> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez?
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez?  (Okunma Sayısı 632 defa)
25 Mayıs 2011, 17:42:37
ღAşkullahღ
Muhabbetullah
Admin
*
Çevrimdışı Çevrimdışı

Cinsiyet: Bay
Mesaj Sayısı: 25.839


Site
« : 25 Mayıs 2011, 17:42:37 »



Darlıkta Veremeyen Varlıkta Niye Veremez?


1.
Darlık diye tarif ettiğimiz hal, verecek bir şeyimiz olmadığını düşündüğümüz haldir. “Verecek bir şeyim yok” demek, “Hiçbir şeyim verilecek nitelikte değil” demektir. Oysa, vermeyi “yarım hurma”ya kadar indiren Resul-u Ekrem (saa),  bir hurması olanın bile, verilebilecek nitelikte bir şeyi olduğuna işaret eder. Sahip olduklarını az olduğu için “verilmez” diye nitelendiren, çok olduğunda da bu nitelendirmeyi değiştirebilir mi? “Verilemez”ini “verilebilir” diye görmeye ne zaman başlar? Azları çoğalsa bile, verilmez sandıklarının verilebilir hale geldiğine karar vereceği bir sınır yoktur.Kıtlığı bolluğa dönüşse bile, vazgeçilmez diye bildiklerinin vazgeçilebilir olduğu eşiği fark edemez.Çünkü sorun eşyanın miktarında değil, eşyaya bakışındadır.Eşyayı başından vazgeçilmez bilen sonuna kadar vazgeçilmez bilir. Servetini verilmez diye tanımlayan her şartta verilmez bir servetin sahibidir.Dolayısıyla, darlıkta verilmez olan varlıkta da verilmez olacaktır.Böylece, farkına varmadan, varlığı da verecek bir şeyimiz olmadığını düşündüğümüz darlık diye tanımlamaya başlarız.Hiç veremeyiz.

2.
Darlık diye tanımladığımız durum, bizden bir şeyin eksilmesine razı olmadığımız haldir.Oysa vazgeçilmez bildiklerimizden vazgeçmeyi ancak darlıkta öğrenebiliriz.Sahip olduklarımızın vazgeçilebilir olduğuna, nefsimizi, canımızı yakarak, bir tarafımızı yıkarak ancak ikna ederiz.Darlıkta canımız yanar diye vermekten kaçınıyorsak, bollukta da canımızı yakmaktan kaçınırız.Canımızı yakacak her verişi darlık diye tarif ederiz.Üstelik, darlıkta az olan malımızın azını vererek terbiye edebiliriz nefsimizi.Nefsimizi terbiyenin bedeli daha düşük olur.Daha az bedelle nefsimize infak etmeyi öğretmekten kaçınmışsak, varlık halinde daha büyük bedel ödemekten zaten kaçarız. Darlığımız geçse bile, vermekle darlanmaya devam ederiz. Sandığımızın aksine, bollukta daha da daralırız.Daha da daralınca, infakı hepten bırakırız.

3.
İnfak için varlık zamanını beklemek, namaza başlamak için geniş zamanları beklemeye benzer.Dar sandığımız zamanlarda kılmaktan kaçındığımız namazlar için zaman artıracağımız o geniş zamanlar bir türlü gelmez. Koskoca ömrün içinde bir vakit namaz kılacak zaman olmaz. Çünkü zamanın darlığına ya da genişliğine bir karar veririz; zamanın kendisi daralmaz.Yolunu gözlediğimiz o geniş zamanlara ulaştığımızda, hiç de zamanın genişlemediğini, aksine meşguliyetlerin arttığını görürüz. Dar zamanda bulamadığımız fırsatı, geniş zamanlarda hiç bulamayız.Kendimizce hayal ettiğimiz o geniş zamanlar hiç gelmez gibidir.Tanımımız keyfi olduğu için, keyfimiz zamanı bir türlü “geniş” görmez, bir türlü namaz kılacak bollukta bulmaz. Geçimin darlığı ve genişliği de böylesi bir keyfi tanımlamadır. Geçim darlığı geçse bile, meşguliyetlerimiz, borçlarımız, yeni ihtiyaçlarımız bekleyen projelerimiz, yarım kalmış işlerimiz, daha büyük yatırımlarımız yüzünden geçimimizin genişlediğine bir türlü kanaat getiremeyiz.
Darlıkta esirgediklerimizi, bollukta daha da şiddetle esirgeriz. Hiç veremeyiz.

4.
Darlık diye tarif ettiğimiz durumda, sahibi olduğumuz servetin her birimini çok daha yoğun severiz.Birim başına sevgimiz öyle yoğundur ki, her birimini etimiz tırnağımız biliriz. Eksilirken, canımız çekilir sanki. Öyle yoğundur ki sevgimiz, her parçasını vazgeçilmez, elden çıkarılmaz biliriz. Varlık halinde ise,  vazgeçeceğimiz, elden çıkarmayı  göze alabileceğimiz ilave servetimiz olacağını hayal ederiz.Daha çok mala sahip olduğumuzda, her birim başına daha az sevgimiz olacağını umarız. Gerçek şu ki sevgimiz bir türlü azalmaz; belki daha da artar.Kendimizden koparacağımız, elimizden çıkarınca canımızı yakmayacak o ilave servete bir türlü sahip olamayız.Sahip olsak bile , tıpkı darlıktaki gibi etimiz tırnağımız biliriz. Servetin hiçbir kısmını infak edilecek, elden çıkarılacak, nitelikte göremeyiz.Gönlümüzü odakladığımız eşya, vermeye köreltir gönlümüzü. Başka muhtaçlara körleştirir bizi. Darlık, elimizdekileri, daha çok sevdirerek, her birini vazgeçilmez kılıyorsa, daha da çok sevdiğimiz şeyler elimizde çoğaldıkça , servetimizle birlikte darlığımızı da artırırız.Ne kadar çok olursa olsun, hiçbir parçasını verilebilir göremeyiz. Vermeyi göze alamadığımız için, bizden istenince daha da darlanırız. Böylece bollukta veremez hale geliriz.

5.
Darlıkta, vazgeçilmez  ve terk edilmez görecek kadar çok sevdiğimiz çok az şeyimiz vardır.Az miktarda ama çok sevdiği şeyleri olan biri, az da olsa verdiğinde çok sevdiğinden verir.İnfak sevdiğinden vermektir. “Sevdiklerimizden vermedikçe, hayra erişemeyiz” değil mi? İnfakın, infak olabilmesi için sevdiğimizden olması gerek.İnfakı az ya da çok yapan, verdiğimizin miktarı değil, verdiğimizi sevme miktarıdır. Çok sevdiğimizden az da versek, çok veririz. Az sevdiğimizden çok da versek, az veririz. Öyleyse, darlıkta  verdiğimiz az şeyle hayra erişebiliriz.Çünkü darlıkta az şeyimiz vardır ve onu çok severiz. Hayra erişme bedelimiz düşer darlıkta. Varlık diye tarif ettiğimiz durum, elimizden çıkarmayı göze alacak kadar az seveceğimiz çok şeyin sahibi olmaksa, niyetimiz sevdiğimiz şeylerden vermek değil demektir.Az olduğu için çok sevdiği şeyi veremeyen, çok olunca az sevdiği şeyi vermeye niyetlidir demektir. Çok sevdiği  için vermeyen, vermek için az sevmeyi bekliyorsa, hiç sevmediğini vermeye niyetlidir demektir. Sevmediğini  vermek ise vermek değildir. Verse bile, sevdiğinden vermediği için hayra erişemez. Verse de verdiği infak sayılmaz.



Senai Demirci

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez?
« Posted on: 27 Nisan 2024, 01:44:02 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? rüya tabiri,Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? mekke canlı, Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? kabe canlı yayın, Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? Üç boyutlu kuran oku Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? kuran ı kerim, Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? peygamber kıssaları,Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez? ilitam ders soruları, Darlıkta veremeyen varlıkta niye veremez?önlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes