๑۩۞۩๑ İslami İlimler Dunyası ๑۩۞۩๑ => Dini makale ve yazılar => Konuyu başlatan: Zehibe üzerinde 23 Kasım 2010, 18:42:14



Konu Başlığı: Canlı Barometreler
Gönderen: Zehibe üzerinde 23 Kasım 2010, 18:42:14
CANLI BAROMETRELER

Dr. Tuba SERDAROĞLU
 


Kışın şiddetini ve ne kadar uzun süreceğini dünyanın sahibinden başka kimse daha önceden kestiremez.

Dünya'nın kış mevsimini yaşayan bölgelerinde gelecek olan soğuk dalgalarını kimseler anlayamazken, bazı hayvanlar önceden sezebilmektedirler.

ABD’nin Chevreuse vadisinde karıncaların incelendiği laboratuarlar bulunur. Burada yuvaların üzerine geçirilen kocaman ve yassı camdan kafesler sayesinde üzerlerinde denemeler yapılır. Bu yuvalardaki koridor ve odalar, depo olmaya yarar, dişiler kuluçkaya yatar, zahire ambarları topraktan yirmi beş santim derinlikte bulunur. Fakat bazı sonbahar mevsimlerinde laboratuar karıncaları, erzak depolan için tam 60 santim derinlik kazmaktaydılar. Demek ki, bizim bilemediğimiz bir şekilde Âlemlerin Rabbi Allah (c.c.), onlara gelecek kışın şiddetini haber vermişti. Herhalde tabiattaki karıncalar da yuvalarını bu derinlikte kazmışlardı.

Hayvanların hava ile ilgilerinin olduğunu her zaman biliriz. Meselâ, bir çok kuşlar, hep aynı saatlerde, şafaktan önce ve sonraki belli zamanlarda şakırlar. İlkbaharda göçmen kuşlar gelir. Midyelerin, istiridyelerin ve kabuklu deniz hayvanlarının, denizin gelgit'i ve ayın safhaları ile ilgili olarak doğdukları, yaşadıkları ve öldükleri anlaşılmıştır.

Elbette hayvanlara bir rahmet eseri olarak verilen bu ön seziler, sadece kış için yiyecek toplama konusundan ibaret değildir. Geçen yüzyılda bir İngiliz mucidi, kendi icat ettiği bir barometreyi göstermişti. On iki sülük, on iki şişede kapatılmıştı. Bu şişelerin üzerinde küçük çanlar bulunuyordu. Mucit, bir fırtına hissedildiği anda sülüklerin hiç olmazsa bir tanesinin bu şişeyi sarsacağına inanıyordu. İngiliz şöyle diyordu: "Hava güzel olduğu takdirde sülük kıvrılmış bir vaziyette şişenin dibinde yatacaktır. Eğer hava değişme arazları gösterirse, sülük yavaş yavaş şişenin kenarına kadar tırmanacak ve orada bekleyecektir. Havada bir rüzgâr veya kasırga sezildiği takdirde, sülük şişeden çıkmak için öyle acele tırmanacaktır ki, şişeye bağlı küçük çan çalacaktır.”

İngiliz halkı bu buluşla o kadar ilgilenmişti ki, derhal valiye bir dilekçe vererek sahillere bu tip barometreler konmasını istediler.

Hepimiz hava deneyleri için vaktiyle kurbağalardan istifade edildiğini biliriz. Bunun için su dolu bir kavanozun içine bir merdiven oturtulur ve kurbağa burada yüzer. Hava bozar bozmaz kurbağa bu küçük gölde yüzmekten vazgeçerek derhal merdivene tırmanır. Neden bu şekilde hareket eder? Kavanozun üzerini örten delikli camdan dışarıdaki havanın daha nemli olduğunu hisseder. Kurbağa yağmurunu duymuşsunuzdur. Çok şiddetli hortum tarzında esen bir rüzgâr, bir bataklığın suyunu çekerek içinde bulunan kurbağaları küme şeklinde birkaç kilometre uzağa fırlatır.

Bazı küçük kertenkeleler aynı zamanda canlı  bir barometrelerdir. Bu hayvancıklar, evlerin damında veya odaların tavanında baş aşağı veya duvarlara yapışık yaşar. Ayaklarının ucunda tutunmaya yarayan minicik çekmenler bulunur. Pençesi yapışınca, bu çekmenin minicik şeritleri yere basar. Sonra birden dikleşen bu lameller, aralarındaki mesafeyi uzatırlar ve hayvan, atmosferin basıncı sayesinde havada asılı kalır. Kertenkele birdenbire tavandan düşer ya da tavana tırmanmak istemezse, birkaç dakikaya kadar yağmur gelecek demektir.

Ağaçkakan kuşu, bahçelerde dolaşmayı pek sever. Genellikle siyah tüylü ve kırmızı başlı bir kuş ile birlikte gezerler. Kışın ağaca birkaç gaga vuruşları, baharın yakın olduğunu müjdeler. Fakat hava güzelken ortaya çıkan bu kuşlar, yağmuru haber verirler. Çünkü bu kuşlar, ağaç kovuklarında yaşayan solucan ve böceklere düşkündür. Bu böceklere hücum ettikleri zaman, böcekler kovuklardan çıkıp ağaç dallarına sığınırlar. Rutubetli ortamı ve suyu seven bu böcekler, ancak bir yağmur veya fırtınadan önce deliklerinden çıkarlar. Onları yakalamak için gelen bu kuşlar da, kendilerine güzelce ziyafet çekerler.

Atmosferdeki elektrik cereyanlarının âni değişmesinden sonra fırtına kopar, hayvanlar insanlardan daha önce bu değişmeyi sezerler.

Bir fırtınadan önce kırlangıçlar, hemen hemen toprağın üzerinde geniş daireler çizerek uçuşurlar. Hava basıncının tesiri ile yükseklerde uçmaya kuvveti olmayan kanatlı böcekleri yutmak için, bu tarzda alçaktan uçarlar.

Aynı havada kediler, pençeleri ile kulak arkalarını kaşırlar. Yağmuru müjdeleyen bu hareketin sebebi basittir. Hayvan, yaklaşan yağmur ile tüylerine biriken elektrik yükünü dağıtmak ister ve eşyalara sürtünür. Yarı karanlıkta tüylerinin tersine okşayacak olursanız, üzerinde fışkıran minicik mavi kıvılcımlar görürsünüz.

Denizde bir fırtına kopmadan hemen önce, deniz anaları suyun sathına çıkarlar. Şu muhakkak ki, havada elektriklenme ile ilgili olan bir ışık hadisesi de vardır. Deniz anaları gibi denizde yaşayan hayvanlar fosfor saçarlar. İşte bu sebepten bir kasırgadan önce dalgaların ışıldadığı görülür. Özellikle Tropikal ülkelerde kasırgadan önce denizin manzarası, doyulmayacak bir güzelliktedir, bu manzarayı görenler, onun büyüsüne kapılır.

Birkaç saatten beri yağmur yağıyor, ufuklar bulutlarla örtülü, birden bir horoz öter. Zira yüce bir kudret, güneşin semada yükseleceğini ona hissettirmiştir. Güneş veya ay tutulmalarından önce aynı durumlar tersine olur. Bütün kuş ve hayvanlar susarlar.

Meteoroloji meraklılarının en kuvvetli yardımcısı kargalardır. Kargalar toplanıp grup halinde uçuşur veya ağaçlara sığınırlarsa, hava bozacaktır.

Gün batarken uçuşan yarasalar, ertesi günün kuru ve sıcak olacağını gösterir. Kış sonunda görülen yarasalar ise bize ilkbaharın yaklaştığını müjdeler.

Evet işte bunlar bizim şirin dünyamızın sevimli ve canlı barometreleridir. Açıkça görülmektedir ki; bu harika dünyayı yaratan ve çekip çeviren Rabbimiz, aciz mahlûkatına ihtiyaç duyduğu bilgileri hissettirip, nasıl tedbir alacaklarını da öğretmiştir. Yoksa akılsız ve tecrübesiz bu canlıların, bütün bu doğru kararları kendilerinin almaları mümkün değildir. Demek ki bu bilgi ışığı, bu canlı aynalarına onların dışında bir kaynaktan gelmektedir.