> Forum > ๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ > Dini Konular > Dini makale ve yazılar  > Dile gelen serzeniş
Sayfa: [1]   Aşağı git
  Yazdır  
Gönderen Konu: Dile gelen serzeniş  (Okunma Sayısı 600 defa)
21 Kasım 2010, 15:32:37
Sümeyye

Çevrimdışı Çevrimdışı

Mesaj Sayısı: 29.261



Site
« : 21 Kasım 2010, 15:32:37 »



Dile Gelen Serzeniş


İçimizde ki derinlik büyür biz büyüdükçe.. Kelimelerimiz yalnızlaşır, kimsesizleşir, dokunası bir dost arar biçare… Ama çoktan uzaklaşmıştır eller, o yakın duran duvarların arkasında ki gölgeler… Kenar bir mahalle suretindedir simanız. Olsanız da olur olmasanız da der gibi… Bu yolları adımlayacak birileri olacaktır elbet… Küsseniz de olur, Barışsınızda, yüreğiyle hep barışık olanlar olacaktır elbet… Ne yarar sizin sinmeniz, geri çekilmeniz , her şeyi bitirip koltuklarınıza gömülmeniz.. Neyi değiştirir yaptığınız, işler, alışverişler, ettiğiniz komşuluklar, günleriniz, ziyaretleriniz…

Ama bir şey var anlaşılmayan, bir dudak bükme var anlamlandırılmayan… Bir samimiyetsizlik var altı çizilmeyen… Nasılsın sorusuna cevap bulamayan diller var, iki dudak arasına sıkışmış… Bir necat etse, kurtarsa kendini neleri haykıracak yıldızları kaymış gökyüzümüze… Ve ne kadar yakılacak gemi birikmiş ellerimizde… Sebepsiz gibi duran marazlarımızın altında ki illeti haykıracak belkide… Ama nafile sukut boyamış her yeri sessizliğiyle…

İçimizdeki derinlik büyür biz büyüdükçe bir zamanlar çözdüğümüzü zannettiğimiz sorular yığılır önümüze: hani aşmıştık bunları, hani bulmuştuk cevapları şimdi niye kala kaldık kader kalemlerimizle…

Gaflet uykularından çoktan sıyrılmıştık, kıyamdan, rükudan haberdardık… “Kalk ve uyar” inzarını yıllar önce almıştık. Ama üzerimizde bir uyuşukluk var, uykuda olmadığımız halde… Üzerimiz de bir bezginlik, bir tembellik var 950 sene Nuh’un yerine biz mücadele etmişiz gibi . “Karada bu gemi yüzmez” diye bağıranlara kulaklarımızı açar gibiyiz… Teslimiyetin güvenini sekteye uğratmış ürkek bakışlarla ‘ne olacak şimdi’ telaşesindeyiz sanki…  Bizi uyarmaya çalışanlara “biz uyumuyoruz ki,siz uyuyanları uyandırın” mesajı verir gibiyiz. Daha acınası bir durum da olduğumuzun farkında olmadan…

Bilmenin ötesinde bir şey var istenen… Bir şey ki ötelerden seslenen… Ama o kadar az gelir ki kulaklarımıza o ses… O kadar çok ses vardır ki dört bir cenahta… Bilinen tanınmaz, tanınmamazlıktan gelinir… Geçilir, gidilir yanından hiç tanınmamış gibi… Hasbi hal etmemiş gibi, hatırı yokmuş gibi… Neye yarar öğrenilenler zamanı geldiğini de ölüme terk edilecekse…

Hayatın tercihi kolay olmuyor her zaman…  Her tercih bir imtihanı saklıyor bağrında… Her imtihan ya bir şeyler ekliyor ya eksiltiyor hissettirmeden. Her gün ya azalıyor ya çoğalıyoruz.. Ama aynı kalmıyoruz hiçbir zaman….

Sadakatin sözü öyle kolay söylenmiyormuş. Fecirde verilen söz, akşam çoktan tarih oluyormuş. Her günün kaygısı bir diğerini getirirken, elde tutulan ışığı kendine tutmak; ne kadar da zor oluyormuş meğer…

Başı duman o gençlik, buram buram ceht kokan o nefesler… Elleri cepte yürünmez bu basamaklar deyip, var gücüyle hakkı haykıran yanlarımız nede çabuk terk etmiş bizi… şimdi dayanılması zor bir olgunluk var kapıda bekleyen.. Kapı çaldıkça ürperen yanlarımız var… Kaçıyoruz belki olgunlaşmaktan, başı öne eğmekten, yedi başaktan yedi yüze çıkmaktan… Demir attığımız bu limandan ayrılmaktan korkuyoruz. Unutmak istiyoruz yolcu olduğumuzu, kalıcı olma dürtüsü peşinde iz sürüyoruz. Buruşsa da yüzümüz, bükülse de belimiz, şifası olmayan zaman tüneline doğru girmişse de ayaklarımız; yinede istemiyoruz yedi başaktan yedi yüze çıkan taneler içinde olmayı…

Biz büyüdükçe büyür içimizde ki derinlik… Nerden nereye deriz, dönüp baktığımız da hayat çizgimize..O deli dolu bakışlarımız, damarda zor tuttuğumuz kanımız nasılda muti olmuştur bize… Nasılda dize getirmiştiriz, nasılda yuları boynuna takmışızdır… Nasılda becerdik onu bir köşeye itmeyi… Ve o köşesin de gözyaşlarını içine akıtırken, onu görmemezlikten gelmeyi… Memnun mu şimdi ayaklarımız geldiği yerden, memnun ettik mi herkesi içimizde ki samimiyet eriyip yok olurken… Sönmeye terk ettiğimiz o dava ateşi tekrar harlanır diye mi saklanırız, çıkmayız meydanlara yoksa hepsi hepsi bir avuç kül mü olmuştur avuçlarımız da…

Kim indirdi tahtında gülümseyen şehidimizi, neden “bin canım olsun feda” demiyor artık… Korkusuzca söyleye geldiğimiz o ezgiler neden terki etti gönül diyarımızı… Kimleri barındırıyoruz şimdi orda…

Bir avuçken daha mı hürdük daha mı kul olmaya hevesliydik;  onun için mi sığmıyorduk kabımıza… Ya şimdi, büyüyen kabımızla birlikte biz neden küçük kaldık. Büyüdükçe neden kısaldı cümlelerimiz. O iddialı duruşumuz, davamız nerelerde şimdi. Ne çabuk doyduk ne çabuk geçti susuzluğumuz… Oysa içtikçe kana kana geçmez sanırdık cennet susuzluğumuz... Etki alanımız genişledikçe biz neden haps olunduk dar mekanlara... Kim çıkardı istikrarı hayatımızdan… Az da olsa küçükte olsa bizim olanı… Sahi nerden nereye geldik değil mi? neerden nereye…

Peki, memnun muyuz geldiğimiz yerden?

 

 
Yasemin Şüheda
 

 

 
[Bu mesajın devamını görebilmek için kayıt olun ya da giriş yapın
Bu Sayfayi Paylas
Facebook'a Ekle
Kayıtlı

Müslüman
Anahtar Kelime
*****
Offline Pasif

Mesajlar: 132.042


View Profile
Re: Dile gelen serzeniş
« Posted on: 29 Mart 2024, 16:23:21 »

 
      uyari
Allah-ın (c.c) Selamı Rahmeti ve Ruhu Revani Nuru Muhammed (a.s.v) Efendimizin şefaati Siz Din Kardeşlerimizin Üzerine Olsun.İlimdünyamıza hoşgeldiniz. Ben din kardeşiniz olarak ilim & bilim sitemizden sınırsız bir şekilde yararlanebilmeniz için sitemize üye olmanızı ve bu 3 günlük dünyada ilimdaş kardeşlerinize sitemize üye olarak destek olmanızı tavsiye ederim. Neden sizde bu ilim feyzinden nasibinizi almayasınız ki ? Haydi din kardeşim sende üye ol !.

giris  kayit
Anahtar Kelimeler: Dile gelen serzeniş rüya tabiri,Dile gelen serzeniş mekke canlı, Dile gelen serzeniş kabe canlı yayın, Dile gelen serzeniş Üç boyutlu kuran oku Dile gelen serzeniş kuran ı kerim, Dile gelen serzeniş peygamber kıssaları,Dile gelen serzeniş ilitam ders soruları, Dile gelen serzenişönlisans arapça,
Logged
Sayfa: [1]   Yukarı git
  Yazdır  
 
Gitmek istediğiniz yer:  

TinyPortal v1.0 beta 4 © Bloc
|harita|Site Map|Sitemap|Arşiv|Wap|Wap2|Wap Forum|urllist.txt|XML|urllist.php|Rss|GoogleTagged|
|Sitemap1|Sitema2|Sitemap3|Sitema4|Sitema5|urllist|
Powered by SMF 1.1.21 | SMF © 2006-2009, Simple Machines
islami Theme By Tema Alıntı değildir Renkli Theme tabanı kullanılmıştır burak kardeşime teşekkürler... &
Enes