbimizi hep hatırda tutmamız kulluğumuzun gereğidir. Bunun içindir ki Kur’an’da: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin?” buyrulmaktadır. Yine birçok ayette canlı cansız bütün varlıkların Allah’ı tesbih ettiği bildirilmiştir. İnsandaki dini temayül ve Allah’a yöneliş de fıtridir yani yaradılışında vardır.



Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: Pelinay üzerinde 30 Ocak 2014, 16:55:38
Duayı geniş zamanda ve her şeyimiz yerinde iken yapmak ve Rabbimizi anmak çok önemlidir.Yoksa bela ve musibetler karşısında ALLAH'ı hatırlamak mecburi bir tevhid anlayışıdır.Hz. Yunus bu konuda ne güzel bir misaldir:
Balığın karnında yaptığı dua ile arş titreşime gelir.Melekler sorar:"Bu dua kimden Ya Rabbi?" "Yunus'un" cevabını aldıklarında da "Hani o geniş zamanda Sen'i anan Yunus'un mu?" derler.(Bu konu Kur'an da Enbiya 87-88 ve Saffat 139-142 ayetlerinde zikredilmiştir)
Rabbim'izi geniş zamanımızda anarsak O da bizi sıkıntılı zamanımızda anar....

Ey Rabbimiz!
Bir Sen duydun bizi,sırrımızı bir Sen bildin.Seccademizin üzerinde bir bedenimizi bıraktığımız halde kovmadın bizi kapından,azarlamadın.
Ayak direyip gelmesekte huzuruna ,her vakit yeni bir çağırışla bekledin bizi.Aradan çıkarmaya çalıştığımız namazımızla bile okşadın alnımızı.Şimdi mahcup bir edayla geliyoruz huzuruna.Affet ki Sen'den başka gideceğimiz bir Yarimiz yok,dua hammalı ellerimizin yükünü hafifletecek yalnız Sen'sin....

Ey Rabbimiz! Bizleri geniş zamanında Sen'i unutup,dar zamanında kapına gelen kullarından eyleme...Bize Sen'i unutturma.
Dilimizi zikrinle güzelleştir,akalbimizi aşkınla zenginleştir,bu biçare kullarını rahmetinle selamete eriştir.....


Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 30 Ocak 2014, 16:59:43
ALEYKÜM SELAM HERKESE;
Dua etmek insanın içinden geçen Allah'a yalvarışıdır.Dua, ibadetin özüdür. İnsanın, bedenen yeme ve içmeye muhtaç olduğu gibi ruhen de dua etmeye, yalvarıp yakarmaya ihtiyacı vardır. İnsan aciz bir varlıktır. İstediği her şeyi elde edemez; her ihtiyacını kendisi karşılayamaz; başına gelecek her bela ve musibete de karşı koyamaz. Kendi durumunu düşünen her insan Yüce Yaratana mutlaka ihtiyaç duyar, O’na dua ve niyazda bulunur. Bu ihtiyaç insanda fıtrîdir. Bu ihtiyaç, her vesile ile değişik şekillerde kendini gösterir.
  ;)
Dua; inanma, dayanma ve isteme ihtiyacı içerisinde bulunan insanı; rahmeti sınırsız, mutlak kudret sahibi olan Allah’a bağlayan, manevi bir bağdır.

Dua; ıstırapların, maddi ve manevi dertlerin şifa menbaıdır. Dua, ümit ve huzur kaynağıdır; yaşama aşkını dirilten bir rahmettir. Peygamberimiz (s.a.v) duayı; rahmet kapılarının anahtarı, müminin silahı, dinin direği, ibadetin özü olarak nitelendirmiştir. [Tirmizi, No: 3368-69] Çünkü dua etmenin özünde Allâh’a teslim olmak, O’na kulluk etmek bilinci vardır.



Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: ✿ Yağmur ✿ üzerinde 30 Ocak 2014, 17:02:21
ALEYKÜM SELAM;
Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir halde cehenneme gireceklerdir.”[Mü’min, 40/60] Kullarım beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O halde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” [Bakara: 2/186] buyurarak, kendisine dua edilmesini istemekte, yapılan duaları da kabul edeceğini müjdelemektedir.
    :) :)

Allah herkesin duasını zerresine kadar kabul etsin.Biz Allah a yalvarırız aciziz.Allah kabul eder, inşALLAH herkes Allah a bol bol dua eder.   ;)


Konu Başlığı: Ynt: Dua Etmek
Gönderen: Meryem Gamze üzerinde 30 Ocak 2014, 17:03:53
Ve Rabbimiz, şöyle buyurdu: "Bana dua ediniz ki size icabet edeyim. Bana kul olmaktan kibirlenenler, muhakkak ki hakir ve zelil olarak cehenneme girecekler."Rabbim bizi cehennem ateşinden korusun ve cennete giren zümreler arasına koysun...