> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Dirilis aynasinda doğan günes 5
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dirilis aynasinda doğan günes 5  (Okunma Sayısı 766 defa)
18 Eylül 2010, 14:04:28
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 18 Eylül 2010, 14:04:28 »



DİRİLİŞ AYNASINDA DOĞAN GÜNEŞ

Diriliş terminolojisinde "Kahraman", bir uyarıcıdır. 1967—1968 yıllarında yayınlanmış günlük yazıların ikisinde Sezai Karakoç, "Uyarıcılar"ı ele alır;
"Uyarıcılar, insan ruhundan, başka insanlardan ve eşyadan korkmayı kovar ve onun yerine Allah'tan korkmayı aşılamaya çalışırlar.
Uyarıcının sesinin yükselmesinden duyulan korku, aslında korku olmaktan çok bir ürperiştir. İnsan sezer; bir değişme olacaktır, ürperti, gelecek zamanın ürperişidir. Ürperiş, insanı yeniye ayarlamaktır, eskiden koparmaktadır. Yeni gelen, verdiği ürpertiyle, eskiyi kritik etmiştir inşanın ruhunda.
Hazreti Yahya'nın sesi, kavmine bütün suçlarını bilmelerini, o suçlardan korkmalarını sağlamıştır. İşte, Hazreti İsa müjdesini bu uyarışın üzerine bina etti.
Bütün uyarıcılar, birbirlerine böylece tarihin içinden el uzattılar. Birinin uyarışı. Öbürünün uyarısıyla katmerlendi. Birinin ürpertisi öbürünün örneği oldu.
Çağımızda uyarma ödevi, müslüman öncülerindir. Bu Öncüler (Kur’an'da sabikun diye anılan ve bizim ikinci ilkler diyebileceğimiz, hadislerde ahir zamanda gelecekleri haber verilen garibler topluluğu), müslümanları ve bütün insanlığı uyaracaklardır. Şimdi yeniden çağımızın içinde, Kur'an’ın "Ey Örtülere bürünmüş olan! Kalk ve uyar!" sesi çınlayacaktır (28).
"Uyarıcıların bir isi de unutulanları hatırlatmaktır. "
"Uyarıcılar her şeyden önce, metafizik plânda, hikmet plânında bir hatırlatma yaparlar. Elest toplantısını hatırlatırlar ilkin. Verilen sözü hatırlatırlar İnsanın neden doğduğunu ve neden yaşadığını ve niçin öleceğini hatırlatırlar.
"Sonra uyarıcılar, tarihin hatırlandığını denerler. Tarihten kalanın sergisini açarlar. Devrilmiş bazı mezar taşlarını düzeltirler. Kabir açılır kabir. Kapanmış dosyaların tozu silkilir. Tarihin donmuş çizgisi çözer buzlarını. Tarih insana bir ilham gibi iner. Çocuklara söylenen ninniler değişir.
"Ve uyarıcı, sosyal hayata, sabah vaktinin güzelliğini getirir. Ahlâk biçimleriyle kaynak hikmetler arasına giren kireç tabakasını eritir, insanın başını kaldırır, geleceği sembolik bir dilin içinde gösterir, bir rengin içinden, bir takım biçim hatırlatmalarından. Uyarıcı geçmiş zamanı da yüklenir gelir, tüy tüy. Uyarıcıyı gören, uyarıcının sesini duyan, bir geleceğe gider, bir geçmişe, sonra yerine döndüğünde şimdiki zamanın da değiştiğini görür. Şimdiki zaman kendinden boşanmış ve yeni bir özle dolmuş. İnsanların arasındaki ilgi yeni bir anlama ayarlanmış. Dostun varlığı, insan varlığının birinci şartı olmuştur.
"Uyarıcılar, ülküleri evlere sokarlar. Evlerde, akşam sofralarında, tartışmaların arasına giren uyarıcıdır, daha doğrusu uyarıcının gezen, çoğalan, insandan insana teksir edilen varlığıdır.
"Uyarıcı, insanın vicdanı için canlı bir sembol olur.
"Uyarıcının varlığı, yalnız hayata değil, Ölüme de etkide bulunur. Ölüm, ferdiliğine, aileviliğine, tabiiliğine, tabii bir dar topluma ait oluşuna, millete, tarihe, ülküye ait oluşunu da ekleyerek, kaynak ve değerlendiriş bakımından zenginleşir. Daha önce ölüm dramatiktir, trajiktir. Ama uyarıcıdan sonra liriktir, kendisine koşulandır, son ufukların ilerleyiş çizgisidir. Ölüm bir şan nişanıdır. Ölüm, bir rütbedir. Uyarıcının getirdiği Ölüm, bir bağıştır, bir eriştir, bir şehadettir. Ölüm, tabiiliği aşmıştır, yeni bir hayatın ilk ucu olmuştur. Yeni hayatın, geleceğin hayatının gelişi olmuştur.
"İşte bir uyarıcının gelişiyle değişen dünyadan bir takım göze batan çizgiler.
"Eh, elbet uyarıcı gelmiştir ve boşuna değildir bu geliş.
"O uyardıkça bir yöne dönecek başlar. Bir yöne dönecek umutsuz insanların başları. Tabiatın bile gözleri o yöne dönecek. Hemen, bütün vücuduyla o yöne dönecek. O yönde ise en büyük uyarıcının Kutlu Ayak İzleri vardır" (29)
Bu büyük uyarıcı Peygamberdir, en büyük kahraman da. "Kahraman, içindeki susuzluğu toplumun yüreğine aşılayan kişidir. Hep gelecek zamanda yaşar kahraman. Derece derece gelecek zamanı şimdiki zaman gibi yaşanır hale getirirler kahramanlar. Kahramanların birincisi olan Peygamberimiz, Hendek savasında, külünkle kaya arasından sıçrayan kıvılcımlarda. İranın, Bizansın feth edileceğini, onları fetheden orduları gözleriyle görmüştü. Hazreti Ömer de, Medine'de hutbesini verirken, minberden, Sariye'nin kumandasındaki ordunun sıkıştığını görmüş, dayanamayarak, hutbenin arasında: "Ey Sariye, dağa, dağa!" diye haykırmıştı. Öyle anlatılır ki, Sariye Hazretleri de bir ses duyarak, bu sesi duyarak dağa çekilmiş ve düşman imhasından orduyu kurtarmıştı.
Kahraman, olağan şartları, zaman ve mekânı zorlayan kişidir. Zamana ve mekâna, ruha tasarrufta üstün bir güce sahiptir. Milletlerin krizli çağlarında toplum katlarının, ıstırap yivlerinin arasından bir kahramanın boy vermesi bundandır. Çünkü: Olağanüstü bir durum vardır ve olağanüstü bir çaba gereklidir. Kahramanlardır ancak kavminin kurtuluşu için olağanüstü çilelere katlanan. Ve kavmini olağanüstü çilelere tahammül ettirebilen yine onlardır.
Göz gözü görmez karanlık basınca, umutsuzluk gökten ve yerden fışkırır gibi insanların üzerinde adeta fizik bir baskı halinde kendini duyurunca, toplum, bir kahramana susar. Kahraman bir ışık gibi belirir ve o da bir topluma susar. Bu iki susayışın karşılaşması, çağı bir efsane havasına bürür. Pervanelerin döne döne kendilerini ateşin içine atmaları gibi, insanlar da kendilerini bu susayışın ortasına bırakırlar.
Bütün iş şurada: Dudakları bir kahramana susatmak. Dudakları kahramanlığa susatmak.
Düşünceleri ateşleyerek düşünce kahramanını, inançları saflaştırarak inanç yiğidini, imajları kırbaçlıyarak şiir cihangirini çağırmak.
Diriliş dediğimiz, biraz da bir kahraman çağırma işi ve işlemi.
Fetih ruhu, zafer tohumu.
Bir ashab-ı kehf uykusunda bir düş gibi bekleyen toplum ruhunu, insanların başına avuç avuç gül mevsiminde gül serper gibi serpecek olan elleri çağırma işi.
Çocuklar katına kahramanlık dokusunu örmek dileği.
Kutsal kitapla insan ruhunu kahramanlık duygusundan beslenir bir av şahini kılma düşüncesi.
Kahraman, çağın destanına bir şelâle gibi dökülür omuzlardan ve ufuklardan. Umumi realiteyi aşar, ama kendini eninde sonunda realiteye çevirmek niyetiyle.
Gelecek zamanların canlarının azizliği uğruna ölüm pazarında en ucuz mal, can olur kahramanın çağrısında.
Kahraman bir büyü bozandır. Kahraman şuurları öyle uyaracaktır ki, her türlü büyü, bu şuurun aydınlığında yanıp kavrulacaktır.
Kahramanın çevresinde tek tutku vardır: İdealin tutkusu.
Kahraman için yenme bir imtihan, yenilme bir imtihan. Biri nimeti değerlendirme imtihanı, biri de sabır ve dayanma imtihanı.
Kahraman öldürülebilir, fakat kahramanda öyle bir ruh vardır ki, işte o ruh, öldürülemez O ruh, kahramandan öbür insanlara sıçrar ve onları da kahramanlığa ayarlar. Kahramanlık böylece topluma kök salar. Hiç bir zalimin kök ayıklama gücü, kahramanlığın kök salmasından daha hızlı değildir.



Birinci Bölümden itibaren faydalanılan kaynaklar:
1) Diriliş, (Aylık Dergi), Ekim 1979,s.61, sf. 7-11.
2) a.g.e. sf. 12.
3) a.g.e. sf. 13-14.
4) Sur, Sezai Karakoç, Diriliş Yayınları, İst. 1979, sf, 160.
5) Bediüzzaman Said Nursi, İst. 1987, sf. 130.
6) Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi; Necmeddin Şahiner, İst., 1979, sf. 385.
7) a.g.e. sf. 161.
8) a.g.e. sf. 193.
9) Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Bediüzzaman Said Nursi, İst., sf. 9, Emirdağ Lahikası, Bediüzzaman, İst. 1959. sf. 259.
10) Sikke-i Tasdik-i Gaybi, sf. 9.
11) Tarihçe-i Hayat, Envar Neşriyat, İst. 1987, sf. 294-295.
12) Yolumuz Halimiz Çaremiz, Necip Fazıl, Büyük Doğu Y.İst. 1977, sf. 253.
13) Müdafaalarım, Necip Fazıl, Büyük Doğu Y. İst. 1985, sf. 144-145.
14) Sahte Kahramanlar, Necip Fazıl, Büyük Doğu Y. İst. 1976, sf. 131
15) İslâm'da İhya Hareketleri, Mevdudi (Çv. A. Ali Genç), Pınar Yay. İst. 1986, sf. 56
16) a.g. e. sf. 58.
17) a. g. e.,sf. 60
18) Kıyamet Aşısı, Sezai Karakoç, Diriliş yay. İst. 1979, sf. 9
19) a. g.e. sf. 7
20) a.g. e. sf. 48
21) a.g. e. sf. 43
22) Hak Dini Kur'an Dili, Elmalılı M. Hamdi Yazır, Eser Neşriyat C. 5,sf. 3318.
23) Kıyamet Aşısı, sf. 58 - 60, 81.
24) Hızırla Kırk Saat, Sezai Karakoç, Fatih Yy.İst.1969, sf.120.
25) a. g. e. sf. 122
26) Farklar, Sezai Karakoç, Diriliş Yay. İst. 1979, sf. 16
27) Sur, Sezai Karakoç, Diriliş Y. İst. 1979, sf. 98 -100
28) Sütun 1, Sezai Karakoç, Fetih yay. İst. 1969, sf. 389 -390
29) a.g. e. sf. 395 - 397
30) Sütun 2, Sezai Karakoç, Fetih Yay. İst. 1969, sf. 443, 295


Mehmed Tahiroğlu
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dirilis aynasinda doğan günes 5
« Posted on: 26 Nisan 2024, 10:29:26 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dirilis aynasinda doğan günes 5 rüya tabiri,Dirilis aynasinda doğan günes 5 mekke canlı, Dirilis aynasinda doğan günes 5 kabe canlı yayın, Dirilis aynasinda doğan günes 5 Üç boyutlu kuran oku Dirilis aynasinda doğan günes 5 kuran ı kerim, Dirilis aynasinda doğan günes 5 peygamber kıssaları,Dirilis aynasinda doğan günes 5 ilitam ders soruları, Dirilis aynasinda doğan günes 5önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes