> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Dost ikliminin güllerinden vefa
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dost ikliminin güllerinden vefa  (Okunma Sayısı 726 defa)
06 Ekim 2010, 16:32:30
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 06 Ekim 2010, 16:32:30 »



Dost İkliminin Güllerinden Vefa


Giriş

Vefâ, dost ikliminde yetişen güllerdendir. Onu düşmanlık atmosferinde görmek mümkün değildir. Vefâ duygu, düşünce ve tasavvurda aynı şeyleri paylaşan kişilerin özelliğidir. Kin, nefret ve kıskançlık gibi duygular ise vefânın baş düşmanlarıdır. O, sevgi ve mürüvvetin bağrında boy atar. Vefâyı, insanın gönlüyle bütünleşmesi şeklinde tarif edenler de olmuştur. Doğrusu, kalbî ve ruhî hayatı olmayanlarda vefâdan bahsetmek kolay değildir. Konuşurken doğru söyleme, verdiği sözlerde, ettiği yeminlerde vefâlı olma gönül hayatına bağlıdır. Kendini yalan ve aldatmadan kurtaramayan, verdiği söz ve yeminlere aykırı davranan ve yüklendiği sorumluluğun ağırlığını duymayan iki yüzlü ve mürai tiplerin gönül hayatına sahip olabileceklerini düşünmek, kişinin kendini aldatması ile eş değerdir.

Vefâ kelimesi sözlüklerde, aldatma ve hıyanetin zıddı olarak, sözünü yerine getirme, sözünde durma, borcunu ödeme; sevgi, bağlılık ve dostlukta sebat; yetme ve yetişme; güzel ve yüce ahlâk anlamlarında kullanılır. Vefâlı kişi, üzerindeki hakları eksiksiz ödeyen/yerine getiren ve sadece kendi hakkı olanı alan kişidir.

Hem Kur’ân-ı Kerim, hem hadis-i şerifler, hem de dünya edebiyatının seçkin eserleri vefâ konusunu geniş bir şekilde ele almışlardır. Yüce Allah (c.c.), kendisinin vefâlı olduğunu dile getirdiği gibi, vefâyı başta peygamberler olmak üzere seçkin kişilerin özelliklerinden ve insanlığın temel iyiliklerinden biri olarak zikreder. (Bkz.: Bakara, 2/177)
Öyle ise, ihlâs, sadâkat, gıybet etmeme ve su-i zanda bulunmama gibi niteliklerin yanı sıra vefâ da inanan her insanın hayatına hakim kılmak zorunda olduğu güzel ahlâk prensiplerinden biri ve hayatın her alanında ihtiyaç duyulan temel faziletlerdendir. Fert, vefâ duygusuyla güvenirliliğini kazanır ve yükselir. Aile, vefâ duygusu üzerine kurulmuş ve bu duygu devam ediyorsa ayakta kalır ve Cennet köşelerinden bir köşe olur. Devlet, kendi halkına karşı ancak vefâ duygusuyla itibarını korur. Vefâ duygusunu yitirmiş bir ülkede ne olgun fertten ne emniyet vadeden aile yuvasından ne de istikrarlı ve güvenilir bir devletten söz etmek mümkündür. Vefânın olmadığı bir ülkede, fertler birbirine karşı kuşkulu, yuva kendi içinde huzursuz, devlet de halkına karşı uğursuz ve her şey bir birine yabancıdır, tıpkı cansızlar gibi… Üst üste ve iç içe olsalar bile... İnsanlığın altında ezildiği meselelerden kurtulup, Cehennem’e dönüşen dünyayı Cennet’e çevirebilmesi için muhtaç olduğu faziletlerden en önemlilerinden biri, fertler ve toplumlar arasındaki münasebetlerin vefâ çizgisinde yürümesidir. Tarih, dostlarını arkadan hançerleyen, yaptıkları antlaşmalara uymayan, tek taraflı çıkarlara dayalı politikalar izleyen millet ve devletlerin siyasî, ekonomik ve kültürel bağımsızlık içinde ve saygın olarak yaşamadıklarını belgelemektedir. Kur’ân-ı Kerim, sağduyu sahiplerini de vefâlı kişiler olarak nitelendirir: “Ancak akıl sahibi kimseler düşünüp ibret alırlar. Verdikleri sözde duranlar ve misakı bozmayanlar da işte onlardır.” (Ra’d, 13/19-20)

Vefâ gösterilmesi ve şartlarına uyulması gereken akitler, antlaşmalar, dostluklar üç çeşittir: 1. Kişinin Rabbisi ile, 2. Kişinin kendisiyle, 3. Kişinin diğer insan ve varlıklarla yaptığı akitler, antlaşmalar, dostluklar. Bunların varlığını ve şartlarını da, Kitap ve Sünnet’le, akıl, tecrübe ve araştırma ile bilebiliriz.

Diğer taraftan vefânın tevbe, samimiyet, muhasebe, sadâkat, hakta sebat, hicret, sabır, istikamet vb. dinî kavramlarla da ilişkisi bulunmaktadır. Karşı kutbu olarak da aldatma, hıyanet, nifak, nankörlük vb. kavramlardan söz edilebilir. Aslında ilk grupta yer alan kavramların hemen hepsinde vefânın, ikinci gurubunda ise vefâsızlığın değişik tonlarını seyretmek mümkündür. Örneğin, kişinin, bir kısım iç bozulmalardan sonra yeniden asıl duruluğuna dönmesi ve özüyle bütünleşmesi anlamında tevbe etmek bir vefâ olduğu gibi, gerçeğin ortaya çıkmasına engel olma, onu örtme, ikili oynama, günümüz moda deyimiyle çifte standart uygulama da hak ve hakikate karşı vefâsızlığın ta kendisidir. Kısacası vefâlı kişide tevbe, samimiyet, muhasebe, sadâkat, hakta sebat, hicret, sabır ve istikamet aramak veya beklemek mümkün iken, vefâsız kişinin er veya geç aldatma, hıyanet ve nifak hastalıklarına bulaşması da beklenebilir. Öyle ise vefâ, karşılıklı ilişki ve davranışlarımızda bir ölçü olarak kullanılması gereken en önemli faziletlerin başında gelir.

Vefânın Kur’ân-ı Kerim’deki Anlamları

Kur’ân-ı Kerim’de vefâ beş anlamda ele alınmıştır: 1. Ahde vefâ. Ahit şu anlamlarda kullanılmıştır: a. Bir işi üstlenip söz vermek; b. Antlaşma, sözleşme, mukavele, misak, peyman, muahede; c. Zaman, devir, asır. d. Hükümdar fermanı. e. İnsanların Allah’ı Rab olarak tanıma konusunda bezm-i ezelde, kalû belâ’da verdikleri söz. Buna fıtrî ahit denir. “Büluğ çağına ermeyen yetimin malına, en güzel tarzdan başka bir şekilde yaklaşmayın. Verdiğiniz sözü yerine getirin. Çünkü verilen söz, sorumluluk gerektirir. Ölçtüğünüz zaman dürüst olun, tam ölçün. Doğru terazi ile tartın. Bu hem ticaretiniz için daha hayırlı, hem de âkıbet yönünden daha güzeldir” (İsra, 17/34-35) âyeti vb. bu anlama işaret etmektedir. 2. Va’de vefâ. Söz verme anlamına gelir: “Kitapta İsmâil’i de an. Gerçekten o, verdiği sözü yerine getiren biri idi. Resul ve nebî idi.” (Meryem, 19/54) âyetinde olduğu gibi. 3. Nezre vefâ. Nezir, Allah’a ibadet kastıyla ve Allah rızası için mubah bir fiil yapmayı kararlaştırma, adama; adak, adanılan şey, bir kişiye veya kuruluşa sunulan armağan anlamlarına gelir. Bu konuda şu âyeti zikretmek mümkündür: “O kullar, dünya hayatında iken sözlerinde durur, adadıkları şeyi yerine getirir ve felaketi bütün ufukları tutan kıyamet gününden endişe ederlerdi.” (İnsan, 76/7) 4. Ölçü ve tartıda vefâ, yani eksiksiz ölçme ve tartma. “Ölçüyü tam yapın, eksiltenlerden olmayın” (Şuara, 26/181) âyeti bu manâyı havidir. 5. Akitlere vefâ. Akit, a. İki kişi veya taraf arasında bir iş konusunda anlaşmaya varılıp, taahhütte bulunulması, (nikah akdi gibi). b. Teşkil etme, kurma, düzenleme, kongre akdi gibi, anlamlara gelir. Bu konuda da şu âyeti vermekle yetiniyoruz: “Ey iman edenler! Bağlandığınız ahitleri yerine getiriniz.” (Maide, 5/1)
Bundan sonraki satırlarda sırasıyla Allah’ın, Peygamberlerin, anne-baba, dost ve arkadaşların ve eşlerin vefâsından, ayrıca tasavvuf ehlinin vefâya verdiği anlam ve değerden söz etmeye çalışacağız.

Cenab-ı Allah’ın Vefâsı


Cenab-ı Hakk (c.c.), bütün güzelliklerde olduğu gibi, vefâda da sınırsız olduğunu, Kendisini vefâ ile sıfatlandırarak bizlere hem bildirmiş, hem de sayısız vefâ örneği ile göstermiştir. İnsanlığı yokluktan varlığa çıkarması, onu mükemmel biçimde yaratıp donatması, şiddetle muhtaç bulunduğu hak ve hakikati onlara bildirmesi, kulluk aslında O’nun vermiş olduğu onca nimetin şükrü olmasına mukabil, karşılığında ebedî saadet vaat etmesi, kullarının günahlarının pek çoğundan geçiverip, tevbe ile Kendine yönelmeyi asla geri çevirmemesi, hiçbir sâlih ameli karşılıksız bırakmaması, işlenen bir seyyienin karşılığında bir günah yazarken, iyiliğe kat kat iyilikle mukabelede bulunması, hep O’nun vefâsının örnekleridir.
Bir hadis-i kudsîde Allah’ın engin vefâsı şöyle dile getirilmektedir: Allah şöyle buyuruyor: “Ben, kulumun Beni sandığı gibiyim. Kulum beni andığı zaman muhakkak onunla beraber olurum. O beni gönlünde gizlice zikrederse, Ben de onu bu şekilde anarım. Eğer o Beni bir topluluk içinde zikrederse Ben de onu o cemaatten daha hayırlı bir cemiyet içinde anarım. O kulum bana bir karış yaklaşırsa Ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum Bana bir arşın yaklaşırsa Ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse Ben ona koşarak varırım.” (Buharî, “Tevhid”, 15, 50; Müslim, “Tevbe”, 1.)

Bir hadis-i şerifinde de Peygamber Efendimiz (s.a.s.), Allah’ın vefâ ehli olduğunu, bir cenaze namazını kıldırdıktan sonra yaptığı duada şöyle dile getirmektedir: “Allah’ım! (Vefat etmiş bulunan falan kişi) Senin zimmetindedir ve Senin komşuluğuna geldi. Onu Cehennem ve kabir azabından koru. Sen vefâ ehlisin ve hakkı tastamam verensin. Onu affet, ona merhamet et, zira Sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.” (İbn Mâce, “Cenaiz”, 23)

Allah’a Karşı Vefâ


İnsanoğlunu yokluktan varlığa çıkaran, ona en güzel şekli veren, nimetlerle donatan, ona Kendisini gönderdiği peygamber ve onlara verdiği kitaplar vasıtasıyla tanıtan, kişinin iradesini de hesaba katarak doğru yola ileten Allah, vefâ gösterilmesi gerekenler arasında elbette en başta gelir. Allah’a vefâsızlık eden kişinin bir başka varlığa vefâlı davranması beklenemez. Ancak insanın nefis ve şeytanla mücadelesinde yenik düşebileceğini bilen Allah, onu varlığa adım attığı ilk andan itibaren uyarmış, hak ve hakikate karşı vefâsızlık yapmaması için ondan tekitli sözler almıştır. Buna fıtrî sözleşme demek mümkündür. Zira bu, her insanın fıtratına yerleştirilmiş bir gerçektir. Daha sonra görevlendirdiği peygamberleri aracılığıyla, verdikleri bu fıtrat sözünü unutan insanoğluna, sözlerini hatırlatmış, gereğini yapmaları için uyarmıştır. “Ey İsrail’in evlatları! Hatırlayın ve düşünün size ihsan ettiğim nimetimi. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, Ben de size karşı ahdimi yerine getireyim ve yalnız Ben’den korkun!” (Bakara...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dost ikliminin güllerinden vefa
« Posted on: 19 Nisan 2024, 06:54:05 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dost ikliminin güllerinden vefa rüya tabiri,Dost ikliminin güllerinden vefa mekke canlı, Dost ikliminin güllerinden vefa kabe canlı yayın, Dost ikliminin güllerinden vefa Üç boyutlu kuran oku Dost ikliminin güllerinden vefa kuran ı kerim, Dost ikliminin güllerinden vefa peygamber kıssaları,Dost ikliminin güllerinden vefa ilitam ders soruları, Dost ikliminin güllerinden vefa önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes