> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi  (Okunma Sayısı 622 defa)
17 Haziran 2010, 12:57:59
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 17 Haziran 2010, 12:57:59 »




Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi


İçinde yaşadığımız dönem, insanların Kuran ahlakını öğrenmeye ve müminlerin tebliğ faaliyetlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç duydukları bir dönemdir. Bu döneme en büyük katkıyı sağlayacak kişiler ise, şüphesiz ki samimi iman sahibi gençlerdir. Çünkü gençlik, bir kişinin Allah’ın rızasını kazanmak ve Kuran ahlakına hizmet etmek için çaba göstermeye başlayabileceği en verimli dönemlerden biridir. Kuran'da adı geçen peygamberlerin ve onlarla birlikte iman edenlerin büyük çoğunluğunun gençlerden oluşması bunun en açık delilidir. Bu mübarek kişiler ne kadar genç olurlarsa olsunlar, Allah’a iman ediyor olmanın getirdiği olgunluğu ve sorumluluk bilincini daima sergilemiş ve Allah’ın izniyle birçok kişinin imanına vesile olmuşlardır.

Ahlakı ve yaşantısıyla tüm müminlere örnek olmuş olan değerli İslam alimi İmam Rabbani, "Biz kuluz. Sahibimizin emrindeyiz. Başıboş değiliz. Her istediğimizi yapmaya serbest değiliz. İyi düşünelim! Uzağı gören akıl sahibi olalım! Kıyamet günü utanmaktan, pişman olmaktan başka, ele bir şey geçmez. Gençlik çağı, kazanç zamanıdır. Mert olan, bu vaktin kıymetini bilip elden kaçırmaz. İhtiyarlık herkese nasip olmaz. Nasip olsa da elverişli vakit ele geçmez." (Mektubat. 73. mektup) diyerek Müslümanlar için Allah’a karşı olan sorumluluklarını gençlik çağından itibaren yerine getirmenin önemini vurgulamıştır. Ancak gençlik, din ahlakından uzak yaşayan toplumlarda yerleşmiş olan yanlış bir kanaate göre, gelişigüzel geçirilen yılların, çok kontrollü olmayan bir dönemin adıdır. Ya da sadece, insanların yaşlılık dönemleri için yatırım yaptıkları; diğer bir deyişle geleceklerini garantiye aldıkları, eğitimlerini ve kariyerlerini tamamladıkları dönemdir. Elbette insan yaşamında bütün bunların yapılması, doğal olarak gençlik dönemine denk gelmektedir. Ancak gençlik dönemini tüm bunlardan daha önemli kılan, gerçekte yaşlılık dönemi için değil, ölümden sonraki sonsuz hayat için çaba gösterilecek bir dönem olmasıdır. Bu nedenle fiziksel ve zihinsel sağlığın yerinde olduğu, en zinde ve enerjik olunan gençlik yılları, İslam alimimiz İmam Rabbani’nin de hatırlattığı gibi insanların din ahlakına çok iyi hizmet edebilecekleri, aklederek, tefekkür ederek nimetlerin şükrünü verebilecekleri çok değerli yıllardır.

Gençlik aynı zamanda kişilik yapısının oluştuğu, iyi ve kötü alışkanlıkların kazanıldığı bir dönemdir. Bu dönemde insanlar, din ahlakından uzak yaşayan bir toplumda yerleşmiş olan alışkanlıklara, yapıya ve düşünce sistemine henüz tam olarak adapte olmamıştır. Bir kimlik oluşturma aşamasında oldukları için, Yüce Allah'ın hidayet vermesiyle, Allah'ın emir ve yasakları doğrultusunda en güzel ahlak modelini hayata geçirebilir ve bunu ömürlerinin sonuna kadar sürdürebilirler. İşte tüm bu nedenlerle, Yüce Allah, Kuran'da da bildirdiği üzere, mübarek kullarına genç yaşlarında din ahlakını tebliğ etme görevini ve peygamberliği vermiştir.

Genç Yaşta Kendilerine Peygamberlik Verilen Mübarek Şahıslar

Kuran'da genç yaşta Allah'ın elçilik göreviyle şereflendirildiği bildirilen mübarek şahıslardan biri Hz. İbrahim'dir. Putları ilah edinen (Allah’ı tenzih ederiz.) müşrik kavmine din ahlakını tebliğ eden Hz. İbrahim'in genç yaşta olduğu Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

"Andolsun Allah'a, sizler arkanızı dönüp gittikten sonra, ben sizin putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım." Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye. "Bizim ilahlarımıza bunu kim yaptı? Şüphesiz o, zalimlerden biridir" dediler. "Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler. (Enbiya Suresi, 57-60)

Hz. İbrahim soyunu sürdürebilmek ve kendisinden sonra peygamberlik görevini devredebilmek için Yüce Allah'a, kendisine bir çocuk vermesi için dua etmiştir. Sonsuz merhamet sahibi Rabbimiz de duasına icabet ederek ona Hz. İsmail'i vermiştir. Hz. İsmail de daha çocuk yaşta olmasına rağmen Allah'a imanı ve emirlerine olan itaati ile örnek bir Müslümandır.

Hz. İsa

Hz. İsa, Allah'ın dilemesiyle mucizevi bir şekilde babasız dünyaya gelmiş, aynı zamanda beşikte iken insanlara Allah'ın kendisini peygamber kıldığını bildirmiştir. Allah'ın İncil'i vahyettiği Hz. İsa ve ona tabi olan yardımcıları Havariler de Allah'ın çok genç yaşlarda hidayet verdiği Müslümanlardır. Kuran'da Hz. İsa'nın beşikte iken konuşması şöyle bildirilmektedir:

“Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti. Dediler ki: "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?" (İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum. (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı." "Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti." "Anneme itaati de. Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı." "Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de." İşte Meryem oğlu İsa; hakkında kuşkuya düştükleri "Hak Söz". (Meryem Suresi, 29-34)

Hz. Yahya

Hz. Zekeriya'nın oğlu olan ve Hz. İsa ile aynı dönemde aynı kavme peygamber olarak gönderilen Hz. Yahya da Allah'ın küçük yaşta hidayet verdiği mübarek bir insandır. Henüz çocuk yaşlardayken kendisine nasip edilen hikmet, Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

“(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut." Daha çocuk iken ona hikmet verdik. Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi.” (Meryem Suresi, 12-13)

Hz. Yusuf

Hz. Yusuf; yaşamı, mücadelesi, uğradığı iftira ve zindanda geçirdiği yıllarla tüm müminler için hikmetli bir örnektir. Ona genç yaşta hidayet verildiği Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

“…Böylelikle Biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık. Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik. Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler. Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.” (Yusuf Suresi, 21-22)

Peygamberimiz(Sav)’e Tabi Olan Gençler

Peygamberlerin yaşamlarına ve mücadelelerine bakıldığında, onlara tabi olan ve Hak mücadelede onlara yardım edenlerin de oldukça genç oldukları görülmektedir.

Sahabeler ve Peygamberimiz (sav)'in Gençlere Verdiği Önem

Yüce Allah'ın kullarına gönderdiği son peygamberi olan Hz. Muhammed (sav), tüm insanları İslam ahlakına davet etmiştir. Nitekim ilk Müslümanlar incelendiğinde, içlerinde toplumun her kesiminden insanların yer aldığı görülmektedir. Ancak, bu insanlar arasında gençler çoğunluktadır. Mekke'nin önde gelen ailelerine mensup gençler, İslam dinine toplumun diğer fertlerini oluşturan kişilerden daha fazla ilgi göstermişlerdir. İslam ahlakını yayma konusunda Hz. Peygamber (sav)'e asıl destek ve yardımcı olanlar bu imanlı gençlerdir. Peygamberimiz (sav)'e ilk dönemlerde inanmış Müslümanlardan birkaç kişi, elli yaş civarında, bazıları otuz beş yaşın üzerinde, diğerleri ise otuz yaşın altında bulunuyordu.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) gençlere çok büyük önem vermiş, vahiy katiplerini genellikle gençler arasından seçmiştir. Gençleri, öğretmen ve çoğu yaşlı sahabelerden oluşan ordulara komutan tayin etmiştir. Yine çoğu savaşta sancağı bizzat kendisi gençlere vermiştir. Peygamberimiz (sav)'in çevresindeki gençlerden birinin sözleri şöyle rivayet edilir:

Cündüb İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor:

"Biz erginlik çağına yaklaşmış bir grup genç Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile beraberdik. Kur'ân'ı öğrenmezden önce imanı öğrendik. Sonra da Kur'ân'ı öğrendik. Kur'ân sayesinde imanımız daha da arttı.” (Kütübi Sitte, İman Bölümü Hadis 5961)

Tüm müminler için hikmetli birer örnek olan bu gençlerin faaliyetlerine birçok örnek vermek mümkündür. Tarihi kaynaklara göre;

Peygamberimiz (sav)'in etrafındaki bu gençlerden,
Hz. Ali, çok küçük yaşta Resulullah (sav)'a tabi olmuş, kazandığı zaferlerin büyük çoğunluğunu da 20 ile 30 yaşları arasında gerçekleştirmiştir.
25 yaşlarında iken Habeşistan'a hicret eden Câfer b. Ebu Tâlib'in, İslam'ı savunmak üzere Habeşistan hükümdarının, Hıristiyan din adamlarının ve saray erkanının huzurunda yaptığı hikmetli konuşma tarihe geçmiştir.
Mus'ab b. Umeyr 25 yaşında iken, I. Akabe biatından sonra Hz. Muhammed (sav) tarafından Medine'ye öğretmen olarak gönderilmiştir. Onun faaliyetleri vesilesiyle pek çok Medineli, Müslüman olmuştur.
Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) tarafından komşu hükümdarlara ve Arap kabilelerine gönderilen mektupların çoğunu Zeyd b. Sâbit adlı genç sahabe yazmıştır. Aynı zamanda komşu ülkelerden gelen mektupları tercüme etmek ve bunlara cevap yazmak için Peygamber Efendimiz (sav)'in emriyle İbranice ve Süryanice öğrenmiştir. Vahiy katipleri arasında yer almıştır. Hz. Muhammed (sav) vefat ettiğinde ise Zeyd b. Sâbit henüz 21 yaşındadır.
Peygamberimiz (sav)'in etrafındaki bu gençlerin, ilk yıllarda Arap Yarımadasının dışında da İslam ahlakının tanınmasında önemli katkıları olmuştur.
Hz. Musa’ya Tabi Olanlar

Firavun’a ve putperest kavmine karşı örnek bir mücadele sergileyen Hz. Musa, kavmini din ahlakına çağırmıştır. Bu çağrılar sonucu iman eden ve Hz. Musa'nın yardımcıları olan kişilerin de gençlerden oluştuğu Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

“Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı..". (Yunus Suresi, 83)

“Hani Musa genç yardımcısına demişti: "İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim ya da uzun zamanlar geçireceğim."” (Kehf Suresi, 60)

Kehf Mağarasındaki Gençler

Ashab-ı Kehf, Kuran'da Kehf Suresi...
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi
« Posted on: 28 Mart 2024, 16:04:00 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi rüya tabiri,Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi mekke canlı, Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi kabe canlı yayın, Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi Üç boyutlu kuran oku Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi kuran ı kerim, Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi peygamber kıssaları,Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi ilitam ders soruları, Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemiönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes