> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Çobandan Aldığı Ders
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Çobandan Aldığı Ders  (Okunma Sayısı 564 defa)
20 Kasım 2010, 20:00:51
Zehibe

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 31.681



Site
« : 20 Kasım 2010, 20:00:51 »



Çobandan Aldığı Ders


Mustafa Eriş

Bir gün kırlara doğru gezintiye çıkmıştı. Yolda birkaç koyun otlatan bir çoban gördü. Ona acıdı ve kendi kendine; “Zavallı çoban! Allah Teâlânın ma’rifetine nasıl kavuşur?” diye gönlünden geçirdi.

Gidip çobanla bu konuda sohbet yapmağa karar verdi. Yanına geldi ve ona şöyle dedi:

“- Evlâdım, Allahü Teâlâyı bilir misin?” dedi. O da:

“- Kul nasıl sâhibini bilmez!..” dedi.

“- Peki Allahü Teâlâyı ne ile biliyorsun?” dedi. O da:

“- Bu koyunlar ile” dedi.

“- Bu koyunlar ile O’nu nasıl biliyorsun?” dedi. O da şu ibretli cevabı verdi.

“- Bu birkaç koyun bile nasıl çobansız olmuyor, başlarında onları gözetecek, onlara su ve ot verecek, onları kurttan kuştan ve diğer tehlikelerden koruyacak birisi lâzım geliyorsa; bundan anladım ki, bu âlemdeki her şey, dağlar, taşlar, ovalar, yer ve gökler, insanlar ve cinler, bu hayvanlar, canavarlar, kanatlı kuşlar bir koruyucusuz olamazlar.

Bu binlerce çeşit yaratıkları korumaya gücü yeten, onların yemesi, içmesi için gökten su indirip, yerden ot bitiren, beni ve seni türlü gıdalarla besleyen, her şeyi görüp gözeten Allahü teâlâdan başkası değildir. İşte bu koyunlar ile, Allahü Teâlâyı böylece bildim.”

Çobanın verdiği hikmetli cevaba hayran kaldı. Ondan daha fazla istifade etmek istedi ve ona şöyle bir soru daha sordu:

“- Allahü Teâlâyı nasıl bilirsin?” dedi. O da:

“- Hiç bir şeye benzetmeden bilirim” dedi.

“- Böyle olduğunu nasıl bildin?” dedi. O da:

“- Yine bu koyunlardan” diye cevap verdi.

“- Nasıl yani?” diyerek onu biraz daha konuşturmak istedi. Çoban hikmet dolu şu cevabı verdi.

“- Ben çobanım. Sabahtan akşama kadar onlarla beraberim. Onları otlatır sularım. Zararlı şeylerden, dış tehlikelerden korumaya çalışırım. Onlar görünüşte benim korumam ve tasarrufumdadırlar. Fakat onlara şöyle dikkatle bakıyorum ki; ne onlar bana benzerler ve ne de ben onlara benzerim.

Buradan anladım ki, bir çoban koyunlarına benzemezse, elbette Allahü Teâlâ da hiç bir kuluna benzemez.

O’na benzeyen hiç bir şey yoktur.

O tekdir, birdir.

O’nun eşi benzeri yoktur.

O, hiçbir kimseye muhtaç değildir.

O, her şeyi işitir ve görür” diyerek ârifâne bir şekilde cevab verdi.

Hayretini gizleyemedi. Tekrar sordu:

“- İyi söyledin. Ama ilim olarak sen bir şey okuyup, öğrendin mi?” Çoban:

“- Ben bu sahralarda, nasıl okuyup, öğrenebilirim ki?” dedi. Sonra:

“- Ancak şu üç ilmi bilirim” diye devam etti.

“- Peki onlar nelerdir?”

“- Gönül ilmi, dil ilmi ve beden ilmi.”

“- Bunlar nelerdir?”

“- Gönül ilmi şudur ki; bana kalb verdi. Kendini tanımak ve sevmek yeri yaptı. Bu kalb ile O’nu bileyim. O’nun sevdiklerine gönülde yer vereyim. Sevmediklerine yer vermeyeyim ve böylelerinden uzak olayım.

Dil ilmi şudur ki; bana dil verdi. Dili zikir etmek, O’nun adını söylemek yeri yaptı. Bununla O’nu hatırlayıp adını söylemeyi, O’ndan bahsedilmeyen sözden onu korumayı, böyle sözden uzak olmayı istedi.

Beden ilmi şudur ki; bana beden vermiştir. Onun ile kendine hizmet olan her şeyi yaparım. Hizmet olmayan şeyi ise bedenimden uzaklaştırırım.”

Bu saf ve sâfiyâne gönül sahibi çobandaki Allah inancına gıbta etti ve şöyle dedi:

“- Evlâdım, önceki ve sonraki ilimler, senin bana bu öğrettiklerindir. Bana nasihat ver!” Çoban şunları söyledi:

“- Ey efendi! Âlim olduğun yüzünden belli oluyor. Eğer ilmi, Allah rızâsı için öğrendiysen insanlardan bir şey isteme! Onlardan bir şey bekleme! Yok, dünya için öğrenmişsen, o zaman, Cennet arzu ve isteğini kalbinden çıkar.”

O, Abdullah ibni Mübârek rahmetullahi aleyh idi.

İslâm âlimlerinin büyüklerinden, tebe-i tâbiin neslinden, âbid, zâhid ve mücâhid bir Allah dostu. Milâdî 736 tarihinde Merv şehrinde doğmuş, 797 tarihinde de Bağdat yakınlarında bulunan Hît adlı bir yerde vefat etmiştir.

Horasan bölgesinde, özellikle Merv’de hadis-i şerifleri tedvin eden, kitab haline getiren ilk âlim olarak şöhret bulmuştur. Zühd, takvâ ve tevâzûsuyla tanınmış büyük bir gönül sultanıdır.

Rabbimiz cümlemize bu nasihatlardan ders alabilmeyi nasib eylesin.

[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Çobandan Aldığı Ders
« Posted on: 25 Nisan 2024, 19:35:52 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Çobandan Aldığı Ders rüya tabiri,Çobandan Aldığı Ders mekke canlı, Çobandan Aldığı Ders kabe canlı yayın, Çobandan Aldığı Ders Üç boyutlu kuran oku Çobandan Aldığı Ders kuran ı kerim, Çobandan Aldığı Ders peygamber kıssaları,Çobandan Aldığı Ders ilitam ders soruları, Çobandan Aldığı Dersönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes