> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset  (Okunma Sayısı 880 defa)
07 Kasım 2010, 13:38:02
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 07 Kasım 2010, 13:38:02 »



Derin İmanın Kazandırdığı Akıl Ve Feraset


Akıl, iman edenlerle inkarcıları birbirlerinden ayıran en önemli özelliklerdendir. Allah’ın iman eden kullarına ait bir özellik olarak yarattığı akıl, kişinin imanı, Allah korkusu ve teslimiyeti ölçüsünde gelişir. Allah korkusu ve samimi iman, kişiye hayatının her anında Allah’ın rızasına uygun hareket etmesini sağlayan bir anlayış kazandırır. Böyle bir kişi vicdanını kullanarak Kuran ahlakına en uygun olan tavrı seçer ve bunun sonucunda tüm hayatına hakim olan bir tavır mükemmelliği elde etmiş olur. Yüce Allah’ın sadece mümin kullarına verdiği bu üstün özelliğe Kuran’ın pek çok kıssasında dikkat çekilmiştir.

Akıl, zekanın çok üstünde ve çok daha derin bir kavrayış şeklidir. Zeka, en bilinen anlamıyla insanın düşünme, gerçekleri algılama, yargılama ve sonuç çıkarma yeteneklerinin tamamıdır. İnsana zekanın çok üstünde bir anlayış kazandıran akıl ise, derin düşünebilme, doğruyu bulabilme ve her konuda çözüm getirebilme yeteneğidir. İnsana bu yeteneği kazandıran yegane özellik ise imandır. Allah, “Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” (Enfal Suresi, 29) ayetiyle iman edip Kendisi’nden korkup sakınmalarına karşılık kullarına Katından özel bir anlayış verdiğini bildirmiştir. Kuran’da bildirilen peygamber kıssalarında yer alan akılcı davranışlar, bu gerçeğin en açık delilleri ve müminler için hikmetli birer örnektir. Yüce Allah akıl sahibi kullarına, Kuran’da anlatılan kıssalar üzerinde düşünüp ibret almalarını bildirmiştir. Yusuf Suresi’nde şöyle buyrulmaktadır:

“Andolsun, onların kıssalarında temiz akıl sahipleri için ibretler vardır. (Bu Kuran) düzüp uydurulacak bir söz değildir, ancak kendinden öncekilerin doğrulayıcısı, herşeyin ‘çeşitli biçimlerde açıklaması’ ve iman edecek bir topluluk için bir hidayet ve rahmettir.” (Yusuf Suresi, 111)

Kuran’da bildirilen bu hatırlatma doğrultusunda ilerleyen satırlarda değerli Peygamberlerimizin kıssalarında anlatılan akılcı davranışlardan ve samimi imanları doğrultusunda Allah’ın kullarına verdiği ‘üstün kavrayış’tan bazı örnekler vereceğiz.

Hz. Muhammed (s.a.v.) Kıssası: Erken Hareket Etmenin Önemi

Allah Kuran’da, “Hani sen, mü’minleri savaşmak için elverişli yerlere yerleştirmek için evinden erkenden ayrılmıştın. Allah işitendir, bilendir.” (Al-i İmran Suresi, 121) ayetiyle Hz. Muhammed (s.a.v.) üzerinde tecelli eden akılcı tavrı bildirmiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.) o dönemin mücadele ortamı içinde, müminlerin güvenliğini ve başarısını sağlayabilmek amacıyla evinden erkenden ayrılmıştır. Kuşkusuz Peygamberimiz (s.a.v.)’in yaptığı bu uygulama, tüm inananlar için aklın ön plana çıktığı önemli bir örnektir.

Erken Hareket Etmek Neden Önemlidir?

Bu kıssadan da anlaşıldığı üzere önemli bir olay söz konusu olduğunda çabuk ve akıllıca harekette bulunmak gerekmektedir. Zira erken davranan bir insan yapılması gereken tüm faaliyetleri zamanından önce organize ederek, önceden fark edilmemiş olan ihtiyaçları ve detayları tespit edebilme imkanını kazanmış olur.

Geniş bir süre olduğunu bilmek, kişilerin sakin ve akılcı düşünebilmeleri için elverişli bir zemin hazırlar. Ayrıca toplu hareket edilmesi gereken bir olayda, kişiler arasında istişare edilmesi ve fikir birliğine varılması için de zaman kazanılmış olur.

Bunun yanında erken davranmak, son anda ortaya çıkabilecek bir pürüze veya beklenmedik olaya karşı önemli bir avantaj sağlar. Erken hareket edildiğinde, ortaya çıkan bir sorunu telafi etme imkanı olur.

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) de Allah’ın ona tecelli eden üstün aklı kullanıp, öngörülü davranmış ve erken harekette bulunmuştur. Mücadelenin gerçekleşeceği ortama erkenden giderek, burada müminler arasında bir görev dağılımı yapmış ve onları Allah’ın izniyle en elverişli yerlere yerleştirmiştir.

Hz. İbrahim Kıssası: Tebliğ Yaparken Birkaç Aşama Sonrasini Düşünmek

Kuran’da Hz. İbrahim’in gösterdiği birçok akıl örneğine yer verilmiştir. Bunlardan biri, puta tapan kavmi uyarmak ve onlara doğru yolu göstermek için uyguladığı bir plana ilişkindir.

Hz. İbrahim’in Kavmine Hasta Olduğunu Söylemesi


Hz. İbrahim, kavminin ilah edindiği putların (Allah’ı tenzih ederiz.) hiçbir şeye güç yetiremeyecek taş yığınları olduğunu ortaya çıkarmak için hazırladığı plan doğrultusunda ilk olarak bu kişileri putlardan uzaklaştırmak istemiştir. Bunun için kavmine hasta olduğunu söylemiştir. Hz. İbrahim’in bu yöntemi, Kuran ayetlerinde şu şekilde haber verilmiştir:

“Ben, doğrusu hastayım” dedi. Böylelikle arkalarını çevirip ondan kaçmaya başladılar. Bunun üzerine onların ilahlarına sokulup: “Yemek yemiyor musunuz?” dedi. “Size ne oluyor ki konuşmuyorsunuz?” Derken onların üstüne yürüyüp sağ eliyle bir darbe indirdi.” (Saffat Suresi, 89-93)

Sadece Büyük Putu Sağlam Bırakması

Kavminin putların çevresinden uzaklaşmasının ardından, Hz. İbrahim büyük put dışında tüm putları kırmıştır. Bu davranışı, Kuran’da şöyle haber verilmiştir:

“Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye.” (Enbiya Suresi, 58)

Şüphesiz Hz. İbrahim’in tüm putları kırıp geriye sadece büyük olan putu bırakmasının bir hikmeti vardı. Bu gerçek, kavmi putların başına geriye döndüğünde ortaya çıkmıştır. Tapındıkları putların yerle bir olduğunu gören kavmin bunu yapanın kim olduğunu sorgulamaya başladıkları ayetlerde şöyle bildirilmiştir:

“Bizim ilahlarımıza bunu kim yaptı? Şüphesiz o, zalimlerden biridir” dediler. “Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik” dediler. Dediler ki: “Öyleyse, onu insanların gözü önüne getirin ki ona (nasıl bir ceza vereceğimize) şahid olsunlar.” (Enbiya Suresi, 59-61)

Hz. İbrahim’in Kavmine Putları Büyük Putun Kırdığını Söylemesi

Kavmi Hz. İbrahim’e putların durumunu sorduğunda, O, büyük putu işaret ederek bu durumu büyük puta sormalarını söylemiştir. Taşın konuşamayacağını ve olup biten olayları açıklayamayacağını düşünüp anlayan kavmin, bu taşların hiçbir güce sahip olamayacağını da kendilerine itiraf etmek durumunda kaldığı Kuran’da şöyle haber verilmiştir:

“Dediler ki: “Ey İbrahim, bunu ilahlarımıza sen mi yaptın?”“Hayır” dedi. “Bu yapmıştır, bu onların büyükleridir; eğer konuşabiliyorsa, siz onlara soruverin.”Bunun üzerine kendi vicdanlarına başvurdular da; “Gerçek şu ki, zalim olanlar sizlersiniz (biziz)” dediler.Sonra, yine tepeleri üstüne ters döndüler: “Andolsun, bunların konuşamayacaklarını sen de bilmektesin.”“ (Enbiya Suresi, 62-65)

Kuran’da Hz. İbrahim’in, bu konuşma üzerine şunları söylediği bildirilmiştir:

Dedi ki: “O halde, Allah’ı bırakıp da sizlere yararı olmayan ve zararı dokunmayan şeylere mi tapıyorsunuz?” (Enbiya Suresi, 66)

Hz. İbrahim’in kavmine ilah edindikleri putların (Allah’ı tenzih ederiz.) hiçbir gücü olmadığını göstermesi üzerine, kavmin müşrikleri bir anlık vicdanlı düşünme sonrasında içinde bulundukları durumun ne denli aşağılayıcı olduğunu görmüşlerdir. Yüce Allah, samimi imanı ve gönülden O’na dönüp yönelen bir kul olmasıyla sebebiyle Hz. İbrahim’e üstün bir akıl ve anlayış vermiştir. Bu sayede Allah’ın kendisine nasip ettiği akıl ile onlara gerçekleri göstermiş, yanlış yolda olduklarını kendi kendilerine itiraf ettirmiştir.

Hz. Zülkarneyn Kıssası: Sağlam Tedbirler Almanin Önemi

Kuran’da Allah’ın kendisine sapasağlam bir iktidar verdiği ve “özü kapsayan bir bilgi”ye sahip olduğu bildirilen (Kehf Suresi, 83-84) Hz. Zülkarneyn’in kıssası şöyle haber verilir:

“İşte böyle, onun yanında “özü kapsayan bilgi olduğunu” (veya yanında olup-biten herşeyi) Biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık. Sonra bir yol (daha) tuttu. İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu. Dediler ki: “Ey Zülkarneyn, gerçekten Ye’cuc ve Me’cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?” Dedi ki: “Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım.”“ (Kehf Suresi, 91-95)

Ayetlerde haber verildiği üzere halkın -yeryüzünde bozgunculuk çıkaran bir kavim olan- Yecüc ve Mecüc’den korunmak için talep ettiği “seddi” inşa etmeyi kabul eden Hz. Zülkarneyn bunu alışılmışın dışında bir yöntemle gerçekleştirmiştir. Halkı korumak için gerekli olan bu seddi Allah’ın izniyle öylesine akılcı bir yöntemle inşa etmiştir ki, set bir daha ne aşılabilmiş ne de delinebilmiştir. Bu gerçek, Kuran’da şöyle bildirilmiştir:

“Bana demir kütleleri getirin”, iki dağın arası eşit düzeye gelince, “Körükleyin” dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: “Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim.” Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler. (Kehf Suresi, 96-97)

Hz. Zülkarneyn’in İnşa Ettirdiği Setin Sağlamlığının Sırrı Nedir?

Hz. Zülkarneyn’in bu başarısı kuşku yok ki Allah’ın lütfuyla üstün bir akla sahip olması sayesinde gerçekleşmiştir. Hz. Zülkarneyn aşılamayacak bir set oluşturabilmek için;

En sağlam malzemelerden demiri seçmiş, bu malzemeyi de olabilecek en etkili şekilde kullanmıştır.

Önce demir kütlelerini yerleştirtmiş, ardından bunları ateş haline gelinceye kadar körüklettirmiştir.
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset
« Posted on: 24 Nisan 2024, 17:05:58 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset rüya tabiri,Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset mekke canlı, Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset kabe canlı yayın, Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset Üç boyutlu kuran oku Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset kuran ı kerim, Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset peygamber kıssaları,Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset ilitam ders soruları, Derin imanın kazandırdığı akıl ve feraset önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes